26 Kasım 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

V S . Giz aiomc | KADAR BURA-İ| VE OLDU..? HABER — (MDi HER SEYi ONLARIN BULAMADIKLARI HÂTİRLADIM v /| İYYA GÖRE HAZINEYİ ARA - < MAK BEYHUDEDİR. y7 Ö LI.PİVER PARİS Parfümöri L.T. PİVER A-: Ş.., İstanbul Şubesi Şişli Ahmet Bey sokak No. 56 , Telefon:43044 SİMAYİ YARATAN RAYİHADİN ! Reve dor ESAN S-LOSYON VE PUDRA Pa Keman hocası Avrupada tahsil etmiş bir san- âatkâr keman dersi vermek istiyor: Ders almak istiyenlerin her gün Sbaki 11 - 13 arasında seant _(4132'3) numaraya telefon 'ede - Fek (keman hocası) nı istemeleri İstanbul 6 ıncı icrasından: Bir alacağın temini için — mahcuz kalan ve saire Tozkoparanda enkazcı Alinin deposunda 27—İ1—935 tarih ve saat 9,30 da açık arttırma ile satrla - cağından isteyenlerin örada buluna - cak memuruna müracaatları ilân o - lunur., sanantler tehlikeye KarŞirezmmm Sigortalı Kasalar En asri ve en ameli Dosya möblesi ve tesisatı Ziyaeddin Said aa CÇalata — İstanbul Grip, Nezle, Soğuk algınlığı ve bütün ağrılara karşı | yetinde Niksar . Köprü inşaatı eksiltme ilânı Nafıa Bakanlığı Şose ve köprüle r başkanlığındal: İstekli çıkmadığından dolayı ihalesi yapılmamış olan Tokad vilâ Reşadiye yolund a 21,500 lira keşif bedeli betonar me “Fadlr,, köprüsü inşaatmınm kapalı zarf usulile eksiltmesi 6/12/ 935 tarili Cuma günü saat “16,, da Nafıra vekâleti Şose ve Köprüler R: isliği eksiltme komisyonu odasında değişik şartlarla yapılacaktır. Eks tme şarinamesi ve buna müteferri bilinde şose ve köprüler reisliğind Muvakkat teminat 1612.5 liradı İsteklilerin yapmış oldukları işle diğer evrak “108.5,, kuruş muka en almabilir. ri re âaid vesikaları ihaleden en a: üç gün evvel göstererek Nafıa Vekâletinden ehliyet vesikası almali |rr lâzımdır. Teklif mektuplarının 6/12/935 tarihli Cuma günü saat “15,, « kadar Ankarada Şose ve Köprüler Reisliğine verilmesi lâzımdır. “3383,, (7270] DOKTOR Kemal özsan Üroloğ — Operatör Bevliye Mütehassısı Kraköy — Ekselsiyor —mağaüzası yanında. Her gün öğleden sonra S.den8ğ-ekadar. —Tel; 41235 CİCİ DUDAKLIK Dünyanın en sabit d=k boyası, FARUKİ'nin CiCi allığıdır. Hiç bir te- masla silinmez. Yite kansa bile çıkmaz. 24 saat dudakta kalır. : Tecrübesi kolaydır. Deposut Su!hnhamumndı FARUK!I GÜZEL KOKULAR kâfidir. 380 #ARDAYANLAR Kraliçe bu sözleri büyük bir dik . katle dinlediyse de zihni başka bir şeyle uğraşıyordu. Mariyyak sözünü bitirince: — Kont, kralın annesine lâzımge . len cevabı gene siz — götüreceksiniz. Aynı zamanda kral dokuzuncu Şarla da sizinle bir mektup göndereceğim. Navar kraliyle Amiral Kolinyi için de bazı mektuplar vereceğim. Bugün ve yarın, edilen teklifleri düşünece . ğim, Yarımdan sonra meclisimizi top. lryarak bu mühim meseleleri müza . kere ettireceğim. Üç gün sonra da siz Parise doğru yola çıkacaksınız. Onun İçin, hareket gününüze kadar dinleni. niz ve mümkün olduğu kadar sık ola. rak yanımda bulununuz. dedi. Mariyyak, oğlunun ve — Fransada bulunan bütün protestanların kurtu. luşuna ait teklifleri soğukkanlılıkla dinliyen kraliçeyi takdir ederek hür. metle eğildi. Jan Dalbre sevdiği kimselerle ko . nuştuğu zaman kullandıgı okşayrer bir lisanla: — Şimdi politika ve harp işlerini bir tarafa bırakarak sizden bahsede . lim yavrum. Demek ki kraliçe Kateri. ni gördünüz, öyle mi? Sözlerini söyledi. Jan Dalbre bu suali şiddetli bir sev. ginin verdiği bir merakla sormuştu. Kont içini çekerek: — Evet Madam, annemi Dedi. — Jan Dalbre titremedi. Çünkü kendi. &i de bu cevabı bekliyordu, Deoda sözüne devam etti: — Ânnemi gördüm. Ve o da terket. Miş olduğu oğlunu tanıdı, — Buna emin misiniz? gördüm. — Eminim haşmetpenah. Fakat an. nem ne bir şefkat kelimesi söyledi, ne de beni tanıdığımı anlatan bir ha. rekette bulundu. Bana biraz hürmet. le bile bakmadı. Mermerden bir hey. kelden daha duygusuzdu. Ben ise an. neme, terekdilmiş bir çocuk olduğu . mu, çok acı çektiğimi ve daha da çe. keceğimi söyledim. Ağzından bir şef. kat kelimesi çıkacak diye delice bir ümide düştüm. Annem bu halimi gö . rüp anladığı halde Yüzünde bir tees. sür izi bile belirmedi, Bunların hepsi de doğrudur Madam. Bununla bera . ber annem... Kont, bir titreyiş içinde sustu. — Cesaret oğlum, cesaret ve sabır! — Artık herşey mahvoldu Madam. Katerin benim için bir düşman krali. çeden başka birşey değildir. Fakat bu da konuşmamız sırasında geçen bazı şeyleri burada tekrarlamaklığımı i. cap ettiriyor. Size yalnız kralicenin sulh şartlarından bahsetmiştim haş. metpenah. Lâkin o, benim için de bir teklifte bulundu, Kraliçe titriyerek: — Sizin için mi? diye bağırdı. ' — İşte bunu da arzediyorum Ma . dam: Şevketmaap Hanri dö Bearne, Navar hükümeti kralsız kalsın diye, Lehistan krallığı veriliyor. Kaşlarını çatmaktan kendisini a . lamıyan Jan Dalbre: — E sonra? dedi. — Eğer oğlunuz kral, Lehistan tah. tını kabul edecek olursa Navara da başka bir kral getirilecek... Madam, bu kral da ben olacakmışım! Jan Dalbre — bu sözler üzerine bir müddet düşünceli ve sessiz bir halde kaldı. F PARDAYANLAR 377 yola koydu. Hattâ bunu ilk günden i- tibaren tatbik etmeğe başladı. Hasis . lik derecesine varan ekonomisine (ik. tisat) rağmen bir gün Pardayan bir pastırmadan başka bir şey bulunma- dığını büyük bir hiddetle gördü. Bu sırada mahzene kapanalı bir ayı bulmuştu. İhtiyar asker eskisinden daha sağ- lam ve kuüvvetli olduğunu hissediyor, fakat ne yazık ki şimdi çaresiz bir fe. lâkete mahküm bulunüyordu. Bu müddet sırasında Pardayan bü tün vaktini, kaçacak bir yer aramağa mahzenden çıkmak için bir çare bul- mağa çalışmıştı. Aklma bir çok şeyler geliyorsa da bunların hepsi boşa çıkıyordu. Nihayet hakikat ölanca — dehestile karşısında canlandı. Buradan çıkmak için hiç bir çare yoktu. İki üç gün sonra, yiyeceği de kal mıyacak ve o vakit acı ve müthiş bir ölümle nihayetlenecek olan cançekiş. me devresi başlryacaktı, —d— * JAN DALBRE Kont dö Mariyyak Katerin dö Me. diçi tarafımdan tayin olunduğu vazi - feyi yapmak Üzere yola çıktığı zaman Navar kraliçesi Lârüşelde bulunuyor du. Lâruşel o vakitler hentiz Hürznola. rın hükümet merkerzi değildi. Yalnız bir müstemleke mevkii idi. Jan Dalbh- re bütün kuvvetlerini hu civarda top. lamıştı. Kendisinin iki maksadı taşı . yan sade ve cesurca bir plânı vardı. Bu plân da, Fransada din serbest- Niğini kabul ettirmek, katoliklerin ha. iz oldukları bütün medent haklardan protestanların da istifade edebilecek . lerini tasdik ettirmek için her tehli « keyi göze aldıran bütün protestanla . rı Lâruşel aklesinde toplamakdan i. baretti. Kısaca artık ölmek veya galip gel'- mek zamanı geldiğini anlamıştı, Bir kere bu ordu toplanınca ku « mandasını kendisi üzerine alarak Pa. ris üzerine yürüyecekti. Plânın birinci maksadı bu idi. İkinci maksa ise, Jan Dalbrenin hücum için en iyi bir yer addettiği Monmarter hırtlarında göründüğü an da Paris içinde tehlikeli bir işe kal . kışmaktı. Buiş de kral dokuzuncu Şarlin ka. çırılarak protestanların — ordugâhma getirilmesi idi. Kolinyi, Konde, Hanri dö Bearn önceden Parise giderek kralın kaçı - rılması vasıtalarını hazırlıyacaklar « dr. Üç dört yüz kadar protestan kı . sım kısım ve hattâ ayrı ayrı yerlerden Parise girecekler ve şehrin Luvr sa « rayile Monmarter arasındaki yeri iş . gal edeceklerdi. Plânın ikinci kısmı da buydu. Jan Dalbre Paris surları — altında on beş bin piyade, iki bin sücari ve yir mi topla görünecek ve Monmarter te. pesinden vereceği bir işaret — üzerine Hanri dö Bearn, Konde ve Kolinyi ile birlikte atabinecekler ve önceden Pa» rise giren dört yüz Hürno bunların tarafında toplanarak sarılan — sehrin içinden geçip dokuzuncu Sarlin pro « testan ordugâhmda esir bulunduğunu Parislilere bağı bağrra — söylemekle beraber Monmarter kapısına koşacak. lardı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: