4 Aralık 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ilâ — /— sini verecektir. An ON ALTINCI YIL. No: 5158 Adımız , andımızdır ŞT Ç TTT FTT * F, < b ür ti Stnei öam oe ea ÇAA » TVTŞ j 4 İLKKÂNUN 1935 ÇARŞAMBA aa | | Son haberler j ikinci sayfada E : MSrReRanan aa sansenasana KA LARARAN Heryerde 5 kuruş İTALYA VE ZECRİ TEDBİRLER Amerika petrol şirketleri Milletler Cemiyetinin kararını kabul edecekler İtalyada halkın ianesi ve hammadde araştırm aları devam ediyor. Londra, 5 (A.A.) — Sıyasal mahfil- ler, petrol üzerine konulacak. îımbırgfı hakkında dün ingiliz kabinesinin "le' ği kararın şarta bağlı olan mahiyetin - den bahsetmektedir. eĞ Gerçi, ingiliz kabinesi 12 ilkkânun - dan evvel italyan - habeş meselesi barış BEReR, TOPRAK İŞLERİ Türkiyede arazinin yeqiden ya- ıılmııın’ı' sağlayacak bir kanun Kamutay komiıyonlarm_d_a ü konuı- şulmaktadır. Bu yazma işinin acele olacağı kanunun adında s.o.ylen_m_ıg- tir. (Arazinin acele tahrın)_ l'nyı- hası arazi vergisinin daha iyi ve daha kolay toplanmasını temin edecektir. Bu yazılma şalnız ver- giye esas olacak, mülkiyet ve î— sarruf haklarını değiştirmiyecek- tir. Arazi vergisinin normal salna- ği (mıtrıhı),ğadlunı:N yapılmış raklardır. Bunların; 8€ , î::imliliği ve mülkiyeti iyice tî:- bit edilmiştir. Ve vergi bu eıııl ra göre mükelleften kolayca alı- nabilir. Ancak, geniş Tü_ı'%ıyq_enı_şı ' şi.i ve bunun îçin_gere!c'eı.ı qun yılları, kolaylıkla ölçebiliriz. lı::: dun birkaç yerinde b_ışlayan ç dastro faaliyeti, teknik ıaı_';ırî_. lerin müsaadesi nisbetinde ilerli ebilmektedir. Ki ” Türkiyede arazinin çıbuk yı_- zılması için birçok tecrubelîrA ya: pıldı. Lâyiha bunların sonuçlarına göre hazırlanmıştır. V ! Arazi yeniden yaıılırl_:_en :;:: nız biçilecek bir kıymete gore] ” gi verecek bir mükellef aranı m yacaktır. Bu arada toprağın gemş: liği ve verimi de _'kıdı_stroy: l;:t zaran çok basit bir şqkık_le_ es ! edilecektir ki, bunla_nn bılınıne: e: yakında girişeceğimiz toprı gb forması için çok _faydalı_ ola! Be ğ öın dağılışı, ürkiyede, toprağın dağ' üze;ı;:âelîi -hükümler, sübjektif görüşlere dayam_nıktadır.ı A Erazinin yeniden yazılışı, " H iş toprak bilgi- en doğra yi ee genğîk, bir reform kararına daha iyi bir esas olab_ıl: mesi için, bu bilginin ğaha' geniş letilmesi gerekltıi_ığ A Araziye sahıib ©o Ş me v; işlîtme tarzları, her çağda ve her yerde devletin Ve Ce;:ıüıl)t'â: tin hayatına, ekqn?rmık vî ğ rel işlerin mahiyetine 'çîı g ı:ııa 5 sir olmuştur. İyi ve ileri ıır ıFy ş;. yış yolu arayan milletler, her şey' ğ nı kendi- ö toprak nizamı KDi den önce, top irhale getım.ı.!. i uygun b £ :î:::: e'Iı'ıiiı'lıı:,îyede dî: ) rîjıı:ıın o: tâbiri içinde geniş bir opra | vası vardır. (Yeni Turkâyeng:ı:ı;- yatında köy her bakmı an n li) sayılmıştır. Büyük P"Pî n nagayelerinden biri (her tuı: çi çisini toprak sahibi etme mu,g:lriıakımlardan ara'zinin yfanî— den yazılışmı yalnız bir vergi 15- , onu işle- ol- lahatı - saymamalıdır. ;l'kc;pra:ı re- ket noktası formasının hare v enlen azılışa göre seçeceği VeT ğîşlîğinde yapılan (acşle an_ııîıı.;ah ririnde) kaideler tesbit edilirken bu maksadları hatırlıyacağız. Kemal yoliyle halledilmezse böyle bir ambargo konulmasını tasvib etmektedir. Vaşing - tondan gelen haberlar, amerikan uetrol kumpanyalarının milletler cemiyetinin gittiği yola gideceğini bildirmektedir. Umulduğuna göre-İtalya, bu esnada kendisinin tekliflerini bildirecek ve ya- hud Paris'te ingiliz - tarafından ileri sürülmüş olan teklifle- fransız uzmanları Petrol kuyuları ri kabul ederek sulh müzakeratının yı pılmasını kolaylaştıracaktır. Dıiş işleri bakanlığı mahfilleri, İtalya ile Habeşis- tan d arazi mübadelesi esasına ALMANYA SATTIĞI MALLAR KARŞILI- ĞINDA ALMAN PARASI KABUL ETMİYECEK. Berlin, 3 (A.A.) — Ekonomi bakanliğı, yakında bir emir müstenit bir uzlaşmaya taraftardır. An. cak süel durum bakımından Necaşinin fedakârlıklar yapmağa meyletmesinden şüphe etmetkedir, (Sonu 6. ci sayıtada) İNGİLİZ PARLAMENTOSU neşredecektir. Bu emirname, al- man ihracat tecimerlerinin alman bankası banknotları ile yapılacak ödemeleri kabul etmelerini yasak Bundan böyle ödemeler döviz ile yapılacaktır. Bu emirnamenin gayesi, ihracı -yasak edilmesine rağmen, yabancı memleketlerde markın resmi piyasadaki fiatından aşağı bir fiatla satılmakta olan al- man banknotları kaçakçılığına mani olmaktır. ŞİMALİÇIN İŞİ Çin, Japonyanın ha- reketini protesto etti Londra, 3 (A. A.) — Röyter a « jansının öğrendiği- ne göre Çin elçisi, Sir Samuel Hor ile görüştüğü — sırada dokuz devlet and- laşması hükümleri- nin Japonya tara - fından bozulmuş ol duğu hususuna İn- Z : giltere hükümeti - Londradaki çin el- nin dikkatini çek- çisi B. Kuo-Tari-çi — miştir. Bu teşebbüs, şimali Çin'de 'Japon - ya'nın nüfuzu altında muhtar bir hükü- metin teessüsüne mani olmağı ğözeten diplomatik tedbirlerin sonuncusu adde. dilebilir. : Paris, 3 (A.A.) — Çin işgüderi B. Hsiaschiyung, dün öğleden sonra B. La- val'i ziyaret ederek, yabancıların şimali Çin'deki müdahalesine karş ıprotesta et- miştir. B. Hsiaschiyung, fransız başbakanı- na yazılı bir nota vermemiştir. Aynı za- manda, Çin'in, mevzuu bahis >meseleyi milletler cemiyetine tevdi etmek niye - tinde olduğunu gösterecek hiç bir emare yoktur. DÜN AÇILDI. İngiliz kıralı söyle- vini verdi, ingilı'z kiralı Corc Londra, 3 (A.A.) — Parlamen- tonun açılmasında Lord Şansölye tarafından okunmuş olan kıralın nutkunda şöyle denilmektedir: «“Size bizzat hitab edemedi- ğimden dolayı derin bir teessür duymaktayım. Ecnebi devletlerle olan münasebetlerim, dostça ol- makta devam ediyor. Hükümeti- min dış sıyasası, şimdiye kadar olduğu gibi, milletler cemiyetinin kati müzahareti esasına istinad e- decektir. Hükümetim, milletler ce- miyetinin diğer üyelerile iş birliği yaparak bu cemiyet muka velena- mesinin yüklettiği teahhütleri ye- ( Sonu 2 inci sayfada) B, Şükrü Kaya gitti İç Bakanımız B. Şükrü Kaya dün akşamki trenle İstanbula ha- reket etmiştir. “Ulus,,un dil yazıları Türk Dilinin Orijinalitesini Gösteren BİR ANALİZ Güneş - Dil Teorisine göre “Sol, Şimal, Saha, Nort, Honnör Onur,, kelimele- rinin analizi SOL Şimal kelimesinin orijin şekli (sol) dur. İzah edelim: Yukarda söylediğimiz gibi Al- tayda gün doğusuna bakan Türk bir tarafın? (sağ) dedi. (ağ H as 4 ağ) Diğer tarafına da (sol) dedi, Bu orijinal Türk sözünün etimolojik şekline bakalım: (1) A(2) -: (9)x . (9) (oğ - os - oğ — 0l) (1) Oğ: Altayda Türk demek- tir. (2) Os: Ondan uzaklaşan ol- dukça geniş saha anlamınadır. (3) Oğ: Bu anlamı tamamlayıp ifadeye yarıyan ektir. (Oğosoğ) — kelimeyi kökün ek- le kaynaşarak hasıl olan şeklinde yazalım — (soğ): Türke nazaran uzayıp giden sahanın adıdır. Tıp- kı (sağ) gibi. â Bundan anlaşılıyor ki Türk ilk devirde her iki tarafındaki saha- yı farksız olarak bir sözle ifade etmiştir: (Sağ, sog, say, sak, sah, sey, siy, cey, cay, cah). Netekim (yan) kelimesini bu- gün dahi farksız olarak her iki ta- raf için kullanmaktayız. Bu keli- mede: (Ay) — herhangi bir süje ve objedir. 3 (An) — onun bitişiğindeki sa- hayı ifade eder. Türk Siberyaya doğru yayıldığı zaman gözleri önünde dümdüz bir enginlik gördü. Türk dehası der- hal bunun adını koydu: (Soğ &- ol — soğol) (4) Ol: (. 4- |) nin uzak, geniş, belli olmıyan, engin, şümul gibi mefhumlar ile objeyi vasıflandır- dığını biliyoruz. (Soğol) — Geniş, engin - saha, uzaklık demektir. ŞİMAL “Etimoloji, Morfoloji ve Fone- tik bakımından Türk Dili Analiz Bugün İç sayfalarımızda okuyunuz İkinci sayfada: İtalyan - habeş harbı, dış haberler. Üçüncü sayfada: Spora dair notlar; Fin- landiya türkleri; İç ha- berler. Dördüncü sayfada: İngiliz - alman milli ta- kımlarının maçları etra fında; Yabancı gazete- » lerde okuduklarımız. ğ Beşinci sayfada: Ankara nasıl ucuz ve ta- ze balık yiyebilir ; Ha- berler. AAMARAAAAASARARARARARARAARANA Yolları” broşürünün 10 uncu ve 11 nci sahifelerini gözden geçire- lim: (ğ — v — b — m...) olduğu- nu görürüz. Yine aynı sahifelerda (s — $ ..) olduğu gösterilmiştir. Şimdi: (Soğol) sözünü, (s) ye- rine ($) ve (ğ) yerine (m) kulla- nan bir Türk ağzı ile okuyalım: “Şomol”... Kelime bizim ağzımıza gelinceye kadar uğradığı morfo- lojik ve fonetik tekâmül ile “şi« mal” olmuştur. “Şumul” kelimesi de aynı keli- me ve mefhumdan çıkmış bir Türk sözüdür. “Sol” sözünün uşo'n İ — aai lâümdür; uzak bir şeyi anlatmak için “Şol şey” deriz. Not: 1 — Büyük Altay dağla» rından (sol) a, yani yakın şimale bakarsak, derhal esas kelimenin (say) şeklini görürüz: Sayan Dağı: ları, Burada (Sayan) sözünün an- lamı, “oldukça uzak ve geniş bir ” demektir. Bum- sahaya l 'e lardaki ve daha ilerdeki Türkle. rin taşıdığı unvanda kelimenin (Saha) şeklini görürüz. : Saha — Yakut kabilesi, Alta- yın şimalinde hâlâ - yaşamakta o- “lan Türk Uluslarından bir kabile, demektir. Yukarda bilmünasebe işaret et- miştik ki Altayın cenubundaki Türklere de (Saka) derler. Görü- lüyor ki Altay cenubunda (k), Al- tay şimalinde ise (h) hâkim olu- yor. Bugün dahi Yakutlar daima (k) yerine (h) kullanırlar. Mese- lâ: “Harah - ulah” derler; “karahe ulak” demezler. Kelime - bildiği- - miz (karakulak) tır. (Karak), Türkçede “göz” demektir. (Ug) Türkçede “su” demektir. (Uğlak- ulak), “sulak” demektir. Yoksa zannolunduğu — gibi kelimenin (kara) ile hiç bir alâkası yoktur, SÂHA Not: 2 — (Sağ, sah..) sözleri üzerinde iken yabancı zannolunan bir Türk kelimesinin de ne kadar asil bir Türk sözü olduğunu gös- termiş olalım: Gördük ki (sak - sah) sözleri “genişlik, vüs'at” anlamınadır. (Saka - saha) sözleri de bu geniş- liklerde oturan Türklerin adıdır. Bu kelime aynı zamanda, o geniş- liklerin de adıdır. O genişliklere Türk (sâha) demiştir. Nasıl ki (il) sözü hem kavimdir, hem de o kavmin oturduğu memlekettir. Coğrafik Bir Bakış Yukarda bir an için kendimizi büyük Altay dağları yaylalarma yerleştirmiş idik. Oradan cenuba bakalım. Nazarlarımız biribirini müteakip, meselâ Tanrı dağlariy- le, sonra Altın, Üstün dağlariyle Pamirin yüksek dağlariyle, daha sonra Himalaya dağlariyle kesile- cektir. Demek ki Türk, Altaydan baktığı zaman *(sağ) dediği mın- ta_ka. Tanrı dağlarına kadar göre- bildiği mahdut mıntakadır. Tan- - Sayfayı çeviriniz - f İ | İ ğ l, | | Kİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: