28 Eylül 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

* L__#'*—'—"" - HABER — Akıam Fostası İInsanlar ruh taşıdıklarını nasıl anladılar ? Venezuellada ortaya çıkarılan kırmızıya boyanmış ölü kemiklerinden Kro -Magnonların Cenubi Ameri- kaya kadar gittikleri mamnası Geçenlerde Venezüellayı kavuran müthiş bir kasırga çok eski bir ırkın mezarlarını meydana çı- kardı. Mezarlarin içindeki ölü ke- mikleri boyalr idi. Demek ki düsü- nülemiyecek kadar eski zamanlarda bile insanlar ölülerine bir şeyler ya- pıyorlardı. Bu hâdise ortaya şöyle bir dü- şüncenin çıkmasına sebep oldu: İn- sanlar, insanların bir ruh taşıdığını ve bu ruh için bir şeyler yapmak lâ- zım geldiğini ne vakit düsünebildi? İnsanlarda modaya ve her gün- kü yaşayışın icaplarına uymak kay- gusundan sonra, mevcut olan düşün- cteyi paliba ruh teşkil etmişstir. Ruhun kıymeti her türlü tahmin- lerin üstündedir; çünkü ilk yapılar, yani mezarlarla mabetler ruhun il- hamıdır. Anlaşıldığına göre ruh, vic- dan duygusunu ve medeniyetin te- melleri için lâzım olan ilk temel taş- larını bu düşünce daoğurdu. Ruh hakkındaki düşüncenin in- sanlara cok pahalıya mal olduğu da sanılmaktadır. Ayrupada ilk defa ruh düşünce- sini ortaya aftan ve mağaralarda ya- sıyan Kro - Magnon'lar, iddia edil- | diğine güre, bu yüzden yok olmuş—i lardır. Onlar, bir gün gelip göçecekleri | öteki dünyaya o kadar inanmışlardı ki, kendilerinden hem : maddeten, hem-manen aşağı olan fakat istilâyi sanat edinen bir kavim tarafından! bu dünyadan süpürülmelerine fırsat vermişlerdir. | i | | | Kolumbiya ve Pensilvanya ünivvrl Ditelerinin, doktor Vincenzo Petrul İonun başkanlığı altımda — müştere- ken gönderdikleri heyet, Venezüella ! da meydana çıkan mezarlıkları Goa-., jiro yarım adasında, bulmuşlardır. | Bu mezarlar binlerce yıl önceki E bir kavme aittir. Ölü kemiklerinin | hepsi kırmızı bir boya ile boyalıdır. Kro Mağnomdan evvel gelen ve bu günkü insanların ilk ataları - sayılar Neandertal ırkı. Fakat bunlar kocaman gövdelerinde hiç ölmiyen bir öz bulun- KasSIp | çıkarılıvo düğuünu farkedememişlerdi. Ü ni d Cd Üğe dlürime a 4S Venezuellada son samanlarda bulunan kırmızı boyalı ölü kemikleri Eski insanlar kırmızı rengi hayat İ- şareti olarak kabul ederlerdi. Çünkü ölüme yüz tutan her sey sararırdı. Ülü gömülüp de aradan, etleri çürüyerek dökülünceye kadar bir za- man geçtikten sonra, kırmızıya bho- yarlar. Boyları iki metreye yakın, kafa tasları-şimdiki beyaz adamların ka- fa taslarından çok büyük olan Kro - Maznonlar Avrupanın hemen her ye- rini istilâ ederek kendilerinden daha kaba ve daha küçük kafalı bir takım mağara adamlarını yerlerinden kov- dular, Bu adamların nerelerden gel- diği ve birdenbire nerelerde kaybol- dukları hâlâ bir sırdır. Büyük beyin- li adamlar dünyanın ilk sanatkârları idi. Bunlar mağaralarının duvarları- nı şimdiki profesyonel ressamların yapabileceklerinden çok — daha iyi hayvan Tesim ve nakışlarile süsle- mislerdi. Çakmak taşından ve ke- miklerden mükemmel silâhlar yapmış lardı. Avrupanın hemen her tarafını yumruk altına alan bu Üüstün 1rk, birdenbire yok oluverdi. Kro - Magnonların yerini alan insanlar alçâk boylu ve küçük he- yinli aşağılık bir ırktı. Fakat bun- lar Ero - Magnonlardan kendilerine miras kalan geyleri taklit etti- ler. İnsan, doğanın ölüme mahküm ol- duğunu ve bundan kaçmak için el- den geldiği kadar çalışmak lâzım geldiğini ilk takdir eden hayvandı. İşte bütün — mesele de buradadir: Gerçi vücudu ölüyordu amma, vü- cut denilen kalıbın içindeki Truhun yaşamakta devam etmesi ihtimali vardı. Fakat bu ölümden sonraki hayat herkes için değildi. Sonradan gelen dinlerin ekserisinde olduğu gibi, mağara adamının cennetine de herber kolaylıkla gremezdi. Buraya yalnız savaşçıların başlarile en ce- surları ve sihirbazlar girebilirlerdi,, Eski Mısırlıların cenneti ilk ön- ce yalnız Firavunlara mahsustu, son raları kapılar asillere açıldı ve niha- yel o kadar demokratlastı ki artık ona kimse ehemmiyet vermez oldu. Ahireti keşfetmiş olan o eski Kris tof Kolomplar acaba ne oldu Ekse- risi 20.000 sene evvel yer yüzünden silindiler. Fakat bu büyük beyinli insanlardan bazıları geleceği önce - den görerek, garbe doğru yapılan normal göç hilâfıma, şarka kaçmış- lardı. Moravianın Predmost civarın- da mağara adamlarının — hayre'lere a 1 aa T T aai ai eee l dd 5 ÜN ddi — şayan bir kültürü bulunmuştur ki bunun at eti viyen Dbir 1rk tarafın- dan vücuda getirildiği anlaş'lmış- tır. Bunların iskeletleri Kro - Mag- non adamlarını çok andırmaktadır. Moraviyadan Asyaya yalnız, bir adımlık yol vardır; kacaklar doğu- ya olan yürüyüşlerine devam etti- ler. Fakat Asyadan gelmekte olan Ruhu keşfeden büyük kafalı, beyinli Kro Magğnonlardan biri büyük kalabalık göçebe kollarına karşı yürümek zordu. Onun için bunlar iklim. daha tatlı olan cenup yolunu tutturdular. Büyük kafa taslı adamların ken- dilerinden daha aşağı bir ırk tara- fından yok edilmemek için şarka doğru olan bu kaçışları cumudiye- ler tağının sonuna doğrüu idi. Kro - Magnonlar cumudive ğında Avrupada avcılıkla adamlardı. Yavaş yavaş olan buz deryalarının ça- gelişmiş çekilmekte etekleri — bo- yunca sevahat edebilirlerdi. Şarka doğut yürüye yürüye büyük pasifik oktarosunun kıyılarına geldiler. Çin istikametinde gitmemişlerdi. Çünkü, orada Çinlilerle karşılaşıp imha ediimek tehlikesi vardı, Şima- le döneres Bering boğarına — vardı- lar ve boğaz buzla örtülü olduğu i- çin Alaska yolile ştmali Amerikaya adım attılar. Acaba Kro - Magnonlar, Vene- züellada yerleşinceye kadar yaşıya- bildiler mi Öyle olması lâzım geli- yor. Çünkü, Kro - Magnonların ahi- ret — hayatını sağlamlaştırmak için Avrupada kırmızıya boyamış olduk- ları ölü kemiklerinin Venezuellada , zetmekle kalmıyor, bütün Türkiyede ipek böcegi yetiştirmeyi öğrenen CON | Şimdi bütün Türkiyedeki Amerikaya isimli ipekçi, pratik evinin tavan arasında Amerikaya Türkiyeden — gitmiş ve kendisine Con Usta denen — biri, ipek böceği yetiştirip koza yapmanın en ko- lay üsüllerini yalnız Nevyorklulara öğ- Amerikaya burada öğrendiği elverişli — metodlarla koza yetiştirmeyi tavsiye ediyor. Con Usta evvelâ, evlerin tavan arasın da koza yetiştirmeği tavsiye etmiştir, Con Ustanın ailesi dört asırdanberi in- ce ipek istihsal etmekle şöhret almış.. Bütün mütehassısların dediklerinin ak- sine olarak, en güzel ipeğin evde istih- sal edileceğini ileri sürmekte ve kendi- si de istihsalle uğraşmaktadır. Amerika- lt Con Usta işi daha ileri — vardırarak bu gidişle Amerikaya ipek ithalâtr yap- manın da önüne geçebileceğini — söylü- yor. Bu suretle senede 100.000.000 doa- lar memleket içinde tasarruf — edilecek 1.000.000 dan ziyade adama iş çıkacak ve dut ağacı yetiştiren çiftçiye büyük menfaat temin edilecektir. Türkiyeden Amerikaya giden Con Us ta sözünü burada bitirmiyor: Amerika ikliminin, Türkiye ve Japonya — vesair ipek istihsal eden - memleketlerinkin- den daha müsait — olduğunu rüyor. Bunu isbat için kendi başında evinde * bir koza yetiştirme çiftliği açmıştır. Ken | disi Nevyorkta bulunuyor. Evinin tavan arasında 15.000 ipek böceği vardır. Ya- | kın havalideki — ağaçıardan — kestiği taze dut yapraklarını bu böceklere ya- tak yapmıştır. Bütün Amerikanınm müte- hassısları daima gelip — gidiyor ve Con Ustanın “ipek fabrikası,nı ziyaret edi- yor.. Con Ustanın ipek böceklerinin tohu- mu Diyarbekirden getirilmiştir. Usta şimdi ÂAmerikaya körpe dut getirip dikmek üzere geniş bir plân ha- zırlamaktadır. ÂAmerikanın 48 eyaletine ayrı ayrı dut ağaçları dikerek onları ye- tiştirecek olanlara ipek böceği büyütme ginin uüsuüllerini öğretmeği düşünmekte- dir. da bulunması başka türlü nasıl tef- sir edilebilir? Öteki dünyayı ilk önce demokrat laştıranların büyük kafa taslr Kro - Magnonlar olduğuna hiç şüphe yok- tur. Çünkü, bunlar cennete yalnız mevki sahibi insanların değil, her- kesin girebilmesi için kemiklerini ba- yamışlardır. Kabilenin yasalarına itaat et- mek, törenlere gitmek ve ruh dok- torlarına yani şimdiki adile keşiş- lere vergi vermek şartile herkes cen- nete girebilirdi. Denebilir ki maksatsız ve hedef- siz dolaşan bu göçebe Kro - Mag- nonlar, dünvanın ilk dininin misyo- nerliğini yapmıslardır. Bunlar avcı oldukları için cenneti av hayvanları bol bir yer tasavvur ederlerdi. Nite- kim kızıl derili yerli Amerikalıların ilk ataları —da cenneti bövle bir yer olarak tasavvur ediyorlardı. Kro - Magnonlar vafdıkları yer- lerde kendilerinden daha güçlü ka- bileler tarafından öldürülmemek için belki de bu rüh meselesini onlara a- şılamış ve öldükten sonra cennete girmek için de kendilerine ilişilme- mesini şart koşmuşlardır. Bunların hepsi şimdilik birer fa- raziyedir. Çünkü, ortaya çıkan eser yalnız kırmızıya boyanmış ölü ke- ileri sü- | A USTA bunu öğretmeye çalışıyor usulleri göstermeğe ipek böceklerile bir giden ürada,. Con usta ipek böceklerini bir dut dalı üzerinde gösteriyor ağaçları | Bütün mektepleri kapamalı ! Bu sözleri söyliyen cenubi Afrikanın Kap şehrinde bir mektep öğretmeni o- lan Mister A. S. Neilldir. Tahsil sistemini bütün müstemleke dahilinde seyahatler — yaparak verdiği konferanslarla tenkit — etmektedir. Bu konferanslarda söylediği parçalardan bir kaç tanesini türkçeye çeviriyoruz: “Ben bütün mekteplerin yanlış yol- lar takip etmekte olduklarına — inanmış bir adamım. Elimden gelse bunların bir çoğunu kaparım. Güzel sanatlar akade, misinden mezun kendini kendini ıan_ıji-' üstadı diye taktim eden öğretmenler bir tuğlatıdan daha fazla tahsil ve terbiye görmüş değildir. Bütün çocukların tah sli bakımından öğrenmeleri lâzım olan şey 20 ye kadar saymaları ve bir mektu bu yazıp okuyabilmeleridir. "Tahsilin mütebaki kısmı keser, çekiç, çamur, boya, dans, — öğrenmek türkü söyleme ve aktörlük yapmaktır. Hayat şimdi elinden iş çıkan pratik insanlar istiyor. Bilgi — dağarcığı dolüu adamlar aç kalmaktadır.., Bu sivri akıllı hocanın sözlerine ehem miyet verenler var mr dersiniz? mikleridir. Tetkik heyeti oralarda sıkı araştırmalar yapmaktadır. Kro - Magnonların Avrupa ma- garalarında bulunan resim ve oyma- ları Venezuellada da meydant cıka- rıldıği takdirde bu — faraziyelerin doğruluğuna inanılacaktır. muhakkaktır ki, ortaya atanlar ve böylece din ve ahret yolunu ilk açanlar kocamzıt kala taslı ve ibü- yük beyinli Kro - Mağgnon adamları idi. Yalnız şurası ruh zeeselesini ilk