28 EYLÜL — 1936 Günün meselelerinden : Alman tehlikesi karşısında Fransa Ne vaziyettedir, ne yapmalıdır, neler yapabilecek haldedir ? Yazan: Fransız generalı Pol Azan Almanların askerlik müddetini iki seneye çıkarmaları ve Nürenberg kon gresinde söylenilen nutuklardan 8on- ra Fransada “Alman tehlikesi” mev- zubahs olmağa başlamıştır. Bu mina- sebetle Fransanın ne yapması lâzim- geleceğine dair Fransa Generallerin- den Pol Azan bir seri makale yazmak- tadır. Bunlardan birincisini geçen gün derocimiştik; bugün de ikincisini ko- yuyoruz: Almanya sulh İstediğini söylüyor. Eğer, vaadinde durmuş olsa, bu Sözü- ne herkes inanabilir. Halbuki, gerek malzemesini yenilemek, gerek gençli- ğini koyu bir milliyetçilikle yetiştir. mek üzere hazırleyışı, onun bu isteği- nin sadece sözde kaldığımı gösterir. Almanya, sinirleri gerilmiş ve umu- mi seferberliğe yakın olan bugünkü halini usun müddet muhafaza ede mez. Diğer taraftan, İntikam fikri. 1918 harbine İştirak etmiş gene- rallerin kafasında iyice yer ettiği İ- çin, münasip zamanda Hitler'in vere- ceği korkunç bir sergüzeşt işaretine atılmıyacak hiçbir Alman tasavvur edilemez. Binaenaleyh, bu vaziyette ini düşünebiliriz. Bu tarihten iiba- ren, imali itmam edilecek olan mal- zemesi eâkimeğe ve gözleri daima açık olan diğer Avrupa devletlerinin gay- reti neticesi adet ve teknik noktasm- dan faikiyetini kaybetmeye başlıya- caktır. Şu balde, 1937 senesi, Fransanm Gok Uwanık bulunmrva mcctur olduğu mühim bir sene olacaktır. #.lınacak tedbikler İttifaklar, şayet sağlam esaslara bağlanmışsa, bir tecavüze karşı Yazi- yeti kurtarabilirler, Bu siyasi mesele- nin mes'ut bir tarzda halli bizzat Fran sanm kuvevetine bağlıdır. Binaena- leyh, daima bir milli gayretin lüzumu üzerinde ısrar etmek icap ediyor. Askerlik müddetini uzatmalı mı? Bu müddet bugün 17 mart 1936 ka- nuniyle tesbit edilmiş bulunuyor: “Parlâmento tarafmdan da tasdik e- dilen ve 15 Mart 1935 tariihnde hükü- met tarafından verilen Karar muci- bince, askerlik müddeti on iki aya al- tı ay ilâvesiyle..., Bu müddeitn fazlalaştırılması mem leketin bugünkü Vaitlerine ve bilhas- sa parlâmentonun arzularına zıt ola- caktır. Fakat, bu müddeti tadil etme- den, kanun metnini tavzih ederek as- kerlik müddetini iki seneye çıkarmak pek âlâ mümkündür, Geçen $ene, M. Senac ordu komisyonuna verdiği bir raporunda şöyle söylüyordu: “Askeri hizmete davet hakkımdaki kanunalr, parlâmento tarafmdan da tasdik edilmiş olan umumi bir kaide- ye göre, ancak bugünkü vaziyeti der- piş eden kanunlardır.,. Binaenaleyh, biz sadece iki senelik bir kanunla yaşıyoruz demektir. Almanyayı mevcut asker miktarım arttırmak gayretinde takip etmeye ge linca, bunu yapamayız. Milelti sıkma- mayı ve hoşnutsuzluğa sürükelmeme- yi düşünürüz. Fakat, şunu da ilâve e- delim ki, askerlik hizmetini uzatma- makla beraber, bir başka hal çaresi de düşünmeye mecburuz. Malzeme bakımmdan yapılacak ne vardır? Bizim gayretimiz, Almanya- nın silâhlanma vaziyetiyle bizimkini ayar etmek olmalıdır. Mütehassıslır grupu teşkilâtı, mü- dafan hatlarındaki ve cephe ile cephe gerisindeki mesai, piyade toplarmm İmali, tayyare imali, süratli bile olsa kredilerin muntazam tevzi mevzu- bahs olunca mesele büyük bir ehemmi yet kazanır. Bu sahalarda yapılacak şey çoktur ve elde edilecek neticelere de bel bağlanabilir. Süratle yürüyebilmek için, fabrika- ların ve tersnnelerizş/*” «alışması İğ zımdır. Bugünkü , ve bilhas- sa grevlerin ihdas ettiği gecikmelere bakılırsa, küvvetli dilşman karşısında malzeme notkasından pek fakir bir vaziyette kalmıya mabkümuz. Yürü- yüşümüzü silratlileştirmemiz lâzım- dır, Bu, emele için bir mesleki ve bil- hassa bir ahlâki şuur meselesi heline gelmelidir. Eğer, ameleler bugünkü vaziyyetlere müdirleriyle el ele verir ve son kanunların yardrmiyle kolay- laştırılmış olan işinde vatandaşlık va- zifesi şuuruna sahip olarak çalışırsa, mesaisini hem iç rahatlığiyle yapmak, hem de zamanında tamamlamak Im- kânlarını'elde etmiş olacaktır. Bu mesele, tayyare ve deniz için bilhassa çok mühimdir; çünkü, bu meslekelrde malzemenin en az insan tarafından kulalnılması neticesi bir mesai fazlalığı mevzuubahistir. Kara ordusunun kuveti mevzubahs olunca, eğer miktarı fazlalaştırmak istemiyorsak, kıymetini oarttırmıya mecburuz. Bunun için tek çare, bütün büyük devletlerde yapıldığı gibi, kâft derecede bilgili olan gençleri silâh al- tnda (o toplamaktır. Meselâ, Sovyet Rusyada, 19 la 20 yaş arasındaki genç ler, senede iki ay kızıl ordunun kamp- larma iştirak ederler, Bu yaşa gelin- ceye kadar da, atıcı, mütehassıs, tay- yare pilotu olarak 13 milyona yakin #zası olan “Ossoaviachim” denilen ce- miyet tarafmdan hazırlanmış vaziyet- tedirler. hazırlıyacak, ve silhâ altma alınma- dan evvel iki sene mecburi devami ©- Yacak bir teşkilât düşünülmesi lâzım- dır, Bundan başka, bilhassa, gençliğin maneviyatını yükseltmek, kaipleri- nin. derinliklerinde uyuyan Fransa muhabbeti canlandırmak icap ediyor. Çocuklarımızın kafalarını bozmak is- tiyen, onları vatandaşlarından nefre- te ve smıf mücadelelerine sürükliyen acemi çobanları derhal tecziye etme- lidir. 1792 dek! insanları hiçbiri hürriyet aşkın vatan aşkından ayırmış (değil lerdi. Bu iki his, müsamahakâr ve her Vatandaşın hakiki yeri olan bir cüm- huriyette dalma gözönlinde bulundu. rulması lâzımgelen iki kıymettir. Askeri hazırlık, ve manevt hazırlık maalesef uzun senelere muhtaçtır; o kadar ki, askerlerimizin kıymetini ta- dil, bir hamlede yapılacak iş değildir. Binaenaleyh, 1997 de mutasavver bir harekete karşı ancak kemiyeti faz Jalaşırmak cehdini gösterebiliriz; Şu halde, biz, her mücadelenin esasmı teşkil eden kuvvete sahip olmak zaru- retiyle karşı karşıyayız. 71914, ve vaktinde kabul edilen tiç sene askerlik kanununun mucizevi tesirini hatırlı- yalım; 1818 i ve Amerika muavin kıt- alarmın yaptıklarını düşünelim. Şüphesiz, Almanyanın bize hücumu hayret uyandırıcı bir hâdise olur, Bu gün, biz cephede 1.100.000 a mukabil 400.000 askere sahibiz (Binaenaleyh, bü miktarm biraz daha fazlalaştırıl. ması, arkadan yeni asker gelinceye kadar, hem cephenin, bem de cephe gerisinin müdafâasmı imkân altına a- Tabilir, Ne düşmandan, ne de mes'uli- yetten korkusu olmıyan şefler kendi. lerini böyle bir endişeden kurtaramaz lar. Otobüs alıyorum Acele olarak 14 « 16 kişilik bir oto büs almak istiyorum. Satmak İsti yenlerin her gün Sirkeci Balıkesir o telinde Bay Bedriye müracaatları. HABER — "Akşam poğfası Tonton amca. nın Ilk aşk Işaret! AKSAM POSTASI IDARE EVİ Istanbul : Ankara Caddesi # Posta kutusu İstanbul 214 ,Telgral adrasi İstanbu! KADER Yazı işleri telolonu » 23K12 * Jdareveliân “ : 24810 a ABONE ŞARTLARI Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan, Rasim Us. Büstler (VAKİT) matbaös YarüneTARİi Yazan : Niyazi Anmet 41 sene evvel bugün Kuduz mikrobunu keşfeden Pastör öldü 698 sene evvel bugün Aragon kralı Valansiyayı zaptetti . Elli bin islâm muahcır perişan bir halde şehirden Adı anıldığı vakit bütün ilim âlemi- nin ve beşeriyetin önünde saygı ile eğildiği kuduz mikrobunun kâşifi Pastör, 4l sene evvel bugün hayata! gözlerini kapadı. Burada onun ciltle- re sığmayan eserlerinden bahsedecek değilim. Galip Ataç tarafından ter- cüme edilmiş olan Rene Valery - Ra- dotun “Pastörün hayatı,, adlı eserinin son kısmından büyük âlimin son gün- lerine ait hatıraları kısaca kaydedece- ğim, Pastör, hasta döşeğinde iken eli- ni sıkanlara hafif ses İle: “Ah, yapılacak daha ne kadar çok işler vari, diyordu. Madam Pastör ile kızının okuduk- Jarı şeyleri dinlerdi. Her vakitki gibi tercümei hal kitapları kendisini alâ- kadar etmekteydi. Büyük hatıralar- dan bıkmazdı, Büyük vakaların bir çoğu kendisine gençliğinin heyecanla- rını hatırlatıyordu. Fakat fatihlerin şan ve şerefini artık aynı gözle görü- yordu. Pastörün kuvveti günden güne düşerken felç artıyordu, Söz söyleme si gittikçe daha güç olmuştu. Eylülün son haftasında artık yerin» den kalkacak kuvveti kalmamıştı. Za- afı son derece 'di. Eylülün 27 sinde bir fincan süt vermek için yatağının başına geldikleri vakit ümidi kalma- mış bir tarzda “artık kudretim yok... dedi. Bakışı tarif olunmayacak bir te- vekkül, saflık ve veda ifade ediyordu. Başı yastığının üzerine düştü. Uyudu. Bu aldatıcı dinlenmeden sonra birden bire, nezi halinin kısa, kesik kesik ne- fesi meydana çıktı. Ellerinden biri madam Pastörün yahut ailesinden bi- rinin elinin içinde idi, Öteki eli bir put tutuyordu. Sadeliği ile hir höcre- ye benzyen bu odada, 1895 yılı eylülü- nün 28 inci günü, 41 sene evvel bugün ailesinin ve talebelerinin arasında gözlerini kapadı. Saat öğleden sonra dördü kırk geçiyordu, Valansiyanın zaptı Aragon kralı Valansiyayı istilâ et- meğe karar vermişti, Ferdinand da Kurtubayı ele almak için hazırlıklar yapıyordu. Ispanyollar bütün islâmlığı Ispan- ya topraklarında silip silpürmeğe ah- detmiş bulunuyorlardı. Iki kuvvet birleşerek Garnata üzerine yürümeğe karar verdiler, Aragon kralı Valansi- ya civarında seksen bin kişilik bir kav vet toplamıştı. Kral, şehri almağa and içmiş, İncil üzerine yemin etmiş- ti. Valansiya hakimi İbni Zeyyan Go- nata Melikten yardım istedi. Fakat Gonata Meliki ancak kendini muha- faza edebilecek vaziyette idi, Yardım isteğini reddetti. Kralın kuvvetleri gittikçe şehri sa- rıyordu, İbni Zeyyan Vadiülebyez şi- malindeki kaleleri krala vermek ve her sene vergi vermek şartile suih teklif etmek mecburiyetinde kaldı. Aragon kralı: çıkarıldı lansiya Aragon kralmın askerleri ile doldu. ENİ bin müslüman şehri terkede- ceklerdi. Muzaffer askerler girerken mağlüp şehirliler boyunları bükük, fakat ölümden kurtuldukları için memnun gidiyorlardı Bu memnuni- Lui Pastör yet çok sürmedi Yilna boğazımda pusu kurmuş İspanyollar bütün muhacir- leri soyuyor, mukavemet edenleri öl dürüyor, genç kadınları kaçırıyorlar- ir, Sipariş üzerine ağlıyabilen gözler Geçen hafta Holivutta beş sene müd — İncil üzerine yemin ettim. Şehri|dedi bir film kontratı imza etmiş © teslim almadan geri dönmiyeceğim.. cevabını verdi. lan aktris ve havanende Marion Telley, birçok film yıldızlarını kıskandıracak Halk, karş: durmağa imkân olma-)|bir allah vergisine maliktir. dığın: anlıyor, teslim olma! diye İbni Zeyyanı teşvik ediyordu. İşidildiği zaman kendini hiç vörs madan gözlerinden ws akıtarak vğlar 1258 yılı 28 eylâl günü 698 sene ev-ive ağlamayı istediği kadar devem ets vel bugün şehir kapıları açıldı. Va-İsirebilir.