k ” Buadam,bir kadın vasıtasile avladığı il kurbanlarını balta ile kesiyormuş Romanyada Jassy şehrinden yazılıyor; fi Dört ayakla küçücük bir polis ha 'yesi gaiplere karışmış Roman - yalıların esrarımi meydana çıkar - vt ve polisi Vazil Tzaisiukunun Izi üstüne koyarak “Balkanların €n hunhar adamı,, nı yakalat - Piştır! Bu kanlı katil, kendi ba - Ser da dahil olduğu halde, yirmi vr #iyi öldürmüş olduğunu iti- Mia En azdan elli kişinin mesi suçu ona yükletilmek- tedir, İlle Gan m iki kadının ikisi o Me kremi ber ler ki, Be efek yapılı idi. da . kapa Zi Ne kal yi kadındı; f ii iy 7 b i i ; fakat öldü. Bunun üze * kia Elena Jülya geldi. Bu kadın ie peri idi ve adamı katil aaa imc eiterin ayında bir Xa AĞI yumu yk yk MN sokağında 16 numa- ralı hanın zemin katını kiraladı. Kendi gibi iyi huylu olan küçük köpeği de terzinin peşi sıra yeni dükâna girdi. Toto dediğimiz gi- bi gayet iyi huylu bir köpekti. Ya ancının birisi dükkândan bir kat elbise aşırmağa kalkışmadıkça hiç havlamazdı. | Köpek, efendisi dükkânı yer :l leştirirken o da yeni apartımanları ni teftişe çıktı. Çok geçmeden Gas ku köpeğinin mutfakta sinirli si il Birli havlamakta olduğunu duy-| du. Eski evlerinde böyle bir hav- lama fevkalâde sayılabilirdi. Fa - kat burada köpeğinin gürültüsü - ne aldırış etmedi. Köpek gelip kendi yüzüne kar- * da havlayınca gene aldırmadı. Fakat hayvan efendisinin paça - sından yakaladığı gibi sürükle - meğe kalkıştı, bunun üzerine ter. Zi mutfakta birkedi yahut en kö - tüsü bir fare bulacağı zannile o - nun peşinden yürüdü. Mutfak bomboştu, Toto bir köşede tertemiz döşeme tahtala. rini tırmalayarak havlamağa baş- ladı. Burasını boyuna kokluyor! ve sonra da acı acı havliyordu. Hayvancağızın gözleri dolu dolu oluyor, tüyleri fırça kılları gibi dimdik sertleşiyor ve havlaması “daha ziyade ağlama hıçkırıkla - rını andırıyordu. Köpeğin terzi . ye anlatmak istediği şey çok a - çıktı, sanki: (1 “Usta. gu vE altlarında korkunç ve müthiş şeyler göreceksin!,, Demek isti - yordu. Gaska köpeğini biliyordu ve “ban sahibi Enaku Russoya bir ka- ber göndermenin iyi olacağını dü- ..i Geçe savan ELLİ A v gibi, adamın yanın © A yaa em ge a eş Tzair'skat adlı bu kadın, ko- cası üzerinde büyük bir nü- fuz sahibiydi. Adam, ancak; bukadının ölümünden sonra katilliğe başladı. Balkanların en kanlı katili Vasil Tzaisuku şündü. Han sahibi geldi, bir kö - pek için döşeme tahtalarmı sö - kemiyeceğini söyledi. Fakat bir| müddet Totoya baktıktan sonra fikrini değiştirdi. Terzi ile birlik - te tahtalardan üç tanesini kal dırdılar. Altından tertemiz top - rak çıktı. Köpek buraya atlıyarak çılğın- ca eşmeğe başladı. Adam'ar da yardım ederek yetmiş sar'm ka - dar kazdılar. Çukurda bir adem vüzü göründü. Bunun üzerine he- men köpeği çekip aldılar ve po - lise haber gönderdiler. Polis gelice mutfağın bütün döşemesini kaldırttı. Buradan al- tt ölü çıktı. Hepsi erkekti. Üstle - rinde yalnız iç çamaşırları vardı ve çok keskin bir balta ile öldü - rülmüş oldukları anlaşılıyordu. Terzi polise bündan fazla yar. dim edemezdi. Köpeği zaten en büyük yardımı yapmış bulunuyor- du, Şimdi yardım sırası ban sa - hibine gelmişti. O da polise bura-| sini tutmuş olan kiracıların liste - sini verdi. Bunların arasında Va- zil Tzaisiuku adlı iri yarı bir maki| nist şüpheli gibi göründü. Maki- nist handa ufak tefek ve çok gü- zel metresile ancak üç ay kadar kalmıştı. Çünkü han sahibi Ruso onu: Her gece verdiği içki ziya - fetlerinde yapılan gürültü ve pa - tırdıdan dolayı, kapı dışarı et müşti. | ... Polis tahkikata girişti. Dev ya-| pılı makinistin, l HABER — Aksam postası DAMIN K Romanyanın küçük bir #A, şehrinde bir köpek sayesinde * Vasilin ölen karısının yeğeni Elena Julia milli elbise ile ... Romanya polisi şimdi onu Va- silin suç ortağı olarak mah- kemeye verecektir. Karısı ölünceye kadar, Hayatında hiç bir kötülük ol - madığı meydana çıktı. Karısmın ölümünden sonra ise onun yerini gene kendisi gibi ufak tefek bir kadın olan yeğeni Elena almıştı. Bu arada şu vaka da öğrenil - di: Bir mektep muallimi bir gece şimendifer (o istasyonun - Birmektep muallimi şimendifer da bir paket cigara almış ve böyle yapmakla daha o gün verilmiş olan bütün maaşmı gös - terdiğinin hiç de farkına varma - muştı. Paketi açıp da içinden bir cigara çıkardıktan sonra, karşı - sında güzel bir kadının boyuna kendisine bakmakta olduğunu görmüştü. Bu cana yakın ufak te-! fek kadınm sevimli dudakların - da dayanılamıyacak kadar tatlı İ bir gülümseme vardı. Kadınla konuşmak güç olma - dı, Çok geçmeden kadının küçü - cük bir apartımanda tek başına yaşayan zengince bir dul olduğu- nu öğrendi. Birlikte yola 'düzül - düler ve çok geçmeden küçücük apartımanın içine girdiler, Burada artık aşklarmı itiraf etmenin sırası gelmişti. Yalnız kanepenin altında gördüğü kos - kocaman bir çift potin, muallimin, midesini bulandırdı, Bu kocaman potinlere göre ayak var “mıydı? Ve kendisini bilgin bir kocadan dul kalmış diye tanıtan kadının evinde bu muazzam ayakkabıla - rın ne işi vardı? Tam bu sualleri soracağı sıra. da, kapımın tokmağı oynadı, eşik- te elinde küçük bir satır olan iri ele geçti Ölülerin cesetlerini bularak ie i A / polise ip ucu vermiş olan Toto “yarı bir adam göründü. Orada bir dakika kadar durarak tir tir titriyen muallimi baştan ayağa kadar süzdü. Sonra da korkunç bir sırıtışla ilerileyerek sordu: — Akşam yemeği için bunu ge- tirdin ha!.. Herifin suali muallime parlak bir ilham verdi. Devin bacakları arasına atılarak dışarısını buldu ve tabanları kaldırdığı gibi so - kakta kayboldu. Böyle bir sergü. zeşt bir muallime pek de yakış - mıyacağından meseleyi gidip po. lise haber vermedi. 3 Polis Vasili yakalar yakalamaz, aparlımanda mutfağa götürdü ve! birdenbire sordu: — Bu adamları öldürmüş ol -! duğun küçük satır nerede? ii Dev yapılı makinist cevap ver- is — Satır değildi; balta idi! Polis müfettişi Grigoreanu yü. zünü ekşiterek: — Bu da tuhaf! Muallim sen- den kaçtığı vakıt elinde bir satır olduğunu söyledi. Diyince dev ya- pılı adam az düşündükten sonra: — Hım... Evet o gece başka bir şey tecrübe edecektim. Onla - rı birçok masraflarla sarhoş et - mektense, kafalarına indireceğim bir darbe ile yok edebileceğimi düşünmüştüm. Fakat olmadır, gene eski usule döndüm! Diyerek bu altı kişiyi öldürdü- ğünü , soyduğunu ve gömdüğü - nü soğuk kanlılıkla itiraf etti. Ölülerinüst baş,şapka ve a - yak kabılarını eskiciye satmıştı, Kadının kendisine yardım et. ATiL Kapı eşiğinde eli satırlı iriyarı bir a» dam görünüverdi. Sonra korkunç bir si rıtışla sordu: getirdin ha!... tiğini bir türlü itiraf etmiyor, o - nun bu işlerden haberi olmadığı- A me eş a mmm e. — Akşam yemeği için buna © nı söylüyordu. Herif şimdiye ka « dar yalnız bu altı kişiyi öldür . düğünü iddia ediyordu. Halbu ki eskici kendisinden 80 takım elbise aldığını anlatmaktaydı. Polisler artık karşılarındaki adamım vücüm. dü ne kadar kuvvetli ise aklınm da o kadar çürük olduğunu anla mışlardı. Di Müfettiş Grigoreanu dedi ki: — Elena bize baban da dahil olduğu halde elli kişi öldürmüş ol... duğunu söyledi! Me Vasil polislerin yüzüne sırıta rak baktı.: ) — Beni kandırmak istiyorsu: nuz, Elenanm nerede olduğunu bilmiyorsunuz ki!, — Öyle ise ayağa kalk da bak... Bize her şeyi söylemekte olduğu. , nu kendi gözlerinle göreceksin... Dev yapılı adam ayağa kalktı ve genç kadının not tutmakta o « lan bir adama bir şeyler söylemek | | te olduğunu gördü. Kadını Bük - reste yakalamışlardı. Hicbir. sey | itiraf etmek istemiyordu. Fakat manzara Vasili ürküttü. Polisle'« Orasmı da kazınca meydana dokuz ölü çıkardılar. Şehrin ax ötesinde ormanlığın içinde kazı « lan bir meydanlıktan da ortaya çi kanlar babası da dahil olmak üz. re ölülerin sayışını yirmi dörde yükseltti, sele; ... Gözüne kestirdiği adamı mı resi Elenaya gösteriyor, kadın d ökse vazifesini görerek bunları! katilin apartımanına götürüyordu. Kadın hâlâ bu işlerde alâkası olmadığımı iddia edip durmakta « bi dır. Polisler ise suçunu isbat ede- ceklerini söylüyorlar, Şimdi tev. kifhanede isteri nöbetleri ge - çirmekte olduğundan mahkemede kendini müdafaa için belki de çılgınlığını ileriye sürecektir. K.A.