21 TEMMÜYZ -- 1935 Vadeli Mevduata mukabil Her ay faiz veren ADAPAZARIİ Türk Bankası Eğer Bankada paranız varSa : ; Ihtiyaç halinde — Avans alabileceksiniz. w4 duğunu öğrenmek istiyor musu- nuz?. y u — Hayır. Hayır! İstemiyorum. —O :: si zdiniz Usta Ledu.. Resmi bir cellât olduğunuz halde meşum ve canavarcasına bir cina- yet işliyordunuz! Usta Ledu diz çökeukx. ğ — Merhamet ediniz t. Bılıen!z, © müthiş gecedenberi ne kadar iz tırap çektim. Evet, doğrudur, ilk, €ofa olarak ömrümde o gece kıış dwildım.. Ne kadar sersem imi- im! anki paraya ihtiyacım, € ;oiruıu onu harcamağa kı_ıbıliyer tim varmış!.. Pek büyük bir parâ ndetâ bir servet teklif edilmişti Ne yaptığımı bilmiyordum.. Bir d_e gümlüş çekmece veridiler.. Onu bir balta ile param parça ettim. Ay- rıca bir inci gerdanlık hediye etti- ler.; İncileri ayaklarımın altında çiğniyerek ezdim. O zamandan- beri uyku uyuyamıyorum. Gözle- rimi kapayınca bir ipin ucunda sallanan o kadını görüyorum. Çığ- lığını işitiyorum. Halbuki o zama - na kadar sayısız erkek ve kadını astığım halde hiç bir acı duyma- mıştım. : ç Cellât diz çökmüş, iri gövdesi e7lmiş olduğu halde kanlı gözle (riyle gene pek müthiş görünüyor- du. ı’0 vakit Manfred ona doğru eği lerek: — Eğer seni rahat rahat uyutur sam, seni vicdanında duyduğun a- zaptan kurtarırsam, bana ne ya- Srsin; dödi. SERSERİLER YATAĞI L z HABER — Akşam I'osuş_ı_ Güzelliği ve yakınlığı itibarile şehrimizin yegâne ba'ıçesi Panorama a) Açılmıştır Kıymetli C L le diğer maru Bayan Hamlyetve seğv!mll ar- tist ve san'atkârları dinleyiniz. Telefon: 4 065 | bevlet Demiraları ve Tatanları işleme Unum tlarosi ilnan | Sekili istasyonundan Haydarpa şa, Derince ve İzmit istasyonlarına taşmacak kaya tuzlarına mahsus olan 1—Temmuz—931! tarih ve D.D. 31 numaralı tarife 1/8/935 tarihinden itibaren lâğvedilerek yerine ayni numara altında ve her hangi iki istasyon arasında yapıla. cak tam vagon yükü halindeki tuz nakliyatına şamil bir tarife çıka- rılmıştır. Fazla izahat için istasyon ve ti cari eşya anbar şeflikierine müraca | at edilmek gerektir- (1762) (4079) Ticaret DÜN ve YARIN külliyatı Avrupanın en canlı, örnek eserle- rinden alınır. DÜN ve YARIN külliyatı en modern fikirleri gös- Para sahipıerine terir. DÜN ve YARIN küliliyatı sekmez bir intizam altında çıkar. Yeni bir kolaylık | daha yapıyor.. DÜN ve YARIN külliyatı seçme bir kütüphane teşkil eder. Tevzi Yeri: VAKIT matbaası — İstanbul Türk Hava Kurumu - Büyük Piyangosu |— Şimdiye kadar binlerce kişiyi Böz zengin etmiştir. 19.cutertip 4.cü keşide 17 Ağustostadır Büyük Ikramiye : 35.000 Liradır Ayrıca: 15.000,12.000, 10.000 lira hkikramiye- wlerle (20,000 ) liralık mükâfat vardırs.e « vyadesi gelmeden - ea şadm ) SOrusa SERSERİLER YATAĞI M Yalnız şunu biliniz ki memuriye-| ğer işinize gelirse ve maksadınız tinizi kaybetmek üzere bulunuyor-| fena ise alacağınız birkaç' hançer sunuz. Bizim tesadüfen öğrendi-| darbesidir. dedi. gimiz bir şeyden kaberi olmıyan O ana kadar üç kişi Paris halkı yarın başka bir cellât/ şöz söyliyen ıdı::: Hü "“'ndlı görecektir. | — Ne demek istiyorsun? — Evvelâ cevap ver: Lantena nerede? Dehşetinden kendisin kaybden Usta Ledu: — Polis müdürünün konağın- da! cevabını verdi. — Şimdi şöyle bakalım: Onu kurtarmak için bana yardım eder misin? Cellât ayağa kalkarak başını ümitsizlikle salladı. — Eğer bu hizmete karşılık be- ni uykularımda rahat ettirmek is- tiyorsanız boşuna uğraşıyorsunuz | — Niçin? , — Çünkü, elimden bir şey gel- mez! Lanteneyi asmağı ben kabul etmesem bile, bu vazifeyi bir cel- lât yamağına gördürürler. — Oh, yarabbi!.. Onu kurtar. mak için dünyada hiç bir vasıta yok mu? — Dinleyiniz.. Bana vadediyor musunuz ki-: — Evet, ediyorum.. Bir kelime ile bütün acılarmızı dindireceğim, — Ah, mümkün olsa... — Mümkündür.. Buna emin o- lunuz! — Öyle ise size vakit kazandır- mak için yapılmıyacak bir şeye kalkışacağım. Nasıl hareket ede- ceğimi ben de bilmiyorum. Fakat idamım saat ona kadar geri kala- bileceğine yemin ederim. İşte e- limden bu kadar şey gelir!.. Ve dünyada benden başka hiç kimse bunu yapamaz. . —— --- Bu sözleri söyliyen adam Uıtıl Ledude husule getireceği tesiri bi- liyordu. Hakikaten ne çapkın, ne ayyaş, ne de hovarda olup na- muslu bir adamın bütün vasıfları- nı kendisinde toplamış — fakat! bir cellât — olan Usta Ledunun da zayıf bir tarafı vardı. Vazife- sini son derece seviyordu. Bir ha- sisin altınları okşadığı gibi bu da eliyle baltalarını okşardı. Cellât- lıktan dölendiği (azlolunduğu) gün mutlaka hayatına da son ve- rirdi. Baltasını omuzuna alarak bir ölüm alayında mahkümun ya- nında yürürken halkın korkudan titrediğini seyretmek ona büyük bir sevinç ve heyecan verirdi. Bu yüzden meçhul şahsın söy- lediği sözler üzerine Usta Ledu sapsarı kesildi. Bunları içeri almakla ne kay- batmiş olacaktı. Onda çalmacak hiç bir şey yoktu. Bundan başka söz söyliyen adamın sesi ve tavrı onda iyi bir tesir brrakmıştı. Usta Ledu biraz daha tereddüt ettikten sonra: — Giriniz! diyerek kapıyı açtı Üç adam içeriye girdiler. | Cellât kapıyı kapadıktan — son- ra: — Evvelâ şunu söyliyeyim ki, — Emin qll!nuz Usta Ledu, hiç bir fena düşünce ve maksadımız yoktur. cevabını verdi. Bu söz üıe'r_ine, cellât gece mi- safirlerini bir çıra ile aydınlanan büyük odaya götürdü. Bu üç serseri, Manfred, Kokar« der ve Fanfardı. . . Kokarder cellât yamağıyla ara- larında geçen konuşmayı Manfre. de anlatmıştı. Yamağın ismini söylemeğe çekindiği papasa gelin- ce, bunun Loyola oldüğünu Man- fred derhal anlamıştı. Çünkü Lantene hakkında bu kadar in- safsız davranan, Doleyi öldürten, Lantene tarafından yaralanan a. damdan başkası olamazdı; | Manfred, o vakit arkadaşını kur. tarmanın imkânsız olduğunu anla. mıştı. Fakat metanet ve döleni (azmi) son derecede olan bu kahraman delikanlı, gene her vasıtaya müra. caat etmeğe karar verdi. Ne yapacaktı?.. Bunu kendi de bilmiyordu. Zaten rühen ölmüş, vak'anın kahredici dehşeti kır:ııındı çıl: dırmak derecelerine gelmiş oldu:- ğundan iki saat kadar düşünerek evimde.çalınacak bir şey yok, E-| bir çare bulmağa çalıştı. H RERR CZ REŞ CPT O PERNE , n