Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
DÖN f *iLA Li N PMİKİ Wt |. KAR 'KURDU YA- .l(ib EDEYİM aX eee DB AA ÖÜ DAR AĞ aa | — PERKEN —| BAŞINA &n | ŞiR FELAKET |P GELMİŞDİ. $İMDİ VAPU. RUN ANBA- “RINDADIR. ha A T Ve aFi PE C h YOKSA -- şî;—noî.... ve ADEMi iKTiDAR BELGEVŞEKLİGİNE | HORMOBi T ea Tabletleri aa Her eczanede arayınız geee KARŞI la her türlü Konforu haizdir. ' Kiralık Apartımanm İstanbulun mutena yerlerinden Türbede Belediye civarında Dostluk yurdu sokak 8 numaralı apartımanın 1 ve 2 inci daireleri kiralıktır. Apartımanın havadar ve güneşli bulunması itibarile çok tercih edilen bilcümle vasıflar- Görmek arzu edenler ayni apartımanın 4 cü dairesine müracaatlar. A —Ü haan keş ;ı n & D SAĞLAM || Sıhhat ve sağlık mecmuası M Birinci teşrin nüshası çÇıktı ) Hastalıkların sebeplerini, anlıyabileceğimiz bir lisanla bize anlatan ve İ gy mütehassıs doktorlarımız tarafından yazılan makalelerle dolu olan bu Sıhhat mecmuasını mutla'ra alıp okumalarını karilerimize tâvsiye ede K Tiz. 222 Ğ Glandokratin Ademi iktidara, zafiyeti umümiye- ye ve asabi buhranlara karşı, hur Prof. Brown Seguard ve Şteina- fidir. Eczanelerde kutusu 200 kuruş. meş- MAĞLÜP FAUSTA . du, Kolunu Pardayana dayamış adeta sürükleniyor, ve her ikisi de titriyor- du. Pardayana, Faustanın bütün ma- zisi bu göz yaşlarile silinip temizleni- yor gibi geliyordu.. Fausta ara sıra gözlerini kaldırarak ,Pardayana bakıyordu. Fakat bu göz- lerde artık eski cesaret ve hakimiyet yoktu, hatta biraz da korku vardı. İki üç defa kadar birbirlerine böylece ba- karak güldüler. Genç kadın Pardaya- nın hislerinde büyük bir değişiklik olduğunu anladıktan sonra tekrar hıçkıra hıçkıra ağlamağa başladı, bir az sonra bayılmıştı. Şövalye, gayet güzel ve bakir olan bu kadını büyük bir incelikle kucağı- na aldı, Başı omuzuna dayanıyordu. Dudaklarını genç kadının alnına yak- laştırdı ve ağır ağır yürüyerek evvelce gördüğü balıkçı kulübesine girdi, Ku- cağındaki yükü bir yere koyduktan sonra kulübe sahibine bir lira vererek mükemmel bir ateş yakmasımnı söyledi. Aradan bir saat geçmişti ki her ikisi de iyice kurunmuşlar - karşı karşıya konuşuyorlardı. Pardayan: | — Gitmeniz lâzım! diyordu. Çünkü Bluvadakiler sizi takibe çıkmişlardır, nerede ise gelirler. : Fausta; — Nereye gideceğim? diye sordu. Çünkü artık Pardayandan emir al- mağa alışmıştı. — Fi — Beni bir yerde bekleyemez misi- niz? Fransada düzeltecek bazı işlerim Yar da, « Ben sizi ancak İtalyada bekleye- bilirim. Her ikisi de sözlerini gayet lâkay- dane söyliyorlar, asıl fırtına ise kalp- lerinde kopuyordu. . Fausta bir müddet Pardayanın göz- leri içine baktıktan sonra: — Roma benim için tehlikelidir, de- di. Çünkü Sikst insanı hiç affetmez. Floransada bir sarayım yar. Ecdadım- dan kalmıştır. Sizi orada beklerim. — Floransada Borjiya sarayı, Gü- zel ama yol çok uzun korkmaz mısı- nız? k Fausta bu söze gülmekle mukabele etti. Pardayana gelip gelmiyeceğini sormıyordu. Çünkü onun hali bunu vaadediyordu. Şöyalye birdenbire sordu: — Fakat para? — Orlean da, Lion da ve Avinyon da yetecek kadar para bulabilirim; Yal- nız bana bir şey sıkmtı veriyor ki, o da iki hizmetçimin tevkif edilmiş olma sıdır. * Şövalye sert bir sesle: — Onları tahliye ettireceğim! dedi — O halde, beni Orlean da bulsun- lar. Orada beş gün kadar kalacağım, Nerede olduğumu bilirler. Faüusta ve Pardayan bundansonra | kalkarak külübe sahiline teşekkür et- tikten sonra çıktılar, Fausta bu esna- da elini cebine attı, bir şey bulama- yınca kemerinin tokasinı kopararak hayretle kendisine bakan balıkçının karısma uzattı.. Tokanın üzerinde en az yüz”bin lira kıymetinde elmas var- dı. » Fausta tokayı kadına verirken : — AÂzizim, dedi. Eğer tekrar Fran- saya gelecek olursam sizden bir hiz- met istiyeceğim , Kadın gözleri kamaşmış adeta ap- tallaşmıştı: Süreyya Muayenehane: Beyoğlu - Parmı kapı tramvay durağı, Roma oteli yanında 121 birinci kat 3—8 Her gün 15 — 20'ye'kadar. Operatör Ürolog Doktor Atamal MAĞLÜP FAUSTA SÜDO-RO-NO PER 323 “yüz bin.liraya mukabil bana satılma- — Emirlerinize her zaman amade- yim madam! diye mukabele etti. — Sizden istiyeceğim, bu kulübenin sıdır. Onun nazarımdaki kıymeti belki de bunun iki mislidir.. — . Masallardaki gibi bir peri , kızının kulübelerini ziyaret ettiğini zannede- rek şaşırmış olan balıkçı ailesinden ayrılan Fausta hemen ileride otlamak ta olan beygirine atladı, Pardayana tatlı bir bakış fırlattıktan sonra elini salladı: : ! -— Floransada Borjiya sarayında,, diyerek uzaklaştı. — ... - , s Pardayan olduğu yerden kımıldama dan ona bakıyordu. , Fausta gözden | | kayboluncaya kadar arkasından baktı ve belki bir saat orada bekledi. Birdenbire omuzuna dokunan bir el- le kendine geldi. Arkasına döndüğü zaman, Büssi Löklerk ile Menevil kar- şısında duruyordu, » , XXXVIE TAKİP Pardayan, Fausta gözden kaybol- duktan sonra şunları düşürüyordu; — Bu kadın, ihtiraslarından ve fena ahlâkından kurtulduktan sonra sevgi ve güzellikten yoğurulmuş bir vücut olacaktır., Hakkımda düşündüğü şey- lere gelince, elbet bunlar da geçer; unutur.. Floransaya!.. Evet; oraya gi- deceğim ve başladığım işi tamamlaya- cağım. Aramızda kin ve hiddet-yerine bir dostluk başlayacak,, Benim istedi- ğim de zaten'bundan başka bir şey değil!.. Hem bu suretle- bir kadının tam manasile hayatını kurtarmış ola- cağım.. Evvelce boğulmak üzere iken velimizden kurtulamazsmız! köpeğim Pipoyu da kurtarmıştım.. ü Aklına gelen bu düşünce kendisini güldürdü. İşte bu esnada idi ki omu- zuna bir el değmişti. -— Boönjur mösyö Pardayan! Büssi Löklerk ilâve etti: — Merhaba mahpusum! Pardayan soğük kanlılıkla verdi: — Merhaba efendiler, ne istiyorsu- nuz? Büssi: . |- —Beş dakika kadar di. 0 'Ya?,. Menevil arkadaşının sözünü tamam ladı: — Evet'ama bürada değil. — Nerede olmaşını istiyorsunuz? —— Bluvada! Çünkü sizi kanuna ita: at etmediğiniz için arıyorlar. Bizi ta: kip ediniz, çünkü esirimizsiniz. .Şövalye alaylı bir sesle: — Herhalde, dedi. Eski zindanc başı şimdide cellât yamaklığı yapı yor. Tebrik ederim! Büssi dişlerini gıcırdattı: — Haydi bizi takip ediniz, bu sefe cevap' görüşmek, de — Efendiler, sizi takip etmeğe - ha. zırsam da Bluvaya değil, şürada gö rünen değirmene kadar, bakın ne gü: zel dönüyor. Tıpkı Sen Rok tepesin. deki gibi, Menevil tehditkâr bir tebessümle sırıttı. Büssi ise dinsizler gibi küfür ediyordu. Pardayatü sordu: — Ef(endiler neye karar verdiniz, benimle beraber değirmene gelecek misiniz? Eğer razı oluyorsanız, havdi yok, ille- Bluvaya gidelim diyorsanız işim var, gelemem!