İl j i | | | i 1 i , Kadınlar artık saç saça baş HABER — Aksam Pöstası başa kavga cimiyorlar | Zamanın, kendini tahkir edilmiş sanan kızı hemen kılıca sarılıyor Iki sarışın Macar kızı geçen hatta Budapeştede (Budapeşte hususi muhabirimizin mektubu) Budapeşte kabare muganniyele- rinden sarışın ve güzel Valy. Racz, kendisi kadar sarışın ve güzel Aniko Voros'u geçenlerde düelloya davet et ti, Fakat düşünüyordu da.. Hem ken. disi, hem de Matmazel Voros atlet Macar kadınlarının bir çoğu gibi meç ve kılış kullanmasını bilen kızlardı. Düellonun yurdu olan Fransada bile hiç bir meç ustası yahot kılıç müte- hassısı kadınlar için tatbik edilecek düello yasasının neden ibaret olduğu- nu da bilmiyorlardı. Macaristanda her rastgelen sa. dece meydana çıkıp düello yapamaz; bü iş için bir takım âdet ve merasi- min baaşrılması şarttır. Matmaze! Raez gayet nazik bir vaziyete düşmüş- tü. Hakarete uğram:ş olduğuna ka. naat getirmişti; ve tatmin olunmak istiyordu. Bu hakaretin de ancak kan- la temizlenebileceğine karar vermiş- ti! Kızların ikisi de Budapeştenin ayrı ayrı semtlerindeki kahvehaneler. de şarkı söyliyen iki dosttular. An- cak Matmazel Valy Racz Tuna i n- deki Kafe Negreskoya angaje edilip de Aniko Voros da bu kahvehanenin) # yanıbaşındaki Bristol klübünde şarkı Söylemeğe başlayınca bu yakınlık a-| rada şiddetli bir rekabetin uyanması» | na sebep oldu. Valy ile Aniko bir. birinin muvaffakiyetini büyük bir kıskançlıkla gözetlemeğe başladılar; kıskançlık yavaş yavaş keskin bir düş. manik. haliniaidı. Azirdaki arkadaşlar da yangına| körükle gider gibi bu rekabet hissini büsbütün kızıştıracak dedikodular tan geri kalmadılar, Mesele, m Macar radyo kumpanya-! Aşk terman dinlemiyor Eski hemşire, yeni madam böyle güzel bir kızdır Belgrat hastahanelerinden birinde hasta bakıcılık yapan genç bir rahibe ayn: hastahanede tedavi ettiği elek- rik mühendisi Adamiç Belti severek kaçmış ve geçen hafta Belgrat Bele- diye dairesinde nikâhları kıyılmıştır. Katolik kilisesi rahibe Emanteleyi fikrinden caydırmak için çok uğraş» muş, fakat, söz dinlemetince onu rahi- be mesleğinden affetmeği ve evlenme- sine izin vermeği kararlaştırmışlardır. İşin asıl tuhafma kakın ki Belgrat ni- kâh memurluğu kilise makamatından salâhiyetname olmadıkça bir rahibe nin nikâhmı kıyamıyacağını bildirmiş Ve burda ısrar etmiştir. Bu salâhiyethamenin almması tam #e hafta sürmüs ve nihayet sabık hem Bire Wmantelenin nikâhını geçen gün kıyılabilmiştir. l | İy'ye yetiştirdiler. Valy bu hakareti | kolay, yapması güç olan bir işti. Ka. j vap alamadı. Macaristanın meç üs. tadları bile kendisine bir şey söyliye- düelle yaptılar sı tarafından angaje edilmesi üzerine en son haddini buldu. Kızlardan bi ri bir gece, ötekisini de ikinci gece şar. kı söylemek üzere angaje edilmişler- Kör kalmak tehlikesini atlatar matmazel Valy Racz | ederseniz, neticenin nereye varacağı- di. Tuhaf değil mi her ikisi de aynı halk türküsünü seçti. İlk defasmda bu kimsenin gözü. ne batmadı. Meselenin -bir-tesadüf. ten ibaret olduğu sanıldı. Fakati kinci hafta her iki kızın da gene aynı şarkıları söylemeleri radyo idarecile- rini kızdırdı; bu şarkının bir ay müd. detle söylenmemesi emredildi. İlk önce Aniko kızdı. Demek ki kendi şarkısı menedilmişti ha? Buna sebep de şarkıyı Valy Raez'ın öldür- mesiydi. Arkadaşlarına Valy'nin be ceriksiz olduğunu, başından büyük haltlar karıştırmağa kalkıştığını söy, ledi. Dedikoducular bunu hemen Va- hazmedemedi. Rakibini düelloya ça fırmağa karar verdi Düelloya çağırmak!.. Söylemesi dınlar arasında düelloya dair hiç kim- secikler bir şeyler bilmiyordu. Kime sorduysa sadre şifa olabilecek bir ce- mediler, Valy Racz inatçı bir kızdı: meseleyi bir defa da Paristan sorma, Za karar verdi. Aradan bir hafta geç. meden Paristeki meç üstadı kendisine yirmi sayfalık bir cevap gönderdi Mektup 1908 senesinde Matmazel dü Namias ile Madam d'Alaza arasında yapılacak kadmlar arası düello için yazılmış yasaları anlatıyordu. Kadın. lar arası düello kaideleri işte şunlar. dır; 1 — Seçilecek silâh düelloya mah- sus nizami kılıçtır. 2 — Giyilecek elbise, kolsuz bluz, hafif ayakkabı ve eldiven. 3 — Düellocuların her birisinin arkasında 15 metre mezafe bırakılır, Rie'at eden taraf bu mesafeyi kay. bettikçe kazanan tarafın lehine kay. dedilir, 4 — Her hilcum iki dakika devam! eder ve arada İki dakikalık istirahat faslası verilir, 5 — Tutmak ve serbest kolu kul- lanmak yasaktır, 6 — Düello şahitlerin oradaki doktorların müşavgresinden sonra ve- recekleri emirle duracaktır, Valy bu kaideleri dikkatle oku. iki kişiyi çağırarak onlara şahitliğini verdi. Ertesi günü bu iki şahit Ani- koya giderek düello davetini bildirdi. Kiz, gerçi biraz irkildi amma, daveti kabul ederek © da iki şahit gösterdi. Dört şahit civardaki kahvelerden bi- rinde başbaşa vererek düello kaidele. rini tetkik ettiler ve ikişer dakika fa- stlalı ikişer dakikalık üç ravnt yaptır- mağı kararlaştırdılar. Düello ertesi günü tanyeri ağarırken civardaki parkta yapılacaktı. Ertesi sabah güneş ufutkan yüzü, nü gösterince düellocular parka gir- diler. Yanlarında şahitleri; bir dok- tor, bir de tam manasiyle bitarafane hakemlik yapmak üzere Heştenin en meşhur meç üstadı vardı. Bu üstad düello sahasını bir kılıcın ucuyla siz.) di, sorra da genç kızlara dönerek; — Bayanlar, dücllonun şaka ol- madığını size hatrılatmak isterim. Bu bir kadın eğlencesi de değildir. Eğer bu şeref meselesi için israrda devam nı kimse kestiremez. Matmazel Racz tahkir edilen taraf sıfatiyle dövüş. mekte İsrar ediyor musunuz? Valy Raez, güzel başını evet der gibi salladı. Kızlar mantolarını şa! hitlerine verdiler, Soğuk bakışlarla birbirlerine bakarak vaziyet aldılar ve hakemin başla kumandasını verme! si üzerine, meç salonlarında yüzlerce defa denemiş oldukları hareketlere giriştiler, Hakem “birinci devre, içip ıslık çaldığı zaman iki kızm aynı de recede meç ustası oldukları anlaşıl- miştir. İkinci devrede kılıçlarını çarpış tırdıkları zaman Valy hücumü geç.! meğe karar verdi. Üstüste yaptığı ta- arruzları Aniko ustalıkla defetti. Valy üçüncü devrenin başında çok daha yorgun olduğu için müda- faayı tercih etti. Sık sık nefes alıyor, eli titriyordu. Aniko fırsatın gelmiş olduğunu görerek, kıliciyle saldırdı ve rakibini alnından yaraladı, Az kal- sin bir gözünü çıkaracak ve belki de kızcağızı öldürecekti. Valy yüzü gözü kan içinde oldu. Zu halde bayılarak yere yuvarlandı. Doktor hemen kollarını sıvadı ve ya- ranın cok acı verir mahiyette olması. na rağmen tehlikeli olmadığını anla- dr. Şimdi yaptığına pişman olan A- miko da hıçkırarak Valy'nin yanıhaşı- na koştu. Doktor getirmiş olduğu |- lâçlarla birçok uğraştıktan sonra Va- Iy'yi ayıltabildi ve İki kız ağlıyarak Dilklloda kazanan Aniko Voros eskisinden çok daha iyi arkadaştır.) lar. Ne tuhaf tesadüftir ki bu düello iki aktiris arasında yapılmış ilk düel- lonun tam kırkıncı yıldönümü günün- duktan sonra erkek arkadaşlarından de olmuştur. Tam kırk sene evvel © i *yaya kat'iyen benzememektedir. Bus) İki kadın arasındaki dücleyu gösteren ik foloğraf 1896 da Pariste matmazel Martimo ile madam Latülün dücllosu gür 1896 da iki Fransız kadını Mat. maze. Rene Martino ile Madam Cer- men Latül, şeref meydanında karşı- laşmışlardı. Matmazel Artinoya bir oyunda | başrol vadedilmişti. En son dakikada bu rol Madam Latül adi: bir acemiye verilmişti. Martino rakibesini der. hal düelloya davet etmiş ve dövüş hiç birisi yaralanmaksızın yapılmış. a l Iki'Goril Yransız kadınlarının arasında di- rektüvar zamanında da bir düelle ol. muştu, Madam Durand kendisine “kokmuş sucuk,, dediği için Madam Lasallı düelloya davet etmiş ve iki kadm bir meç salonunda karşılaşa- rak dövüşmeğe başlamışlardı. Fakat Madam Durandın etekliği yırtılıp çir- kin bir biçimde aşağıya kayınca Ma. dam La Sall kılıcını indirmiş ve böy- Tece davanın bittiği ilân edilmişti. yavrusu insan terbiyesi verilerek büyütülmeye çalışılıyor Neticenin ne olacağını zaman gösilerecek İki görüllâlar sabah ge. sintisine çıkarken ve ikizlere gece gündüz ba- kan hemşire (Almanyada Hânover hususi muhabi- simizin mektubu) — Maymunlarla yapı'ı muş olan tecrübelerin en meraklısı şimdi burada âlimlerden müteşekkil bir grup| tarafından denenmektedir. Bu mütehas- sıslaz ikiz doğan bir çilt gorillâ maymu- nunu topkı İnsan yavrusu gibi büyüttük- leri takdirde ne gibi bir netice elde ede- ceklerini anlamak merakına düşmüşler- dir. Bobi ve Polinhen adlı ikiz (o gorillâ kardeşler Paris hayvanat bahçesi tara- fından doğumlarından bir iki gün sonra bu #limlere gaöderilmiştir. Almanyada mükemmel bir çocuk ye» tiştirme dairesi ve çocuk yetiştirme sana | tinin en asri usullerini bilen hemşireler | bu maymun kardeşleri (o büyütmek için en hurda teferruatı bile içine alan mü- kemmel bir program hazırlamışlardı. Küçük gorillâlar hergün © uyanınca sıcak bir banyo almaktadırlar. Banyo « dan sonra, çocuklara fevkelüde yarayan portakal suyu ile süt içirilmektedir. Ba- kım evindeki mobilya, hayvanat bahçe- lerinin maymun dairelerinde © görülen rada insan yavrularının bü mahstı$ en son icat taktmlar vardır , Go- rillâlar her sabah en asri çocuk araba- larırta bindirilerek açık hava ve güneş için sabah gesintilerine çıkarılmaktadır lar, Boli ile Polinken sıcacık yün çamaşır 4 Mersa ve elbiseler giymektedirler. Oyuneakle- ri da insan yavruların; eğlendiren oyun- saklardır. Hayatları muntazam saatlere taksim edilmiştir; Yavru gorillâlarda mubhitlerine karşı hasıl olacak intiba ve reaksiyonları (ak- sülâmelleri) kaydetmek için hususi ters tibat yapılmıştır. Maymunların göremi- yecekleri bir yere sinema © fotoğrafları konmu. ur. Her hareketlerinin filmi çe- kilmektedir. Esarette doğan gorillilara © şündiye kadar baytarlar bakardı. Fakat bu fev- kalâde tecrübed:, Oo maymun yavrulari Almanyanın &n tanınmış çocuk mütehas sıslarına teslim edilmi, 'r; aytrca bir de çocuk psikolojisini bilen ve onların mad di ihtiyaçlara vâkıf olan ruh mütehas- sısı tayin edilmiştir. Boli ile Polinhehin kendi — cinslerin den dahâ fazla insana benzeyip benze miyecekleri bu tecrübenin neticesinde anlaşılacaktır. Çocukları © yetiştirmeğe mahsus temizlik, münasip gıda, dikkat ve itinanın bu maymunlara faydası do | kunması ihtimali var mıdır, yoksa tabi atin işine karışmamak daha iyi midir? İşte bunu ancak zaman isbat edecektir. Şimdilik yavtu gorilâler ferih fahur ya” sayıp gitmekts ve bir çok fakir fukara gocuklarının ağızlarının sularını akıt © maktadırlar, sabak'l