Şi El hı Cİ a . . . - . İstanbul 7 inci icra memurluğundan! Mahcur Neş'enin uhdesinde olup Emniyet Sandığına birinci de- recede İpotek bulunan ve tamamına yeminli üç ehlivukuf tarafım. dan (2085) lira kıymet takdir edilen Kadıköyünde Caferağa mahal | lesinde İzzetbey sokağında eski 27 yeni 6 numaralı sağı Manokya ve- resesi arsası, solu Ekoiyas hanesi, arkası Prenses Nimetullah arsası, cepehsi İzzetbey sokağıyle mahdut evsafı aşağıda yazılı bahçeli ah- sap bir evin satılmasına karar verilmiştir. Bina iki katlı ve bir tavan arasından ibarettir. Ahşap kapıdan girildikte iki oda, antre, bir ap- | tesane, zemini çimento ve ocak ve saireyi havi mutfak mahalli, bi- rinci katında: bir sofa, iki oda, bir aptesane, zemin katında bahçeye | bir şahniş, tavan arası odası ve dolabt vardır. Üstü alafranga kire mitlidir. Pencereleri kısmen pancur kısmen demir parmaklıklıdır. Kapılar ve pencereler harap ve tamire muhtaçtır. Bahçe kısmen du- varla kısmen demir parmaklık ve telle muhattır. Havagazi, su ve elektrik tesisatı vardır. Umum mes ahası 384 metre murabbar olup | bunun 57 metre murabbar bina 27 metre murabba mutfak zemini ©- lap kalanı bahçe olan maa bahçe bir evin tamamı a çik (O arltırmaya (o vazedilmiş (olduğundan 7-12-936 tari - hine müsadif Pazartesi günü saat 13 ten 16 ya kadarda- | irede birinci arttırması icra edilecektir. Arttırma bedeli (O kıymeti mu hammenenin © 75 ni bulduğu takdirde müşterisi üzerinde bırakıla- caktır. Aksi takdirde en son arttıra nın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 15 gün müddetle temdit edilerke 22.12.9386 tarihine müsa- dif Salı güün saat 14 ten 16 ya kadar keza dairemizde yapılacak ikinci açık arttırmasında arttırma bedeli kıymeti o muhammenenin © 7S ni bulmadığı takdirde satış 2280 No, lu kanun ahkâmına fikan geri bırakılır, Satış peşindir. Arttırmaya iştirak etmek istiyenle- rin kıymeti muhammenenin ©6 7,5 u nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu hâmil bulunmaları lâzımdır. Hak- ları Tapu sicili ile sabit olmıyan ipotekli alacaklar da diğer nlâka- darann ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarımı ve bususile faiz j ve masarife dair olan iddialarını evrakı müsbiteleri ile birlikte ilân tarihinden itibaren nihayet 20gün zarfında birlikte dairemize bildirmeleri lâzımdır. Aksi takdird e hakları Tapu sicilli ile sabit ol. mıyanlar satış bedelinin paylaşma sından hariç kalırlar. Müterakim | vergi, tenviriye, tanzifiyeden müte vellit belediye rüsumu ve yakıf i- caresi bedeli müzayededen tenzil olunur. 20 snelik vakıf icaresi ta- viz bedeli müşteriye aittir. Daha fazla malümat almak istiyenler. HAVAGAZI şof-beni Tetsliğt: İstiklâl caddesi 101 i KURUNDoktoru Necaeddin Atasagun | Her gün 16/30 dan 20 ye kadar Lâlelide Tayyare apartımanların- da dnire 2 numara 3 de hastaları- İSTANBUL “HARİCİ” ASKERİ ME Merzifon garnizonu için 220000| ler. Münakasa Merzifon © arttırma ie un kapalı zarfla (o eksiltmeye — eksiltme Ki tarafından İ onulmuştur. Tahmin edilen bede-|20-10.936 Çarşamba günü saat 30800 Tirede. İlk teminatı 2310) 15:30'da yapı ekle İİ dn 26 50 kr eaayene para. | 1071896 tarihinden Köbaren herkesin Ml Yradir. Şartnamedeki ev:1f ve şe.İrin ilk teminat makbuzlarile birlik İl dr. bulundurulacak arttırma şartname si ile 34- 1733 No. lu dosyaya müra isiti'görmek istiyenler; her günlte teklif mektuplarmı sâat 15 e ka, |————— | caatla mezkür dosyada mevcut vesaiki görebilecekleri ilân olunur. onx müracaatla görebilir *“dar vermeleri. (320) O (1575) Cirxay rsi 308 MAGLUP FAUSTA unutuldu, Eğer çarpışma olursa si-) merdivenin kapısı ne olacak? MAĞLOP FAUSTA 305 Pransa kraliçesiyim. İktidar elim- , kapıdan içeri dalıyordu. Çünkü kral zi kim kurtaracak? Katerin bu suale cevap vermiye- rek parmağı ile fil dişinden yapıl- mış bir Isa heykelini gösterdi ve ö- münde duran bir koltuğa çökerek di- Şlünmeğe başladı. Şimdi etrafını dinliyordu. Bütün kuvvetini kulaklarında toplamıştı. Yukarıda, başımın üstünde neler ola- €ağımı anlamak İstiyordu, Büyük kabinede Kâlabr Sen Ma Yin, ve Montseri lâzım gelen tertiba e hazırlıyorlardı. Ortadaki masayı mtereye dayadılar. San a koltukları hir köşeye valim yet odanın ortasında hiç bir şey kal. mamıştı. Giz içeri girerse gaklana- Cak ve kendisini müdafa edecek bir yer bulamıyacaktı. Bunun üzerine nasıl hareket edeceklerin; kararlaş- tırmağa başladılar. Klerinde en cessur olan Sen Malin Idareyi üzerine alarak; — Eğer, dedi, Giz gelirse kapıyı ben açtım. Kalabr, sen vwrada g4) nn ortasmda dur. Montseri, sen de kapınm arkasma saklan! Ben kapı. yı açarak, buyurun Mösyö derim ve geri çekilirim. O, içeri giyince sen hemen kapıyı sürmelersin, Kalabr ile ben önden hücum ederiz, sen de ar. kadan atılırsn. Anlaşıldı mı? — Evet. — Haydi öyle ise, hepimiz yerimize çekilip bekliyelim. Kalabr odanın ortasına gitti, Mon- seri kapmın arkasma yerleşti, Sen Malin ise kapının önünde açmağa ha- zır duruyordu. Üçünün de renkleri uçuk ve bıçakları ellerinde idi, Monseri birdenbire: — Hay aksi şeytan! dedi, Küçük Sen Malin: , — Sürmesini çekmek yeter, Kalabr, haydi şü İŞİ yap da yerine geç! dedi. Kalabr hemen küçük kapıya doğru fırladı, tam elini sürmeye götürmüştü ki, kapı birdenbire açıldı, bir adam söylenerek içeri girdi: — Bonjur efendiler. Bastildenberi nasılsınız? Kalabr geri geri çekilerek; — Pardayan! diye hağırdı. Diğer iki arkadaşı da kendisini ta- kip ettiler, Pardayan içeri girmiş, sakin bir vaziyetle kapıyı kapamıştı. Sen Malin sabırsızlığını belli eden sesle: — Mösyö! dedi. Bize söyleyeceğiniz şeyleri şimdilik dinlememize imkân yoktur, buradan hemen çıkınız! — Adam sizde!.. Balafre gelinceye kadar birkaç dakika vaktimiz var, pek âlâ konuşabiliriz. Kalabr hiddetlendi, — Fakat bilirsiniz ki. — Dük dö Gizi öldürmek için hazır- dnız değil mi?, Evet efendiler! K Üç arkadaş hayretle birbirlerine bakarak ne düşündüklerini anlamak istediler. Pardayan tekrar söze başla- dı: — Rica ederim efendiler, bıçakları- nızla öynamayınız. Eğer bana hücum edecek olursanız hiliniz ki üçünüzün de hakkından gelirim. O zaman Gizi de öldüremezsiniz. Şu pencereyi aça- rak dışarıdakilere bağırırım, onlar da kendisine: “Sizi içeride öldürecekler girmeyiniz!,, derler, Bu esnada Şartr de görmüş olduğunuz adam, yani Jak Kleman da Bluvadadır. Onun işi kra- dedir, Şimdi, hiç bir kuvvet beni ye. niden kuracağım büyük Şarlman hü- kümetinin imparatoriçesi olmaktan menedemez... XXXIY YIKILIŞ Kralın odası dört köşe olan avlu- ya bakıyordu. Önünde bir mabeyn odasi ve daha ileride de salon bulu- nuyordu. Bluva şatosuna girilip bü- yük merdivenden çıkılınca doğru bu salona girilirdi, Salonun ilerisindeki sağ kapıdan! kralın mabeyn odasına çıkılırdı, İşte şimdi anlatacağımız vaka bu odada | geçecektir. Buranın üç kapısı olup birisi salo- na, ikincisi kralın yatak odasına, ü- çüncüsü ise avluya bakan bir odaya açılırdı. Epey büyük olan bu odanm arkasında , dahili merdivene bakan başka bir oda daha vardı ki bu mer-| diyen hem çatı arasına çıkar, hem de aşağıya, Katerin dö Mediçinin daire- sine inerdi, Giz saraya geldiği zaman bu mer- divenden çıkıyor ve evevlâ kralm sa- Jonuna girdiğinden, yanından eksik etmediği adamlarını merdivende bi- rakıyordu, Fakat kral hussi sa- onda görüşmediği zamanlar, Giz maiyenini salona aldıktan sonra kra- Im mabeyn odasını giriyordu. Bu odada her zaman kralın bazı adamla- rı bulunuyor ve Giz İçeri girince: — Zati şahane nerede? Diye soruyordu. Onlar da ya yatak odasını veya çalışma odasını gösteriyorlar, Giz de hiç bir teşrifata lüzum görmeden bir kere kendisine, dest yeğenimiz için kapılarım gece gündüz açıktır; demişti. ! Bu sabah nöbetçiler Larşan tara» fından değiştirilmişti. Fakat bu de- fa konan nöbetçiler o kadar sık ve kalabalık değili. Bu hali görenler, şatonun her gün- kü müdafasının kaldırıldığını zanne- derlerdi. Yalnız kralın çalışma oda- sının önündeki ayluya bakılacak o- lursa, burada üç yüz ksidar tüfekli askerin beklediği görülürdü. Karakol odası civarında bulunan büyük bir salona girilecek olursa a- teşe hazır dört ufak topun yerleşti. rilmiş olduğu ve her birinin etrafın- da da dörder topçu neferi bulundu- ww ve gene ber birinin ayrıca dört adam tarafımdan halatlarla çekilme- ğe, yani lüzumunda avluya yerleş- tirilmeğe hazır olduğu göze çarpar- dı. ; Dört köşe avluda Kriyonun kü - fürler ederek ve hiddeten pıyıklarını yiyerek bir aşağı, bir yukarı dolaş- tığı görülüyordu. Bir takım işsiz zabit ve asilzade- ler ötede beride toplanarak konusu- yorlardı, Büyük merdivenden o. bu inip çıkıyor, salonda uşaklardan baş- ka kimse görünmüyordu. MHülâsa, kralın dalresinde her zamanki hal hüküm sürüyordu. Mabeyn odasında ise otuz kadar asilzade toplanmıştı. Bunlar kralın adamlarıydı. Halk, bunlara kirk beş katiller derdi. Hepsinin kadife veya ipek yeleklerinin altımda manda de- risinden veya çelikten zırhlar vardı. Kral, odasında ateşin başma geç- miş, ellerini ısıtıyordu. Yanında ka-