11 Ocak 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* 11 SONKÂAUN — 1936 Benim götüşüm : Siyasi boya ve dini kıne HĞN Dün şöyle bir haber verdik: _ Son Yunan intihabında birçok insanların çifte rey verdiği görül- müş, Bunun önüne geçmek üzere, hıeı- rey verenin parmağını sabit bir boyaya batırması ve böylelik - le bir daha sandığın önüne gele- Memek üzere teklif edilmiş... Düşündüm: Mutlaka bir kurnaz Yunan tüc- carınım stok halinde külliyetli sa-. l():t ıî:_y“î var da satmak istiyor. d::ı “ıl bütün Yunanlıların böyle rekkgn Anmaları için kaç ton mü- ; P İâzımdır siz hesaplayın... PN aklıma, vaktile işittiğim : tarihi macera geldi. kimmk:ı unlıa_"_n_dafı şeyh bilmem , a taciri imiş, Komisyon camilerde meşhür vâ- “damgalanması,, Vi İlk mekteplerdeki giıdasız ço- cuklara yemek tevzii için geç ka lan Kızılay nahiye teşekkülleri tahsisat alarak hafta başından i- tibaren mekteplerde yemek dağıt- mağa başlamışlardır. Fakat Kı zılayın umumi merkezden bekle- diği tahsisat ümit edildiği kadar yüksek bir miktarı bulm_adı.ğı için şehrimizde yemek verilebilecek çocukların adetlerini. yükseltmek (d İ 4 ĞA & Gıdasız çocuklar Tahsisat az geldiği için on bin yavrudan ancak iki binine yemek verilebilecek ümitleri de tamamen kesilmiştir. Bu cihet şubelere bildirilmiştir. Umumi merkez İstanbul Kızı- layına giıdasız çocuklar için on bin lira verecekken ancak 3000 'ira- lrık bir tahsisat verebilmiştir. Bu nunla da İstanbulda yalnız 2 bin ilk mektep talebesine haftada dört gün yemek verilebilecektir. _ Önümüzdeki salı günü Kızılay İstanbul mümessilli3'nde Kız'lay İstanbul kaza başkanları bir top-. lantı yapacaklardır. Top'ant:la, öğrendîğimîie göre bu yemek me- selesi görüşülecek ve bir mik'ar muhtaç çocuğa daha gıda tevzi e- dilebilmesi imkânları tetkik edi-| lecektir. Bazı kaza başkanları kendi mıntakası için faz'a çocuğa yemek vermek imkânlarını bul- muşlardır. » etrafında propagan - lı'lîıy. Hamı!kr- O zamandanbe- eı'-k!:kı adar asır geçmiş, hâlâ İran rınm ;nî: sakalları ve kadımla. bonlıdrî-. ve elleri alesseviye Ve hâlâ ha söylerler; İka, ahuntlar şöyle v Elleri kmal: naı'ı aakkal' apparın cennete! İ sakkali kma me!,.. kınali Elleri kımasız, sız yallah cehenne - İranda Ti da Yunanda da ayni â SIYlletler, dalavereye âlettir... * Kabahat kimde ? aa n Kemal Tahiri (6T n a c lçın diyorlar î_?*:mzl-. Kemal broşürü çıktı. Eu;ı | el e pi da benim de irlerim;/ yahut “fikirsizliğim, yazılıdır. Bereket versin ki, broşürü o - madan önce ayni mevzua dair Haberin 3 sonkânun 936 nusha - sında düşüncelerimi yazmıştım, Bu makale Hakkı Suhanın, Sadri E:'tem'in ve Fransızca, Journal d'Orient'in yazılarında bir ede - l KUCUK UU biyat meselesi olarak makes bul - duğu için,kendi kendimi teselli e- diyorum: Demek ki, anket broşüründeki Mânâsızlığın mes'ulü ben değil- M'şim, Demek ki Kemal Tahir Söylediklerimi anlamamış; ters Not etmiş. Hem, “Düşüncemi yazıp vere - Yim,, dememe rağmen, genç an ketçi, buna lüzum olmadığını söy- lemişti. İsmime atfen yazacakları- ni bana göstermeği vadetmişti; halbuki, buna riayet te etmedi. Dilerim ki, fikri sorulan diğer yazıcılar , ayni akibete uğramış bulunmasınlar... (Vâ- Na) Wüiur, veretin Kağıt fabrikası OÖnümüzdeki mart ayında çalışmıya : başlıyor İzmit — Burada Sümer bank tarafından kurulmakta olan kâ ğit fabrikasının inaşatı çok - iler- leraiştir. Fabrikanın önümüzdeki mart ayında açılacağı umulmak - tadir. j Şimdiki halde kâğıt yapacak kısım, lâburatuvar binası tama - mile bitmiştir. Fabrikanın suyu Nü temin edecek boru fersiyatı da tamamlanmış'ır. Bu fabrika bir hamılede Türki ye kâğıt ihtiyacının yarısını te- min edecektir. 28000 ve 37 000 lira 'Doktorlar ve avukat- lar cemiyetlerinin azasından alacağı bu kadarmış datını vermedikleri i- -o ile “Etibba Odası,, nın müşkül vaziyete -lüştükleri_nî yazmıştik. Etibba Odası tuttuğu bir usulle aidatını vermiyen aza- dan paraları almak imkânını bul | muştur. Şimdi Odaya aidat ver- miyen yalnız yetmiş aza kalmıştır. Azası ai çin bu yıl Ba Nu azaya verilen mühlet salı nüne kadar Odaya müracaat ede- rek borçlarını ödemek için - bir formül göstermezlerse mahkeme- ye verileceklerdir. Doktorlar ve diş tabibleriyle eczacıların Odaya geçen yıllardanberi vşrmedikîe ri aidatın yekünu tam 28.000 Pira- dır. Bu para Oda bütçesinde a-| çık durmaktadır. bf günü bitme'$tedir. Bunlar salı gü-| 37.183 liradır. Çünkü evvelce de yazdığımız gibi baroya mevcut » zanınsının ancak onda biri aidı ödemekte, diğerleri hiç para v? zasınm ancak onda - biri aid”' tını vermiyenlere fazla şiddetl-. hareket etmek yolunu tutmak is- temediğinden “Etibba Odası,, gi- bi parasını kolaylıkla alamamak- tadır. A p Bir çocuk yandı Beyoğlunda Çayır sokağında 12 numaralı evde oturan hırda - vatçı Nesim Kohenin yanında ça- lışan Gavril evde , yökken karısı Haykohinin ihmali yüzünden beş| yaşındaki kızı Sütrak mangalmn ü-' zerine düşmüş vücudünün muhte- lif yerleri yanmış, Şişli Etfal has.l tahanes'ne htaldırılmıştır. Baraya ise azasının borcu tam| Ereğli sosyetesine ait kömür ocakları Hükümetçe satın alınmasına dair müzakerelere — bugünlerde başlanıyor Aldığımız malümata göre, E- reğli kömür şirketinin salâhiyet- tar murahhasları bu ay sonunda Paristen şehrimize gelerek Anka raya gideceklerdir. Bunu mütea- kip Ereğli kömür şirketine ait o lan Zonguldaktaki kömür ocakluı- tinm satın alıriıması tçin müzake- relere başlanacaktır. _ Ereğli sösyetesi daha evvel hü kümetin kömür ocaklarını devlet leştirmek hususundaki fikrini gör düğünden bu hususta Paristeki u- mumi merkezden istimzaçta bu- lunmuş ve umumi merkez müsait şeraitle ocakları işletme hakkınm ve mevcut tesisatın hükümete dev- rini kabul etmistir. Bu husustaki noktai nazar hükümete - bildiril miştir . Satma ve satm alma esası ta- karrür ettiği cihetle Ankarada ay başında başlıyacak müzakereler. sadece satın alma şartlarının tes- pitinden ibaret kalacaktır. Ereğli şirketi kömür ocakları- nın en büyüklerine ve en mühim lerine sahip bulunmaktadır. - A;- ni zamanda havzanımn en zengin damarı bu ocaklardadır. Ereğli şirketiyle yapılacak mü- zakerelerden sonra diğer eşhas e- linde bulunan ocakların da satın alınması için müzakereler yapıla- caktır. Kumarbeazlar yakalardı Galatada Mahmudiye cadde - sinde 246 numaralı Ahmedin kah. v“înde Şerafeddin. Hüseyin, IB- mail, Hüseyin, Abdülgani, Ahmet, Ali, Yusuf, Tahsin isminde dokuz kişi kumar oynarlarken yakalan - mışlardır. Eğlendirmedler! Beyoğlunda Yeni Türk gazino- sunda hanende Mahmure ile Handan, paydostan sonra kalan müşterileri eğlendirmedikleri i . çin gazinocu Mehmetle İbrahim tarafından döğüldüklerini iddia etmişlerdir. Fen Fakültesi talebesinin tetkik seyahaltı Üniversite fen fakültesi talebe-i leri bu sömestr tatilinde Anado'u içinde bir tetkik seyahatine çıka -|- caklardır. Bu seyahatte bilhassa Anadolu iktisadiyatıma tesir eden âmiller fen bakımından tetkik e- dilecektir. Seyahat bir ay kadar sürecektir. ' Konferans Yarın saat on altıda Balatta Musevilerin “Türk kültür ve yar- dım cemiyeti,, nde Vitali Soryano tarafından “Türk hava kuruml ısı- nın hizmeti,, hakkında bir konfe- rans verilecektir. | | ŞEHRİN DERD lık derecesini görün : , nedense maâni olunuyormuş. * Bi — © o © Be'ediyemizin Yeşilköyde öoturan okuyucumuz Şekibe Türkândan o civarın dertlerinden bahseden cok acıklı bir aldık. Okuyun, okuyun da, o civar hallaının da bedbaht- | “E'n başla ekmek derdi geliyor. Burada bir tek fırın varnıs. Bu fueraın İstesbulda iüzci divye satılan ekme;! burada birinci d e salı or. Verilen raz bir türlü nazarı dikkati celbetmiyormuş. Sonra İstean- buldan buraya ekmek getirip satmak istiyenlere de her mektup ve merhamelt! orlar, şi4 etler .;';-X 'A '*'ffı..:hk İkinci büyük derd de kasapların teşkil ettikleri bir nevi tröstlür. Aylardır, et fi c'ları değişmedi. Koyun | 60, sığır 40-45. Halbuki İstanbulun — bir çok yerlerinde koyun 45 e ve sığır 30 a satılıyor, Belediyenin buraya âni olarak yüksek salâhiyetli bir müfettiş göndermesini isteriz.,, LERİ ” ©o ©0 4 dikkat gözüne Diğer taraftan bu' fırıncının Sirkecide de bir fırını var, Burada çıkardığı ekmeklerle Yeşilköy fırınında çı- kardığı ekmekler arasında muazzam farklar var. İnsaf Peyami Safa, kahve ve talebe me- gelesinden bahsediyor: Talebenin ga- zete, mecmua okumak ve konuşmak için de kahveye gidebileceğini, çü kü bu ihtiyaçların tatmini için başka Kilde ezseseler olmadığını kaydettikten “one — ra parmağını pek derin bir yaramıza — — dokunduruyor: * j En ince terbiye işi polise havale edilir, bir “yasak!,, emrile bütün bir pedagoji meselesi hallolunacak sanı- lır, bülün bir pedapoji meselesi ©" ze. VW telere zabıta vak'ası — halinde gerer, — — sanlki bir emir bütün çocukları te: hi- ye ve islah etmiş, kahvecileri yola ge« tirmiş olur. AŞ Yasağın kerametine bu kadar İe nanmak, bizi acele tedbirlerden sarte — ra esaslı düşünün çalışmaya sevkeder — bilseydi zararsız koalabilirdi; fakat “ neylersiniz ki bizde bazan — her ah — gavyreti yasakla başlar, yasakla biter, V kalır. n * d istanbulda balık müzesi f Daima manevi mevzuların derin- lerine dalmasına alıştığımız. Yunus —— Nadi, son günlerde maddiyat âleminin gayyasında dolaşıyor: Geçen gün, toprak üzerindeki su- ların kâfi gelmiyeceğini, —memle'cetl — sulamak için toprak — altından su çÇI-  karmak lâzımgeldiğini yazıyordu. Bu- — gün de denizlerin dibinde geziniyor : , Balıklardan, balıkların cins zen- — ginliğinden bahsediyor. Fakat, biz, b 4 servetimizi bilmiyoruz; öğrı_znmeli;;îzl diyor. Bunun için de, evvelâ İstanbul- da bir akvaryum tesisini istiyor. «Ece — nebi dil bilmiyen — okuyucularımıza — not: Akvaryun balıkların canlı olerak — teşhir edildikleri bir müze ve bir ilmi  tetebbü yeridir). R.. At'neten Marmaraya '-—fw—-—f—-—-* Garip tesadüf: Burban Felek de — balıkdan bahsediyor.. Kendisi Atinada — balayı seyahatindeydi; geri — gelmişa — Ora valisile konuşmalarını anlatıyor, vali demiş ki: SĞ — Ben de bir küsük yat hazırlı- yorum., Büyük bir şey — değil. Biter — bitmez ilk işim Marrızraya geşip bas — lık tutmak olacaktır. Çünkü Marma- — ranın balıkları.ı ç Ben, sanki — Marmaranın sahibi, yahut belikemini imişim gibi: — Buyurun! dedim. ü Bir kaç gün sonra Pireden İstan- bula gelirken vapur akşam üzeri Ça- — nakkale Boğazından geçli. Boğazın — Çanakkale kasabasından başka pöze — çarpan bir mamuresi yoklu. Karan- 'ı lıkta kırpışan üç dört ışıklı pencere- sile Seddülbahir köyü bir — şenlikten — ziyade insana: “İyi ki orada değilim!,, — dedirten, adını bulamadığım bir lesir — yapıyordu. y Atina valisini balık tutmıya davet ettifim Marmaram acaba neden bü kodar tanız? Neden bu rüzel hasuzum — kenarında kimse o'urmuyor? BLe,  ON Gana N-mik Kemal B e M ” L Sadri Ertem, son günlerin Namık 4 Kemal münakaşası hallında yazıyor? — “Vâ - Nâ,nun Bir makalesi dola- — yısile kafamızdaki tarihi ve edebi Rıye — metlerin yeni insan çörüşüne göre — tesfiyeye tâbi tululrasının zaruri ol- Cuğunu sörlemiştim. VA Gw Benim makalenin daha müreke Hebi kurumadan elime bir broşür geç.' VEk l r Son günlerde çıkan bir anket bro- — süründe “Kalburüstü kalan münevver — lerimizin., söylediklerinden bahsede- ş rek diyor ki; Nanuk Kemal, ümmetçi ve m!'ll'lı'ıliv yet aleyhtarı.. Namık Kemal davasie nın düstürünü koymayan adam. — — Buğünkü hayatın plâtformundan yamlan tehlil bu.. Hüsenin Cahitten — Nözım Bi'mete — kadar bu hütümde herkes m*tefik, S , Bu anleete dair bu sayfanın birin ci sütununda bir not vardır, E

Bu sayıdan diğer sayfalar: