7 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Akşam postası ——— Üniversite açıldı (Baştarafı 1 incide) sonuna kadar böylece devam etmiştir. Salonda profesör doçent ve asistanlara mahsus olan orta kısım — kordelâlarla ayrılmıştı. Yerli ve ecnebi hemen bütün ilim ve fen şöhretlerinin burada taoplar dığı görülüyordu. Her profesör içeri gir dikçe salon alkıştan sanki yıkılryordu. Saat tam 10 da binlerce gencin sürek li alkışları arasında üniversite rektörü Cemil Bilsel salona girdi, Kürsüye gelen rektör sözlerine şöy- le başladı: “ — Sayın dinleyiciler; İstanbul üniversitesi bugün dördüncü ders yılına bağlıryor. İstanbulun kurtu- huş bayramının ertesi gününde başladı- ğimız ders yılının her biriniz için daha olgun ve tam bir verim yılr — olmasını dileyor ve bu dilekle yeni ders yılını açıyorum. Bu der& yılını Kültür bakanr Saffet Arıkandan açmasını dilemiştim. Bunun sebebi geçen yıl üniversiteyi — açarken yapılacağını söylediğim bir çok şeylerin onun eliyle resmiyete girmiş olmasıdır. Bunu Arıkan da — vadetmişti. — Fakat son günlerde çıkan işleri dolayısile ge- | lemiyeceğini bildirdi ve İstanbul üni- versitesinde başka bit vesile ile sesini duyuracağını vadetti. Bundan dolayı - dır ki İstanbul üniversitesinin bu dets yılını da ben açıyorum, Daha açatken üniversiteyi de yurdu da kuran ve ko- ruyan günün büyük çehresi Atatürkü anarak onun güneş dehasının aydınlık- larında ilerliyen üniversitenin gelişmesi için bütün varlığını veren cumhuriyet hükümetine de minnet ve şükranları- mızi sunarım. Sayın profesörler: genç arkadaşla - rtım ödevimizin büyük olduğunu bilme- lidir. Üniversite büyük binalarile, zen- gin enstitülerile, âlim profesörlerile he- vesli ve canlı talebesile övünülen bir süs değildir. Üniversite, yarının mes'ü- liyetini üzerine alacak nesli devlet ve memleket hizmetleri için yarının âlimle rini esas olarak hazırlayan, ilim yap - ma, ilme bir şey katma, milli kültürü, yuürsever yve her , fedakârlığı katlan- «ma fedakârlığı veren yerdir. Üniversite memleketin varlığını temellendirme va zifesile mükelleftir.,, Rektör bundan sonra söylevinde büyük bir ehemmiyetle şunları söyle -| miştir: “Dünyanın durumundan örnek alarak ödevimize işaret ediyorum. Dünyanın bugün gidişi millt müdafaaya ehemmi - yet vermektedir. Milli müdafaa kadar üniversiteye ve kültür işlerine de önem veriliyor. Millt müdafaa memleketi ha- rici düşmana karşı korur. Kültür ise o düşman kadar mühim olan bilmemez liğe karşı körür.,, Bu bahiste rektör son sözünü söyler ken şöyle demiştir: '— Üniversiteye yazılr olan herkes bilsin ki üzerine aldığı ödev güçtür.,, Üniversite unsurlarının borçlarından bıhuderken de : '— Buü borç sıhhatten, hayattan, ra- hattan her şeyden fedakârlıkla olur. Üniversiteye adını yazdıran en büyük profesörden en yeni talebeye — kadar söylüyorum: Bu borç böyle ödenir..,, Başkan İsmet İnönünün (bin yarım adam bir yarım adam bile değildir) sö- zünü hatırlatan rektör, talebeye hitap eden ve her suali itirazla karşılanan şu sualleri sordu: — Yarım doktor mu yetiştirelim ? Hepinizin bildiği bir darbı meseli hatırlatacağım. Milleti canmdan et- mek istemiyoruz. Yarrm hukukçu mu yetiştirelim ? Yarı hükümle halkım canmı, malmı mahvedemeyiz, Yarı âlim mi yetiştirelim? (Cahil cessurdur) derler. Ya Üni- versiteli cahil ne olur? Onun içindir ki Üniversitemiz tam -adam, tam üniversiteli yetiştirmeği değ'şmez bir program olarak almıştır. - İşte bu programı tatbik ederek bu se- ne Üniversiteden 474 genç mezun ol- du. Büu sene terfi edenler v yeni ya- mılanlar da bu yolda yürüyeceklerdir. Bu yolda yürümedikçe — hazin gün- ler içinde bulunuyoruz — bu hazin günler tekerrür eder. Rektör gsözlerine şöylece nihayet vermiştir: Saym profesörler, genç arkadaş- ltr: Hepinize başarılar diler, Garplı ve yerli profesörler önünde hürmetle iğilirim. Muvaffakiyetli calışmaları- na idarenin bütün kudretile kendi e- mirlerinde bulunacağını arzederim. Yarının genç âlimi ve değerli pro- fesörü olmak için ilerlediklerini, çalış- tıklarını ümitle gördüğümüz doçent- larımızı da sevgi ve saygı ile selam- larımızı da sevki ve saygı ile selâm- larım. Atatürk'ün Cumhuriyeti kendileri- ne emanet ettiği bütün genç arkadaş- | larrmızı bu gayeye ilerleme yolunda bütün ümidimle selâmlarım. 2T senelik hocalık hayatımda 13 senedir gençlik hizmetinde bulunuyo- rum. Bu tecrübem ve Avrupa üniver- sitelerinin ekserisini gördüğüm için intibalarımla söylüyorum ki Türk gençliği dünyanmın hiç bir gençliğinden zekâca, kavrayışta, calışmaca farklı değil, bir çok noktalarda üstündür. Türk gençliğinin bu meziyetlerinden tam randıman almak bize aitse çalıs- mağı söon verimle başarmak size ait tir. Sozümü bitirirken Atatürke hür- metlerimi sunuyorum. Ne mutlu o İs- tanbul Üniversitesine ki onu küranla- rm başında saraymı, odasını ilim kurumlarımın toplanmalarına tahsis eden güneş dehâ var. Bu dehâya İz. tanbul Üniversitesinin soönsüz saygı- larını sunarım.., Rektörden Ssonra kürsüye Hukuk Fakültesi dekanı Sıddık Sami gelerek gene rektör namma dört senelik Üni- versitenin verimi hakkındaki raporu okudu. 4 Rapora nazaran İstanbul Üniver- sitesinden dört yilda 4293 genç mezun olmuştur. Bu yıl tıpatn 154, hukuk: tan 186, edebiyattan 4d1I, fenden G0 dişçiden 39 genç mezun olmuştur. Bu suretle bu seneki mezunlarm mikdarı 472 dir. Üniversite kliniklerinde 508T kişi ameliyat olmuş 14607 kişi yatmış ve 51822 kişi tedavi edilmiştir. Rektör raporunda bu sene dönen Hukuk talehesi için 20 ikinci teşrinde bir imtihan daha yapılacağımı, dil ted- risat tarzında değişiklik — yapıldığını söyliyerek Üniversitede yapılacak da- ha bir çok işler olduğundan bahset- mekte ve: “9du veren Allah birini de elbet verecektir.,, Diyerek sözlerini bitir- Bundan soönra kürsüye Edebiyat Fakültesi profesörlerinden Şemsettin Günertay gelerek Türk tarihi hakkın- daki ilk dersini umuma vermiştir, İspany harbi İki taraf da hazırlanıyor Irlanda gönüllüleri de asilere yardıma gidiyor Paris, 7 (A.A.) — Jerezde La Fron- terada nasyonalistlerin radyo istasyonu dün şöyle bir tebliğ neşretmiştir: Kızıllar, dün Oyviedo üzerine dört yüzden fazla bomba atmışlardır. Kı - zıllar, bu taarruzları ile 1934 jihtilâlinin hatırasını tes'it etmek — istemişlerdir. Akşam üzeri nasyonalistler bir huruç hareketi yapmışlar ve Marksistleri ya- rr bir mağlübiyete uğratmışlardır. As- türiesden takviye kıtaatı gelince Mark- sistler tamamile hezimete uğratılacak- lardır. Burgos, 6 (A.A.) — Nasyonalist kuvvetler Madrit — Valansiya demir- yoluna yaklaşmışlardır. Diğer taraftan, asilere karşı mu- kavemeti takviye için şiddetli tedbir- ler alınmıştır. 150 bin asinin hücuma hazırlanmakta oldukları Madritteki kuvvetlerin yardımına koşmak üzere Valansiyadan 20 bin kişi gönderilmiş- tir. Asiler de kuvvetleniyor Milliyetperverlere de yardım için Fastan takviye kıtaatı gelmektedir. irlanda mavi gömleklileri İrlanda mavi gömlekliler şefi Ge- neral Duffy İspanyada asiler YTeisi General Franko ile görüştükten sonra İrlandaya dönmüş ve gazetecilere va- ki olan beyanatımda İspanyol nasyo- nalistlerile aynı safta harbedecek olan İrlanda gönüllülerinden mürekkep tü- menin birinci kafilesinin bu ay içeri- sinde İspanyaya gideceğini söylemiş- tir. İngilizlerin Güzel casus kadını evlendi İngilizlerin güzel casuslarından Car- la Süzan Jenssen bu hafta Londrada, İngiliz borsacılarından Mister Fredrik Levis ile evlenerek, — heyecanlı ve ol- dukça tehlikeli mesleğinden büsbütün ayrılmıştır. | Mahkemelerde (Baştarafı 1 incide) da dolaşırken yanına sobacı Hüseyin yaklaşmış: — Müşerref olabilir mı_sıı'.? diyerek söz atmış., Bu sabah hakim huzuruna çıknn davacı şoyle dedi; — Tahkik ettim. Bana söz atan bu adam iki çocuk babası imiş.. Acıdım, davamdan vazgeçiyorum. Bu istek üzerine dava sukut etti. İkinci dava bir kavga ve yaralama vakası idi, Davacı Emin isminde pos bryıklı orta boylu bir adam. Dava ettiği de 24 yaşındaki sıvacı Zübeyir., Eminin söylediğine göre, kendisi dün akşam Aksarayda Horhor cadde sinde Mustafanım kahvesinde oturur- ken içeriye Zübeyir girmiş, yanındaki masaya öturmuş.. Biraz sonra Zübeyir Eminin pos bıyıklarına bakarak: — Bana bak hemşeri şu bıyıkları kesg! demiş., Emin cevap vermiş: — Benim bıyıklarmma ne karışıyor- sun. Sen işine bak! Bu söz srvatı Zü- beyiri kızdırmış, Emini dövmüş, kah- vedeki müşteriler ikisini de dışarı atın ca Zübeyir orada da cebinden çıkardı- ğı bir şişeyi Eminin başma indirerek yarmış.. Zübeyir ise vakanm böyle olmadı- ğını, Eminin kendisine sandalye salla- dığını söyledi, Şahit olarak kahve müşterilerinden Saffet, Recep, Şükrü, bekçi Mehmet dinlendiler. Bunlar ka- hahatin Zübeyirde olduğunu söyledi- ler. Dördüncü şahit Mehmet, o sırada pek sevdiği nargilesini içerken iki ki- ginin kahvede kapıştıklarını, nargile- sinin sönmemesi icin elinde nargilesi münasip bir köşe aramak telâşma düştüğünü söyledi ve: — Kimin kimi dövdüğünü bu telâş arasında göremedim, dedi. Neticede Zübeyirin Emini dövdüğü ve başmdan yaraladığı sabit oldu. Zübeyir iki ay hapse mahküm edildi. Ve hakkında derhal tevkif kararı verildiğinden tev kifhaneye götürüldü. Bu sahah Sultanahmet birinci sulh ceza mahkemesinde bir hırsızlık dava sı hakkında da karar verilmiştir. Şeh- zadebaşında Mektepler sokağında otu ran Ha&ene Yemisten geçerken ekmek ci fırını önünde çantasından 15 lirası- nı sabıkalılardan Rıza çalmış.. Bu sa- bahki mehakemede Rıza yedi ay hap- se ve bu kadar müddet emniyet umu- ye nezareti altımnda hı;lundnrulmaya_ mahküm edilmiştir. - Fransa Antaky işinde bizimle konuşmaya razı Milletler Cemiyeti asambiesinin si- yasal korsisyonu dünm mandalar mese- lesinin müzakerelerine başlanmıştır. Fransa murahhası Viemot söz ala- rak, Suriye mandasınım ilgasımndan bahsetmiş ve Fransanm Suriyedeki Türk ekalliyetleri meselesini mümes- sili vasıtasile ileri süren Türkiye İle İskenderun mıntakasında muhtariyet teşkilâtı temin edecek bir tesviye su- reti bulmak üzere müzakereye hazır olduğunu bildirmiştir. Hariciye Vekilimiz Tevfik Rüştü Aras, Mandalar komisyonunun tevsii hakkmdaki Lehistan teklifi ile meş- gul olmuş ve mezkür kömisyona ge- rek komgşuluk ve gerek ahdi sebepler dolayısile başlıca alâkadar olan dev- letlerin kabulünü de teklif etmiştir. histan nüfusunun fevkalâde artma- sından bahsetmiş ve bu vaziyetin e- konomik teşekküllere muhaceret top- rağı aramak mecburiyetini yüklediği- ni de söylemiştir. İngiliz murahahsı Lord Kramlorn, Filistin hadiselerinin inkişafına karşı bir çok memleketler tarafından gös - terilen alâkayı kaydetmiş ve İngilte- renin bugün için Filistin vaziyeti hak- kında izahat verebilecek — bir halde bulunmadığını hatırlattıktan sonra İngilterenin hem Arapları, hem de Ya- Yeni iktisadi siyaset ne olursa ol- sun, bundan daha kötü değildir. hudileri memmun edecek bir ;f temenmi tamekte okhğunı müiştir. Gerçlerin muhak Wt gçerniye birakildi — 30 ağustos zafer bayramif İryan Antakya gençlerinden " , bu hareketleri kanuna müfj ründüğü için muhakeme tahkikatın noksan oldufu & lerek hükim önüne çıka dır. Muhakame şimdilik an ıkî raya brrakılmıştır. Türkleri soyan bir 8' çetesi türedi — İskenderun ve Anaktyı beliren bir Arap çetesinin ( ri durdurarak içindeki Tür , j duğu haber verilmektedir. bir şey yapmıyorlar. Ve f 150 ilkler gene taailf” Antakya ve İzkenderund"? Tin manda altında yara yollu propaganda yapan yüz © kargı nefret umumidir. Bir Antakya genci dıyor “Yapılan bütün tahrikâ İskenderun, Antakya ve civ leri istiklâl idealini yürekle” dirmiş bulunmaktadır. ne tahrikâta kapılacak kaâ | kalmış olanlar parmakla göf kadar az ve malümdür.,, İstiklâl için sancak Türki likte hareket eden Ermenile Buzünlerde Tasnak mensup” mışlarsa dâa bımlszra da kuı! olmamaktadır. ; A | nag5ir Ç Ras İmru Goör ayrıldı Londra 7 (A.A ) — Resme diğine göre, Göredeki hüküm” Ras İmru, şehirdeki İngiliz k” nun mufarakati üzerine or mıştır. Ras İmrunun Av oturmasına müsaade edilm amafih kendisinden bir gül” faaliyette bulunmayacağına minat alınmasına lüzum göl tir. Yarmdan itibaren ll SAKARYA esxkı einamra) Sînemasın JEAN KIEPURA nin en güzel filmi ve hakiki bir hârika olan Bütün Güzelleri Severili Filminde taganni edeceği şarkıları dinlemeğe gidiniz. İlâ “PARİSTE GİYİLEN,, Paramount Jurnal dünya havadisleri veMli Matineler: 21/2, 41/2, 6 1/2 suvare Z2İ de. Pek yakında TURK slnemasıl LiLiAN HARVEY ve WİLLY FRITS KARA GÜLLE Büyük filminde görüneceklerdir. LİLİAN HARVEY, bu filmde q a dız gibi dans ediyor've bir trajediyen gibi oynuyor. |: Sevenlere... Sevmiş olanlra... Seveceklert İttihaf edilmiş yegâne şaheser ve sinemanm zaferi olan © SA OLUM PERİSİ Fransızca sözlü ve emsalsiz eser. Yarın akşam, gala müsameresi ola SARAY sınemasınd Gösterilecektir. Baş rollerde: FREDERİCH MARC - MERLE ÜOBERON - HERBFRT İlâveten : BSonbahar zarafetleri, Montrö konferansı, Frangın MADRİD'e doğrü vesaiİre ... B.let er şimdiden alınabilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: