TETKİKLER Nüfus niçin önemlidir? $ — Ba yıl Türkiyede — bir nüfus sayımı yapılacakmış. Hatırımda kal - dığma göre bundan sekiz yıl önce > ne bir nüfus sayımı yapılmıştı. Bun - dan maksat nedir diye bir Kaş ışıklı! <münevver) dostuma sordum. Sen bunu-Sasyal ve ekonomik (içtimai ve! iktisadi) ilimlerle uğraşan bir bilgine sör dediler, Hazır görüşmüşken bunu sana sorayım, 1 C — Bu işe merak ettiğine ve be. nİmsediğine çok memnun oldum. U - Tusal bir mesele olan nüfus sayımı ile senin gibi bütün vatandaşların ilgilen- mesini (alâkadar olmasını) dilerim. | Bak sebebini kısaca anlatayım : a yatta muvaffak olan insanlar her şey- den önce kendini bilen insanlardır.Bir insan hareket tarzını tayin (edebil -| mek için, yapacağı şeyi, başkasının alacağı vaziyeti bilmek için kendi ma- nevt ve maddi gücünü bilmek gerek -| tir, | Kendini bilme keyfiyeti uluslarda daha önemlidir. Çünkü ulusu (teşkil eden fertlerin bütünü hakkında bir fikir edinmek çok daha güçtür. | 8 — Demek istediğin şeyi anlıyo - Tüm, Ulus hakkında bir fikir edinmek) için bu nüfus sayımları yapılıyor. iyi ama biz halkımızın ulusumuzun du - Yumunu bilmez miyiz? Azizim, sen memeleketin hafini bana sor. Her A | nadolu seyahatimde neler görürüm. Bunu yazmağa, toplamağa ne lüzum var? Bu kadar külfete ne lüzum? GC — Keşki mesele se in umduğun kadar basit olsa, bir veya bir kaç gö -| rüşle tesbit edilebilseydi. Hayır azl - özünü zim, nüfus sayuma bir ulusun teskil eden nüfusun bir kere durum ve mevcudunu bir kere de hareketini kar ramağa yarar. rayış sayılarla (rakamlar . edilir, Bu suretle elde edi-| len sayılar, muayyen tasniflere tabi tırtalduktan sonra, ulusun ekonomik ve sosyal vakaları ve temayülleri hak- kında muayyen fikir ve bilgiler verir. Bu bilgiler devlet adamlarının, İlim adamlarının çek İ ine ya iyi tefsir etmesini bilenler bun bir eok hakikatler çıkarır. tedb alır, kanunlar kor S — Söylediğin şeyleri biraz daha (Bonkre) el ile tutulur bir tarzda calışacağım. Bu kanunlar nasıl lersen seni anlamağa tedbirler, bilgiler vE çikiyor? | C — Nüfus sayımı bir kere nüfu -| Sün durumunu, bir kere de nüfusun hareketini kavrar demiştik. Önce nü-| fasun durumuna gelelim: İşte fertleri #aymakla başlanır. Fakat mutlak ra- kamların ekonomik önemini anlaya - bilmek için sayımı, hemen bütün mem- Teketlerin kabul ettiği şu belli baslı) tasnifleri tutmak Jâzrmdır.... | Nüfusun sıklığı, nüfusun cinsiye - #, nüfusun yaşı, nüfusun medeni ha-| Ti dediğimiz evli veya bekâr oluşu, 0-| yap yazma bilmesi, tahsil derecesi, bulunduğu meslek gibi farikalar nü - üs sayımında gözetilecek noktalar - dır, 8 — Peki, bunları tesbit etmekle ne Olur? Bu sayılar ne işe yarar? : C — Dinle, bunlardan nüfus sıklığı (kesfet) memlekette kilometre ba - Sima düsen nlifus miktarını gösterir. Meselâ bizim 1927 nüfus sayımına na. "aran Türkiyede kilometre başına va- Sati olarak 1 nüfus isabet ediyordu. Gene o senelerde Almanyaya 127 nü - fis, Yunanlatana 49 nüfus düştüğünü “mek, zannedersem bir çok nokta - “dan faydalı olur. Sonra bu sayımlar ne eketin muhtelif mıntakaları arasmda Hi ilfas kesafeti hakkmda bir fikir €- İltir. Bir vilâyette kilometre bası - 15 diğer yefinde kilometre (başma > kişi düşüyorsa bu iki vilâyete karşı lmacık tedbir, yapılacak yardım a - *smda fark gözetilmiş olur. ğ Bundan sakm hükümetin yapacağı ardımlarda memleket parçalarından Vini Möerine terefh ettiği anlasıl - Vasm maksadım bu gibi yardımların İfusa ve ihtiyaca göre yapılacağını Nlatmaktır. ticesinde mem | tiyarlardan terekküp ettiğini bilmek | geçen gün bir doktorun dediği gibi faz İ mında mesleki belli nüfusun nisbeti sayımı S — Bu kesafet meselesinin önemi- ni anladım. Diğer tasniflerden maksat ne? Ç — Nüfusun cinsiyeti demek mem| lekette ve memleketin muhtelif par . çalarında ne kadar erkek ve ne kadar kadın var demektir. Bunu da bilmek çok faydalıdır. Bilhassa nüfusun yaşlara göre İn - kisamında muhtelif seneler zarfında nüfusun ne kadarı çocuklardan, ne ka darı orta yaşlılar dediğimiz 15 . 50 yaşında olanlardan ve ne kadarının ih içtima bakımdan çok mühimdir. S — Ne demek istediğini anlıyo - rum. Orta yaşlılarda ölüm daha az - dır. Çocuk yaşlarında ölüm (nisbeti, la imiş, İhtiyarlar da böyle olacak, C — Anlaştığımıza memnun oluyo. rum. Yalnız muhtelif yaşların doğum ve ölüm nisbetlerinin mukayesesinde çok dikkatli olmak gerektir. Bu işleri lâyikiyle anlıyabilmek için statistik daireleri grafiklerle nüfus ehramları çizer ve sair ince hesaplara girişirler. Bu işleri bu kadar kısa bir zaman- da ve yalnız sözlerle anlatmak müm - kün olmaz. Ss — Peki, bunları da az çok anlar| gibi oldum. Hattâ nüfusun yüzde ka - çının okuyup yazma bilmesini de tes- bit etmek herhalde önemli olacak, fa » kat herkesin evli mi bekâr mı oldu . ğunu bilmek ne oluyor? Acaba bekâr-| lık vergisi mi koyacaklar? C — Hayır dostum merak etme! Nüfus sayımı halka zarar vermek için değil, halka faydalı olmak için yapı - Iryor. Evlenme nisbetleri, nüfusun ik. tisadi ve İçtimai vaziyeti hakkında bir fikir verir. Evlenmelerin zamana ve mekâna göre değiştiği bugün herkesin malâ - mudur. Acaba bir kaç sene önce ev - lenme nisbeti ne kadardı? Bugün ne kadardır? Memleketin muhtelif mm. takalar arasındaki nisbet nedir? Kom- şu memleketlerinde evlenme nisbetle- ri nasıldır? Evlenme nisbeti ile doğum nisbeti arasında derece nedir? Evlen. ve nisbeti az ise, bunu ne gibi tedbir ve yardımlarla arttırmağa çalışairm. S — Geçenlerde bir gazetede Al - manyada ve İtalyada evlenmeleri teş- vik için bazı çarelere baş vurdukla - rını okumuştum. Bu işin bununla İlişi- ği var mı? Ç — Tabit dostum, bu devletlerin aldıkları tedbirler hep bu gibi nüfus sayımlarının neticesidir. "5 — O halde nüfüsün mesleklere göre ayrılışlarmı da anlatıver. | C — Bir memlekette mesleklerin artması sosyal iş bölümü noktasından çok faydalıdır. Bir memleket nüfusu-| nun mesleki ne kadar belli ve devamlı olursa o memleket o kadar medeni li leşmiş demektir. Türkiyenin geçen 1927 nüfus sayı - yüzde 40, mesleksiz nüfusun nisbeti yüzde 60 idi. Mesleki malâm olmıyan| nüfustan işi gücü olmıyan kimse an - laşılmasın; bunlar da çalışan vatan . daşlardır. k Yalnız ne var ki kendilerine mutat bir is tutmuş, muayyen bir meslek öğ-| renmemiş, uzun bir görgüyü istilzam ettirmiyen iş yapan kimselerdir. Fakat ulusu ekonomik produktiyi- tesi (müsmeriyeti) bu zümrenin mes . lekli nüfus aleyhine azalması mat - lâptur. ve S — Belki bu meslek istatistiği ile ziraatte ne kadar, endüstride ne ka - dar, devlet içinde fert çalıştığı da öğ. renilmiş olur. C — Elbette, hele yeni endüstri si-| yasasından sonra nüfusmuzun ne ka - darmın bu yeni alana geçtiğini yahut! günden güne ilerliyen taşıma araçla . rında vesair sahalarda ne kadar kişi - nin geçindiğini öğrenmek ne kadar! faydalı olacaktır. & — Sana çok teşekkür ederim dos- tum, eldden faydalı şeyler öğrendim. | Sur halde nüfus sayımı nüfusun du. rumu, kesafeti, yaşı meslekleri, tah - şili, evli veya bekâr oluşu gösteriyor. HABER — Akşam Posta HAKiKi BiR MACERA Dünyayı Parasız Dolaştım Yokohama rıhtımına bağladı - ğrmız vakit ocakçı arkadaşlarım vapurun, anbarlarmı ipekle dol -| durmak için burada üç gün kala - cağını söylediler. Bu fırsattan ne kadar mümkün se o kadar istifa - de etmemi, çünkü Sanfransiskoya olacak yolculuğumuzun. mevsim itibariyle biraz zahmetlice geçmer si ihtimali bulunduğunu da anlat- tılar, Tayfaların bir limanda serbest bulundukları zaman ilk iş olarak güzel kadın arıyacaklarmı herkes bilir; işte benim arkadaşlarımdan bir kaçı da Yokohama toprakları” na basar basmaz yaptıkları iş bu oldu. Bir gece ben de bunlarla birlikte, kendi tabirlerini kullana- yım, “arsrulusal münasebetleri kuv vetleştirmek gayesiyle bir ziyare» te,, gittim. Ziyaret edilen yer rıhtım bo - yunda sözde bir oteldi. Ipek saç - İı ve Kimono elbiseli ev sabihesi No.16 Bİ Yazan: Seppi Popfingeı Cehennem sibi ocaklar karşısındı yarı ölü bir halde seyahat ettim İ tüne kadar kaldık, de “rarsrulusal dostluk ve iyi mü-| yü nasebetleri tesis etmek,. hususun»| da bizim gemici arkadaşlar kada: | istek gösteriyordu. Şurasmı söyliyeyim ki bura- da çay verirken gösterilen hizmet ve incelik, Londrantn Mayfair ya- hut Nevyorkun Parkavenue'sinde' ancak gösterilebilir. Toronto vapurunun cehennem gibi kazanları karşısında geçirmiş olduğum birçok saatlerden sonra ben uykuyu, Geişa kızlarınm yu- muşaklığından ve bir kadeh çar yın zevkinden daha iyi bulduğum- Nüfus hareketi diye ayırdığın kısım ne ile uğraşır? C — Ondan da biraz bahsetmiştim. Nüfusun hareketi meselâ evlenmeler- den, doğumlardan, ölümlerden göç . menlerden ve sair sosyal hâdiseler -| den ve hareketlerinden bahseder, Bu hâdiseleri, nüfus hareketleri (ecnebi bir tabirle dinamik nüfus O sayımı! karramağa çalışır. İ Eski devletlerin nüfus siyasası da- ha ziyade nüfusun kemiyetine (kan .| titesine) önem veririldi, yegâne gaye nüfus miktarını çoğaltmak idi. Bu 2 günkü devletlerin nüfus o Siyasası ise nüfusun keyfiyetine (kalitesine) önem! vermektir, S — Mal kalitesinin eyileştiğini bi. lirim ama insan kalitesinin eyileşti . ğini bilmiyordum. C — Son zamanlarda insan nesli -! nin de ıslahma doğru gidilmektedir. Sosyal siyasanın ve sosyal sağlık bil- gisinin mevzuuna giren bir çok bilgi ve tedbirler evlenmeği, Yaşamağı, ye. meği ve iskânı yeni bir takım esasla - ra göre güderek gerek yeni ve gerek mevcut neslin keyfiyet itibarlle (ruh ve beden itibarile) daha sağlam daha İyİ yatİşmesini temin etmektedirler. S — Bu meselelerin nüfus sayımı ile alâkası ne? C — Alâkası şudur ki bütün bu diseleri nüfus sayımı İle o kavramak mümkündür. Nüfus sayımı halk üze . rine bir nevi teşhis koyma demektir.) Bir ulusun kendi kendini bilmesi,! iyi ve bozuk taraflarım idrâk etmesi| demektir. Rn yıl yapılacak olan sayımın 1927| inde yapılan ilk ve esaslı say | Ta da bir mukayese imikânr h ma.) st itibariyle önemi daha büyüktür. | Dr. Muhlis ETE Ist, Üniv. Ekonomi Doçenti! hayattan o kadar alâkamı ke tim ki şehre ancak kamaramı kabuğu bağlamış penseresi şöyle bir göz atmak içir ken zorladım, Honoluluda ancak akşan sonra bu muzu 2100 deniz mili uzakta Sanfransiskoya çevirdik. Belki Pasif:k Okyanusu, na daha lâyik olmağa uğraştı, ki de ben cehennemi sıcaklıkt mezar gibi yerlerde olan ağır alıştım; her ne ise, yolculuğur kısmında kendimi daha iyi his meğe başladın ve tekrar haj soyan Çin mavunası, dan, çam devirmiş o olmaklığıma rağmen bu güzel kokulu çevreye bir reverans yaptım ve dosdoğru gemiye döndüm. Yatağıma varır varmaz üstümdeki elbiseleri, hat-| tâ ayakkapları bile çıkarmak yor-| gunluğuna katlanmaksızı, kendi.| mi karyolaya attım ve geceyi de- liksiz bir uyku ile geçirdim.. Limanda bulunduğumuz ü-! çüncü gününün öğleden sonrası geç vakit Amerikan kadınlarının güzellik ve füsuunu arttırmaya ya»| rıyacak olan büyük ipek sandık-| larının en sonuncusu da anbara! girdi. Anbar kapakları kapand:,| vinçler bağlandı. Baş, kıç pala - marları çözüldü ve Yokohamadan 3400'deniz mili uzakta olan Ho- noluluya doğru yol verdik. Büyük Okyanusun adına “Pa sifik,, demişler, bu söz “bariş se-| ver ve sükünetli,, anlamma gel- mekle beraber bizim Toronto ge- misinin bu Okyanusta Havai ada» larma doğru suları yararken kötü kötü baş, kıç vurması, deh;etli yal- palar yapması bana hiç de sükü-| netli gelmedi. Eğer yukarda gü- vertenin tuzlu havasında çalışsay- dım, işler başka türlü olurdu. Fa- | kat o müthiş sıcıklarda baş, kıç! vurmak ve yalpa yapmak beni şim| diye kadar olmadığım derecede hasta yaptı; “Deniz tutte,, denilen rahatsızlığa uğradım. Ateşçilerin hiç birisi bu halime acımadı; nir) tekim ben de onlardan merhamet| dilenmedim. Vazife başında dur. | mağa gayret ettim, fakzt daima| yarı ölü bir halde idim | Yokohamadan yola çıkarken, | gemicilerin ve seyyahların “Pasi-| fik incisi,, adını vermekte olduk-! ları bu adamlardan hiç Honoluluyu görmeği özlüyordum. - Fakat Honolulu limanma girdiği olmazsa cört gözle gemimizin sabah İ da benim gibi alâka gösterir oldum. Yokohamadan çıktıktan tam hafta sonra Toronto gemisi Sa fransiskoya girdi. Kendi rıhtımına bağlandığ dan bir saat sonra, elimde sanki tahta fırçalarmış gibi mamda bütün gövdemi köm! yıkadım ve kaptanın bana vern olduğu elbiseleri giydim. Elbisenin ceketi çok bol, pal talonu çok uzundu. Kaptanm iki metreye yakın boyda ve yakarı 100 kilo ağırlığında adamdı. Nedeolsa bu üstb muşamba pantalon ve göml daha iyi idi. Kaptan iyi yürel babacan ve şakacridi. Vapur pa yaptığı zaman ayak üstü du madığımdan dolayı, iyi bir gem olamıyacağımı söyledi ve yol luk mukabilinde çalışmağı tai hüt etmiş olmama rağmen çıka; bana dört tane dolar verdi. İşte bu sermaye ile Amerika görmeğe çıktıra. Amerikalılaşm ve plânımı tasarlamak için bir gün Sanfransizkoda kaldım. Kr yı bir baştan öbür başına geçe: Nevyorka gidecektim ve orad da yola düzülüp babamın, şi çok uzaklarda kalmış Bavyera ki evinden çıkarken karar ver! olduğum veçhile dünyayı çepeç re dolaşmağı bitirecektim. Bir gün Sanfransiskoda, mahallesinde dolaşırken iki A: rikalı delikanlı ile tanıştım. O: irmi yaşlarında şilerdi. İngilizce pek az bildiğim i önce anlaşmamız biraz zor ol sasız, avare k Fakat kendimin arsrulusal bir ri tah olduğumu anlattım, meğ onlar da ayni weslekdeamiş! (Devamı vaz)