17 Kasım 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 SONTEŞRİN 1936 SALI V LTUrŞ İK (a T seğ e lür — vi : »: h ** SAYFA 5 — HER Aydın köylerinde ŞEYDEN " İ BİRAZ İngiliz diplomatlarından ÇörçiPin kızı dansözlük ediyormuş. Avrupa gazetelerinden sonra bizimkiler de bu mühim! mevzu ile meşgul oluyorlar. Bunda hayret edecek taraf yok. Mis Sara Çörçil, bu hareketiyle, aşağı yukarı, babasından intikam almış demektir. Babası bir eski devir diploma- t olduğu için dünyayı parmağında oynatmak isterdi, Kızı ise dünya önünde oynamağa çıktı. Soldan sağa... Hındıstında Delhi şehrinde bir yaradılış garibesi bulunmuş. Üç yaşın- da bir kız çocuğu hastalanıp doktorlar tarafından muayene edilince kalbi- nin solda değil, sağda olduğu görülmüş. Bakınız, sağ-sol davası nerelere kadar vardı? Havacılığa dair: Hatırınızda mı; Londra ile Paris arasında ilk defa olarak işlemiş olan posta tayyaresi, 10 ikinciteşrin 1919 tarihinde, mülâzim Mac Mullin tara- fından idare edilmişti? Yolculuk, fırtına içinde, tam 2 saat 40 dakika devam etmişti. Sontn, Mac Mullin'in pilote ettiği eski bombardıman tayyaresinin telsiztelgrafı İ BÜ a da yotku. Tayyareciliğin bu ilk kahramanlarını, tayyare seyahatlerinin bir zevk olduğu devrimizde, zaman zaman anmalıyız, Namusluluğun yeni bir misali: Eski Amerika muhariblerinden biri, fransız maliye nezaretine iki do- larlık bir çekle bir mektub göndermiştir. Bu paranın, Fransada bir bakkal dükkânından habersizce alınmış birkaç paket çikolata bedeli olduğu mek- tubda bıldınlmekıedır Akla gelebılen düşünceleri bir tıırıfı bıtakarak hükmedebiliriz ki in- bayındırlık Aydın, (Hususi) — Bu hafta pazar günü —Aydın Koçarlı nahiye hal- kının türk ordusuna armağan ettiği tayyarenin ad konma töreni yapıldı. Bu- nun için hava kurumu bir tören progra- mrı hazırlamıştı. Otomobil sahibleri, halkı tavyarenin indiği alana taşımak için fiatlarda büyük tenzilat yaptılar ve benzin paarsına halkı taşıdılar. Parti kongreleri. Aydın merkez kazasına bağlı nahiye kongreleri vali ve parti başkanı Özde- mir Gündayın huzuriyle devam etmek. tedir. Yeni partililer. Evvelki akşam parti kurağında par- timize son üç ayda yazılan üyelerin par- tiye kabul töreni yapıldı. Birçok parti- lilerin bulunduğu bu törende vali ve başkan bir söylev vererek yeni üyeleri kutladılar. Kendilerine partili olmak şeref ve vazifelerini anlattı. Bir konferans. Aydın ilk okul müfettişlerinden B. Fikret Başaran dün halkevi salonunda Aydın ilk okul öğretmenlerine bir kon. ferans verdi. T at böyle de san borcunu ödemek ıstedıkten sonra b tayin edebilir! Erkek olan kızın macerası: - Son zamanlarda erkek olan kızlardan biri de tanınmış çekoslovak koşu şampiyonu Madmazel Kubkova, yani şimdiki Mösyö Kubek'dir. Kubek, Pariste bir müzik holde numaralat yapmağa başlamıştır. Artist olduğu için mi? Muhakkak ki hayır. * Bu sırrı kim keşfetmedi ki biz tekrarlıyalım?. GÜNLÜK TAKVİM Akköy'de yapılân Atatürk büstü —. .. - S akaR Konferansın mevzuu lisan okutma- [ fa başlarken alınacak tedbirler, yazı 17 SONTEŞRİN 1936 SALI kazırlığı ve yeni yazının metod ve esas- N ları idi. î 2 Ramdzan 1355 | y yanbulda ilk defa olarak matbuat grevi oldu SERR LA 4 Sonteşrin 1352 gazeteler çıkmadı (921). öylüye toprak. K 10 z A Vilâyetimizin her köşesinde köylü- j — Alpullu şeker fabrikası törenle açıldı. Fabrika nün toprak sahibi ya?xlması üzerinde Güneşin doğması 6,50 | — 1 seker mahsulümüzü verdi (926). gelaeelir ee İ ÇST selir gi bi 16,50 hiye müdürü, 'Germencik nahiyesine Ç İi p LAİ bağlr Uzunkum köyünde 1300 dönüm- Profesör Nimbus'ün maceraları: Profesörün kimyakerliği.. (Le Journal'den) SITMAYI YOKEDECEK KADRO 66 doktor Adana Sıtma Ensti- üsundekı kursu bıtırdı Kammea aei K Adaııa sıtma enstıtüsünde sıtma kurslarını bitiren doktorlarımız Hekimlerin sıtma enstitülerinde staj mecburiyetleri hakkındaki 826 numara. l1 kanuna dayanarak bu yıl 14 eylül ta- rihinden 21 birinci teşrin tarihine ka- dar Adana sıtma enstitüsünde sıtma kursları açılmış ve bu kurslara 33 as- ker ve 1936 talebe yurdu mezunlarından 33 sivil doktor iştirak etmiştir. Enstitüde sıtma seririyatr ve epide- myolojisi, sıtma parazitolojisi, sıtma an. tomolojisi (sıtma nakleden sivrisinek- ler), sıtma mücadelesi ve erazi ıslahları hakkında sabahları nazari, öğleden son- raları da ameli olmak üzere dersler gös- terilmiştir. Nazari ve ameli derslerden doktorlarım faydalanma derecelerini ta- yin etmek için bu yıl kurs sonunda im, tihan yapılmıştır. Adana sıtma enstitüsünde sıtma hak- kındaki nazari ve ameli en son bilgile. Ti öğrenen genç doktorlar bulundukları — yerlerde bu yeni bilgileri tatbik etmek —— suretiyle halka çok kıymetli yardımlar- ._; da bulunacaklardır. a Memleketimiz, her yıl, Adana sıtma entsitüsünün en modern sıtma bilgile« riyle cihazladığı yeni elemanlara kavuş. '., maktadır. be : » lük çiftlik arazisini 6700 liraya köylü- y? satın almış ve bu arazi 30 hane ara- sında taksim edilmiştir. Köylü bu pa. sayı peşinen ödemiştir. Çalışkan köy - lülerimizi tebrik eder, yeni mülklerinin kendilerini refah ve saadete eriştirme- sini dileriz. Köylerde bayındırlık. Sökeye bağlı A&köy nahyesi harab bir halde idi. Yeni nahiye müdürü Os- man, ÂAkköyü bugün tanınmayacak bir hale getirmiştir. Dünkü taş yığınları yerine bugün hükümet konağı, önüne bir park yapılmış, parkın ortasınâ Ata. türkün büstü konulmuştur. Akköye yer- leştirilecek göçmenler için yapılacak evlerin yerleri hazırlanmıştır. Yeni ma- hallenin ortasından geçen caddeye bir pınar yaptırılmıştır. Bu pınar köyün iyi suyunu temin ediyor. Bu caddenin iki tarafı ağaçlarla süslenecektir. Nahiye müdürü B. Osman, nahiye- ye bağlı köylerin hepsine birer bayrak direği yaptırmış, her köye Atatürk büstü koymak üzere kaidelerini hazır- latmıştır. Bilhassa yeniden kurulan Yeniköy; vilâyetimizin nümune köyü olacaktır. Bu köyün ortasından - geniş bir bulvar geçmekte, bütün evler bu ana caddeye amut sokaklar üzerinde yaptırılmaktadır. Köyün ana ve yan caddelerine ağaçlar dikilmeğe başlan- mıştır. - bölgemizdeki peynir ve yağ imalâtha- N e Bala'da * Tiftik cemiyeti şubesi açıldı — — Bala kazasında Türkiye tiftik cemi- — — yetinin bir şubesi açılmıştır. İdare hes —— yetine aşağıdaki vatandaşlar seçilmiş. ; lerdir: Asli azâlar: Fethi Genç (Başkan); ,,- Şevket Orhan; Sait Polat (Sekreter); Faik Mutgan (muhasib). t Yedek azâlar: Sefer Özalp, Necib ” Cç. car, Mustafa Yıldırım, Ahmed Egin. î Karsta sütçülük ve , peynircilik Kars, 16 (A.A.) — Beş aydanberi nelerinde incelemelerde bulunan süt- — çülük uzmanı sütlerin kontrolu haks kında bir talimatname hazırlamıştır. Bu talimatnameye göre, kaşar, gravyer ig: ve yağlar Karsta açılacak olan labora- — tuvarda daimi bir kontrola tâbi tutula- — cak ve istihsalât iç ve dış piyasalara — sevkedilecektir. ei Denizlide tütün satışları — Denizli, 16 (A.A.) — Tütün satışe — ları hararetli bir surette devam etmek- — — tedir. Çal ilçesinde 65-71, Denizli mer- — — kezinde 35-65, Davas ilçesinde 60-75, — — kuruş arasında satılmaktadır. Alıcı çok — fiatlarn daha yükselmek ihtimali var- dır. Rençber fiatlardan memnundur. Tefrika. No. 90 BİLİNMİYEN İNSAN Yazan: Dr. ALEXİS CARREL Türkçeye çeviren: NASUHİ BAYDAR Büyük foknsiyonel cümlelerin bu hareketleri Ansanın dış muhit hakikatleri ile temasa gelmesi- nin bir ifadesidir. Bunlar, durmaksızın bize ha- vale olunan maddi ve zihni darbeleri ehvenleş- vermekle kalmazlar, fakat aynı zamanda bizim yetişmemizde ve gelişmemizde de âmil olurlar. Bunlarda çok ehemiyetli bir hassa vardır: ko- laylıkla idare ettiğimiz şimik, fizik ve fiziyolo - jik âmilleri tahrik etmek hassası. Demek ki bizler, uzvi ve zihni faaliyetlerin inkişafına muvaffaki- yetle müdahale etmek gibi harikulâde bit kudre- te malikiz. Bu suretledir ki intibak mekanizma - Tarmı bilmemiz, ferdi ihya ve inşa etmek imkânı- nt bize verecektir. YEDİNCİ BAHİS Ferd k İnsan ve ferd. — Realistlerle nominalistlerin kavgası. — Sembollerdeki ve konkre hüdise- lerdeki teşevvüş. İnsana tabiatta, hiç bir tarafta rastlanmaz Biz tabiat içinde yalnız ferdi müşahede ederiz. Ferd insandan, konkre bir hakikat olduğu için- dir ki ayırdedilir. Hareket eden, seven, ıztırab çeken, mücadele eden ve ölen ferddir. Bunun tersine olarak, insan, felatuni bir fikirden iba- rettir. İnsan, zihnimizde ve kitablarımızda ya * şar. O, fiziyolojiciler, psikolojiciler, sosyolojici- lerce mütalaa olunan bir takım abstraksiyon'ar- dan mürekkebtir. Karakterleri “külliyat” ka- rakterleridir. Bizler, orta çağın felsefi zekâları- nt kendisi ile fevkalâde meşgul etmiş olan umu- mi fikirlerin hakikati karşısında tekrar bulunu- yoruz. Bu hakikat, öyle bir hakikattir ki Ansel- me de Laon'un ona dair Ab&lard'a karsı açmış olduğu mücadelenin akislerini sekiz yüz sene sonra'hâlâ işitiyoruz. Ab&lard mağlüb olmustu. Bununla beraber “Külliyat” m vücuduna kani olan realist Anselme ile Ab&lard ve ona inanmı- yan nominalistler de haklı idiler. Hakikat şudür ki biz umumiye ve hususiye de, insana ve ferde de muhtacız. Umumiyetin, külliyatın hakikatı fennin inşası için elzemdir, zira zihnimiz ancak abstraksiyonlar arasında ra- hatça hareket eder. Felatun için olduğu gibi mo- dern âlem için de fikirler tek hakikattır. Bu mü- cerred hakikat bize konkre bilgisini verir. Umu- mi bize hususiyi sezdirir. İnsan bilgilerinin ya- rattığı abstraksiyonlar sayesinde, ferd, ölçüsüne göre olmamakla beraber, gene kendisine tatbik olunan ve onu anlamamıza yardım eden elve- rişli şemalara bürünmektedir. Bundan başka, konkre hâdiselerin gelişi güzel tetkiki de fikir - lerin inkılâb ve terakksine imkân vermekte, on- ları daima zenginleştirmektedir. Bir çok ferdle- rin müşahede altına alınması gittikçe tamamla- şan insan bilgisini geliştirmektedir. Fikirler, Fe- latun'un istediği gibi, güzelliklerinde değişmez olacaklarına, zihnimiz ampirik hakikatin daima kaynayan membamdan susuzluğunu giderdik- çe ,tahavvül edip büyümektedirler. Bizler hâdiselerin ve onlarm sembollerinin ayrı ayrı olan âlemlerinde yaşamaktayız. Ken- dimiz ve benzerlerimiz hakkında malümat al- mak için hem müşahedeyi ve hem de fenni abs- traksiyonları kullanmaktayız. Fakat konkre ile abstreyi biribirine karıştırdığımız da vakidir. O zaman hâdiselere birer sembol nazariyle bakarız, İnsanı ferdle temsil ederiz. Terbıyecılerden. her kimlerden ve sosyolojicilerden çoğunun duştuk— leri hata bu teşevvüşten gelmektedir. Mekani« ğin, şiminin, fiziğin ve fiziyolojinin tekniğine alışık ve felsefenin, ve entelektüel kültürün yas bancısı olan âlimler türlü nizamların mefhumlası rını biribirine karıştırmağa ve has ile âmı açıkça ayırd edememeğe maruzdurlar. Halbuki kendi kendimizin bilgimiz peşinde koşan için, insanm ve ferdin hissesine düşeni kati surette ayırmak ehemiyetli bir iştir. Terbiyede, hekimlikte ve sosyolojide işimiz ferd iledir. Onları birer sem« bol, birer insan olarak telakki etmek zararlır olas — bilir. Ferdiyet, insanım başlıca karakteridir. Fers — diyet vücud ve zekânım herhangi bir görünüşün den ibaret değildir. Bütün varlığımıza şamildir. Cihan tarihinde tek olan bir hâdise vücude ge « tirmektedir. Ferdiyet, bir taraftan uzviyet ve şuurdan mürekkeb kül içinde tezahür eder. Dir — ğer taraftan, tecezzi kabul etmezliğini muhafaza — etmekle beaber, bu küllün her bir unsuru üzeri« — ne kendi izini bırakır. iz, ancak elverişli ve kus — lay olduğu içindir ki onun nesci, halti ve zihani — görünüşlerini ayrı ayrı mülahaza ediyoruz. '

Bu sayıdan diğer sayfalar: