30 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T Bd l Ç — anlaşması akdetmek, transit HABER Akşam Poıtan Dahili muharebe değil, hakiki beynelmilel harp... Bütün dünyada, at yarışları olur; kumarbazlar, hangi at galip gelecek #iye para ile bahse tutuşurlar, içinde menfaatleri olduğu beyecan içinde, seyreder. Vaktile İspanyadaki boğa döğüşlerinde de, böyle müşterek olurdu. Fakat bu sefer, bütün İspanya bir “areno,, haline gelmiştir; iki ta- raf boğuşup duruyorlar. Bu kıtal yarışının da “mizör,,leri (para koyucu- ları) bütün diğer milletlerdir. Bunlar, defalarla anlatıldığı gibi, ikiye ayrıl- mışlar; faşistler ihtilâlcilerin kazanmasından, faşist aleyhtarları hükümetin muzaffer çıkmasından büyük menfaatler döküyorlar, silâhlar gönderiyorlar. Böylelikle bedbaht İspanya, garip bir harp sahnesi halindedir: Pertevsizin harareti bir noktaya tekâsüf ettırmesı kabilinden, ihtiras- lar, burada temerküz etmiştir. Memleket, alev içinde.., Sanılırdi ki, harp, bir yerde başladı mı, başka yerde de patlak verir. Fa- kat, nazariyeler doğru çıkmadı. Tayyareler, seri vasıtalar, harbi, İspanyada Bir fıkra okumuştum: Muharrirlerden biri, çocukken uy- mevziileştirdi... durma bir harita yaptığını, bunda bütün memleketlerin beynelmilel “muharebe meydanı,, tahayyül edip çizdiğini yazıyordu. Me- ğer yavrucak, döğüşenlerin Sahrayı Kebir gibi boş bir yere giderek bita- raflara zarar vermeden, memleketleri yakıp yıkmadan İşte, şimdi, İspanya da öyle bir beynelmilel harp sahası olmuştur; fakat, ne yazık ki, Sahrayı Kebir değildir. Orada eski me deniyetlerin bakiyeleri var, milyonlarca insanlar yaşıyor... İhtilâl değil,, dahili muharebe değil, beynelmilel gördüklerini sanırmış... Ve işte harp oluyor... harp, hakiki harp... için, koşuyu bahisler umuyor. Bu uğurda sermayeler ortasında bir de aralarında hesap Hüseyin Faruk TANUR Mühim bir casus teşkilâtı yakalandı lsviçrede çalışan bu şebekeye Berlinden 300 bin liralık kredi verilmiş Son yılların en tehlikeli ve ciddi bir casusluk hâdisesi İsviçrede meydana çıkarılmıştır. Bunun tahkikatile şimdi İsviçre ve Fransız polis teşkilâtı müş- tereken uğraşmaktadır. Gerek Fransız, gerekse İsviçre res- mi mamakları bu hususta çok sıkı bir ketümiyet muhafaza etmekle beraber İsviçrede İsviçre tebaasından bu. işle alâkadar dört kişinin tevkif edilmiş ol- duğu bilinmektedir. Sınırları aşarak Fransaya , kaçmış olan daha üç kişinin isim ve hüviyetle- ri Fransız polisine verilmiştir. Bütün Fransada bu üç şüpheli adam aranmaktadır. Verilen hüviyetlere en âaz benzerliği olan adamlar bile der- hal tevkif edilerek sıkı bir sorgudan geçirilmektedirler. Mesele Fransız taraftarı olan bir İs- viçrelinin kendisine teklif edilen işe yanaşmıyarak polise haber vermesile meydana çıkmış ve polis . derhal faali- yete geçmiştir. Şebekenin asıl merkezi Bâl şehrinde bulunduğu ve elebaşılarım bir kadınla iki erkek olduğu anlaşılmıştır. Merkezde sözde bir Alman sinema kumpanyasından yazılmış bir mektup ele geçmiştir. Bu mektupta Fransız or- du, donanma ve hava kuvvetlerine da- ir birçok sualler vardır. Polisin- söylediğine bakılırsa tevkif olunan bir kadmla iki erkek Lidya Osvalddı kullanmış olan teşkilât tara- - fırdan istihdam edilmektedir. 'Teşkülât Alman ve İtalyan gizli is- tihbaratı mamına çalışmakta ve aylar- danberi Fransız ve İngiliz ordularile - donanmalarına ve 'bilhassa Akdenizde lrana gidecek heyetimiz Dost hükümetle yeni anlaşmalar yapacak İranla aramızda mevcut bazı mesele- leri halliçin bir heyetin Tahrana gönde- |— rileceği dün yazılmıştı. Heyetin başkan < lığtna Bolü saylavı Cemal Hüsnü tayin edilmiştir. Heyette hariciye — vekâleti umum müdürlerinden Kemal Köprülü ile Nafia ve İktisat vekâletlerinden seçi lecek birer murahhas bulunacaktır. Heyetin vazifesi İranla — bir ticaret meselesi îş_. ni Halletmek, ikamet ve adli mübadele mukavelesi yapmaktır. Ötedenberi halledilmesi için uğraştlan 'ç “bu üç meselenin bu sefer her iki taraf — için de müsait şartlar — dahilinde halle- âğ dılecegı u:mt edılmektedır â" #WEP SNT bu iki devletin yapacakları karşılıklı yardım misakına dair malümat topla- makta idi. Casus şebekesinin son altı ay içinde ve Fransa ve İngiltereye birçok me- murlar göndermiş olduğuna dair ka- yıtlar bulunmuştur. İşin ehemmiyeti şuradan anlaşılır ki carf masraflara karsılık olmak Üzere teştilât emtine Berimdtt 90:000 TnBİ- ! liz 1iralrk' (bizim 'paramıizla 317,500 li ra) bir'kredi açiılmiştı. KUÇUÜUK HABERLER İiçeride : * Bir mülddettenberi İzmirde bulunan doö. nanmamız İlmanımıza gelmiştir. * Ziraat umum müdürü Abiğdin şehrimiz. den Rizeye gitmiştir. Oradan Trabzona geçe cektir. Ahidin portakal, çây ve fındık zeriya tını tetkik etmektedir. * Türkofis başkanı Mecdet dün şehrimiz. den geçirek İzmire gitmiştir. * Zafer bayramı münasebetile Türk hava kurumu menfaatine bu akşam Taksim bahçe sinde bir müsamere verilecektir * Parti genel sekreteri ve Dahiliye vekili Şükrü Kaya dün akşam — gazetecileri Park öotele davet ederek kendilerile görüşmüştür. * Memleket dahilinde bir tetkik gezisine çıkmış olan Ankara ziraat enstitüsü talebe. leri Karâdeniz sahillerini — gezdikten sonra şehrimize gelmişlerdir. Ayni mektep talebe. lerinden mürekkep diğer bir #rup da Samsun dan İzmire gitmiştir. # Yugoslavyanın milli bayramında — hazır bulunmak üzere, Yugoöslav Başvekili Stoya. dinoviç memleketimizdeki türkçe gazete sa « hiplerini 6 eylülde Belgrada davet etmiştir. * İstanbul — İzmir hava — seferlerinin 9 eylülde haşlaması için lâzımgelen — her şeyi hazırlanmıştır. * Maruf bir krem firmasnın bandrollarını taklit ederek piyasaya süren Yako ve Ah. met isminde iki kişi polis tarafından yakalan mış ve sahte bandrollardan bir kısmı ele ge. çirilmiştir. Bu. etiketleri tabetmiş olan Mar ko isimli matbaacı hakkında da — tahkikata başlanmıştır. * Zirat kredi kooperatiflerinin mevki ve vaziyetlerine göre birleştirilerek küvvet ve sermayelerinin çoğaltılması için tetkikler ya pılmakta olduğunu yazmıştık. Bu meyanda çift alan ve Kemerburgaz nahiyeleri — kredi köoperatifleri de birleştirilmiş — ve merkezi Kemerburgaz addedilmiştir. Dışarda: * Anadolu ajansının verdiği bir habere göre evvelki gün Korenin cenubu bir tayfun neticesinde hâarap ölmüştur. 379 ölü, 88 ka. yıp ve 45 yaralr vardır. Maddi — hasar çok büyüktür. | * İngiltere ile Mıszır arasında yapılan soön anlaşmayı müteakip Mısırdaki İngiliz kışla ve tayyare meydanları Mısır askerlerine terk edilmekte ve İngiliz askerleri geri çekilmek tedir. * Kuüdüste vaziyet hâlâ karışıktir. Hergün Arap ve Yahudilerden birçok kimseler ölmek tedir. Yüksek Arâp şürası grev — hakkında kat'i bir karar vermek üzere dün bir toplan tı yapmıgtn'. Ü | Sovyet sulkastçllerinini idamlarına -—ı——* sebp olan itirafları - MA Iakavef anlatıyor: Kirof'u öl dürttüm ! Stalin'i öldürtecektim! Zinaviyef, ; bu ifade Üzer ne ayağa kalkıp diyor kHi: “Asıl- e ebaşi bizizi Bu iş eri ' b.z olmasaydık yapamayacak ardi ! , İdam edilen Sovyet suikastçileri içinde, Bakayefin hususi mevkii ma- lümdur: Buadam, Troçkist ve Zinov- yefci tethiş teşkilâtının idaresini bilfiil ele almiştı. Eğer teşebbüs muvaffak olsaydı Gepeu ismini taşıyan Çekanın |, riesi o olacaktı. Bu ihtilâlcinin muhakemesi, Sovyet gazetelerine nazaran şu şekilde olmuş- tur: Bakayef de, umumiyet itibarile Zi- növyefin ve Kamenefin anlattıklarını tekrarladı. Stalinin ve Kirofun şahis- larma karşı tevcih edilen suikast, doğrudan doğruya onun idaresine ha- vale edilmiş bulunuyordu. Bakayef, reisin suallerine cevap vererek, tethiş hazırlıklarınım nasıl yapıldığını anlatmıştır. Bu faali- yet bilhassa 1932 ağustosunda ve 1934 son baharında had devresinde bulunu- yordu. Bakayef bu hazırlığa iştirak edenlerin isimlerini saymıştır. Bunlar, Reingold, Pikel, Fayviloviç, Radin ve diğerleridir. Suikast ele başısı, hafi cemiyet es- rarının nasıl gizlendiğini de anlatmış- tır. 1932 son baharında, Zinovyefle Kamenef fırkadan tardedilmişlerdi O tarihten itibaren istikbalde ne yapı- lacağı meselesi zuhur etmiş bulunuyor- du. Bunun üzerine, Zinovyef, Yevdoki- mof, Kuklin, Şarof, Dreyser ve arka- daşları buluşmuşlar ve tethiş hareke- tini bir müddet için durdurmağa karar vermişlerdir. 1934 son baharında faa- liyet yeniden canlanmıştır. Bakayef, 1934 senesi teşrinisanisin- de Kamenefin Yevdokimofun ve ken- disinin rehberliği altında. Moskovada “STETİNAYEYİTİMCE DT SUİLAST HAZIrlat- ? Mmışrolduğunu söyledi.! Buna, * bizzât Bakayef iştirak edecekmiş fâakat te- şebbüs akim kalmış. Muvaffakiyetsiz- liği bizzat Bakayef gelip Kamenefe haber vermiş. Suikastçı, bu meseleye dair, şu yol- da malümat vermektedir: Kamenef, bu haberi duyunca: “— Yazık! - dedi. - Fakat ümidimiz kırılmasın.. Diğer bir teşebbüste mu- vaffak olacağımıza emin olalım. “Ve bunun üÜzerine, Yevdokimofa dönerek: “— Leningrat'taki vaziyet ne mer- kezde? - diye sordu. “Yevdokimof şu cevabı verdi: “— Leningrattaki vaziyeti yakından ftetkik için Bakayefi göndermeliyiz. “Kamenef bu fikri muvafık buldu. “— Evet, Bakayefin mutlaka gitme- si lâzımdır! - dedi. “Ben de bunun üzerine hazırlandım ve seyahate çıkmazdan evvel, Yevdo- kimofa: “— Orada kime müracaat edeceğim ve kiminle konuşacağım ? - diye sor- dum, “Yevdokimof: “— Levin'e müracaat edeceksin. “— Adresini bilmiyorum. Uzun se- nelerdenberi onu görmedim, “— Ben bunu sana temin ederim. Seni ya bizzat Levin yahut da Man- delştam istasyondan gelip karşılar. “Gittim ve hakikaten istasyonda Levıne rastladım. Bana dedi ki: '— Vay, Zinovyef ne Gertıne ne| Kukline, hatta ne de Yevdokimofa iti- mat etmiyor da, demek ki, haleti ruhi- yelerimizi tetkik ettirmek istiyor, öyle mi? Fakat zarar yok. Biz bu itimatsız- liğa kızmayız. Biz, mütövazi insanla- '. “—— Suikast yapmağa kabiliyetli bi-| rile beni tanıştırın! dedim. “Biliyordum ki, Nikolayef Leonid Lenifniğrat teşkilâtiındaydı. Levin dedi ki: “— Nikolayef, eski Komsomol (yani genç komünistler teşkilâtı) mensupla- rindandır. Uzun senelerdenberi Yevdo- kimofu tanır. Bu zat, onu bize, en mü- kemmel, en şayanı itimat'adam diye tavsiye etti. “Nikolayefi gördüm üzerimde, ga- yet cesur, yaman ve imanlı bir sui- kastçi tesirini yaptı. Dedi ki: “— Kirofun evinden Smolni hükü met binasına gitmesi saatlerini tam olarak tesbit etmeğe muvaffak oldum. Ben, Kirofu, Smolni yakınında da Smolni'nin —içinde de öldürebilirim. Evvetlece, bir kere, Kirofa bir iş için müracaat ederek onu kabinesinde öl- dürmek istedim, Fakat beni yanına al- madılar. Şimdi, biz, Kirofü diğer iki tethişçi ile birlikte tarassut ediyoruz.., İfadelerinin cereyanı esnasında, Ba- kayef, cürmünü hafif göstermek teşeb- büslerinde bulundu. — Ben yalnız Stalinle Kırofun öl- dürülmeşi bahsinden haberdardım. Di- ğer tethişçi hareketlerden, ancak it- hamname okuünürekn haberdar oldüm Reis: — Bakayef! Siz, tethişti merkezin azasından mıydınız? — Evet. Reis: " — 1932 senesinde Stalin yoldaşın öldürülmesi işini üzerinize aldınız mı? " — Evet. — Bu işi başarmak için tesebbüslere giriştin!y mi? Fakat sizini elinizde ol- a yatr S vEe P rerceEmeoYa YI MYUVGİTAKT | yetsizliklere uğradınız-mi? - — Evet, ; — Bundan başka, Kirofun katlinde de methaldar mısmız? — Evet. Fakat bu itiraflarına rağmen, Ba- kayef, Bu işteki rolünü gene de küçük göstermeğe çabalıyordu: — Kirofu ben öldürmedim. Bu işte yalnız fer'an alâkam vardır. Reis: Ş — Siz, işaret Vverdiniz. Zamanları tayin ettiniz, Bütün işler, sizin idare- niz altında oluyor. Bu, ele başı olmak manasma değil midir? — Evet. Ele başı olmak manasma- dir, — Öyleyse, bizde işte, sizin Kirof yoldaşı öldürmekte ele başı olduğunu- zu söyliyoruz. Bakâayef: — Evet, öyle.. Fakat ben yalnız ba- şıma değ'lim. ı Reis: : — Yalnız değildiniz. Yevdokimot da sizinle beraberdi. Maznun Zinovyef, sizde söyleyin! Kirofun katlinde sizde elebaşı mıydınız? Zinovyef: — Fikrimce, Bakâyef haklıdır. Çin- kü, Kirofun katli işinde maş teşkilât- / gı biziz: Ben, Trocki, Kamenef! Çünkü biz, tethişci birliği vücuda getirdik. Bakayef, bu işte büyük rol oynadı. Fa- kat en baş-rol öonun değildir. Reis: — En baş rol sizin, Troçki ve Ka- menefmdır Sizde bu fikirde misiniz, maznun Kamenef? * Kamanef: “ — Evet. Bakayefin idamına sebebiyet verel muhakeme de burada bitiyor. TIZ. "Ben | '— Çocukları ıçtımaa çağır! - de- dim. i w”î “Bir müddet sonra, Levinin evihe, bizzat kendisinden ve Mandelştam'dan | başka Sositski, Vladimir Bumyanserf, |- Kotolinof ve Miasnikof geldıler “Kotohnof '— Ben uzun zamandanberi Kirofun ahval ve harekâtını tetkik ediyoriım Onu öldürmek o kadar güç degıldır' dedı : “Beıı: 4 d n uı#v'— tir. - Beraat eden bir polis âmiri aaCasuıluktan zan altına alınan bir be- ;lz Rustan rüşvet — istemek iddiasile İuahkcmeye verilmiş olan emniyet bi- ı’îpcı şube müdür muavini Sadullahın reyan eden muhakemesinde beraatine YA k’ .İi'hraı_' verilmiştir. Ayni meseleden mahkemeye verilmiş olan sabık polia memurlarından Hasa- nin da iki ay hapsine ve 20 lira — para cezasına çarptırılmasına-karar verilmiş- — J0 Aausros — 1936 TÜ « Dogı ü mllj* değil mi, T Ankara cadlde". sinin Çöpuerl Gece yarısı Ankara caddesindet çenler pek iyi bilirler. Caddenin yanı, öbek öbek süprüntülerle dol Bu pis ve kirli kâğıt yığınları sında sayıları 15 den eksik o’lmı kediler de caddeye seyredilmeye d bir manzara verir. : Gazetemiz, bir sene önce de bt Uü denin gönüllere inşirah veren bu deği” ! siz manzarasını (!) fotoğrafla i“w ectmiş ve satunlarına geçirmişti. ! O zaman da aynen şöyle demiştik? Burası ana caddedir,. Çöpcülerin vir rutlarına intizaren bırakılacak Ç caddelere dökülmemeli çöp sandıkla? İ veya tenekelrile bırakılmalıdır. Nedense bu temin e:ttiı»ile?îlGM Üstelik şimdi, çöpcülerin bu müzahti/ fatı kaldırmaları sabahın saat se buluyor. Dünyanın her yerinde çöp arabüî'" f gün doğmadan yahut da doğarken İ7 çer ve iş görür. Babiâli cadde—!“'j sekize çeyrek kala, kalabalıkta ve * cak başlamış güneş tahammür yaparken başlıyor. Biraz erken davransalar sinekler ai kalır, mikropların beyni kanlan ama, insanlar da hiç kötü Roku yutmi maş bulunur. ğ * - Halkm Dît.a!: -— Esnaf işlerinde Yolsuzlukların. yeni safhaları meydana çıkıyor | Ticaret odası — birleşik esnaf bîî'! rosunda —bazı yolsuzluklar old“if ve burada iki maliye ve iki de Bele müfettişinin tahkikata başladıklarml_!; #ardtrir İlerilemrleta alan tahlilrat -| gün yeni safhalar, arzetmektedir. | Cemiyetlerin tasdikinden geçmi” sizin kasadan çıkarılan makbuzwu esnaftan para alındığı, hattâ bu mak” | buzların — kiymetlerinden — daha aşâ fiyatlara verildiği zannı meydan almış * I ıır Te ı Irak Hariciye ;“ J Nazırı ! Yakında memleketi” ! mizi ziyaret edecek Irak Hariciye nazırı Nuri Sait P“'; yakında memleketimize gelecektir. Nuri paşaniın Türkiye, Irak, İran hiz | Efganistan arasında akdedilecek mi- sak hakkında konuşmalar da — bulul” ması muhtemeldir. Hariciye vekilimiz Tevfik Rüştü de ilk bahara doğru Bağdada gitmek ’f tediği söylemiş ve memleket!mize g mek üzere olduğunu yazdığımız Mistf el Başvekili Nahas pasanınm muhtem ziyareti hakkında: “Gelirlerse ©0* memnun olürüz. Mısır sevdiğimiz biry_'! memlekettir,, demiştir. Nahas paşanın ziyareti henüz "07 men işar edilmiş değildir. bi — Suriye fevkalâde komiseri Suür Fransız Hariciye nazırı Delbos riye fevkalâde komiseri Kont dö Mâ7” tel'i kabul etm'ş ve kendisile boylu görüşmüştür. Kont dö Martel birkaç güne kâd” Türkiye yolile Suriyeye donecîlfîiğ, J “Tel, 44514 Karaköy Tel, 44514 Viyana sergisi 6-13 Eylül 1936 Avrupanın ticaret merkezi. Her tür” lü malümat ve tenzilâtir bilet içif NATTA ) (Milli Türk seyahat acentalığın8 müracaat. Yazıhaneler: ff'—f"“ıâ-snrıf !

Bu sayıdan diğer sayfalar: