N ği Tokyo, Yokohamadan trenle gi. pişirttim. o sonra bütün zamanımı mektep çocuk. gi Orada sabık Brezilya büyük elçi. » yukarı doğru bakmak zariretinde bu © lerde hazan aralarında pek sevimlile, Japonyada dostça gezintiler — 3 — Dilimize çeviren: H.M. Japon evlerinde boyalı bir yer göre- mezsiniz. Her yer tahtadır, hem de pırıl pırıl yanan tahta... Yazan: John Patrick GÖNÜLLÜ ÇÖMLEKÇİLİK Kamakura'da bir çömlekçi dükki nına girdim. “Ham, bir porselen ak dım. Üzerine kendi (o istediğim gib resimler çizerek tekrar dükkâna geti. riponu pişirttim. Bir taraftan da diğer Amerikalı arkadaşım için cigara taplalarınm üzerine “Çömlekçi baş”, Bil Cons için Japonyanın Kamakura; rinde süreti mahsusada ihmal © dilmiştir.,, gibi alaylı o cümle yazıp Bunu gören bir Japon (mektep çocuğu İngilizcesini, mümkün olduğu kadar anlıyabileceğim bir şekle 80. karak, kendisi (için de dir yazı yaz. - maklığımı rica etti. O gün öğleden larının çanak çömleğine Tinkolen'den, » Franklenden ve diğer tanmmış Ame rikalıların sözlerinden maruf 'cümle- Jer yazmakla geçirdim. Çocuklar ço. Kalmıştı. Birkaç sen harcayıp, bana üzerlerini süsletmek üzere toprak eş. ya alıyorlardı. Çömlekçi bu vaz yetlen pek memnun kaldı ve çay, pas © ta ikramına başladı. JAPON TRENLERİ dildiğine göre yarım saat o ötededir. Her sekiz dakikada bir tren © vardır Üçüncü mevki trenlerin içerisi mavi döşenmiştir. Ve dehşetli surette ka- Tabalıktır. İkinci mevki ise, iki misli fiyatadır; yeşil döşemesi vardır. Ve *hömen boş gibidir. Kısa seyahatler için birinci mevki bulunmaz. Bu gibi yerlerde birinci mevki vagon nnenk İmparator seyahat ettiği zaman İns. Janır. HUSUSİ ADETLERE DAİR 5 Bazan İmperial otelinin holünde — Otururdum. Burası ecnebilerin mülâ Kat veridir. Ve delikli bir kayanın zel | zeleye mukavim bir yerine inşa edil. “miştir. — si Senor Gurgel dö Amaral ile tanış tım. Japon hayata dair bana hayli malümat verdi. Bir gün şöyle anlattı : “Kimse im. - paratora bakmağa izinli değildir. Im. - parator geçmeden evvel evlerin bütün o üst kat pancurları kapanır, Impara- tor, süvariyi bir kürsü üzerinden tef. > tiş eder. Elçileri de gene böyle hir © mevkiden kabul eder, İmparatorun sarayı üzerinden tayyare ile uçmak o memmudur. Fakat ona doğru bakabi, , len yalnız bir adam vardır. Telâşla sordum: *Kimdir bu adam?, “— İsveç büyük elçisi, zat çok uzun (o boyludur. İmparator kürsüsü üzerinde (bulunduğu vaki bile, bu dost memleketin o mümessili dedi. Bu — lünur. İsveç büyük elçisi ise impara ora aşağıya doğru hakar.: JAPON EVLERİNİN ıçı Asırlarca kültüre rağmen, Japon! Jar tabiate yakın kalmışa benziyorlar | - Evlerinde ne zemini, ne döşemeyi, ne de herhangi malzemeyi, mümkünse, — hiç boyamazlar. Tabii tahtayı tercih ediyorlar. Bunları güzelce parlatır. olar. Japon evlerinin çoğunda yataklar , gündüzün katlanıp ortadan kaldırılır. Bu suretle bizim anladığımız manada apon yatak odası mevcut (değildir. ye çarşafları bizimkine (nisbetle “daha küçüktür. Çünkü her değiştirin! dikçe yatağa dikilmektedir. i Ekseriya fazla sıcak olduğu giln- i ri de bulunan kadınlar, bahçelerde. Bellerinden yukarı bir sey giymeden! galışırlar. Du âdet, Nilgafa gibi eski! irlerden yiyade memleket içinde! çok caridir. YÜKSEK BİR JAPON AİLESİNİN DAVETİ Bir kere yüksek bir Japon aile. sinin evine davet edilmiştim Avrupai bir yemekten sonra tamamen Japon- lara has bir yemek geldi. Önce *ahta bir kap içerisinde pirinç getirildi. Bu, Japonyanın “Ekmeği, dir; her ye. mekte gelmesi tabiidir. Sonra, una ba tarılıp bol yağda kizarmış istakoz Kuy.| rukları getirilir. İnce ve parıl par) kırmız! bir tasta temiz ve lezzetli et su yu içerisinde kabuklarından çıkarıl. mamş midye durüyordu. Adet, bu et suyunu tastan içtikten sonra, bir eli. nize tahta çubuklar alarak, diğer eli- nizde tuttuğunuz midyeyi kabuğunun İçinden kurcalayıp çıkararak yzmek. tir. Yeşil çayla birlikte ince, hafif ve kıvrık o pirinçten yapılmış Dask getirdiler, Mangal üzerinde kızın bir sahanda Soya fasulyesi salçası fı. kır fıkır kaynıyor ve bunun yanmda soğan, yumurta ve kuş başı kes'lmiş et parçaları tabaklar içinde bekliyor. İşte bü, Japonların meşhur Suki “Ya. ki yemeğidir ki, sofrada pişirilir AYRILIRKEN HEDİYELER VERİLİYOR Japonyada nazik ey sahiplerinin bütün misaifrleri ayrihrken muhak. kak bir hediye alırlar. Japonyadan ayrılan bir ziyaretçi bebek, yelpazr, İ langicı bulunabilir, mendil ve saire gibi birçok hediyelerle beraber gider. İhtimal bunları başka yerde gene hediye olarak dağıtacak. tır, Pek acıkmış olan karnımın 6 nefis yemekierle doymasından sonra artık birde hediye almak istemedim. Ev sa- te kapıda vedalasırken sant köz teğimden.inci sapir küçük kalem ça- kısını söküp kendisine verdim. Aldr, gülümsedi. Biraz o beklemekliğimizi söyledi. Ve bu defa kendisine olar borcumu daha çoğaltacak mahiyette güzel bir tırnak makası getirip “erdi NİKKO Japonyada “Nikko'yu görmedik. çe (muhteşem) kelimesini kullanmaya imkân yoktur,, nevinden bir söz var. dır. Nesillerce evvel, her derebeyi bu dağlık mabet havalisine bir ibadetha- ne yaptırmıştır. Nikkoda Japonyanın meşhur Ya doya'larının, yahut Japon hanla“ınn en iyileri bulunnr. Burada üç yen'e (muhsrririn ziyaret ettiği zamanlar. da yüz kuruşa yakın bir para) ile bir gün yatılabilir. Bir oda kiraladım ve kaldım. Japonyada iki çeşit kiralık mes kenden biri de bizim otel kelimesine yakın bir telâffuzu olan Hoteru'dur. Hoterularda oturmak Yadoyalardan daha bahalıdır. Ve hirçok Japonlar hoteruda o r. Fakat Voda“” bir y a Japonyada daha cok Zevk iyor. YADOYALARIN İÇİ Yadavarım pabuelarımı wYararek m rafından verilmis terli Bu! terliklerle, bir piyano | kadar iş) parlatıİmis dösema fiserinden srker gı, | kır vürüdükten sora varı aralık ki- Vitsiz, anahtarsız ve vazifesini göre i kâft hir levhan- Sefine melir.i *a ekar. Yer, kalınlıında sr Eserine isen hir Kerrrlarma kü- maş çekilmiş mravven hövüklükte ha. sırlardan hn odada hir eoğnna fesa, düf edilir? Bu olan Mivüklüü ha- sırlarının sayısı ile öletlğdür. Üzerle, rine ayakkabı ile basılmadığı için has bavağı halı varifesini görtirler. Yadoya hanlarının odaları, husü- st bir evin odasını andirir. İnce kül yığınları içinde rar gibi bir! i, bir caydanhı#m altında; parıldar. Yerden yirmi otuz santimet-. re kadar yüksekliğinde ve oyun masa-| kanısında o miisteri ürivet ta #ri wİver kanı siniz ve terlikler hrv de. ür <ıntime're kâha örsilü hir hasir dikilmiştir. Ağrılar ve sızılar Birçok emareler, sayısız birçok ra- hatsızlıklarla müşterektir. Fakat bun- ların hepsi ciddi ve ağır bir hastalığa delâlet etmez. Haslanm şikâyetleri, doktora teşhis koyabilmekte kılavuzluk eder. Hasta içinse duyduğu ağrılarm hepsi pek mühimdir, Bunlarm en çok görülenleri muhte- İM ağrı ve sızılardır. Ağrı ve sızılar birçok dertlerin başlangıcıdır. Bunlar, bazan mühim hastalıklara yol açan rahatsızlıklarla birlikte gelir. Meselâ sinirlerde duyular ağrı ve sızılar 80- uk algınlıklarının emareleri olabile- ceği gibi ciddi bir hastalığın da baş - Çocuklarda ise devamlı ağrılar kat'iyyen ihmal edil meys gelmez. Bu devamir ağrılara sebep olarak! ekseriya, çocuğun büyümesi ve böy atması gösterilir. Bu yanlıştır. “Bi yüme ağrısı, denilen bir şey yoktur. Böyle ardı arkası kesilmiyen ağrılar- dan şikâyetçi olan bir çocük hemen yatağa yatırılmalı ve doktor çağrılma- lıdır, Erken başlanan tedavi çocuğun müstakbel sıhhati için büyük fayda lar verir. Romatizmalarda daima ağrı ve sr.) #1 vardır. Romatizma humması deni. len had romatizmada ağrı çok şiddet: lidir. Ekseriya nöbet ve mafsallarm wşmesi görülür; artık bunu teşhiste bir giiçlük çekilmez. Müzmin romatizma da çok ağrı ya par. Yaşlı adamlarda bir mafsalda şiş- me ile başlıyan römalizma çok ciddi bir surette tedavi edilmelidir, Çünkü ihmal diğer birkaç mafsala da roma tizmanm bulaşmasına sebep olur. Müzmin romatizmalarda mafsalları yumuşak tutmak çok mühimdir. Usla bir masajcıya yaptırılacak masajları büyük faydası vardır. Rahatsızlık her hangi bir zamanda çok fanl bir dev- Teye girecek olursa yapılması lâzımge- Yenen “eaniyetm”1s emen İstirahat tir. Böyle hallerde masaj ve hareket, romatizmanm ani bir surette vücuda yayılmasına sebep olabilir. Üşümek - ten korunmalıdır. Çünkü böylece ro- matizma yeni baştan dirilir. Müzmin hazımsızlık ve peklik ro- matizmayı şiddetlendirebilir. Fazla ye mekten çekinmelidir. Fakat romatiz - mali bir adamın pehriz etmesi de telı- likelidir. Umumi sıhhatle kuvvet muhafaza © dilmelidir. Fazla tatlı yemekler roma- tizmayı iddetlendirir; et ise ancak iki günde bir yenmelidir. Ağrı ve sızılar ekseriya sinir roma. tizmasmdan ileri gelir, Bu ağrılar sırtta yahut bacaklarla omuzlarda yerleşebilir. Bunlar görünürde hiçbir sebep ol - madığı halde birdenbire gelebilirler. Romatizmalı adam İğilirken sanki sırtına bir hançer saplanmış gibi bir- denbire müthiş ve dayanılmaz bir ağ- rı duyabilir, Lumbago dediğimiz kulunç ve bel ağrılarına sebep olarak ekseriya yük! kaldırmak gibi geyler gösterilmekte -| dir. Halbuki bunun esasi yoktur, Bu hallerde ilâç sıcaklıktır. Sıcak su ile doldurulmuş şişeler, sicak kum! torbaları, fanilâ parçasma sarılmış s1- cak tuğla parçası, kızdırılan bir ütü e ütülemek ağrıyı teskin edebilir, An erk ütü kullanılmadan evel deriyi Bir havlu, fanilâ parçası yahut kalın sargı kâğıdı İle korumak lâzımdır. Doktor üğünde bir masa göze çarp- maktadır Bir metre kada? boyda çek- meceli ve aynalı bir dolap vardir ki! önüne oturduğunuz zaman İçlerinde; kendinizi görebilirsiniz. Fakaf ilir ba- kışta küçük bir kızm oyuneak evi İçin yaprimışa benzer. Bir köşede set üze-| rine insa edilmiş bir höcre görlllür:! burası Japon resmi hayatının büyük) bir kısmını teşkil eden ciceklerle ga- yet zevkli hir surette süslenmiş “Mu-| kaddes yer,, dir Orada Kakemonolar,| yani üzerinde mevsime göre resimler yapılı uzun kâğıtlar asılıdır Bir Ja- ponun evinde bunlardan belki düzüne lerle vardır, fakat her #sfTasında bir tanesini duvara asar. (Devamı 5r) Eseri hazırlıyan ; Nüzhet Abbas Dikkat: Bu yazı, yalnız pazartesi çarşanha ve cumartesi günleri meri Tayçe yan Futbol sadece bir sürat koşusu Verilen bir pası hasım alırsa, bun da pas veren kadar pas alması icap eden oyuncu da hatalı hareket etmiş- tir. Çünki pas veren oyuncu srkada- gının nerede bulunması lâzım geldiği- hİ, pas alan oyuncu da nerede duraca- ğmı kestirememiş demektir. Pas almak üzere sık sık deplâsman bir muhacim hattı, hasım müdafaası için en belülmıdır. Çünkü müdafi bun- rini ve binnetice oyu- nun ne şekilde tf f edeceğini kes-| tirememek yüzünden bunalır kalır. Ayaktan ayağa verilen paslar! değildir 1 — Hasım taraf, muhacimiöl bir veya ikisini ofsayt bırakmak v yesini kullanıyorsa buna dikkst İ rek daima ofsayt bulunmağa di etmek, i 2 — Ofsayt vaziyetinde iken ve oyuna müdahale etmemek, i 3 — Ofsayt vaz'yetinde bir ar şa lüzumsuz bir pas vermekten Iwma kuvvet vermek lâzımdır. Mütemadiyen ofsayt vaziye? oynayan bir muhacimden takımı fede edemiyeceği gibi kendisin maneviyatı bozularak oyun ii ki müyessiriyeti kaybeder. AÇIK OYUNCULARI Açıkça söylemek lâzımdır xi 8 ların vazifeleri, kaleci de dahil | Zu halde diğer dokuz oyuncudaf | hafi Meşhur İngiliz oyuncusu Bastin, şü? çekerken alman fena bir vaziyeti gösteriyor. Ayak vaziyeti yanlış ol- mamakla beraber vücut muvazenesi son derece bozuktur. Bu vasiyette | turulan topun hdvaya kalkacağı muhakkaktır ilerliyen bir takım ikinci sınıf futbol oyunuyor demektir. Buna YAAR) ilk nazarda bomboş yerlere verildiği zannını hasıl eden pasları büsnü isti-| mal ile akm yapan muhacimler yer tutmanm faydalarmı anlamış ve bu- nu hasma yutturmağa muvaffak olan oyunculardır. Yer değiştirme tabiye- sini beş oyuncunun da otomatikman tatbik edebilmeleri lâzımdır. Oyunun tarzı inkişafını hareket ve vuruşlar. dan evvel kestirme kabiliyeti olmayan bir oyuncu hiçbir vakit birinci smrf| futbolcu olamaz. KISA PASLAR: Muhacim oyununda kısa pas fcna değildir. Ancak bu tabiyeyi kullanan muhasim hattı şunlara çok dikkat et- melidir. Bu paslarla hasım kalesinin! dibine kadar sokulmak itiyadına ka-| pılmamak, Futbolda topla beraber al leye girmek diye bir şey yoktur. Açık bir fırsat buldunuz mu, keleciyi iylee İ kollayarak on sekiz pas dahilinde der- bal güt çekmeği ve topu havaya kaldır mamağa dikkat eliwelidir. Kısa paslar) $ da dikkat edilecek başka bir mesele de bu paslarla ilerleyip ilerlemediğine dikkat etmektir. Bazı mühecim hatları olduğu yerde ve hasım müdafaasma istediği şekilde tabiye kullanmak üze- i bafbeki üzerine çe ir. Santrhafın yahut merk$f hacimin sağ veyabut sol aya hangisi daha kuvvetliyse, o cenli ki açık oyuncu daha fazla esd bunun kayşısmdak! açık oyuncu! Oyuna daha az iştirak ettiği mi kaktır. Açıkta sürat şüp! hıdır. Fakat iş sade e Futbol sâdece bir sürat koşusu © dir. Süratten istifade meselesindfii srm miüdafaasının manevra kabili sürati, oyunun tarzı inkişafı ve yuncunün bu #ürate derecoi İY düşünülmelidir, Eğer iç oyuncusÜ fasmı kullanır ve pasını üzerine 9& Oyuncusunu cektikten sonra veril çığın işi kolaylaşmış olur. A karşılarında ekseriya hasım W ve beki ile karşılaşırlar. Bunu! “3! 16 ovuncusu acığa çeği Si miş buluğ çığın yolu çok açılmış olur. Diğ raftan açık da iç oyuncusuna ps j receği zaman hasım hafbek'ni W N çekerek iç oyuncudan çelecek , mak üzere ilerlerse tek bir ayi , yani hasım beki İle karşı kar lacaktır ki, bu da gene onun kolaylaştıracaktır, Sliratten İstifadenin başka bi da topu hasmın yanma kadar # kısa bir vuruşla ileri doğru sevke ve hasımdan evvel yetişerek sü” tir. Bunda muvaffak olabilmek re vakit bırakacak kadar ağır bir se-' ga kilde paslaşırlar ki bunlara da fayda sızlığı aşikârdır. Futbolda ve muha- cim oyununda esas ilerlemektir. Oldu- Zu yerde paslaşmuk değil! DİRİBLİNG VE ÇALIM: Muhacimlere çok lüzumludur. Yal- nız dikkat olunacak gey hasmı geçer geçmez yavaşlamadan topu sürmek yahut iyi yer tutmuş bir arkadaşa pas vermektir. Geçilen bir hasma bir daki- ka sonrr topu kaptırmak mubacim için budalalıktan başka bir sey değil- dir. OFSAYDA DİKKAT: Bu, hepimizin ya oynarken yahut maç seyrederken gördüğümüz bir ha- disedir. Tam gol atmak fırsatı zuhur edeceği esnada hakemin düdüğü of- sayt ilân edince üzerimizden sicak su dökülmüş gibi hissederiz. Bunun için: m Zİ ELİ bö Bu resimde gene Bastin, yakın / hasım oyuncu bulunduğu derhal sürmek üzere stop i güzel bir mümunesini (gös (Vümit ve Dacakların VE dikkat ediniz) 1) Muhakkak surette hasımds” e” li olmak, 2) Bu usulü çok sik © memek lâzımdır. Açık oyuncusuna uzun ver cüsse o kadar lüzumlu ie kii itibariyle müteaddit oy” çok nadir karşılaşır. Besi yuncusuna her şeyden evvel Ikzmmdır. Bu da iri adamlard, boylu ve kıvrak oyuncul; bulunur bir Bünye