Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
HABER — ÇOCUK HAFTASI Ğ/ RARENGİZ TAYY v aç — —a ' w ça — Münasip gördüğün bir şe- kilde kendisinin mahkemeye git- mesine mani olacaksın.. Nihayet — amühterem reis ihtiyardır ve yü- gürken:birdenbire başı dönmüş, LA yere düşmüş — derhal'tedavi altına almak — vazi: - bemizdir.. Diğer taraftan muha- K dı. kemeyi tehir etmek de- kabil öl- madığından, bügünkü — celseye sen riyaset edersin... Çavüşiyeniden askerce - selâm verdi v*eî — Ahladım.. Emirlerinizi har- olabilir.. Bu gibi, | bir felâket karşısında - kendisini - - fiyyen ğğçrine getirmeğe. gayret- — edeceğim. diyerek odadan fırla- X * ç * Yarımt saat: sonra yeşil sarıklı “ ihtiyar ikafasımdan yaralı; olarak yatağında yatıyordu, - Mahkeme reisini ftedavi eden doktor ihtiya- rın başr ucunda oturan / çavuşa şu izalıatı veriyordu: K — Başındaki yaranın şeklin- den arilaşıldığına göre, — ihtiyar yere diişür_ıce kafasını bir taşa çarpmıştır. Fakat merak edecek bir şey-yoktur. — İki üç günde hbasta ayağa kalkacaktır. ÖĞÜ aA Çavüş doktorun ellerine sarıla sak : e ARL h : — Çök teşekkür tederim dok- torcuğiîiıf' dedi. -Başi:a_ )şefîn.ı,ir olmak Üzere hepimiz ıhtıyııızeî K kadaşımızı çok severiz.. Kendiği. ni bir gün evvel iyşilcştirmeğe'_ gayret etmenizi hilhassa rica €- derim? n Tei eS y Doktor Brün yeniden teminat vererek bit muhafızın refakatin- de olarak :;hâğishanesine nakle- Gildikten sonra, çavuş baygın bir halde yatağında yatmakta olan ihtiyarın yanında bir nöbetçi bı- rakarak vaziyetten şefi haberdar etmeğe gitti. — Akbar Firoz emirlerini harfiy- yen tatbik ettiği için çavuşa te- şekkürlerini bildirerek, mahke - menin derhal toplanmasını em- retti. : Mahkeme çavuşun riyaseti al- tında toplanmıştı. Doktor Brun ihtyiram atlattığı kaza hakkında arkadaşlarına izahat verdiğinden maznunlar reisin, değişmesine hayret etmemişlerdi. ' Yalnız İngiliz generali ihti - yarım uğradığı kaza hikâyesine manmamış yeşil sarıklı adamın, birsstikasde kurban — gittiğine şüphe etmiyordu; Yalnız hâdise- — nin iç yüzünü bilmediği için şim- dilik arkadaşlarına açılmak iste- memiş, yalnız: “ihtiyarı öldüre- cekler,, demekle iktifa etmişti. Doktor Brün general — Camp- bellin bu sözlerine şiddetle itiraz etmiş ve şunları söylemişti: — İhtiyarı bizzat ben ettim. Yere düşerek — başından iki tehlikeli yara almıştır... Esa- sen başının dönmekte olduğunu ve ara sıra bu şekilde yere düş- tüğünü ihtiyar bana söyledi... Bu şerait altında ihtiyarın herhangi bir suikasde kurban , gitmesine ihtimal veremem.., General Campbell arkadaşının bu iürgzına_şu ceyabı verdi: — Siz işin yalnız doktorluk ta- rafını gözönül!_ıde;fsüü'ıyorsunuz.. Diğer taraftan Akbar Firozu da tanımadığınız için bu şekilde be- yanı mütalea ediyorsunuz. Hal- buüki Akbar Firoz — ilmin henüz tarif edemediği bir . hayduttur. Yakında cereyan edecek hâdise- İer.benim ne derece haklı olduğu mu filen isbat edeceklerdir. Esa- sen biraz sonra mahkemeye git- tiğimiz zaman, bugünkü reisin bize karşı daha sert bir hattı ha- reket takip edeceğini görerek, ihtiyarın kasden mahkeme riya- setinden uzaklaştırıldığına he- piniz kani olacaksınız.. Bütün bu sebeblerle münakaşayı uzatmayı faydalı bulmuyorum.. İngiliz generali henüz sözünü bitirmişken bir manga — silâhlr Hintli hapishaneye girerek mev- kufları mahkemeye davet etti. tedavi * & NOKTALI YVERLERİ KARALAYINIZ ? e : z 4 T v 6 * .." n d * a ei K : L K ı ? - a..'k 4 , N .—. > . * a .. b A * * - ğ li _— Ş « d y e a© Re>fe - CN .. gi ğ Fi B D - J_İ yll M / AÇA » /i - N R a . _ . .'. $ i e a « z “ t g : “ -Başta general Campbell olmak üzere bütün maznunlar ikişer i- kişer hapishaneden . - çıktılar ve müsellâh muhafızların refakatin- de mahkemeye giderek, kendile- rine tahsis edilen — yerleri işgal ettiler. Reis makamında oturan çavuş btüün maznunların isbatr vücut edip etmediklerini tesbit — ettik- ten sonra müdafaaların hazır o- lup olmadığını sordu. Maznunlar hep bir ağızdan: — Hazırdır diye cevap verdi - ler. Bunun üzerine evvelâ İtalyan âlimi söz alarak bağıra — bağıra şunları söyledi: « — Evvelâ bizi haydut gibi ya- kalayıp buraya getirenlere karşı protesto ederim. Hiç bir kabaha- tim olmadığı için sizde ne merha met ne de şefkat beklemiyorum. Bütün hayatımı insaniyete hiz - met etmeğe tahsis etmiş bir âlim sıfatile beni derhal serbest birak manızı — rica değil — talep edi- yorum.. Aksi takdirde yalnız men sup olduğum millet değil, bütün insaniyet ayaklanacak, beni kur- tarmak için hava, deniz ve kara kuvvetleri seferber edilecek, ni- bayet intikamım alınacak, şimdi- ye kadar beni mevkuf tutan hay: dutlâar .da lâyık oldukları cezayı . göreceklerdir.. - İtalyan âliminin bü sözleri di- ğger maznunlarüzerinde çok fena - bir tesir yapmıştı. Bu tarz söz- : lerin haydutlar — üzerine gayri müsait tesir. yapacağından , emin bulunan diğer maznunlar sabır« - sızlık alâmetleri gösteriyorlardı; . “Nihayet müddeiumumi? müda « hale ederek şiddetli bir ihtarda bulundu ve dedi ki: — Maznunun mahkemeyi tah- kir etmekte olduğunu görüyo - rum. Bu cüreti için — ayrıca bir ceza tayinini talep - edeceğim.« Bu münasebetle şunu da kayde. deyim ki, huzuru mahkemede bu şekilde söz söylemeğe — devam edildiği takdirde — müdafaaların dinlenilmemesini istiyeceğim... Müddeiumuminin bu sözlerin- den kuüvvet alan reis de İtalyan âlimine hitaben şunları söyledi: “Şahsi müdafaanıza ait bir de- yeceğifiz varsa söyleyiniz, aksi takdirde hezeyanlarınıza devam edemezsiniz.. MüddeiuMtuminin talebi üzerine mahkemeyi tahkir suçundan dolayı da ayrıca ceza« landırtlacağınızı da şimdiden söy liyebilirim. Harflerle resim yapıyorum TÜ Oi Viği ga Mğz e KA B1 D B B İ HAKKIM DA VAR- MİŞ YA KORKMAYA GÖRÜRSUN SEN ŞİMDİZ. HELE GÖZÜNE “NİŞAN ALAYIM DA ANLA HANYA İLE KONYAÂYI.. SEN HAYIR VER YA RAB)| Bi... BU MEŞ'UM GöÖLGE DE NE OLUYOR ..- HAYIR l&RKMAMALWIM.--NE OLSA KORKU BU... HA GAYRET... BAKALIM.>, — —— ŞİMDI 1$TYE HAK. KINDAN GELECE GİM/.