“uopunaaany ( urzepu wp9 up$ued Yupzayıpuoy “459995 zesary ng egsoy “13 Moyagır uüuek çızıd çıd yezsınp opunuğ uu - ye won O4ftAOĞ öufrzn unun aeypulatank zagezag OP HURİN PN yupulujSupuyru yereuurran£ uğezn 28pEŞ Mp O ayyazms ng 4195198 PİJ “niyaz 5108 una vğes çaya 1413 res oyın8 drade rvpung wanos puvöog vey uwpumuyunng upuşspı 1044 “apana ouyaygerıd Af3APPIS 1£EJEN PN SA “Tp İnfepyek ouysayıgına yezeineyek uupurreşunkon uTufas105 PE Hrpirdağ j3 ooug yi YOPUNSNINS zan) NG YENE 1paığeg Alp “ipne BzTürpup Ul | ZU VUŞAON ASAN — 1998 174 TE£EyE SA upyes azşguoprıg o£88p1 144 NUO Tupuvzıpyus ouz Pİ Hg iuowyoayu vpunu 08 VSJO 1080 TEpUY öU “TıjaaAny TUp e ip » Way sp were S4Yp yepmay “ysTuruy£ » VE yar eğ uyuoyye 1g uf uaZ ip * uy) 'mpaoduşn) Akın 1)g EĞE YI « zağa apuyla Fıyj uupureps PN NA Tp ENSEZ vurup 1y8 pp TUE Sis Yep » uıştauş os2e8 ZWpUY vo vpemg > “apzo.£yuaj Xps s4yp urşSrurşa op Uyurak “an Şos9ugp vu ge seg wg “yg — "n « Srurik BUlğEyoOs UvAN Uy U9Ş BrUos zena “Pele wğeuSOy akıuapğ “arzı rşğyiyoni GOP arakpupkayı Teyaop yersin oun > UYE rare u *404yAZ UEpUUZE) YLANYUY US 191595 *ürepe a) SONRA * #P na uygyg wözed wözed ayij — POSA YalğE5 1g aiyp “dok » BIRRPIN UrEpy “ypj çyepuy — sweyyezn »pue “rep “yes OS NG ak (azn va uyaığ — “undna : <dpfi yol uyöng uyar uD5D yöne ri Yaponlapjag ua08 “9403 “NB *DİDA soyup A “yuuzul0) UOS U2pUYDADY 2P Y9İ NG “ayuypdap Uyap “109 unfnu png yyosaL, “un *003487 UD7tS yODUDYp0E DpuraD “uy79 UN dnyeygp Döxmd vösDd yy uyumnd <npnyo 91598 yesyn< gua3 wp irişes efe UOŞ vapvuruurueuj ELtTupUg “oAd İ “oyzgğ EA “yumydoğ ayyy Cup ol 3 raesuş TERİN rp rang vE 0g rüusuy 118485 3SUY ULAYUTp EY — ipe Wtaop 21598 Bvask uefupitd *#papfi #pavli uapunzyfi — vpsppyop uuvpiofi 20) “0g 419 ualiypyp yuss yıpan usiyyofl opwd “uni »p yi ng anyo yooy yy undan “opyopnp uvânung ury4d9 paypldH Pp us op) vin smofigugp opin2) “opuvpo ouz şnğon yoz uapA08 sy up O Li UYINVAVGUYd m TE, ve ve KAN 52 PARDAYANLAR rimin yemeği bana aittir Mösyö Gre- guvar! Bazan hiddetli, soğuk (bir tavırla otele gelir, lokantaya girerek kizar - muş bir iki semiz piliç seçer ve bir ekmekle bir şişe şarap da alıp gar - son veya hizmetçiye bir Ek (1) fır. Tatıp giderdi. Eğer birisini merak edipo- nu takip etseydi, Pardayanm son de - rece fakir Insanlarm (oturduğu bazı kulübelere girerek elinde taşıdığı ye mek paketlereini onların önüne bırak. tığı, sonra horoz tüylü şapkasiyle bu zavallılar: selâmladıktan o sonra bir şey söylemeden çekilip gittiğini gö - rürdü. Yavaş sesle de; — Ne çare! İşte bir daha babamın isteğine İtaatsizlik etmeğe mecbur ol dum. Bundan dolayı ahrette mutlaka cehennem azabına uğrıyacağım! söz- lerini söylerdi. Bununla beraber Şövalye bu hayat- tan yavaş yavaş usanmağa başlmış - tı. Bu suretle geçen serseri Oömrün, beslediği büyük emellere karuşmağa kendinde bir kudret ( gören bir adam için ne kadar utanılacak bir şey ol . duğunu düşünüyordu. Y Bazı gizli ihtiraslar yüreğini he - yecana getiriyor onu adam akıllı coş” turuyordu. Bu esnada yaşadığı en mes'ut daki - kalar, ateşler bakışlarını - karşıdaki eve dikerek tatlı tatlı düşündüğü 2a- manlardı. Bu suretle saatlerce bekle” dikten sonra evde oturan genç kızın güzel yüzünü bir saniye kadar (1) 3 Frank kiymetinde gümüş bir para, görse gizli ve büyük bir sevinç du - yardı. Kız da yavaş yavaş daha uysal gö * rünmeğe başlamıştı. Artık eskisi gibi acele pencereyi kapamıyor,haşını kal. dırarak delikanlının sevgi dolu bakış- larma karşılık veriyordu. Fakat iş bu kadarla kalıyor, daha İleriye git- miyordu. Pardayanla Luiz, biribirinin duy - gularmı bilmiyorlardı. UBiribirlerini sevip sermediklerinden haberleri yok- tu. Şövalyenin bildiği bir şey varsa o da genç kızın siyah elbiseli kadın is - mi verilen meçhül güzel kadının kı » 4 olduğu ve her ikisinin de kibar ai - leler için yaptıkları nakışlarm para - siyle kimseye muhtaç olmadan geçin- dikleri idi. Bir gün Pardayan odasında ceketi - ni tamir etmekle uğraşıyordu. Bu işlerini her vakit madam Lânâri görürdü. Fakat güzel kadın Şövalyeyi karşıdaki eve bakarken yakaladığı i - çin bir kaç gündenberi dargm bulunu- yordu. Pardayan bu İşleri görürken âdeta içine sıkıntı basıyordu, Çünkü yıp - ranan elbisesiyle artık bir kızın dik - at nazarını çekemiyeceğini anlıyor - U. — Saray Jantiyomları gibi güzel el- bise giymek çaresini o bulmadıkça bu kız da beni seymiyecek! o Elbisesine varıncaya kadar ber şeyi sefaleti an - latan bir fakir adam sevilir mi? diye düşünüyordu. Bu düşünceden de Pardayanm çok saf ve temiz ruhlu olduğu anlaşılır. “göneyep wnyen apuyiş yopeos 444 uuğop ( uapupsaunıg nunğnpnsoy yurs pu uyğolsur 119 v4 vpüsEre MU uyuağaj, HER “YEN ESUEI 2g eu “ep ounsğ9? uyursazyauı rursug ozazn youlojuyp — Yupsas uyunayey uvdavö e| (SV “npjo 1J1Z)9S28 4) Ang Yipkup 3uySgZ UŞUJAYIK Furog apuyİş oyasi “aa yg o yğpdda Wuelung pav$ vap a yep yy D0İ AY *pya$ auçlozn uyuyazıp yuşsyj dad Meztamo MEK “uşsuajujp Zeaşg uyzoğaşu * ps unğıoz “3ş unpnk ösyaa wezöyi - pn$ Tnağop z844 İPİYH “ag — iy yakan UANGON — “MALAPS 4YİZ (9442 UAPEP O — 49 NpJo ON “uıpuy edek OMOJSI n$ pita o pşg epeang uyuad — apuujuy upfes aya yedi “98)a yezoyy 0303 gıyvu Yİ uopupylAA gu re$ TEğOp «08 Tp — m1) > vdeK ON “J9ggu zy yua£ wp ng — ippasupın3 ojsyok ooundağ HEHE UAJIğI nağop ouşsıpuoy “yea wamöyeğ wiğep o vuyuya np » anaönğo puyzayzg8 sığ sığv oyiyzajıs yuzuğt Çuşlazp3 uğ Buos uepusuu > yı$ uepEpo Wiurpey pesığı? YEL *nj9 epoj o ollozns ng ryusuj 4g YDİ na yaf yeuryejuu şufyuy Of pe uyeavzZ PİPİ zısepes 215595 |gı$ 03 “10 aya yazapa epaa ep voayyag #105 | uYNAİ 4g DU PU EPP 2)SNUOY ÖZTAŞ AğaLUAd8 1EpEy vu LdTUA | MSN TEPEŞ ON “MERE YV — “PE eyup psa * agd mumğnpıo #nuruujag vpeing uşuag Epezs ninpnn) vuvayng ng “urdapığ op Zruyiak upzI OpIYY O — “yeğ suypuay 1€pa eye O "unlokuüduk o KS 119 wySrg YEŞYEMİ NN EpASLIE Mİ E)joy Duo ep uag v£ zaunsıodnıpı) “Ifa auIsşpuoy vıuos SÂJMES EYE Jruğ “uns va “Gfareryog FAYI) MEL afdapa np a1 y0ğ çzyurleyo esya “ale — ip ayıgejo Wepsuş ozıs — inpaos uvr yp) saszurur na ye » apılag? ısvuLrmaye£ oğyaans ng adı5öş 1g 25 ŞİŞ YE “uyuysaayu TEN A “pğa seg , şosapo TN HEK “aysıai 24 DE Bg woz0 Taigrvy Mg “uapzajamas uyo1ğg ığvusns vp veeg 4957 “uıpejun ruğuoudruünna Yitj a1 İp mpursezu wesuş Ipyej 219 oN Tex 4yg aşağ Oy "ayıya munğnpjo du ugranysı “znunyo ufo vung — Spada duaa epmatş 174 ŞPp VER “pop “wpapyag WApZ'U İs OMEYAOR izruouzou0j 9s aLOSUŞY İZ AEHAPIRPINİ apup oulae$ ryyuavz uv) “0 2SIIU) ö3010p OS “UEPUN YO — SAYİN LLYAVZ “n380 WE) yana pref OLAYI vadlg op utf APILİEY UPUSUAE LTEJTON UraoĞ »nL, rey OpTuY MİnpJo Sruraedey Haf a Syarugp yro1z93 opuföy vezyag MyOppı$ — PEETUyyye Spy posa) * gay oyyg Ertuş 1099 UL ip -8y1) muzzeğog urfery 1ojoLuyfay YOŞ Tpepany “gepuaj “reçrodmpıe jpsa “w izraypağ were yapsdaı izrurceyeyef Hayyan zpeuyp ng “20 > döyse yapın; “Ur110)903 vuug “0S *aa6 jiz01 *uas mg ŞifeNtoy YEİLV BY z4onunyag urpy Tpur$vg ürepyeöye okyay opr uğra “2 SOYAN ournydaye urtuag 9p (day “YO “avg yu uoş infuy ya usg “(7)) yerurgoz MONA Var IŞ “yEY0JO MEY vU UVINVAYGUYd 95 PARDAYANLAR 5 Pardayan yırtığını iyi kötü yamadı- ğı ceketini arkasına giyip kılıcını be - line takarak her ne bahasına olursa olsun düşündüğü süslü elbiseye ka - vuşmak çarelerini aramak için dışarı- ya çıkmağa hazırlandı. Fakat bir kere daha pencereye git. ti. Bu anda siyah elbiseli kadının ev- den çıkarak Sen Antuvan (tarafına; doğru yürüdüğünü gördü. Ayni za - manda Luiz de pencereden göründü. bu anda ne yaptığını bil . mez bir halde, içgüdü (sevkitabii) ile) kıza bir öpücük gönderdi. Hakikaten Lulz kızarmıştı! Fakat bir saniye daha şövalyeye baktıktan sonra yavaş yavaş içeriye çekildi. Kal! bi heyecanin oçarpmağa (başlıyan Pardayan kendi kendine düşündü: — Oh, yaptığım çılgınlağa kızmadı. Demek ki artık bu hususta ümit besli- yebilirim. Öyle ise hemen gidip an - nesiyle görüşmeliyim. Eğer onun yerinde ahlâksız bir a . dam bulunsaydı mutlaka gidip bu kı - zan yalnızlığından istifade Oetmeği düştinürdü. Daha fazla düşünmeden (Şövalye merdiven basamaklarından (dörder dörder İnerek sokağa çıktı. Ve siyah | elbiseli kadına Sen Denis ( sokağınm! köşesini dönüp Bastil istikametinden Sen Antuvan sokağına geçmek üzere iken yetişti. Fakat o zaman cesareti büsbütün kı rıldı, Onun için siyahi elbiseli kadın biraz uzaktan takip etmekle iktifa et- ti. Jan Debarre sokağına saparak bir evin 9 İnde durdu. Bu eski ODebarre manaştırının arsası Üzerine (yapılan bir evdi. Dış görünüşü süslü, etrafı gözel bir bahçe ile çevrili olan bu ev gerçi küçükse de biraz — esrarengizdi. Pardayan, siyah elbiseli (Okadının kapı tokmağını çaldığını ve sonra açı. lan kapıdn içeriye girdiğini gördü. Kendi kendine: — Çıkımeya kadar beklerim. Her - halde konuşmamız lâzım.. diyerek bek lemeğe başladı. 5 s Güçlü kuvvetli bir hizmetçi (o kadın Janı birinci katta büyük ve güzel dö. şevmis bir odaya soktu, Jan içeri girinee yan yana Oturar bir gez; erkekle bir kadın başlarını ona döndürdüler. Kadın: — İşte benim nakışçım geldi, dedi. Genç erkek Jana döndü: — Size tarif ettiğim şekli aklınızda tuttunuz değil mi madam? — Evet Mösyö. Genç kadın: — Nasıl şekil? diye sordu. Genç adam solgun ellerini sevinçle oğuşturarak cevap verdi: — Şimdi görürsünüz! Bu delikanlı en çok yirmi yaşında kadar görünüyordu. Zengin bir asıl - zade gibi siyah çoha elbise giyinmiş. ti, Başındaki siyah kadife şapkanın üstünde büyük bir elmas parlıyordu. Orta boylu narin, yüzü solgun, alnı çıkıktı. Gözleri hilekâr sahte bir ışık- la parlıyor ve ekseriyetle meş'um bir gülümseme ile bükülen dudaklarında bu anda samimi bir gülümseme görü. nüyordu. Bazı hareketleri bu adamın asabi bir hastalığı olduğunu anlatıyordu. Sebebsiz yere bayılırcasına güldüğü olurdu. Bu sıralarda ise gözlerinde parlıyan keder ifadesli görenleri hay- rette bırakırdı, Forma : 8 ir e