17 Kasım 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 SÖNTESRİN 1936 SALI Politika bahisleri: ROMA - LONDRA Anlaşacaklar ve barışacaklar- mı? iki memleketin en salâhiyetli ağızları, “Akdeniz,, üzerinde o ka- dor sarih iki tez koydularki, Bu / denizin ya İtalyan yahud İngiliz / denizi olduğu fikirleri hasıl ol- muştur. Halbu ki, Akdeniz her- kesin denizidir. Ve bizler için, kar- şı karşıya konan bu iki tez, niha- yet iki büyük devletin Akde- nizle ne itibarla alâkadar olduk- larını göstermek bakımından mü- himdir. Yoksa İspanya'ya, Fran- saya , Yunanistana, Yugoslavya- ya ve Türkiyeye de sorsanız, on- ların da aynı Akdeniz hakkında herhalde bir fikitleri olsa gerek- tir. Ve bu böyle olduğu içindir ki iki tezin karşılaşması ancak naza- ri bir münakaşa şeklinde ortaya konmuştur. Yoksa eğr Akdeniz sahiden ancak bu iki devleti alâ- kadar etmiş olsa idi, nazari müna- kaşayı fiil ve aksiyonun takip |— etmesi gecikmiyecek ve dava iki tarafdan biri lehine hallolacaktı. Deniyor ki, İngiltere ile İtalya arasında, yakında — müzakereler başlayacaktır. Musolininin Milâno nutkundan sonra gerek Eden ge- rek ise Baldvin'in cevabları ger- çekten yumuşak ve uzlaşıcı idi. Yalnız şunu unutmamdk lâzım- dırki, İtalya başvekilinin “zeva- hiri koruma,, mecburiyeti ile söy- lediği sertce sözlere mukabil İn- giliz ricalinin yumuşak konuşma- larında asla bir zâf emaresi ara- namaz ve aranmamalıdır. Çünki ngiltere “zevahiri koruma,, kül- fetinden müstagni kalacak kadar kuvvetli bir devlettir. Ve İtalya, ngiltere anlaşmasının zeminini hazırlamak işinde insiyatif, gene İngi!tre tarafında — kalmıştır : Samuel Hoar'un Akdeniz teftişi ve Kral sekizinci Edvard'ın yat seyahati Bundan başka Roma'da Kont Ciano görüşürken Londra'da E- den, Polonya dış bakanı Miralay Beck ile konuşmuştur. Bugün her iki görüşmenin neticeleri karşı- sındayız. Roma görüşmeleri, İtal- yan'ın Etyopi İmparatorluğu un- vanını tanımış ve — Macaris - tan hakkında bir iki temen - nide bulunmuştur. Komünizm ile mücadele meselesi ise Nü- remberg nutukları yanında si- lik ve ehemmiyetsizdir. Buna karşılık, Londara'da Polonya ile Yugoslavya'nın — Berlin - Roma Mmihverine doğru kaymalarının önüne geçilmiştir. Ayrıca, Polon- Ya - Çekoslovakya münasebetle- rinin düzelmesi luzumu üzerinde Israr edilmiştir. Demek oluyorki, Viyana'daki Minimum'a mukabil Londra'da, Ortaavrupa - bakı - mından bir Maximum elde edil- miştir. Ve Polonya'nın kâh Roma Ve kâh Berlin'e doğru yaptığı po- litik flirt'lere, şimdilik bir niha- Yet verilmiştir. Ayrıca, şu da mü- şŞahede edilmiş olsa gerektir ki, Berlin - Roma mihverinin tam or- tasında duran Viyana, politik öl- çüye vurulunca, Londara'ya, hiç olmazsa Roma ve Berlin'e oldu- ğu kadar yakındır ( Austen Cham- berlain'in geçen seneki Viyana ikametini hatırlayalım!). İşte İngiliz - İtalyan anlaşma- sının insiyatifi daha ziyade İn- giltere'nin elindedir derken dü- şündüklerimiz bunlardı. Londra, her zaman olduğu gibi, bu defasında da, temkinli ve esas- Ir politika yapmıştır. Ve bu se- ferki Londra müzakereleriyle, şu bahsi geçen Roma - Berlin mil- verine parmağını dokundurarak bu telden de en iyi kendisinin ses çı- karabileceğini gerek Berlin'e ge- rek Roma'ya birden göstermiştir. Eğer anlatmak istediği şeyleri anlatmağa muvalfak oldu ise, Londra ile anlaşmak hususunda gerek Berlin gerek Roma arala- rındaki mihveri zorlama bahasına acele edeceklerdir. Ve ön planda şimdilik yeni Lokarno durduğuna göre İngnltere'nin alabildiği neti- celeri, asıl bu istikamette görece- ğiz demektir. Burhan BELGE İTALYA'DA: Kıral Viktor Emanuel II Yakında, İtalya imparatoru sıfa- tiyle taç giyecek Roma, 16 (A.A.) — İyi malümat al- makta olan mahfiller, büyük faşist meclisinin yakında Kıral Viktor Ema- nuel'in İtalya ve Habeşistan imparato- ru olarak değil, İtalya imparatoru ola- rak taç giymesine karar vereceğini be- yan etmektedir. Bu karar, bazı devlet- lerin habeş fütuhatını tanımamaları dolayısiyle büyük elçiliklerin Romada yerleşmelerini geciktiren bütün diplo- masi güçlüklerini ortadan kaldıracak- tır, Bir tekzib Roma, 16 (A.A.) — Stefani ajansı bildiriyor: Asosyeted Pres'in Romadaki muha- biri, gazetelerine verdiği bir haberde İtalyanın bütün mahkemeleri lağvede- rek yerine korporatif komisyonlar ko- yacağı hakkında yanlış bir haber ver- miştir Stefani ajansı baştan aşağı uydur- ma olan bu haberi yalanlamaya mezun- dur. İNGİLTERE'DE: B. Baldvin bir otomobil kazası geçirdi Londra, 16 (A.A,) — B. Baldvin, bir ot bil k ıdan kurtul ştur, Bindiği otomobil hasara uğramıştır. Silâhsızlanma sahasında yeni tedbirler mi? Londra, 16 (A.A.) — Morning Post gazetesi, hükümetin silahlanma progra- mint çabuk başarmak için yeni tedbir- ler almasına intizar edilebileceiğni ya- zıyor. K Butedbirler arasında, milli müdafaa bakanlığında silâh ve mühimmat işleri- ni tanzim için geniş salâhiyeti haiz bir parlâmento müsteşarlığının ihdası da vardır. Gümrük Muhafaza Umum Kumandanı Korgeneral Seyfi,nin kerimeleriyle; Makine mühendisi B..Kemal Aksalın düğünleri eveligece Halkevinde yapılmış- tir, Törende Başvekilimiz İsmet İnönü, Dış Bakanımız, Mebuslar, Bakanlıklar: ileri gelenleri ve seçkin bir kalabalık bulunmuştur, k_ Yemi evlilere mesud bir bayat temen ei ederiz, SOVYETLER BİRLİĞİ'NDE: Yeniden casusluktan maznun al- manlar tevkif edildi. Paris, 16 (A.A.) — Havas bildiri- yor: Moskovadan gelen haberlere göre, Leningradda, üçü mühendis, üçü müte- hassıs, biri tüccar ve ikisi kadın olmak üzere yetiden on bir alman tebaası tev- kif edilmiştir. Mosokvada, Leningradda, Kiyefde ve Harkofda tevkif edilmiş olan almanlarla münasebette bulunan mühim mikdarda sovyet vatandaşı da casuslukla tevkif e- dilmişlerdir. Sanıldığına göre yakında sansasyo- nel bir muhakeme başlıyacaktır. Gazeteler bu mesele hakkında sükütu muhafaza etmektedir. Alman Büyük Elçisinin protestosu Moskova, 16 (A.A.) — Royter mu. habirinin bildirdiğine göre Almanya bü. yük elçiliği müsteşarı, yirmi üç almanın Moskova ve Leningradda tevkif edilmiş olması keyfiyetini protesto etmiştir. Dış işleri halk komiserliği, bu protestoyu reddeylemiş ve fakat ikisi kadın olmak üzere 14 kişinin askeri casuslukla müt- tehim bulunduklarını bildirmiştir. YUNANİSTAN'DA: Kıral Konstantin'in kemikleri Brindizi, 16 (A.A.) — Kıral Kostan- tin ile kıraliçe Sofi ve kıraliçe Olganın kemiklerini hamil olan tabutlar, Yuna- nistanrım Averof kruvazörüne nakledil- miştir. Kruvazör, beraberinde yunan ve italyan muharibleri olduğu halde Yuna- nistan'a hareket etmiştir. Atina, 16 (A.A.) — Kıral Kostantin ve kıraliçe Olga ve Sofyanın naaşlarını bekleyen Pire ve Atina dündenberi bir matem manzarası arzetmektedirler. Ce- naze merasimini görmek istiyen kesif halk kütleleri hergün husust trenlerle Atinaya akım etmektedirler. Ecnebi memleketlerinden de bir çok yunanlı gelmiştir. Büğün gazeteler kıral Kostantin, Kı- raliçe Olga ve Sofyanın hatırasını anan uzun makaleler yazmaktadır. HİNDİSTAN'DA: Bombay'da yeni ısyanlar Bombay, 16 (A.A.) — Bombayın şi- mal mahallesinde dini isyanlar çıkmış- tır Polis, silah kullanmak mecburiye- tinde kalmıştır. Elli kişi tevkif edilmiş- tir. Atrlan silahlardan on iki kişi yara- lanmıştır. SON DAKİKA: Almanyanın nehirler hakkındaki kararı üzerine Londra, 16 (A.A.) — Royter Ajan- sı bildiriyor: Avam Kamarasında bir suale cevab veren B. Eden demiştir ki: “— 14 sonteşrinde, alman hüküme- tinin nehirlerin beynelmilelleştirilme- si ve Kiel kanalı idaresi ile alâkalı Versay muahedesi maddeleri ile ken- disini bağlı saymağa nihayet vermiş ol- duğunu bildiren bir nota alınmıştır. Büyük Britanya hükümeti, konuş- malar cereyan ettiği bir zamanda ve geçen sene verilen teminata rağmen alman hükümetinin, bir kere daha, mü- zakereler usulünü tek taraflı bir hare- ket lehine terketmiş olmasından tees- “süf duymaktadır, Bu teessüfler, alman hükümetinin kararı ile herhangi esas- lr ingiliz ticari menfaatlerin haleldar olması korkusundan ileri gelmiş değil- kte ol daresini güçleştir layıdır. d B. Attl şu suali sormuştur; “— Bu hafta sonunda Almanya ta- fafından ihlal edilmiş olması muhte- mel başka anlaşmalar var mıdır - bu va- ziyette Almanyanın anlaşmalar altına- koyacağı imzalara ne derece emniyet edilebilir.” B. Eden, bu suale cevab vermemiş- tir. Başka bir mebus da aşağıdaki suali sormuştur; “— Almanya, Versay muahedesi te- ahhüdlerini red ve inkâr etmiş olan ye- gâne memleket midir?” B. Eden bu suale “evet” vermiştir. dan do- cevabını Budapeşte, 16 (A.Â.) — Havas a. jansı bildiriyor: İtalya dış işleri bakanı B. Ciano'nun Budapeştede kalışr esnasında BB. Da- ranyi ve dö Kanya ile bir çok görüşme- ler yaptığı, bu görüşmelerde iki memle- ketin müşterek menfaatlerine temas e- den bütün meselelerin derin bir surette ve en dostane bir ruh dairesinde göz- den geçirildiği ve tetkik edilen bütün meseleler hakkında tam bir görüş mu- tabakatı müşahade ve tesbit edilmiş ol- duğu resmen tebliğ edilmektedir. Budapeşte, 16 (A.A.) — İtalya dış işleri bakanı Kont Ciano, Macaristan kı. | ral naibi amiral Horti'nin davetine ica. bet ederek Duan Gödölö şatosuna gite dir, Bu teessüfler, bu tarzda bir hare- ketin milletlerarası Münasebetlerin i- B. Edenin Avam Kamarasındaki - izahatı B. Delbas, yapılan diplomatik -müzakereleri idareye başladı Paris, 16 (A.A.) — Dordonya vilâ- yeti umumi meclisinin toplantısına iş- tirak etmek üzere cuma günü Perigö'ye gitmiş olan B. Delbos bu sabah Parise dönmüştür. Hükümet merkezine döner dönmez B. Delbos, Versay hedesi ROMANYA'DA: B. Antonesko Varsovaya gidiyor Varşova, 16 (A.A) — Gazete- ler, Romanya dış bakanı B. Anto- neskonun Cenev- rede bulundukla- rı sırada B. Bek tarafından kendi- sine yapılan dave- te icabet ederek, B. Antonesko 25 ikinci teşrine doğru Varşovaya ge- leceğini yazıyorlar. FRANSA'DA: B. Blumun bir nutku Suason, 16 (A.A.) — Bir halkçı tep- he toplantısında nutuk söyliyen başba- kân B. Blum, halkçı cephenin muvaffa. fiyetini tebcil için kendisinden önce söz söyliyen Tradikal sosyalist, sosyalist ve komünist hatibleri dinlemiş olmaktan pek ziyade memnun olduğunu bildirdik- ten sonra Jordesden bahsederek demiş'tir ki: “—- Jores'in hayatı da bize gösteri- yor ki sosyalizm demek sulh demektir. Harb katiyen caiz değildir. Harbın caiz olacağı yalnız iki ihtimal vardır: Milli toprakları müdafaa için, varlıkları bizim varlıklarımıza sıkı surette bağlı olanları müdafaa için, Fakat bir müdafaa harbı ile bir teca- vüzü ayırd etmek daima güçtür. Bu i- kisi arasındaki farkı bize göstererek me. seleyi halledecek olan şey, hakem usu. lüdür. Hâdiseler bize göstermiştir ki, mil- letler, gittikçe artan silâhlanmaların de- vam ettikçe hiç bir milletlerarası hü- küm veya zecri tedbir netice veremez, Bundan dolayıdır ki hakem usülü ile be- raber silâhsızlanma da yapılmalıdır. nin nehir münakalâtına aid olan hü- kümlerinin Almanya tarafından redde- dilmesi hakkında yapılmakta olan dip- lomatik müzakereleri idareye başlamış- tır, ğ Fransanın diplomatik mümessileri, Berline bir teşebbüs yapılıp yapılma- ması hakkında hükümetlere danışmış bulunmaktadırlar. İyi haber alan mah- fillerde öğrenildiğine göre, Belçika ve Çekoslovakya bir protesto teşebbüsüne iştirak etmeye hazırdıriar. —Bununla beraber bu teşebbüsün hangi şekilde yapılacağı hakkında henüz hiç bir ma- lümat yoktur. Öte taraftan kaydedildi- ğine göre, Versay hükümlerini çiğne- yen bu alman hareketinden sonra F- tansa, Ren nehrinde seyrüsefere aid olan 4 mayıs 1936 Modus Vivendiyi reddetmiştir. Teahhüdlerini reddeden bir Almanya karşısında bu Modus Vi- vendiyi imza eden öteki devletlere Fransa bağlı kalmayı arzu etmemekte- dir. İsviçrenin vazyieti Bern, 16 (A.A,) — Dış Bakanlığı, alman notasını alır almaz, halen Stras- burg'da toplanmakta olan milletlerara- sı Ren komisyonu nezdindeki İsviçre heyetiyle temasa geçmiştir. Hükümet bu heyetin mütaleasını öğ- rendikten sonra bir karar verecektir. Kont Ciano Budapeşteden hareket etti miş ve geceleyin şehre dönmüştür. Kont Ciano bu akşamki ekspresle ha. reket etmiştir. Başbakan Daranyi ile B. Dö Kanya Kont Cianoyu istasyona ka- dar uğurlamışlardır. Kont Ciano İtalyaya dönmeden evvel macar milletine hitaben bir mektub yaz- mıştır. İtalyan dış işleri bakanı bu mek- tubunda, Macaristanda kendisine kar- şı yapılan hüsnükabulün italyan ve ma- car milletleri arasında derin bir sempati mevcud olduğunu isbat ettiğini söyle- mektedir. Naib Horti'nin Roma seyaha- ti italyan halkına Macaristan hakkında beslediği dostluğu izhar etmek fırsatını verecektir. Şurasındı inim ki milletlerin az- mi ile sulh korunacaktır. Şurasından e- minim ki bütün Avrupaya zorla kabul et. tirilmiş olan bugünkü rejim nihayet bulacak ve bir kaç hafta sonra Cenev« rede devam edeceğimiz gayretler mu- vaffakiyetle neticelenecektir. Çünkü bu, elzemdir. Çünkü bu bir mecburiyettir. Avrpanın ve bütün — dünyanın silâhsız- lanma ile harb arasında birisini tercih et- mesi lâzımdır.” . B. Blum'un siyasası tasvib ediliyor. Arras, 16 (A.A.) — Halkçılar de- mokrat kongresinde B. Şampötye dö Rib, B. Blum'un girişmiş olduğu tecrü. benin muvaffakiyetle neticelenmesinin zaruri olduğunu söylemiştir. B. Dö Rib, - partisinin faşistlerle müfridler müstes- na olmak üzere bütün cumuriyetçilerle - işbirliğine hazır olduğunu söylemiştir. B. Thorez'in yeni bir nutku 'Henin.Lietard, 16 (A.A.) — B. Tho- * rez, bir nutuk söyliyerek demiştir ki; “— Biz, | istiz ve komünist ka- lacağız. Halkçılar cephesi hükümetinin meşkür bir takım islâhat yapmış oldu- ğunu kabul ediyoruz. Fakat daha fazla bir şeyler yap lâzım gelmekte oldu- ğunu - kendisine söylemeğe mecburuz. Hükümet, faşizme ve burjuvaziye karşı daha ziyade şiddetle mücadele etmelidir, Hükümet azmini kaybetmemeli ve ge. risin geriye gitmemelidir.” B. Thorez, komünistlerin halkçılar cephesine yardım bahsında asla zaafa ka. pıilmıyacaklarını ehemiyetle kaydetmiş- tir. İspanya işlerinden bahseden B. Tho- rez, meşru İspanya hükümetinin liman ve simırlarına konulmuş olan ablokanın yakında kaldırılması arzusunu izhar et- B. Hitlerin “Mein kampf” ismindeki kitabına sözünü nakleden hatib, şöyle demiştir: “— Sahte kabadayılıklardan kork- mayız, l:iz, şerefli bir sulh istiyoruz.”

Bu sayıdan diğer sayfalar: