25 İLKTEŞRİN — 1938 ŞUNDAN BUNDAN İspanyolların “Çakırcalı,, sı hapisten kurtuldu Parise kondradan yazılıyor: İspanyanın en romantik haydut larından olan Pedro Gonzales 154 yıllık hapis mahkümiyetinin 30 yı- lr hapishanede geçirdikten son- ra geçen hafta affedilmiş ve San Mikel de los Reis zindanından kol larını sallıya dallıya çıkmıştır. Haydut, zindanın kapısında! kedisini 32 yıldır büyük bir sabır ve sadakatle beklemiş olan karısı ile hapsa girmeden evvel bir kere-| cik gördüğü ve şimdi otuz yaşma! yaklaşmış erkek oğlunu bulmuş tur. Bir vakitler bu adam Valenziya vilâyetinin bütün fakirler tarafın- dan sevilen en romantik haydudu idi. Mütegallibe ve derebeylerine karşı şikâyeti olan çiftçiler ve köy- lüler hep ona koşar,, oda lâzrm gelen işi başarırdı. Pedro çetesile birlikte mütegallibelerden topla - dığı vergilerle yaşar ve bunun bir kısmını fakir fukaraya dağıtırdı. | Jandarma kuvvetlerile bu ada-| mı yayakalamanın imkânmı göre miyen İspanya devleti, onun üstü- ne bir kaç piyade taburu ve süvari bölüğünden mürekkep bir ordu götdermişti. Pedro ise bu orduya karşı mü- hirssememezliğini göstermek için çoktan beridir sevmekte olduğu gü zel Manuela Rueda ile evlenmeğe| kalkmıştı. Lâkin nikâh törenini yapmak için bir kilise bulmakta güzlük çekildi. Nihayet Piedro bu nu buldu. Yılda ancak bir defa zi- yaret edilen uzak ve 1s81z bir kili-| seyi seçti, e Fakat bu sır çabuk ifşa edilmiş olduğundan içeride evlenme âyini yapılırken kilisede jandarma ve asker tarafından sarılmış bulunu - yordu. Çete çarpışmakla uğraşır - keh Pedro de yeni karısile birlikte #ivışıp gitti. “Tam iki yıl peşini bırakmadı - lar, oda dağdandağa saklandı. Bir gün karısının bir oğlu olduğu. nu haber aldı. Kellesine büyük bir pasa mükâfatı vâdedilmiş olması- na rağmen ve bütün zabıtanın pe | şinde olduğunu bildiği halde yeni doğan oğlunu görmeğe gitti. | Haydut, evine girer girmez ka-| pısı nâzik nâzik çalındı; bizzat açmak için aşağıya indi ve tüfek namlılarile karşılaştı. Muhakemesinde müddeiumumi bir çok suçları yüzünden onun mü. Sovyet Rusyada #asarruj ebbed küreğe konmasını istemişti. Şimdiye kadar hiç bir katil vak'ası yapnamış olduğundan idamma gi dilemedi ve bütün suçları için ce - zalar teker teker hesab edilerek topu topu 154 yıl hapsa mahküm oldu. İşte şimdi otuz sene zindan: da kaldıktan sonra, affedilmiş ve çıkmış bulunmaktadır. Ev altında gaz madeni Lahistanm Lemberg civarında Bro hobyez köyünde rençberlik yap - makta elan bir adamın evinde ge- gazın fışkırdığı topraklara sahip olduğundan hiç umulmadık bir şekilde birdenbire zenginleşiver - miştir, Kazanç vergisi nasıl verilir ? lan bir adam işlerinin kötü gitme si yüzünden 1935 kazanç vergisi- nin ilk taksitini verememiş ve ma- liye tahsil şubesine para yerine 1500 tuğla götürerek teslim et. miştir! Moskova liman oluyor! Dünyanın en büyük kanallarm- dan biri Moskova ile Volga arasın- da yapılmaktadır. Bu kanal 1937 yılında vapur nakliyatma açıla - caktır, Sovyet hükümeti Kanalın inşası için bizim paramızla 868 mil yon lira harcamaktadır. Kanal, Sovyet Rusyanın birçok zirsat ve endüstri bölgelerini bağ- Inyacağı gibi meselâ Moskova ile Leningrad arasındaki mesafeyi 1400 kilometre kısaltacaktır. Kurbağaların verdiği ilâçlar Kara kurbağalarının çirkinliği tiksinti verecek derecede olduğundan bunların insanlara faydası dokunabileceğini kimse düşünmek bile istemez. Amerikanm meşhur bilginlerinden ve fen adamların- dan doktor Edvard Podolski ise kurba- larm doktorlar için çok faydalı bir gud- deleri bulunduğunu keşfetimiştir. Bu guddenin ifrazatı arasında kalp hastalıkları için en iyi ilâç olan adrenal; kemik hastalıklarının önüne geçen'D vitamininin akrabasından ergosterol ve digitalis adiyle tanılar başka bir ilâç da! bulunduğu anlaşılmıştır. Tehlike görünür görünmez bu mad-| * deler kendiliklerinden kurbağanm höc- relerine dökülmektedir. Kurbağayı ye- mek üzere hücum eden bir hayvan ise daha ilk lokmada hemen tiksinerek çe- kilir; eğer bir iki lokma © almakta inat «derse zehirlenmek ihtimalleri vardır, | Veliahtın aşçıbaşısı Veliaht prens Faruk, Fıravunlar di- yarının müstakbel kralıdır. Geçen hafta İngilterenin askeri akademisine tahsile giden prens, aşçı başısmı da Londraya| ğ beraber götürmüştür. : Bu aşçı bir va- kitler İngiltere krak beşinci Jorja dk bizmet etmişti. Aşçınm başlıca ihti sası, tadma doyum olmiyan keklik ve sülün dolmaları yapmaktır. On altı yaşında olan prens de bu dolmaları pek sevmekteymiş. Tas ajansının verdiği malümata göre Sovyet Rusyada tasarruf sandıklarında hesap sahibi olanların sayısı 75,500,000 kişiyi bulmuştur. Tasarruf sahiplerile tasarruf mikdarı yıldan yıla artmaktadır. 1 eylül 935 de tasarruf sandıklarında bulunan parala. rn yekünu 2 milyar 100 milyon rubleyi geçmiştir. Bu rakam 1928 de tasarruf yeknuna nazaran on misli bir atrış gös- termektedir. 935 in ilk dokuz ayı içinde tasarruf) sandıklarına yatırılan para, 1933 senesi- nin 12 ayında yatırılan para tutarmmn iki misli olmuştur. &elejin korkunç bir patlama du Kürk yetiştiren çiflikler yulmuş, adamcağızla çoluk çocu - ğu uykularından uyanarak şaşkın > halde bakışmağa başlamışlar - ır. İki dakika sonra duyulan bir patlama daha kulübenin döşemesi. Di yavaş yavaş yukarıya kaldır - mağa başlamış, ayni zamanda da *rin içini diz boyuna kadar çıkan Perol doldurmuştur. Meğerse ku- lubenin altımda bir gaz damarı patlıyarak fışkırmıştır. Rençber, Av derisini çiftliklerde yetiş tirmek Kanadada çok eskiden ku - rulmuş birtecim vasıtasıdır ve o memleketten dünya piyasalarına dökülmekte olan derilerin dörtte üçü hep bu çiftliklerden gelmekte- dir. 1890 yılma varıncaya kadar kürk veren hayvanlar tuzakla vurulmak suretile tutulurdu. O yıl danberi ise gümüşi tilki, sansar, zerdva ve daha bir çok hayvanlar) PM MAP, Mapa e | BABER — Aksam Postası YARI ŞAKA Mahalle arası sporcuları için Yeni bir futbolcu türküsü yapıldı ve bestelendi! Yazan : Osman Cemal Kaygısız İstanbulda federe olmıyan bir takım tanınmış kulüplerden baş- ka bir de mahalle aralarındaki boş arsalarda, tozlu topraklı a - lanlarda, çayırlarda kış, yaz, ba har, güz demeden ve hiç durup dinlenmeden maçlar yapan birta- kım mahalle kulüpleri vardır ki işte bu aşağıdaki “Yeni futbolcu türküsü,, o takımlardan birinin kaptanı tarafından bir maç esna: sında yapılmış ve namlı hakemle rimizden “Salon pehlivanı,, na - miyle maruf İzzet Muhittin tara. fından tashih edilmiş, sonra meş hur viyolonselcilerimizden Bay Muhittin Sadık ile Şehir Tiyatro- su artistlerinden sesi güzel Bây Vasfi Rıza bu türküyü müşterek olarak (Yörük "okstrot) usulün- de bestelemişlerdir. Bunun nota sını almak istiyenler kendilerine müracaat edebilirler, Yeni Futbolcu Türküsü Buna 'derler: halis gol, sen diyorsun: ofsayt! Sen ne biçim hakemsin, bıktık senden, of Sait Bize numara yapıp can sıkma be, kof Sait (1) Güvenirsen kendine karşı kaleye sen geç, Bir şüt de sana çeksin istersen bizim yengeç! (2) » Pas ulan, pas enayi, dalga geçme, pas Sen biraz zor çekersin şütü, yırtık pabuçlan; İ Sana vür mu yapasın, sık sık embol avuçlan! Golden falan vazgeç de topu çabuk ortala, Salozvari davranıp kaptırmadan Kartalla! (3) 2 e Ortala be şu topu, gene kaptıracaksın, Çalım yapayım derken geri saptıracaksın, Anlaşıldı, sen golü terso yaptıracaksın! At şütü de 80l içe, sen Kelleye (4) marka dur, Sen de ulan, sol açık, ileriyesarkadur! .; Şuna bakın beyahur', işi, gücü hep çalım Yapmayın be çocuklar, şu oyunu açalım; Forlar sıkı geliyor, gerilere kaçalım?! Kaleci, atıl yere, bakma toprağa, taşa, İyi kartardın ulan, aşk olsun, sana yaşa! s..* » Bana bak, hey cimdallı (5) hesapld da top& Vür, 9 Bilmiyorsan vurmayı, git de leblebi kavur, Havaya diklendirme, yerden biçimli savur! Gördün mü, bak, haşşöyle beşle şirali #ormwnş Kıskançlıktan çatlasın Bay hakemin torunu! 0 8 Acele etme Topuz (6) acele etme Aslanı (7) uçlar, Yavaşça ilerleyin falso yapmadan paslan, Japon (8) sen sağa yüklen, Torik (9) sen sola yaslan: Ha gayret ha, çocuklar, yakınlaştı tombala, j Tutma ayakta topu, bekletmeden zımbala! ,. Varmı artık Bay hakem, bu son gole bir sözün? Belki favullü derdi buna da ama özün: Zımba gibi geçirdik, gördü işte bak görün? Bire karşı beş derler buna. Bu, boru değil Moraran yüzlerimiz menekşe moru değilt Eşi varsa domino: Forlarımız tığ gibi Beklerle haflarımız; Alimallah çığ gibi, Gelen sapa oturur: Bizim kale sığ gibi? Hangi takım isterse, alan açık buyursun, Aç karnına gelsin de golle karın doyursun? (1) hakemin adı. Fakat her hakemlik eden ve fut » yecektir, dedir. bolden anlıyan Sait bunu üzerine almasın! — (2) or- ta muhacimin lâkabı, — (3) karşı taraf orta muhacimin Jikabı — (4) Kargı taraf sağ açığının İdkübe (6) Be “oi taraf sol açığınm lâkabı — (6) Beri'taraf sağ muavi ninin lâkabı — (7) Beri taraf sağ açığınm lâkabı — (8) Beri taraf sağ muavini — (9) Beri taraf sol muavini, Fransada “otomobil mühendisleri birliği, otomobil İnşaatçıları arasında şöyle bir müsabaka açmıştır; İki kişilik, son derece süratli ve beş Jitre benzinle yüz kilometre mesafe alan bir otomobil yapılacak ve satış fiyatı 650 lirayı geçmi - rahat, santte 75 kilometre Burada, bu müsabakaya giren otomobillerden üçü. nü görüyorsunuz. 1 numaralı resimde görülen otome - bil dört tekerleklidir ve motörü arkadadır. 2 numaralı resimdeki otomobil üç tekerleklidir ve motörü öndedir, 3 numaralı otomobil ise “tank tipi,ndedir ve motörü ön için çiftlikler kurulmuştur. J 1932 yılında Kanadada 5221| çiftlikte 100,000 tilki beslenmekte idi. Başka hayvanlara mahsus ay rıca 1075 çiftlik vardı. Kürk veren hayvanlarım böylece çiftliklerde fenni bir surette beslenmesi dola- yısile çok daha iyi kürkler elde e - dilmekte ve yüksek fiyatlarla sa .l tılmaktadır. Sovyet Rusyada da av derisi hayvanlarına mahsus cif! likler çok ilerlemiştir. ilk okuma Beşinci sınıf için çıktı Tövzi merkezi - VAKIT yurdu. İstanbul Ankara caddesi: Tel. 24370 Orta okuma Birinci sınıf birinci fasikü! çıktı Dağıtma yeri “VAKIT yurdu. İstanbul Ankara caddesi: Tel. 2437