Dünkü müthiş lodos fırtınasında: Süleymanıye camiinin minare külâhı nasıl uçtu ? -Kaptan köprüsü ve direkleri . (Baştarafı 1 incide) mışlardır. Rüzgârm bu sıralarda sürati saniyede 15 metre idi. Saat yediyi çeyrek kala rüzgârm sürati saniyede 22 metreyi bulmuştur. Saat tam yediyi beş geçe de sü- rati saniyede 32 metreyi bulan bir rüzgâr darbesi kaydedilmiştir. Bu darbeden sonra sürat tekrar düşmüş, yarım saat içinde 18 met- reye, saat dokuzda da 12 metreye inmiştir. Rüzgârla birlikte — yağ- taur başlamış ve bir saatten fazla Dün sabah saat yediden bu sa- bah yediye kadar yağan yağmu- rTun irtifar ön milimetredir. Fırtma gece yarısı sükünet bul. muştur- Bugün hava açık ve rüz- Süleymaniye Camii o minarelerinden birinin külâhı ı.n;tu biri de Süleymaniye camii minare- lerinden birinn külâhmın uçması- dır. Bu hâdseyi camiin 42 senelik kayyumu Nazırm bir mukbarririmi- | ze şöyle anlatmıştır: — Teravih namazını kılryorduk Dışarda müthiş fırtına vardı. Farzı bitirdik. Sünneti bitirdik. Tam on ikinci rekâtta iken birdenbire dı- :m. Aardan ögüm!,, diye bir gürültü & ., #itildi., Bunu müteakip de camiin bir kısım elektrikleri söndü. Yal- nız mihrab ile orta top kandilde- ki elektrikler yanıyordu. Bir şey ol daüğunu anladım. Fakat halkı te- Tâşa düşürmemek için ses çıkarma- dım. Eğer telâş gösterseydi, hınca- hmç dolu olan camide bir karga- şalık olabilirdi. Çünkü camide bir çok kadın ve çocuk da vardı. İlk hatırıma gelen şey minare- ye saika isabet etmiş olması iht'- maliydi. Namaz bitti. Kadınlar, çocuklar, sonra da erkekler dışa- rıya çıktılar. O zaman ben de dı- şarıya koştum, 10 metre kadar u- zumlukta olan külâh upuzun yerde yatıyordu. Rüzgâr ve fırtına hâlâ eski şiddetiyle devam - ediyordu. Para vererek birkaç adam buldur- dum. Ve enkazı yağmur ve fırtına altında içeriye taşıttım. Külâhta aşağı yakarı bin kilo kurşun, bir hayli de bakır vardı. Nihayet bunlarım hepsini içeriye taşıttım. — Külâh düşerken bir kaza fa- lan oldu mu? — Evet, ufak bir kaza da oldu. Külâh minareden koptuktan sonra evvelâ iç avlu duvarına çarpmış, sonra yere düşmüştü. Enkaz kal- dırilirken birdenbire elim yumu - şak ve sıcak bir cisme temas etti. Elimi kaldırdım. Baktım, kan var- dı. baktım. Meğer bu bir güverecinmiş. Zavallı hayvancağız anlaşılan yu- karda külâhın yanında yaptığı yu- vasında yatarken külâhla birlikte yere yuvarlanmış ve ölmüş. Başka hiç bir kaza olmadı. — Acaba bu külâhın bir tarafın- da bir bozukluk var raydı? - — Evet, bir sene oluyor ki ke- Barımdaki kurşun levhalarından biri kalkmıştı. Anlaşılan tüzgâr buradan girmiş ve bu — sebepten külâhr uçurmuştur. Korku ile eğildim: Tekrar | malr sokaktan geçerken helvacı Direkleri ve kaptan köprüsü uçan vapur Diğer taraftan gene bu fırtına yü . zünden iki gün evvel — Karadenizden gelen Azpazia Nomikos Yunan vapu - Tunun başından da çok — büyük bir tehlike geçmiştir. Vapur Romanyadan geliyordu. Ve kereste yüklü idi. Ka-| za esnasında Aseton patlaması neti - cesinde yüzünden ve iki elinden teh- Hkeli sürette — yaralanan ve tedavi edilmek üzere karaya çıkan vapurun makine lostromosu bir muharririmize başlarından geçen korkunç hâdiseyi şöyle anlatmıştır: — İstanbula 45 mil kala — fırtma başladı, Sular geminin bordasma ka- dar çıkryor ve üsttaraftaki kapakları #stünden aşarak makine dairesine sı - zıyordu. Bu sırada dalgalarm tesirile dümen de bozuldu. — Gemi 40 derece yana yatırıyordu. Tehlike bütün deh şetile artryordu.Derken keresteleri tu. tan tahtalar ve halatlar da koptu ve keresteler vapurun direklerini de bir- likte alarak denize döktüler, — Artık telsizimiz de kalmamıştı. İmdat ısti.. yemezdik, Hepimiz cankurtaran ıiıııit, lerini taktık. Bir çoğumuz içeriye dol. muş durmadan istavroz çıkarıyorlar - dı. Cesur olanlarımız da dümeni ta - müir için çalışryorlardı. Fırtma büsbütün arttı. Makineler de nerede ise istop edecekti. Bu sı . rada dalgalar birdenbire kaptan köp rüsünü ve — kayıklarrmızdan birini de alarak götürdü. Bereket — versin ki kaptan bu errada içeride değildi. Dü. meni tamir için uğraşıyordu. Bu sırada Asneton — patladı ve ben kendimi kaybederek yere düştüm. Ba- İtyoruz. ve ölüyoruz —zannederek kendimi kaybettim. Korkudan — istav- YOZ Çıkardık. Âz sonra dümen tamir edildi. Dalgalar da biraz azaldığın - dan yola devam edebildik. Nihayet bu raya geldik ama ne halde?,, Lostromo elile Kabatas — önünde yatan ğemiyi gösterdi. —Geminin ne direkleri, vandı ne kayıkları ne de kap tan köprüsü., Yalnız harap olmuş ve çarpılmış bir baca jile onun — önünde kaptan köprüsü uçtuğu için — açıkta kalmış bir Üümen görünüyordu. Fırtına daha neler yaptı ? Dım lodos fırtması ile !ıddedı bulunan Asya vapuru saat altı bu- çukta zincirini taramış, biraz ile- ride demirli bulunan kereste yük- lü bir vapura çarpmıştır. Asya vapurunun önündeki bastonu par- | çalanarak denize düşmüştür. Va- pur, limandan açılmak vaziyetine düştüğü için hemen düdük çalarak imdat istemiş, limam bir romo- körü yetişerek gemiyi Galata rıh- tımma çekmiştir. 2 — Galatada Mahmudiye cad- desinde 6 numarada benzinci Ah- mede ait ve Ahmet kaptanın ida.- resindeki 55 tonulk mavna ÂArna- vutköyünde Cevdet paşanm köş- kü önünde bağlı iken fırtına yü- zünden batmıştır. 3 — Evkaf idaresi bekçilerin- ve maliye memurlarından Fikrinin kiracı olarak oturduğu Fenerde Molla sokağmda 9 numaralı evin bir odasının duvarları yıkılmıştır. 4 — Küçükpazarda Zeyrek ca- miinin bahçesindeki mektebin da- mında bulunan kurşunlar uçmuş- tur. 5 — Galatada Arap camide uçan vapur! Mehmedin dükkânı kenarında du- ran kepenkler rüzgârın tesirile devrilmiş, başma isabet ederek ağır surette yaralanmıştır- Hatice hastahaneye kaldırılmıştır. 6 — Üsküdar sandalcılarından 3132 sayılr Bekir, Üsküdarda ötu- ran motörcü ÂAkifi sandalma almış İstanbuldan Üsküdara giderken sandal Üsküdar önlerinde devril- miştir. Denize düşen sandalcı ile müşterinin feryadına Üsküdar sa- hilindeki kayıkçılar yetişmiş, her ikisin ide kurtarmışlardır. Sandal * batmıştır. 7 — Kumkapıda üçüncü komi- ser Abdülkadirin Karagümrükte| Kabakulak caddesinde 38 numarı. h evinin bahçesindeki selvi ağacı birdenbire evin üzerine yıkılmış- tır. Hemen itfaiyeye haber veril- miş, gelen itfaiyeciler ağacı evin. üzerinden kaldırmışlardır. Kire - mitler kırılmıştır. 8 — Şişlide Eakızağacında Mar- ko ve Miçoya ait kahvehanenin sa- çakları ve damı uçmuştur. 9 — aKsımpaşada oturan sucu Aziz Galatadan geçerken teneke foto. fabrikasmın üzerinden dü - şen bir saç levha başma isabet e- derek başını yarmıştır. Aziz tedavi altma alınmıştır. 10 — Fatih camünin kubbesi. nin sıvaları dökülmüş ve bir pen- ceresinin camları kırtlmıştır. 11 — Kandilli rasathanesinin bahçesindeki bir büyük ağaç yıkıl- mıştır. 12 — Kartal rıhtımını su bas- maış, rıbtım hasara uğramıştır. 3 — Sariıyerle Köyler arasımda- ki telefonlar bozulmuştur. Tami- rine çalışılryor. 1d — Galatada Kalafatyericad- desinde 107 nüumaralı elektrik kaynak atelyesini demir çatisi uç- muştur. 15 — Babönoğlu Fuade ait Saadet ismindeki tenezzüh moförü Kurüçeş- me kömür deposu önünde hağlı iken çımasımı kopararak açılmış, kaybol - muştur. 16 — Nilüfer vapuru Arnavütköyün de karaya oturmuş, başka bir vapur tarafından kurtarılmış, akmtıburnu rıkhtımına bağlanmıştır. 17 — Haydarpaşa mendreki içinde ve Kadıkyde hâl binası hizasında bir | mavna batmıştır. 18 — Kudret romoörkörü — Beşiktaş açığından gecerken pervanesine bir halat sarılmış, akıntıya kapılnış, Ha. reket romorkörü tarafından kurtarıl. mıştır. 19—Akımmtıburnundaki 3 fener ha - sara uğramıştır. Rüzgâr darbesi etrafında rasathane diyor ki: “— Saniyede sürati 32 metreyi bu. lan ve yediyi çeyrek geçe olan rüzgâr darbesi eğer biraz imtidat — etseydi bu İstanbulun için bir felâket olur . du. Fakat bereket ki bir ân içinde geç- miş darbe uzamamıştır.,, odalar içinde oturan Hatice, Bur- —T Bernar Şav Bul- garistana geliyor 'Kendisine sabun verilecekmiş Sandey Ekspres gazetesinde okun. duğuna göre, İngiliz muharrirlerin - den Bernard Şav, yakında — Sofyaya gelecek ve kendisine büyük kalıplar . da Bulgar sabunu verilecektir. Bir zamanlar, bu İngiliz muharrir Bulgaristanda hiç sevilmiyordu. Çün-| kü eserlerinden birinde bir Bulgar binbaşısının sabun kullanmağı asla bilmediğini ihsas etmisti. — X Ai l * G p P GAŞ BOT Ğ 4 İLKKÂNUN — 1935 Mühendis mektebi talebesinin bk - Açlık grevil,, Sona erdi Bakarılık işi incele- mek için bir heyet gönderiyor Çıkan yemeklerin, yenilmiyecek gi- bi ve bıkkınlık verecek derecede ayni şeylerden olduğunu ileri sürerek mek. tep yemekhanesine girmemek sureti. le bir nevi “açlık grevi,, yapmış Ba . yılan Mühendis mektebi talebesinin bu grevi dün aksşam bitmiştir. Tüalebe, dün, daha öğle üzerinden akşam üstü çıkacak yemekleri yeye - ceklerini söylemekteydiler. “Grev!,, esasen son günlerine doğ - ru kısmı bir mahiyet almağa — baş - lamıştı. Talebe, yemeklerden yenile - bilecek gibi telâkki ettiğini — alıyor, geri yanını bırakıyordu. Ve — hergün yemek, her zamanki gibi çıkmaktaydı.| Talebenin söylediğine bakılırsa, ek serisini nohut, prasa ve patates teşkil eden yemeklerden haftada dört gün verildiği oluyormuş. Sonra — iki gün üstüste ayni yemekten — verildiği de görülüyormuş. Bundan başka, — bir günde ayni yemekten iki defa veriyor. larmış, ve en nihayet pilâv, hergünkiü yemekte çıkryormuş.. Dün akşam, köfte çıkacağı havadi- si, talebe arasmda, “açlık — grevi,ne son vermek temayüllerini arttırmıştı. Talebe, pek ciddi olan — derslerile auğraşmak zaruretinde olduğundan bu işin bir ân evvel, istenilen şekilde bit. mesini arzulamaktaydı. Dün mektepte, direktörün başkan- hğ taltında muallimler bir — toplantı yapmışlarsa da, bu toplantmının mutat toplantılardan biri olduğu söylenil . miştir. Bununla beraber, — mektehbin yemek meselesi hakkında da görüşmüş olmaları tabiidir. Diğer taraftan Ankaradan bir he- yet bu işi incelemek Üzere İstanbula 'kareket etmiştir. Durumla derhal iL gilenen Bayındırlık bakanlığı, bakan lığın başmüfettişi ile, memurlar di - rektörünü de bu heyet arasında gön. dermiştir. Ingiliz Kralının nutku İngiliz hükümetinin dış siyasası Milletler Cemiyetinin kat'i müzaheretine dayanacaktır İngiliz parlâmentosunun açıl - ma söylevini kral, kendisi verme - diğinden dün de yazdığımız gib!, Lord Şonsolye okumuştur. İngiliz kralınım söylevi, “ecne- dostane,, olduğu sözleriyle başla- mış ve şöyle devam etmiştir: “Hükümetimin diış siyasası, şimdiye kadar olduğu gibi millet- ler cemiyetinin kat'i müzahereti e- sasıma dayanacaktır.,, Kral bundan sonra, diğer mil- letlerle iş birliği yapmağa hazır olduğunu ve sulhun muhafazası - çin bütün nüfuzunu kullanmağa 4 iğini hildinmişlür. Yarım milyon kilo soğan ketimizden 500.000 kilo soğan al- mak için temaslara girişmiştir. Al. manyaya memleketimizden şimdi- ye kadar hiç soğan ihraç edilme- mişti. Alâkadarlar şimdilik Alman firmasının verdiği fiyatı az bul- maktadırlar. Maamafih bu işe ta- vassut eden Türkofis bir uyuşma dir. aöm, h kumandasındad" Son dakika - Habeşler Makalle üzerine yürüyof“f Bu kuvvetler Ras Kassanıl! Berlin, 2 (Radyo ile) — iiiwt | lerin Makalle üzerine yürüd ) | haberi teyit edilmektedir. İle v | Habeş kuvvetleri Ras Kasst |ç| mandasındadır. Adısabab. e gönderilen başka kuvvetler bun? rı takviye edeceklerdir. .ogüd" i Mareşal Badoğlio'nun | gine göre: aç bilİİ “ — Artık yakında büyük muharebe bekleniyor.,, ; —/ ! Yunanistanda tezahürat Berlin, 4 — (Radyo ile) Girit lisi Venizelist zabitlerin af üzerine kral lehine büyük fw yapmışlardır. a Kral Venizelist partisinin Yj - tandaki başkanı Sofulis ile l“lğ;b' ş tür. Cumhuryetçi Giridin kral k gîsteri yapması şayanı d_M;/ Fransız donaııııll"' ne” | Akdenizde ma ralara başlıyO' . Berlin, 4 — (Radyo ile) — donanması Akdenizde büyük ”' of ralara başlayacaktır. Manevralâf sika adası Civarında e!acîkîf/ Şükrü Kaya geldl Tçişleri bakdin-çukTü nu.r“m bahki trenle Ankaradan — 5€" gelmiştir. / Süveyften 242 bin taıvâ"' askeri geçti yf Portsait, 4 — 21 şubatan 14’ ben şimdiye kadar Süveyt Imımndan 242,000 İtalyan aıkl'v miştir. Bunlardan 5,300 kiş! olarak avdet etınışlerdıl/- . bi devletlerle olan münasebetinin Almanyadan bir firma memle-| * Bir köy toprâf altında kaldi M b Berlin, 4 — (Radyoile) Amerikada Eguador devlş:/ linde büyük bir toprak olmuşstur. Bu kayma netices! bir köy toprak nltmdı halkı ölmüstür. Modaların en garipleri W | ve bilhassa sinema yıldızl0"" ';, görülür. İşte bir mııaı Sinema yıldızı Dol zünün bir maskesini y zemini bulabileceği knnminde-i balolarda kullanmağa j modü - dınları arasında H zaa £ eli . göğiğle