Miki Afrikada haydutlar peşinde BINBAŞI BiG SANA SöYİ, (MÜSER LEDİĞiM MÜHİM MESE- LEDEN BAHSEDECEK ANLAŞIR Sınız... BRAVO MİKT..DOĞRUSU Ço CESARETLİ BIR APAMSI».. İBEN SENİN çade SUR GUNU SA a rr HARBİYEDE 'BELVÜ 3ahçesinde Bu akşam | Yavrunun Gecesi > HİKMETRİZA, MELİKE CEMAL SABRİYE Arap Revüsü Tel, 49091 EA KARA Pardesüler Ingiliz biçimi (3'/ Can Boğazdan Gelir mn, » O Empermeablize Gabardin? '/, Muşambalar her renkte f '/, Gıda, sıhhat, ve kuvvet kaynağı olan ekistra ekistra nefis ve hem de K tüml .— | vcüz günlük £ tereyağlarından yiyen hiç bir zaman kuvvet lâci ara- ostümtler ” » 15 */z maz, Bir tecrübe kâfidir. Yegâne satış yeri: Kadın Mantoları 11 > İstanbul Balıkpazarı caddesi No. 96 daâmii ZIiYA AKIN Çocuk Muşambaları 5 2 Kadın » 10 > » Yalnız Ekselsyor (o Galatad SATILMAKTADIR Hukuk Fakültesi Dekanlığından Fakültemiz İktısat ve İçtimaiyat Enstitüsüne 50 lira ücretle! daktilo almacaktır. Yabancı dil bilmek şarttır. İsteklilerin bir KIŞ YAKLAŞIYOR GalatadaEKSELSYOR Büyük Elbise Mağazasında Elbiseye dair ibtiyacınızı en ucuz fiatlarla alabilirsiniz KAT AE RK Lirad. Güzelliğin En birinci şartıdır Karaciğer - Barsak - Mide «z; Petrol Nizam Tedavisi için UZLA IÇMELERİ Glandokratin Ademi iktidara, zafiyeti umumiye ye ve asabi buhranlara karşı, meş- hur Prof, Brown Seguard ve Şteina bın keşfidir. Eczanelerds kutusu 200 kuruş. Mevsiminden İstifade ediniz Haziran-Ii5tinci Teşrin içme trenlerinin vapurları köprüden 6.25-7.40-8.40-9,05- 11-13.15 - 15. 50 dir. MAĞLUP FAUSTA Jan şeylerin yabancılar tarafından duyulmasına imkân yoktu. Kraliçe, geri dönüp de yerine o- turduktan sonra, içeri girenlere dö- nerek: —Oturunuz efendiler! Dedi, , Odaya girmiş olan asilzadelerin arasında Kriyon, Larşan, Moatseri Sen Molin, Kalabr, Luvanyi, De zeferna, Biron, Düfuast, Domon ve diğerleri bulunuyordu. Hepsi oturduktan sonra ocağa doğru dönmüş olan Kral doğrularak bir dakika kadar onlar: süzerek bir- denbire: — Efendiler, Giz beni öldürmek bstiyor!, Dedi. Bu sözlerin meydana getirdiği te- #iri burada anlatmak pek güç olacak- tır. Bunlar, epey zamandır Kralın korkusunu biliyorlardı. Daha doğ- rusu, odaya, Kralın yanına girdik- Jeri zaman nasıl bir sözle karşılasa- caklarını biliyorlardı. Şimdiye ka- dar, Kralın bu meseleden bahsettiği duyulmamıştı. Anladılar ki, vaziyet birdenbire vahamet kesbetmişti. Bir- birlerinin yüzüne baktılar. Hepsi sa- rârmıştı; hattâ içlerinden bir kısmı Dük dö Giz içeri girmiş gibi fırlıya- rak ktlışlarına sarıldılar, | Kral bir işaretle hepsini sustur-| duktan sonra ilâve etti: — Şimdiye kadar, bir çok iltifat- larda bulunduğum bu adamın bana karşı böyle bir suikastta bulunabi- leceğini düşünememiştim. Fakat şim- d&i, Nöleden evvel öldürüleceğimi bildiğimden lâzım gelen tedbirleri al- mak lüzumunu duydum, Sizleri bu iş hakkında danışmak için çağırdım, Kriyon evvelâ siz söyleyiniz. — Eğer, plân yapmak veya düş- mana pusu kurmak gibi mesleğime ait bir iş olsaydı size bü husustaki fikrimi bildirirdim, Fakat bir cina- yelten bahsediliyor, Zannedersem iş adliye memurlarına aittir, — Demek siz de Dük dö Gizi mah- kemeye vermekliğimi düşünüyorsu- nüz?, — Sir, zannedersem bütün cina- yetler hakkında hep aynı şekilde ha- reket olunur ve suçlu idam edilir. Brion ve daha bir kaç kişi bu söz- leri başlarile tasdik ettiler, Üçüncü Hanri, soğuk bir gülüşle; — Fakat suçl.aun destları hücum ederek hâkimlerin elinden kendisini kurtarmamak şartile, dedi. Kriyon fikriniz bir işe yaramaz! —$Sirl, Ben askerim. Kral bir müddet sustuktan son- ra: — Demek, Kralın hayatına kast eden bir alçağı muhakeme etmekten başka bir şey düşünmüyorsunuz? Kriyon cevap verdi: — Hayır, Siri, Cinayet ne dar büyük olursa, onu halkin gözü önüne koymak o kadar lâzımdır. Kral ağır ve alçak bir sesle: — Fena nasihat, dedi. Yapılacak şey öldürmektir. Düşmana karşı pu- su kurulacağından Lahsediyordunuz. İşte bu gibi alçaklara pusu kurulur. Oraya getirilerek vahşi bir hayvan gibi gebertilir, Nasıl Kriyon bunu üzerine alıyor musun? İnadçı Kriyon iğildi: — Sir, Dük dö Gizi tahkir et- memi emrediniz, onu kendi adamla- rı arasında tahkir eder ve düelloya | zarfında fakülte dekanlığına müracaat etmeleri. “1584” MAĞLOPFAUSTA,,,, | #. çağırırım. Gündüz herkesin götü ö- nünde, kılıçlarımızı çakıştırdığımız zaman, gerisini Allah bilir, ya ben dünyadan kalkarım veya,.. Kral boğuk bir sesle: — Böyle işlerde Allaha itimadım yoktur! Dedi. — Yani, zati şahaneleri benim kıherma güvenemiyorlar. Belki de mağlup olurum. Doğru, çünkü Dük pek güzel kılıç kullanır. Fakat bir de kazanırsam, Kralımı dedi koduya meydan vermeden kurtarmış olurum. Yok eğer ölürsem bir başkası yerime geçer ve devam eder. Kral dönerek annesine baktı. An- nesirin hafif bir işareti üzerine: — Hayır, hayır, benim yiğitim Eriyonum Senin, benim için ne de- gerli bir unsur olduğunu bildiğim için kendini tehlikeye sokmanı iste- mem. Bundan başka bir çok defalar adalete uygun olmıyan neticeler ve- ren bu gibi çarpışmalara taraftar de- gilim. Kriyon bu sözlerden sonra, kra- İr plâsını evvelden hazırlamış oldu- ğunu anladı. Heyecanlı bir sesle; — Sir, Allah ve insanlara karşı yüklenmiş olduğunuz büyük mesuli- yeti unutmayınız. Düşüncenizi de giştirdiğiniz zaman kılıcımı şerefini- ze çekmeğe hazırım. Ihtiyar kumandan, bunları söyle- dikten sonra iğilerek dışarı çıktı. Katerin dö Mediçi krala giderek : — Şu yiğiti bir kaç gün nezaret altında bulunduralım mı? Diye mırıldandı. — Olâmâz Madam! Kriyonun kal. bindeki Sir tıpkı mezara gömülmüş gibidir. , —Biron, sizne düşünüyorsunuz? — Zati şahaneleri, Gizin aleyhiniz- de bir suikastta bulunacağından « min misiniz? — Sizin emin olduğunuz kadar, Çünkü bilirsiniz ki, kilisede ettiğim yemin Dük dö Gizi tevkif için de- gildi, — Doğrudur, Sir!. Zannedersem kendinizi korumanız lüzumundan bahsedenler arasında ben de bulunu- yorum. Ben de Kriyonun fikrinde- yim. Yani Dük dö Giz muhakeme olunarak cezalandırılmalıdır. — Fakat onu kim muhakeme ede- cek?, — Paris parlamentosu. — Pekil. Onu parlamentoya ka- dar kim götürecek? — Ben, Sirli. Bir irade buyurun da görün!. Nasıl, kollarımı sallıya sallıya gider ve kendisini tevkif ede- rim, Elimde bir tevkif müzekkeresi bulunduktan sonra, Gizi Parise kadar götürmek benim için işten bile değil- dir. Katerin dö Mediçi: — Evet, dedi. O zaman bütün Paris ayaklansın, adliye nezaretini yaksın, barikat yapmak İçin Luvrü yiksin, önü'ne geleni öldürsün de gil mi?, Biron bâşını önüne iğdi, ' Odada bulunan diğerleri de titriyorlardı. Biro: — Görüyorum ki, dedi, Bu husus- ta kismen haklısınız. Fakat bence bütün dünyanın, Dük dö Gizin ida- ma hak kazanmış olduğunu bilmesi lâzımdır. Bunun için zati şahanele- rine aşikâr bir surette hakaret et- melerini tavsiye ederim. Kral sevgi dolu bir sesle: — Teşekkür ederim Biron, dedi.