HABER | L HALA TT) N ETMEDİ, ei VE KADAR ORAYA, JARMASI LAZIM BUNU VER) Teme Rİ ÜYOLEN Bu BİL'iN OTOMOBİ. LİDİR AMA KENDİ. Si Yeon BiLi HASTAHANEYE <Ağı İTELEFONUN SAHTE OLpy, Kara haydut X 9un harikulâde STÜN DE KAYDUTLAR, BiR ez 1 a BİL BULDULAR. AZ. > Bu BİR TABANCA İŞTE BİR KUR. ŞEN CAMI KIR LR '9 da gel ü maceraları ONLARA HASTAHA. NEYE KADAR REFA KAT Ee HA: TA İvi. KURŞUMU ike o MUŞTUR işi BE- ĞGENMİYORU ... KAİVAY CANINA i e di Faneş HAY. OUTLAR KAÇMIŞD, ŞOK BEKLEDİK GELİ X:9ZUN NE MEDILER FAKAT Dö İL A a 3ORİ. ONLARIN aa YOK ein Xx:9z2v Hİ EV TESBİT EDİLDİ, Ay; İ9TomoBiLoE ANDER İDİN FRAYN'ın PARMAK izi R EO? OTOMOBMİ YAPAR iKiSİNİ DE . YEDÜRMÜ OLACAK LARDIR. İMDE BuGA en pu. Jünyanın en iyi kundurası İstanbul yedinci icra memur- nbulda Ahiçelebi mahallesin- e Limon iskelesinde eski 35 ve “veni 12 numars-la limoncu Polidis Mahcure Emetullah vasisi avu- rat Hüseyin Kâzım tarafından as iye birinci hukuk mahkemesin - n aldığımız 936/44 sayılı ilâm Dezkin beraber gözünün kuyruğiy- kundurayı RiBİME RAS DOĞR ALTIN ÇIZME, kunaurasıcır Kundurada aranılan her türlü kıymet ancak bu kundurada bulunur. gözünüzle röntgenimizde görebilirsiniz. Rahat giyir ecek ile 864 lira 15 kuruşun 1 —1— 934 tarihinden itibaren yüzde beş! faiz ve 30 lira 46 kuruş masarifi muhakeme ve masarifi icraiyenin tahsili hakkındaki yaptığı takip neticesinde tanzim olunarak gön - derilen 936/829 sayılı icra emri ikametgâhınızın meçhuliyeti ha- sebiyle bilâ tebliğ iade olunmus FAUSTA — Kararlaşan ne? Dedi. olup işbu icra emrinin bir ay müd. detle ilânen tebliğine karar veril- miştir. İşbu ilân *tarihinden itibaren bir ay zarfında borcunu ödemeniz ve bu müddet zarfında borcu ödemezseniz tetkik omerciinden veya temyiz ve yahut iadei muha- keme yolu ile ait olduğu mahke- meden icranın geri bırakılması! tebliği makamına kaim olmak ü- hakkında bir karar getirmedikçe! zere ilânen teblig olunur. cebri icra yapılacağı ve gene bu Kiralık ve satılık müddet içinde mal beyanında bu-!£ Arnavutköy o meşhur 4 gazinosü Kirakk rüşmek için 22369 No. ya telefonla Akntıbürn; lunmazsanız hapis ile tazyik olu d e nacağımız ve hakikate ımukal!f be. | yanatta bulunursanız hanis il» ce İni E SizstmsLdEe zalandırılacaömız icra li nir Pikvik cevap ve FAUSTA 9ı yerde | Fer otelinden çıkarak koşup Par lede otelin kapısına bakıyordu. İki serseri biribirini dürttü. Bunlardan biri ince bir sesle: — Bugün taliimizin bize gü - lümsediği bir gün olacak! Dedi. Öbürü hazin bir sesle: — Epeyce zengin olacağız! Diye ilâve etti, İkisi birden: — Ne yapacağız? Diye el lar, Moröver iki haydudun çok sıkı emirlere rağmen birer hançerle si- lâhir olduklarmı görünce sarı du-! daklarmda soluk bir gülümseme! belirdi. — İsminiz nedir bakayım yi - ğitlerim. — Benimki Pikvik, arkadaşı » mınki Kroaş Monsenyör. Moröver homurdandı: — Kavga isimleri. Bunlar ha- kiki sokak hırsızları. Dinleyiniz yiğitlerim. Yapılacak şey şudur. Bu otelde bir adam var... Pikvik onun sözünü kesti: —.. Ki sizin canımızı sikiyor Moröver: — Çok zekisin dostum! Dedi. Pikvik tekrar söze başla"ı: — Bu adamı öldürmek |*zım... — Evet! — Âlâ, bu işimize gelir. İş olup bittikten sonra ikimiz irin wiiz hi, ra! Kararlaştı. Kroas: i — Sen sonra anlarsm! Yalnız bir şey sormama izin veriniz Mon- senyör. — Sor bakalım. — Sizi sıkan o adamın ismi ne? — Onu öldürecek olduktan sonra ismini ne yapacaksın? — Doğru. Madem ki ücretimi- zi alacağız... Moröver: — İşte ücretiniz! Görüyorsunuz ya, ben sözümün eriyim, dedi. Pikyik, Moröverin verdiği ke- seyi hemen yok ederek yerlere ka- dar eğildi: — Monsenyörün işi hemen gö- rülecektir. Kroas, hançerini hazır- la! Moröver: — Susunuz! Dedi. Otelin kapısı acılıyordu. Her üçü de duvara yaslandılar. Mey - haneden dışarıya çıkan ışık huz- mesinin yardrmiyle Moröver, Par- dayanı tanımıştı. Sarardığını his - seti... Şövalye ile köpeği yola düre. lir düzelmez hemen iki serseriye lâzım gelen emirleri verdi: Yavaşçacık: — Beni takip ediniz, dedi. Si- ze haydi... Der demez vakit gek miştir, Hemen herifin üzerine atı. lırsınız. İlk hamleniz rastlamazsa herif ikinizi de haklar ha! hançerini çekti. Kroas da arkada sını taklit etti. Moröver yola koyuldu. Karga" gibi zayif kabadayılar da arkasın- dan geliyorlardı. Hançerleri elle - rindeydi. Belki yirmi kere Morö ver: — Haydi! Diyecek oldu. Fakat bir türlü cesaret edemiyordu. — Ya isabet ettiremezlerse? Ya ilk hamlede işini bitiremezler- 187. O zaman ben mahvolurum, diyordu. İnsanı çıldırtacak kadar kor - kunç olan bu düşüncelerle uğra- şırken kini ve hiddeti yavaşlıyor du. Nihayet Pardayanm peşinden böylece İnosan mear'ığı hizasına kadar geldiler. Burada Pardavan köpeğiyle uzun uzadiya konuştuk. tan sonra geri döndü, Pesini takip edenlerin üç adım önünden gesti, Pardayan önde takipciler arkarla Siteye kadar geldiler, Orada Moröver, .Pardayanımn bir evin kapısında durduğunu gördü. O Şövalyenin şu tuhaf ha- reketten maksadının ne olacağını aklımdan bile gecirmeyordu. O yalnız iki serseri hücum edince «endisinin nasıl kaçacağını düşünü- yordu. Sitede, Fawstanm saravı ö- nünde fırsat bu fırsattır. diyerek tam arkadaslarma kararlaştırılan işareti çekeceği sırala saçları dar- madağın bir kadının Presuvar dö dayanın kolları arasına düştüğü « İ nügördü. Birkaç saniye scn'a Pardayan o yabancı kafınla bir - likte harap konağın kapısma yak- laşmış tokmağı vuruyordu. Pikvik: — Av elimizden kazıyor, Fa - kat kabahat sizindir Monsenyör! Dedi. Moröver: — Bekliyelim! Diye cevap ver- di. . 9 GÜNAHIN AFFI Metr Klod, Viyolettayı kolları arasında tutarak acık delikten a- şağıya atlamıştı. Düştükten birkaç saniye sonra bile muhakkak öleceğini sanıyor - du. Düşüncesinin bütün müvazene- sini kaybettiği şu anda kafasında yalnız bir fikir vardı: — Benim cellât olduğumu Vi- yoletta biliyor! Suyun sathma varınca evve- lâ dibe ineceğini sanmıştı. Kızımi geniş göğsü üzerine çekti. Ve şid- detli bir topuk darbesiyle Sen nehrinin sathma çıktı. İşte o za - man bütün kuvvetini toplıyarak kızın başını suyun dışında tutma - ğa çalıştı, Birdenbire diz kapaklarmda