» Bükreşin ucuzluğu Romanya dilinde beş binden , YOLCULUK NOTLARI meşhur kalmadı kelime var çok Türkçe keli Büdzraş için o kadar çok yıııldı' ki, butada tekrar etmek çok fay- Üasız olt Çok eski bir şehir olan İstan - | kî“ltia, başka başka devirlerin ge- İiigüizel oturtulmuş izerlerini, bu dağınıklıktan kuztarıp yeni şehir-| ş k ölçüsü ile düzeltmenin güç - Üğünü takdir etmemek insafsız - bk olur. Fakat Bükreşi güzelleş - meğ2 uğraşanların kendilerini v görmeğe hiç hakları yok. sokaklar ve, üst üste istif siş birçok evlerin yanıbaşın- YA ctel kahve, saray, tiyatro, has- lne ve, dükkânların ittiratsız (Manonrası, bir yabancı gözüyle hiç vr güzel değil, Birçok güzel - liklerin kaybolup gittiği bu koca tzhrin iyi bir elden düzeltilmedi-| İGini anlamak için şehir mjitehas 31 olnağa da lüzum yok. Ben, yan- tin harabelerinden yeni kurtul - İ Mağa başlıyan İstanbul için daha (Dar'ak bir istikbal umuyorum. B-naltıcı bir sıcakla kavrulan ı kraşin yaz hayatı çok sıkıcı ol- J'i gexek-.. Sayfiyelerin her kese - edi! Ye elyerişli olmadığı ve, İ'd'p tclme için zaman sarfetmenin ü- Züntüsü gözönüne getirilince, İs -| tanbalun neden birçok yabancı e gıpta ile yükseldiği çok şılır, Bükreşte bu eksikliği ! mek için park'lar? verilen e- yeti takdir. eti ise O ati & r haksızlık olur. « biraz da ibret ile bakmak ra için çok faydalıdır. ardanberi yoksulluk ve va- zlk içinde çalışan parkları- tızı idare edenleri takdirle an - Ürm. Bükreşte hayat son lııftıyı1 ok ucuzmuş. Maamafih dö- ni için hükümetçe alman er az zamanda bugünkü tartlara nazaran 7044 nisbetinde hayat paha'ılığına doğru gilmek- ted'r. sir “ocak” Imın, Bükreşe| t2, “Türk Oscakları,, için ha- Yatını vermiş olan reisi ziyaret &t Ti>sik.fen daha tabii bir vazife ©- lamazdı. Elçi Hamdullah Suphi - din, odasında büyük bir zevk ile Tislenmiş ve, Türk sempatisi ile Canlınan çevresinde ıcçîrd:ğîmi' tatlı zarsanları kaydetmeden geç- zörlük olur. | anya Balkanlada büyük bir| kalabalığına maliktir. Ya - Tim milyon kadar tasarlanan bu ürklerin 250,000 kadarını Gaga- v'j'llu'. 155,000 kadarını cenupta * ki Müslümanlar, ve 13,000 kadarı" n'_ da Komratlar teşkil ediyor. Bu Ürklerin hemen hepsi de öz Türk ili ile te, bizden daha temiz ko- '.“î'—lyorlır. Bilhassa Hiristiyan Türk olan agavutlar, bu katkısız türkçeyi ? :"_Ğın yıllar geçmiş olmasına îilllen çok büyük bir taasupla bu füne kadar kaybetmemişlerdir. tnların yaşayış ve — giyinişleri, n d kter ve zekâları öz Türk ol * Uklarşna pek parlak misal teşkil *diyor, Bunların diğer Türklerden Aba ileri gitmiş olmalarını ise din gzak kalmış olma * y | l";'l aramak yakışır. — ha ?:l_ı d'h"a',,",;'l'.'.':g'-j, * larak ahlâk — yüksekliği dikkatle mütalea edilmeğe değer. Bay Hamdullahın mecliıin.de' Doğan adlı bir Gagavuz gencini tanıdık, bu genç büyük elçimizin delâletile Galatasarayda ok_uy(:r . muş, tatilini geçirmek için ııleııı'ıe giderken koruyucusunu özlemiş. Katkısız - türkçe ile konuşan bu genç doktor olmak istiyor, o za * mana kadar anavatana yerleştiril- mesini yürekten diliyen Doğan, temiz bakışları ve zekâsile insanı ilk bakışta kendine bağlıyor. Bay Hamdullah bize bundan sonra bir Gagavuz kızı tanıttı, _b.u genç kız büyük elçinin, vı_ldeıı & çin getirttiği bir hizmetçidir, ka - | nında Türk cevheri taşıyan Leylâ, | fakir bir aile çocuğu olduğu hal- de, terbiyesi ve temiz konuşması ile gene asil Türk kanının kabili- yetine yü.'ekleriıııizde sevinçli if * tibar yarattı. Romanyada kısa bir çinde tanıdığımız Gagavuz genç * leri, bunların biran evvel anayur- da dönmeleri için emek sarfeden hükümetin ne kadar isabetli dü * şündüğünü öğretti. Yadillerde yaşıyan Türkler için arasıra bazı neşriyata tesadüf e - diyoruz, bunları yakın bir bağlı - lık ile tanımak ve — sevmek her 'Türkün öz borcu olmalıdır. zaman i- memleketlerine dostluk bağlariy - le bağlanan Türklere karşı, Ro:| manyada beslenen sevginin gün | geçtikçe derinleştiğini büyük bir | sevinçle her adımda gördük. Yıllarca beraber yaşadığımız bu dost memlekette sıkı temasla * rın her iki taraftan memnuniyet- learzu edildiğini — ekrarlamağı faydalı bulurum. Bir hafta evevl beş on meslekdaşımın ziyaret et- tikleri Bükreşe, mektepli ve tüc - car kafilelerinin daha sık gelme - leri büyük bir samimiyet ile he » men her ıörü;ıüiümüıün arzusu - dur. Memleketimizi ziyarete ge * lenler ise bu ziyaretin intıbalarını büyük bir zevk ile anlatıyorlar. Romen dilinde öz Türkçe keli- melerin sayısını söylersem bilmem jnanmıyan olur mu Açık söyle - mek lâzımgelirse buna önce ben de inanmamıştım. Bir çok münev- verle konuştuktan sconra ben i - nandım, siz de inanabilirsiniz. Bu kelimelerin adedi 5000 kadardır. Bir çok aile adından başlayın ih - $ istilâhlarına ve nihayet yiye- içecek maddelerine varfnca - ya kadar kullan:lan bu türkçe ke- limeleri duydukça if““dl ifti - harla karışık bir sevinç beliriyor. Polonya yolu ile Almfııyıyı git- mek için trene yerleştikten sonra istasyon lokantasında Türk çeşnisi ile yapılmış yemeklerden yedik, evvelce para kazanmak için mem- leketten ayrıldığını söyliyen bir Ki i garson, bize Romanyada desek ye - olduğumuzu unutturdu e rinde olur. Garsonların çoğu ya - bancı dil bilmedikleri*tiçin umma: dığımız bir zamanda da_rd.ııfıızi, is tediğimiz gibi anlıyan birinin kar- şımıza çıkması pek hoşa gidiyor. Bükreş istasyonunda trenlerin nereye ve ne zaman gidecekleril tisa; cek ——— K a (ağacı yakarlar.Amerikalı dostum Çinni —00 OT 'tencede tren kaçıranlar için bunun HABER — Aklıım Postası — jderle rin ülkesi inde Seyahat Türkçeye Çeviren: Ahmet Ekrem No. 7 Çin sularında korsanlık Fukiyen vilâyetinde “on bir havuz,, denilen bir yer vardır. Uçurumsu ve pek muhteşem bir açıklık olan bu ye- re Çin kayıkçıları yazın bile güneşin  ; cambazları Çin sokaklarında bu sık sık görürsünüz. | sanlar vardır ki bunlar cidden kor - Başında on yedi tane Çin kâsesi, bü- tün göğdesini ellerile tuttuğu iskem - le ayaklarının üstünde taşıyan bu ço- cuk ekmeğini böyle sokaklarda cam- bazlık yapmakla kazanmaktadır. Ken- disi gibi daha binlerce çocuk bu yüz - den ekmek parasını çıkarmaktadır. ancak bir saat girebildiğini söylerler. Bu acıklıkta gemisi kazaya uğrıya - sını teyit için bir mihrap yapılmıştır. Çin kayıkçılar buradan geçerken ka- yıklarını kayaya çekerler »» ö'ünün ruhunu şadetmek için birkaç tane öd- başka taraflarında da, batıda ta Ti - bet sınırlarındaki kara Lamo bölgesi- ne kadar buna benziyen — mihraplar gördüğünü söylemektedir. ÇİN GEMİLERİNİN MUHAKKAK GÖZLERİ OLMALIDIR! “Gözü olmıyan görmez, görmiyen de anlamaz,, İşte Çin gemicisinin, gemi- lere yaptıkları gözler için ileriye sür- düğü felsefe!.. — Bu gözler bütün Çiv mavunalarile kayıklarında vardır. Her gemiyi buyruğu altında tutmak- ta olan bir ruh varmış, bu ruh su yü- zünde yüzmek için sade bir — tekneye değil, görmek için de iki göze muhtaç- mış! İşte gemi bu gözler — sayesinde kayalardan sığ yerlerden sakınırmı Hele geminin gözlerile alay edin, ya- hut bunları örtmeğe kalkışın da ba - kın, Çinliler nasıl davranır?, Çinde “ejder gemi şenlikleri,, bizde yapılan deniz kotra — yarışlarını pek andırrı. Bu törenlerde — ekseriya iki kabile sürat yarışıma çıkarlar, Binlerce ka -| yıkla üşüşen — seyirciler — sırtlarına bayramlık elbiselerini giyerler Bu | yarış yılın yalnız beşinci ayında ya - pıliır ve tarihi hemen — hemen üç bin yıllıklır. Eider gemiler umumiyetle tapınak - ların malıdır ve yarıştan sonra, gele cek yılın yarışıma kadar toprak altı- | na gömülürler. | Ejder gemi denilen kayıkların boyu 2 den 29 metre kadardır. Başlarında birer ejder heykeli vardır ve bu ejde- rin gövdeleri iki yandan geminin tx kı. çına kadar uzanır. Çin kayıkları taşıdıkları yükter - hoparlörlerle haber veriliyor. Kös- da ne kadar mâkbule geçtiğini bil» mem tarif etmek ister mi? Dr. Feridun Neş'et den başka, yılın muayyen mevsimle - rinde sayısız Budist ve Taoist munas- tırlarına haç yapmağa g'den Lirlerle hacıyı götürüp getirirler. Şanghayın cenubundaki Çin adazı üstünde bir Budist manastırı vardır. | Hac mevsiminde buraya ülkenin her yanından 5000 keşisş gelerek hacılara törenleri yaptırılar. ÇIN SULARINDA KORSANLIK dır. Çinde hemen her kayıkcı kors: Ülü mevsimlerde yani iş olmıyan gün- | lerde bu kayıkçılar doğru yoldan ay- rılarak korsanlığa başvururlar. An - cak bunların yaptıkları işler ufa't te - | fek soygunculuk ve hırsızlıktan haşka | bir şey değildir. Bir de meslekten kor- kunç kişilerdir. Bias körfezi Mon - Kongun 65 mil | doğusundadır. Buranın ahalisi Çinin | güney kıyılarını altüst eden deniz kor sanlarıdır. Bu korsanların bir çoğu daha yüksek yerlerde oturan bir ta - kım adamların meselâ Kanton, Amoy, Svatov hattâ Mong - Kong — da bile bulunan nüfuzlu bir takım kimselerin sadece birer âletidir. Korsanlar yalnız ufak tefek tekne - keri değil, kocaman — yabancı devlet | yapurlarını da soyup sovana çevir « Güler yzlü Buda Bu heykel ak mermerdendir. Altın | * ve değerli taşlarla süslüdür. Pekingde kilitli kapıların arkasında muhafaza olunmaktadır. Pekinin şimdi bomboş saraylarından biri Bu ihtişamlı tören salonunda bütün ülkenin siyasasına istikamet — verilir, tâbi prensler kabul olunur, yüksek e- ı!fblyı' dereceleri için islida bermiş diplomatlarla bilginler gör 'ürdü.lm: paratorlar sarayının Üüç tane taht sa . Tonundan biri budur. E sonra saat ikiden sekize kadar. mektedirler, Bunlar soymağı kurduk » Tarı vapurlarda yolcu gibi gidip celir- “"," Nihayet vapura silâh ve cep kaçırıldıktan, gemi de enginlere açıl. Uçurtma, Çinlilerin başlıca eğlence. sidir. , j Çinde yalnız çocuklar değil, yaşını başını almış zengin ve — fakir herkes uçurtma uçurmağa çok — meraklıdır. Renk renk ve çeşit çeşit uçurtma ya'> pan bu dükkâncı Pekinde işi gücü ye- rinde bir müslümandır. dıktan sonra, başkanın — vereceği bir işaret üzerine bunlar hemen' tayfa - ların üstüne çullanırlar, Bîrğ;'w kap tan köprüsüne — saldırır, ikinci bir grup makine dairesini istilâ eder. Ü- çüncü bir grup da yolcudaslitohd itiabsci tına alır. Korsanlık hemen daima Bias koyu yakınlarında vukubulur. Gemi koya sokularak yükü orada — bekliyen Çin mavuna ve — yelkenlerine — boşaltır. Zengin yolcular da ister beyaz, isterse Çinli olsun kurtuluş fidyesi için ka - raya çıkarılır, Z Son on yılda, her yıl İngiliz yahut diğer yabancı bayrak taşıyan, vasati üç gemi bu korsanlar tarafından so- yulmuştur. Çin mauna ve yelkenlile'» | rinden kaç tane soyulduğu ise melüm dei'ild’lr. İ 4Çln suları, inanılmaz — sergüzeştler diyarıdır. Bütün bu işler —hâlâ sürüp gitmekte ve güçlü kuvyetli “devletler -donanmalarile birlikte bunlarla başa çıkamamaktadır. Çon eski günlerde bu korsanlardan yaka silken bir —imparator çaresiz kalmış ve bütün Jimanların kırk kilos metre kadar içeriye alımnmasını irade ederek meseleyi kısa kesmiştir. Bu bir tek irade ile kocaman şehir- ler ve yüz binlerce ahali ırmak ağız. larından içeriye taşınmıştır. Eski du- varlarla evler bırakılmış, yeni duvar. larla evler kurulmuştur. ı Eski şehirler ve yanlarındaki kale . ler tarassut noktaları — olarak kulla- nılmıştır. Bunun için toplu korsan fi- loları habersizce şehirleri basamaz ol. muştur. İşte bu — sebepledir ki bugün Çinin deniz kıyılarında büyük liman « lar yoktur. Limanların — hepsi içerde büyük urmakların kıyılarındadır. SON Ahmet EKREM Ali ismail I Haydarpaşa hastanesi bevliye mütehassısı ÜUrologue — Operatem K 88 numarada her gün öğleden K lüei Bemla Hüi Si eli ea 9K ö İN e 3 ge8 n Ce Ö S aa. Pa a gn L ea baaa l dd N n a ĞD d - e llüzl a Könenilirü d a D kele j v d eee Haait adai ei a ..—,...uull