hk Fa Bir Türk baytarının keşfi keşfi Kuduza karşı bir yıl muafiyet izm nala Bu aşı sayesinde kuduza karşı hayvan ısırmasından önce tedbir alınmış olacak Kuduzun en müthiş nâkil Bir baytarımız insaniyete bü- © yük bir hizmet yapacak olan bir keşifte bulunduğunu söylemekte- dir. Bu zat kuduz müessesesi mü- dürü Zekâi'dir ve bulduğu şey ku- duza karşı bir sene muafiyet ve- “ ren bir aşıdır. son zamanlarda kuduz müessese- “sinde gayri resmi olarak © birçok hastalar ve hayvanlar üzerinde tecrübe edilmiş ve daima müsbet — netice alınmıştır. Yakında resmi © Verilen malâmata göre, bu bir beyet huzurunda aşının tecrü- lerinden kurt köpekler... beleri yapılacak ve tescil cektir. Sıhhat ve Ziraat Vekâletleri bu keşifle bilhassa alâkadar olarak i- zahat istemişlerdir. Bu aşıyı kö- pek ve kedilerle temas eden her şahsa ve bu hayvanlara yaptır- mak kabil olacaktır. Almanyada bir doktor da son zamanlarda buna benzer bir ke- şif yapmış ve iyi neticeler alınmış- tır, Zekâinin keşfinin mahiyetinin bir serumdan başka mahiyette ol- duğu ileri sürülüyor, edile- Haber kat'ileşiyor zoo memur Yaşları 6O1 geçtiği için inhisarlardaki işlerinden - Açığa çıkarılıyor İnhisarlar umum müdürlüğün- de yaşı altmışı geçen memurların vazifelerine önümüzdeki ay için - de nihayet verileceği yakinen an -i İatılmaktadır. Bir habere göre bu vaziyeti ta- “ yin eden kanun, Kamutaydan çı - karak Cumurbaşkanmın tasdikine srzedilmiş bulunuyor, bir iki gü - ne kadarda “resmi ceride,, de neşredilecektir. İnhisarlar umum müdürlüğün - de bütün bir ay ardı ardınca top- lantılar yapmış olan müdürler en cümeni, yeni kanun şekline göre işine son verilecek olân memurla- rm sayısını ve vaziyetini tayin et- miştir, Çıkacaklar, yalnız memurlar - dan ibaret değildir. Aralarında altmış yaşını doldurmuş hademe - lerde vardır. Böylelikle aşağı yu- karı beş yüz kadar memurun alt - mış yaşma geldiği için vazifeleri- de nihayet verileceği sanılıyor. Evvelce bu miktar daha çok sanıl- muşsa da, bazılarının altmış yaşı- nı doldürmuş olmadıkları görülse gerektir. Memurların, idareye girdikleri! tarihte kayıt ve tesbit edilen yaş- - ları esas tutulmaktadır. Sonradan yapılmış : olan yaş düzeltmeleri göze alınmıyor, Nisan maaşlarımı almıyacakla- rı zannedilen yeni tekaiitlere ve rilecek tazminatın süratle temini için İnhisar idaresinde âcil tedbir ler alınmaktadır. Teknüt sar 1-3: kanununa göre, İM İİİ e A AN yüzde beş aidattan vergi kesilmi - yeceğinden 1 Nisan 936 dan iti - baren tediye edilecek ücretlerden aidat çıkarıldıktan sonra geriye kalan miktar üzerinden vergi ke - silecektir. Sandığım teşekkülün - denberi aidat üzerinden kesilmiş olan vergi farkları da memurlara iade edilecektir. Dev'et demiryollarında 32 memur Yaştahdidi dolayısile açığa çıkarıldı Devlet demir yolları idaresi yaş tahdidi dolayısiyle Haydarpaşa cer kısmı memurlarından 32 kişi- yi ve diğer yerlerin cer işlerinde çalışan yaşlı memurları çıkarmış- tır. Diğer şubelerdeki yaşlı me- murlar hakkında da tetkikler ya- pılmaktadır. “Sahibinin sesi,, yeni mağaza açtı “Sahibinin sesi,, müessesesi | bir müddettenberi Beyoğlunda İs- tiklâl caddesinde hazırladığı yeni mağazasmın dün açılma resmini yapmıştır. Bu münasebetle gazetecileri de çağırmıştı, Bu merasimde “Sahi - binin sesi,, şirketinin Londra mü- dürlerinden Dankan da bulun - muştur, gey Çocuk haftası 23 Nisanda başlıyor “sandık için ücretlerden kesilecek Kiyyggiillküyyyattyyyaslyy BG a < a e EŞ aaa Bir dilencinin bıraktığı miras: 2(00 liralık eski kâğıt paralar i | (Baş tarafı 1 incide) Geçenler para satmanın ne demek olduğunu merak ederek sesin ( geldiği tarafa gidince şöyle garip bir manzara ile karşılaşmışlardır: İhtiyar bir adam yere çökmüş, ya” nındaki taşlar üzerine eski, püskü ötebe" ri sıralamış, bunların ortasında da bü yükçe bir çimento çuvâlr.. Çuvalın için- de de eski kâğıt ellilikler, yirmilikler ve beşlikler.. İhtiyar adam sesleniyor: Var mı alan, 2700 lirayı .. ya veriyorum. Benim Belki sizin işinize yarar.. Fatih belediye komiseri Etem de bu) sırada oradan geçiyormuş. İhtiyann se| sini işitince merakla yaklaşmış, eski pa raları görünce ihtiyardan izahat almış, Fatih kaymakamı Haluk Nihada bildir Aman zarar gelmes'n|.. « Bir arkadaşım telefon etti. Malta çarşısmda para satılıyor. İstersen git bir miktar al. Hem sana havadis çıkar dedi. Dün Foto Ali ile birlikte Malta garşısma gittik. Para satan adamı ara dık bir koltukçu: — Nah.. Aşağı köşede yere çömelmiş ihtiyar yok mu? işte o!.. dedi. Gösteri len yere gittik. Taşlar üzerine oturmuş olan bu ihtiyar elindeki Okuru ekmeği yemeğe çalışıyordu. Yaklaşıp selim verince bizi eski eş yalardan birini alacak bit müşteri zam netti: — Buyurun hitabile ayağa kalktı. — Baba. dedim Sen para o satıyor” muşsun. Almaya geldim. Bu söz üzerine beni ve Aliyi süzdü: — Paralar burada değil. Evde.. Gün lerce nah şurada satılığa çıkardım, Alan olmadı. Ben de eve götürdüm. — Bize göstermez misin? — Göstereyim ama.. Bana bir zarar gelmesin.. — Ne gibi?. — Eh olur, evlâtoler. OHayrmı görmediğim bu paralardan (üstelik zb yan görmiyeyim, yeter. İhtiyar nihayet razı oldu. Hep be raber iğri, büğrü yollardan boş arsalar dan kestirme babanm evine gidiyor ve yolda şöyle konuşuyoruz.! — Adın ne baba! — Mustafa, — Ne iş yapıyorsun? — Gördüğünüz yerde ufak, tefek es ki şeyler satıyorum. Günde beş on kuruş bile oçikara mryorum. Bir hafta evvel nasrlsa bir İk Talık iş yaptım. O para ile geçiniyorum. — Evvelce ne iş yapardın? — Ankarada İmalâtıharbiyede usta başıydım. İki kasığım birden çıktı. İs tanbule tedaviye geldim. İyileşemeyince az bir ikramiye vererek beni tekaüt etti” ler. Bunun üzerine İstanbula geldim, Üç senedir bu çarşıda sürünüp gidiyorum. — Sattığın paralar nedir ve ne diye satıyorsun? — Orasını açma evlât.. Açma. Yür& ğim ta kökünden yaralı.. Sen bir insan evlâdına benziyorsun anlatayım da din- le! Beş lira” işime yaramadı. Hasis bir adam Yirmi sene evvel kız kardeşim Ra * sim isminde bir koltukçu İle (evlendi. Biraz aptal hali olan bu adam çok ha sisti, Hattâ damatlığının üçüncü günü bana geldi: — Enişte şu saçımı kesiver dedi. Ö nüme oturttum. Saçını kestim. Bayram olur, seyran olur çocuğuma ön paralık bir kurabiye aldığını görmezdim. Ben © zamanlar kazanırdım ve kazancımı da hep eve getirirdim. Kendi kazancından bir şey vermiyerek benim soframa otu rur, karnını mükemmelen doyururdu.. Zavallı ihtiyar bir arsadaki yokuşu çıkamadı. : — Bak kasıklarımın ikisi (o birden gene çıktı evlât dedi. Durduk. Bir müd” det dinlenmesine fırsat o verdik. Sonra gene yola koyulduk? — Eh sonra ne oldu? — Senelerce beraber (yaşadık. Sa” bahları sekizde evden çıkar, akşamları dokuzda eve dönerdi. Koltukçuluğu br raktı. Eşten dosttan yardım görüyordu. Paraları değiştirin ! Sonraları işi dilenciliğe vurdu, On iki sene evvel beni Ankaraya çağırdılar; gittim. İmalâtı harbiyede çalışıyordum. Rasimle kız kardeşim burada kalmışlar» dr. Ara sıra kendilerile o mektuplaşıyor dum. Bir aralık eski paraların değişmesi hakkında kanun çıktı. O zaman yazdr ğım bir mektupta “Aman (köşede, bu. cakta paranız varsa (değiştirin. Çünkü birkaç zaman sonra geçmiyecek,, dedim. Hemşirem cevap verdi: “Evlenirken bana hediye olarak aldığın o altınlardan başka on paramız yok!,, Çesmeceyi açınca... Dört sene evvel Rasim . öldü. Ben Aukarada idim, - Aradan altı ay geçme den hamşirem, yani karısı da öldü. O sıralarda İstanbula geldim. Rasimin yat tığı odalla sandığını açtım. Eski, püskü eşyaların altında bir mendile-sarılı ola rak bir takım paralar çıktı Dikkatle ba- kınca bunların hükmü geçen paralardan olduğunu anladım. O sırada dünya başı ma yıkılmış sandım. Mendili çıkarıp pa raları ortaya döktüm. Hepsi yeni, gıcır, gıcırdı. Kırmızı elli kuruşluklar, yirmi likler, yeşil beşlikler ayaklarımın altında yatıyordu. Altmış beş #enelik ömrümde elli senesi çalışmakla geçti. Şu ( ayağr mın dibinde duran renkli kâğıtlardan beş, on tanesini bile biriktirememiştim saydım. 2700 lira ediyordu. o Günlerce sağa sola sordum. Acaba geçer mi diye. Geceleri uykularım kaçtı... Paralar geçerse ne (yapacağımı dür şündüm. Hükmü geçen paraları büyük bir dikkatle sakladım. Fakat. OoAradan seneler geçti. Sandıktan çikarip bir çi- mento çuvalına koyduğum , paraların artik Hiç hükmü olmadığınf - anladım Belki birlkağ kuruş veren olur'da ekmök! parası yaparım “diye 2700 lirayı satılığa, çıkarttım. Para veren olmadı. e Yoldan geçen çuvala elini sokup saklamak üzere paraları almaya savaşınca eve götürüp bıraktım. Kâğıt fabrikasında ilk duman tüttü İzmit, 28 (A.A.) — Dün saat 15 de küğit Fabrikasının kazanla- rı ilk defa olarak yakıldı ve fabri- kanın bacasından ilk duman tüt - Fabrikanın açılma hazırlıkla: rr ikmal edilmek üzeredir. Önü - müzdeki ayın 15 inde bütün “ha: zırlıklar bitmiş olacaktır. Sokağa atılan çocuk İzmirden yazılıyor: Dün saat on birde Bahribaba parkına kırk günlük Ali Doğan adlı bir çocuğu bırakan Mehmet kızı on yaşlarında Fatma kaçar - ken tutulmuştur. nâsınm adı Ayşe öilağız tesbit « dilmiş ve Fatmayı çocuğun park- ta bırakılması için teşvik ettiği anlaşılmıştır. Adliyece tahkikata başlanmıştır. Yarınki konser Halk Partisi Şişli şubesi orkestra şefi ve tanınmış keman muallimi Vah ram Mühendisoğlunün idaresi altında yarın sabah saat 11 de Fransız tiyat rosunda senfonik bir konser verilecek tir. Tanınmış Avrupa bestekârlarının e serlerinden başka ayrıca (profesör Mü- hendisoğlu tarafmdan muhtelif bestelen. miş “Şark fantezisi,, eseri de çalınacak" tır, İhtiyarın anlattıkları henüz bitme mişti ki, Çarşamba semtlerinde dar bir sokağa saptık. Küçük ahşap bir evin & dünde durduk. İhtiyar Mustafâ içeri girdi. Birkaç dakika sonra yarı büklüm bir vaziyette küçük bir sandığı getirdi. Yere koyup kapağını açınca (yerlere yepyeni eski paralar döküldü. Hortlasın inşallah İhtiyar satıcı yolda ( anlattrklarile zaten heyecana gelmişti. Hiç bir işe va ramayan paraların serii, sefil önüne dö- küldüğünü görünce büyük bir hasretle içini çekti ve gözleri yaşardı: Ağlıyor du, — İşte evlât dedi. Bana bunlar mt râs kaldı. Ne kendisi yedi ve ne de bize yaradı, Hortlasın inşallah. Bu sözü içim den söylüyorum. İçim kanaya, kanaya söylüyorum. Hortlasın cimri heçif.. Kolünün yenile gözlerinden akan yaşları sildi. Sonra sandığı yerden kab dırarak Alinin resim çekmesine yardım etti, Ali paraları deste, deste açtıkça ih tiyarın içi gidiyor, elem verici manzara” yı görmemek için başmı yana çevirerek başka tarafa bakıyordu. Resim alımdıktan sonra ihtiyar da * dağınık paraları yerine (koyacak takat kalmamıştı. Ali ile birlikte sandığı gene istif ettik. İçinden bir elli kuruşluk öle bir beş kuruşluk aldım. İkiside heniz el dokunmamış gibiydi. e alınca ihtiyar satici korktu. — Acaba bana zarar mı gelecik ww 1ât? Yalvarırım size. Hayrını görmedi" Zim bu paralardan bana zarar gelmesin.” Paraların geçmemek suretile bana yap» tıkları zarar kâfi!.. diye yalvardı. Tem" nat verdim, Belki yazımı okuyup bu pa” raları anlacak bir kimsenin Okendisine bağyüracağını söyledim. ee ğarlerim eni e dağa Tiren” ihtiyar “çinhtibarım kaybetmiş servet dolu.olan sandığı yüklenmiş götürüyor ken söyleniyordu: — Hortlayasın hinrır herif hortlaya sin inşallah | Yekta Ragıp Önen Museviler Hitler : bayrağı açlı Berlin, 28 — Hitler bugün Ko- lonyada son nutkunu söyliyecek - tir. Yarınki seçim münasebetiyle Müsevi evleri de dahil olmak öze- re bütün evler Hitlerin büyük re « s#imleri ve nasyonal sosyalist bay- raklariyle süslenmiştir. Yeni eserler Diyalektik Materyalizm. Marksizm, Leninizmin nazari temeli olan Diyalektik Materya- lizmi Popülerize eden bu kıymetli eser Sabiha Zekeriya tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Okuyucu - larımıza tavsiye ederiz. MEVLİD Erkânharp kaymakamı Emin AAkçarım annesi merhum Bayan Gülün Ruhuna varın öğle nama “ zından sonra Göztepe cami'nde mevlit okunacaktır. Onu sevenle- rin gelmesini dileriz. ZRMP LE SERA ATALAR TAN Müessif Bir Ölüm Şehrimizin tanınmış N tüccarlarından Jak Grumberg Feci bir kaza neticesinde vefat etti ği kemali teesslirle haber alınmıştır. Ce naze merasimi 29 mart yarınki pazar günü sabah saat 10 buçukta o Galata, Yüksek kaldırım Acbkenazite sinagö ğunda icra edileceğinden son teşyi vazi fesinde bulunmak arzusunda bulunanlar rm yvevm ve saati mezkürda sinazoğda bazıf bülunmaları tica olunur.