ŞEHİRDEN GOÖRUNUŞLER Mırnav mırnav kediler, Bizde pek nadir bazı meraklıların Kediler1.. Cânım kediler!.. * Sarılı, beyazlı, alacalı, tekir, sincap, pamuk, altın top kediler! Kiminiz aslanın, kiminiz kapla- nın bilmem kaçmcı batında öz to runları yeğit, cesur, çevik ve bun- ların hepsinden sevimli kediler!.. Gazeteler yazıyorlar ki sizi bu: günlerde yollardan toplayıp hay- vanları koruma kurumunda ezi- yetsiz bir surette birer birer öldü- receklermiş! Fakat size nasıl kıya»| caklar acaba? Hele sizin içiniz- den evlerde, dükkânlarda, salon | larda bin naz ve nimet içinde bü- yüyen en güzellerinizi, en bebek” lerinizi, en tohtonlarınızı; en to- ramanlarınıza acımadan nasıl bu dünyadan cavlağı çektirecekler? Haydi sokaklarda aç, susuz başları uyuz, kulakları yırtık,“bu vunlarının üstü tırmık içinde, kuy- rukları kesik ve kirpas, mundarlık içinde dolaşanlarınıza karşı tatbik edilecek bu eziyetsiz ölüm cezası! neyse amma, sizin gibi krizantem başlı, altın, kehribar, zümrüt gözlü karnı tok, sırtı pek, tertemiz ve güzeller güzeli kedilere yazık de ğil mi? Kuduz için tedbir fena değil amma, kuduz yalnız sizden mi ge- çer? Köpekten tutun da kurt, de- ve, tilki, eşek, katır, at, ayı, may- mun, battâ horoz, tavuk, ördek kazdan insanlara geçer. Şu halde ve insanlara kuduzu en çok aşılı" yan köpeklerden sonra sizinle bir- likte dünyadaki bütün bu hayvan- ların da Hayvanları Koruma Ku»| rumuna götürülerek onların da o rada eziyetsizce öldürülmeleri ge- rekmez mi? | bize yazık dediler? beslediği Siyam cinsi kediler Sizden insanlara geçebilece: yüz binde, hattâ milyonda bi: kuduz hastalığına * karşı kimbilir farelerden bize ne kadar hastalık ve pislikler geçiyor? Serseri köpeklere yapıldığı gib: serseri kedilere de yapılmasında belki mahzur olmıyan bu eziyetsiz! kedi öldürme işi bir genişliyecek olursa vay bizim o sevgili sarman- ların, mestanların, tekirlerin, sine capların, pamukların, minoşların İ daen karakteristik hareketler den birini limon tacirlerinin İs- | mek için belediye ile yaptıkları bebeklerin, altın toplarım başları. na gelecek hale! Bari oldu olacak, böyle güzel kedilere sahip olanlar, tıpkı kö- peklere yapıldığı gibi kedilerinin boyunlarma birer tasma değil de, penbe, mavi, yeşil, kırmızı, ve fi- yangolu birer zarif kurdelâ taksa» lar da. zavallıcıkları . Hayvanları) Koruma Kurumunun bu eziyetsiz ölüm lütfundan kurtarsalar! Neredesin ey “Kedim nasıl öl- dü?,, diye çok acıklı bir hikâye yazan koca Üstat Hüseyin Rahmi! Neredesin ey, köpeğe dejenere bir mahlük ve kediye asaletini muhafaza etmiş yegâne cins, asil hayvan! diye iltifat eden rahmetli Ahmet Haşim? Bir taraftan sizin, bir taraftan da farelerin kulakları çınlasın? Madem ki kediler kuyruğu tit- retecekler, farelere gün doğuyor demektir! Fakat, her halde gazetelerin yazdıklarında bir yanlışlık olsa) © gerek! Öldürülecek olan kediler, yollarda sürüm sürüm sürünen ser- seri, hasta ve aç, susuz kediler ok! malı! — Gezgin Haberci — yı Melek Şahın veziri Nizamel-! mülkün ve Ömer Hayyamm mek tep arkadaşı olan bu ölümler da hisi tarikatina soktuğu (o gençler: hususi tekkelerinde bir taraftan zekâ ve talâkati ile kendine bağ ladığı gibi bir taraftan da haşhzs dumanları arasında çıplak kızla rm, cenneti andırır manzaraların büyüsü ile adetâ çıldırtırdı. Şeyhin mucizeli bir işaretiyle dünyadan cennete giren ve hu- rilerle sarmaş dolaş olan bu genç müritler yüreklerinde ateş püskit rür, bir yanar dağ olduğu halde şeyh için kendi kendilerini vey: başkalarını parçalamağa her vak't hazırdılar. Nizamelmülkten tu tunuz da o zamanki Suriye haç! krallarına ve sayılamıyacak kadar büyük adamlara Hassan Sabbahm kanlı hançeri yetişmiş, kahraman Salâhaddin Eyübi bile, çadırma giren bir İsmatlinin hançerinden güç kurtulmuştu. » $ Hassan Sabbahın böylece dün yanın en büyük imparatorların. şahlarının ve krallarının görümez ölüm korkusu ile titriyen başla”. üzerine kurduğu eşi görülmemiş! saltanatını yıllarca sürdü. Bütün hükümdarlar onu, her an ölmeğe ve öldürmeğe hazır fedailerini or- tadan kaldırmağa uğraştılar. Dağlar padişahı “Almat,, dağr nın kartal yuvasından © Asyanın dört yanma buyruk salarken hiç ummadığı bir korkunç fırtına orta Asya bozkırlarından yalnız onun değil, bütün batı dünyasın üze. rine yuvarlanıp geliyordu: Cengizin gök bayrağı altına top- lanmış Türkler, en eski tarihin par lak hayaletleri ve şöbretleriyle #- vünen klâsik ülkeleri demir ayak: ları altında zangırdatarak İran yaylasmı geçtikleri ve yüce dağ - HABER — Akşam post postası Son günlerde ekonomsel alan- tanbul sebze ve meyva haline gir- mücadele teşkil ediyor. Mesele şu: İstanbul belediyesi yeniden bazı maddelerin hale gir. mesine lüzum görmüş ve toptan portakal, mandarin ve limon satış- larının bundan sonra halde yapı- Şi lacağını alâkadar tücarlara bildir. miş ve bu işin başlangıcı için de on beş ikinci teşrin tarihi tespi* edilmiştir. Belediyenin ekonomsel işlerle uğraşan erkânından bir zatın söy- lediğine göre de bu karar verilir- ken limon tacirlerinin 'de fikirleri alınmış, onlar da: it “ Olur...,, demişler. i Fakat bu “olur,, nasıl olmuş bi- linmez, son teşrinin on beşinden sonra “olmaz!,, a dönmüş ve li - mon tacirleri Ekonomi Bakanlığı- na müracaat ederek belediyenin bukararmı protesto etmişler. Li - mon tacirlerinin bu husustaki nok- tai nazarı görünüşte haklr.. Ken- dileriyle görüştüğüm tacirler. di- yorlar ki ithal mataıdır. ve, vi edil: Ri satışa O Sebze hâlinin içinde maz. Biz limonu gümrüğe on bin- lerce sandıklık büyük partiler ha. linde getirtiriz. Bunları alacak ardiye şehirde mevcut olmadığın dan gümrükte bırakılır ve küçük bölümler halinde ardiyelere alı - nır. Burada İstanbula yeşil bi halde gelen limon daima (elden geçirilerek sarartılır ve sarılığ: tam olunca piyasaya çıkarılır. Hem şimdiye kadar hale giren maddeler ne fayda, hasıl etti ki li- e mmmtknnni insin knk ları düzledikleri sırada Hassan Sabbahın güvendiği Almot tepe- ciği de bir filin ayağı altında ez” lip giden miskin bir karmca yu- vası gibi tarih alanında yok oldu, gitti. Hassan Sabbahın âleme verdi- ği korkuya şaşıp kalan Türk baş- buğu çelik pençesini Almot tepesi- ne çarptığı sırada Türklerin bütün insanlığa en büyük iyiliklerinden birini daha yapmakta olduklarını acaba düşünmüş müydü? Ahmet Ekrem ER ee 25 SONTEŞRIN — 1998. SON GUNLERDE DE LİMON TACİRLERİNİN mi ŞİKAYETLERİNE MEVZU TEŞKİL EDEN Sebze hâli 'Kurulmasından beklenen faydalari tamamile temin etmiş bulunuyor mi İDDİA ŞU : Sebze hâli toptan satış fiyatlarile perakende fiyatlar arasındaki pek büyük farkı kaldırmış Gage Sebze hâlinin dış rıhlımlarında nakli çamurlu bulunduğu bir mon tesir yapsın? Acaba bütün hali limon tacirlerine verseler yer kâfi gelir mi?,, Limon tacirlerinin bu sözleri bir bakımdan doğru, fakat asıl bu. nun içinde gizli bir mesele var ki üzerinde durulmağa değer ve şe- hirli için hayati bir meseledir. Limon tacirleri “şimdiye kada hale giren maddeler ne fayda ha- #Letti ki?.. diyorlar. Mesela eid den böyle midir? ürüm küfeleri BizimKeresteciler hali, bugün kü haliyle, şehrin bir tarafına ku: rulmuş ve munhasıran kabzımal: lar — yahut hal idaresinin verdiği isimle söyliyelim — tüccar komis- yoncularla perakendeci esnaf ara- sındaki toptan alım satıma mün- hasır bir yer vaziyetinde görül - mektedir. Şu vaziyete göre İstanbul hali acaba kendisinden beklenen vazi- feyi yapabiliyor mu? Yani daha açık bir lisanla asıl halkı alâkada eden perakende satışlara hâkim olabilmiş ve ötedenberi İstanbul- da toptan sebze ve meyva satışıyla perakende satış arasında görülen müthiş farkı ve ihtikârı kısmen ol- sun giderebilmiş midir? Buna kolay kolay “evet,, deni lemez. lea ilâve etmeden salâhiyet sahibi bir zatın “niçin?,, sualine verdiğ: cevabı yazalım: “- Çünkü hal denilen şey şeh- rin bir yanına kurulmuş toptan a lum ve satıma münhasır bir yer de V“ ! gidebilmek için hale Bu hususta hiç bir müta-| # yat fotoğraf rıhtımların teşadilef zamanda çekilmiştir! ye toptan ve yarı perakende . yapılır. Ve eğer halin faydali ması lâzımsa bu esas göz önün” tutulmalıdır. inde Meselâ Paris merkezi hs her nevi şeyler et, sebze ve ". vadan çiçeğe kadar günlük mi nevi ihtiyaçları karşılıyacak "” dalarin parakanda satışı " En iyiyi ve en ucuzu bul almak istiyenler oraya yle yi | suretle perakende fiyatlar üze” de nazım rolünü oynamak im? bulunabilir. < ö ğildir. Avrupa hallerinde, satış esas olmakla beraber, İhtikârı ortadan kaldırmak yalnız toptan satışları rekabet” yandırmak kâfi gelmez. Ard rakende satışlara ve fiyatlarâ Dir koymak lâzımdır ki muvaffi temin edildiği takdirde göğüs“ bartacak hareket de budur. ai Bugün toptan satış fiyatlı o perakende satış fiyatları aki ki büyük farkı bilmiyen dır mıdır? Hayır! Eğer m vee sü, teessüsten evvelki topta” Z rolü ifa edebilmişse asıl hedefi ması lâzım gelen en iyi ettirmek lâzımdır.,, gi Bu mütaleayı pek ds bo Buna göre biz de şu edelim: — Acaba belediye bu ve Yi w ni vermek taraftarı deği: sa daha neyi bekliyor?,, Halin teessüsü bu farkı kal yatları yüzünden bir pi ve ucuzu satmak prensipin! a) memek lâzımdır. vaadi y aik Günl