Vahşi hayvanlar arasında ve Alrikanın balta girmemiş ormanla- rında geçen aşk 0e kahramanlık. heyecan. esrar ve tetkik romanı &N” 52 masn Yazan: Rıza Şekib ©aa Aslanlı adam, iki tuzağın içindeki taşları geçitteki vahşiler üzerine devirdikten sonra çağırdığı hayvanlarının_ Aslanlı adamin bulunduğu nok- tadan bu kalabalık tıbkı - bir ka- rinca sürüsü gibi yavaş — yavaş yaklaştıkları görünüyordu. Aslan- iradam kendisini her ihtimale karşı gene çitin ipini bağladığı a- ğaç altına saklamış ve aslanlarını da hareket etmemeleri için yatır - mıştı. Vahşiler evvelce işaret koydu - Ha yere yaklaşıyorlardı. Bu işaretli — yere çit devrilince arkasımda yığılı düran — binlerce büyüklü, küçüklü taş ve kaya par- çaları düşecekti. lpi, Niyam Niyamlılar kafilesi - nin başı işaret koyduğu yere gel - diği zaman kesmiş — bulunsaydı, taşlar üç yüz —metreden gecide ininceye kadar kafilenin baş tara- fi tehlikeyi atlatmış olacaktı. Onları öldürmektense korkut - manın daha hayırlı olduğunu bi - Tiyordu. Kafilenin ucu işarat koyduğu yere gelmezden — önce belinden bançerini çekerek ipi kesti.. Çit büyük bir çatırdı ile devrildi ve irili ufaklı taş ve kaya parçaları gene büyük bir gürültü ile düşme- ğe başladı, Üç yüz metreden aşağıya yu - varlanan taşlar göz gözü görmiye- cek bir toz bulutunun yükselme - sine sebep olmuştu. Muhakkak ki karınca sürüsünü hatırlatan kalabalık — içinde bir çokları da ezilmişti. Aslanlı a- dam, yuvarlanan taşların gürültü-. sü biter bitmez keskin sesiyle üç defa haykırdı. Bu haykırışa yar- lardan yarlara, yarlardan orma - nın tâ içerilerine kadar yankular uyandırdı. Bora ve Fatuş, Aslanlı adamın sür'atle orman içine doğru koşu - suna uydular. Onlar da efendileri - nin arkasından oradan buraya at. layarak bir an içinde gözden kay- boldülar, Niyam Niyamlılarla Monbitolu- lar, hiç beklemedikleri bir zaman- da uğradıkları tuzaktan tamami - le şaşırmış bir haldeydiler. Binlerce kişi birer çivi ile mıh - lanmış gibi yerlerinden oynamak bile istemiyorlardı. Maneviyatları tamamiyle bozul- muştu. Bunu takib edecek ufa « cık bir başka hâdise belki de yüz İU" çevrilmelerine sebebiyet vere- cekti. Aslanlı adam bunu - bildiği için o ayni şekilde hazırladığı ikinci tuzağa koşmuştu. İlerlemek cesa - retinde bulunanların tuzak altma yaklaşmalarını büyük bir - sabır - sızlıkla bekliyordu. Filhakika çok geçmedi, birinci fırtmayı atlatmış olanlardan elli - yi aşkınm bir kalabalık geçide yürü- yorlar ve başka bir tuzağın mev - :L:'— olmadığını araştırıyor - Aslanlı adam tuazklarını o ka - dar iyi saklamıştı ki bunların bu - yanına koştu hundukları yerleri — uzaktan tayin etmeğe imkân yoktu. Yavuz, onlara ürperti veren tiz sesiyle arasıya bağırmaktan geri kalmıyor ve ayni zamanda orman - daki bütün hayvanlarını kendi - sine yardıma çağrıyordu. Aslanlı adam bütün bu tuzak - lardan başka mağarasına — yakın bir yerde tabit olarak açık duran geniş ve derin bir kuyunun üzeri - ni ağaç dallarile örterek onlara ta- bi bir mezar hazırlamıştı. Aslanlı adam ormanda — yapa- yalnız bile bulunmuş olsaydı bu hazırlıklariyle vahşilere — galebe çalabilridi. Üstelik ormanın bütün vahşi hayvanları ve maymunları yardımcısı olduktan sonra korku- su yoktu.. Arasıra, yardan geçide baka - rak vahşilerin perişanlığını gör - dükçe dudaklarında bir gülüş be- liriyordu. Geçen vak'alardan Bora - ile Fatuş bile şaşkıma dönmüşlerdi . Karşa babasınım ilk sesini işi « dir işitmez, Niyam Niyamlı esiri amcasiyle beraber mağaradan çı- kararak büyük çukuruün yanında - ki ağaca sıkıca bağlayacaklardı . Aslanlr adam hancerini ikinci tuzağın çitini tutan ipe uzatırken bunu hatırlamıştı. | Kızına inanı vardı: O muhak - kak sesini işidir işitmez söylediği- ni yerine getrmiş olacaktı. Bu inanla hançerini ipe dayadı. Ufak bir çatırdıyı bir gök gürle - yişi takip etti.. Yüzlerce taş yu- varlana yuvarlana havada khiribi - rine çarpa çarpa yere indi. — Yol üstünde uzanıp giden — çikolata renkli, tüylü ve postlu vahşiler ge- ne biribirine karıştı.. — Bağrışlar göklere yükseldi. Aslanlı adam, her çit devrilişin- de en az otuz kırk yerlinin yerlere serildiğini görüyordu. Bu defa da ayni olmuştu. Bıbrıılı: ve bağı - rarak yerde sürüklenmeye çalışan- ları tehlikeden kendilerini kurtar- mış olanlar kenarlara — çekmeğe çalışıyorlardı. Aslanlı adâm burada da işi bi- tince gene aslanlarını yanma ala - rak uzklaştı.. Şimdi artık cağırdı- ğı vahşi hayvanlarının başına git. mekten ve onları muhtelif yerlere taksim etmekte başka yapacak bir işi yoktu. Dallardan ddlırı bir maymun çevikliğiyle sıçrayarak on dakika içinde ulaşacağı yere vardı. Fatuşla Bora başka yollardan gene efendilerine kavuşmuşlardı . Aslanlı adam Muradla Karşayı da kendisini bekliyor bulmuştu. Filler, Yavuzun emrine — hazır duruyordu. Maymunları bile gel - mişlerdi. Aslan, maymun ve fil.. Bu kuvvetlerin üstüne üç tane de işleyen insan kafası.. (Devamı var) 29 uncu Fransal turu Bu ay Âvrupayı en fazla alâkadar eden spor hâdisesi şüphe yok kid tem- muzda başlamış olan bisikletle 29 cu Fransa turudur. Her sene olduğu gibi bu sene dahi Otto gazetesi tarafından tertip edilen bu mühim yarışa Avrupanım en yük- sek bisikletçileri iştirak etmiştir. Bugün bütün spor — meraklılarınm musa nazarı dikkatini — üzerine çeken bu mühim müsabaka hakkında okuyucu - larımıza biraz izahat verelim: Yarış 4 Temmuzdan 28 Temmuza kadar devam — edecek ve 21 merhale bütün Fransa turu yapılmış olacak - tar ki bu suretle — katedilecek mesafe 4338 kilometreyi bulmaktadır. Bu seneki yarışa beş — memleketin en yüksek ve tanınmış 190 1 geçen bi sikletçisi girmiştir. Müsabakaya iştirak eden memle - ketler şunlardır: Almanya, İspanya, İtalya, Belçika, Fransa. Yarışta iki türlü derece verilmekte ve tasnif yapılmaktadır. 1 « Takım üzerine 2 — Fert üzerine Takım üzerine şu şekilde taanif ya- pilmaktadır. Her memleketten yirmi bir merhalede en İyi derece alan bi - sikletçilerin bu merhaleleri kaçar sa* atte katemişlerse bunların yekünu ya- pılıyor ve neticede — en kısa müddet zarfmda Fransa turunu bitirmeğe mu- vaffak olan takım birinci addolunu * yör. Fert üzerine ise, izahata hacet ol - madan anlaşılacağı veçhile yarışı en kısa zaman içinde bitiren müsabık hi- rinciliği kazanır, Birinciliği kazai. — takım ile milsa- bika bu sene verilecek mükâfatın ye künu bir milyon frangı geçmektedir. Yukarda söylediğimiz gibi 4 'Tem - muzda başlıyan bu — müsabakada ilk katedilecek merhâle Paris ile lil a - rasında idi. 292 kilometre olan bu me- safeyi Belçikalı Romain — Maes yedi saat 21 dakika ve 25 saniyede koşa - rak birinci gelmişti şu halde vasati o- larak saatte 35 kilemetrelik bir sü - yatle seyretmiş demektir. İkinciliği 37 saniye farkla gene Bel- çikalı Dec âluwe almıştır. Römain Ma esin 57 saniye farkla birinti gelme - sine sebep fren yolundan — geçerken yol kapanmadan hemen kendisi geç - miş ikinci gelen ise treni — beklemek mecburiyeti karşısında kalmış ve bu suretle 57 saniye geçmiştir. Maes ka - zandığı bu 57 saniye farki sonuna ka- dar muhafaza etmiştir. Takım halinde de Belçikalılar ka - zanmıştır. Tasnif şöyledir: Birinci Belçika 22 saat 10 dakika 32 Baniye . İkinci Pransa 22 anat 18 dakika 27 saniye Üçüncü Almanya 22 saat 31 dakika i saniye Dördüncü İtalya 22 saat 35 dakika 20 saniye Beşinci İspanya 22 saat 59 dakika 7 saniye, Charleville ile Metz arasındaki ikin- e€i merhaleyi Fransız Pelistid kazan - mıiştır. Her iki şehir arasındaki 192 ki- lometrelik mesafeyi 5 saât 32 dakika 18 saniyede katetmiştir ki Sâatte va - sati sürati 841 kilometre 667 yi bulmuş- tur. Pelissid bu muvaffakıyeti üzeri- ne umumi tasnifte halen ikinciliği al- miş bulunmaktadır. Memleketler ara- sındaki tasnif gene eski şeklini mu - hafaza etmektedir. Okuyucularımıza müsabaka devam ettiği müddetçe bu hususta malümat vereceğiz. Perry, Von Gramn'ı teniste yendi İngilterede Wiubledynda yaptlan w Tuslararası tenis müsabakalarında fi - nale kalan İngiliz Perry ile Alman lstan bul birinci atletizm likleri bu hafta ... saha için Dün akşam öğrendiğimize gö - re İstanbul atletizm heyeti, atle - tizm birinciliklerini yarın ve pa - zar günü Taksim stadında yap - tırmaya:karar vermiştir. Atletle - rimizi çalıştırma yolunda bu ka - rar tabil pek yerindedir. Fakat gene öğrendiğimize göre bu yüz - den futbol heyetile atletizm he - yeti arasında önemli bir anlaşama mazlık çıkmıştır. — Sebebi şudur: | Futbol heyeti şehrimizde bulu - nan Yunan futbol takımile fut - bolcülerimizin bir maç daha yap- malarmı kararlaştırmıştır. İkin - ci maçtan evvel bu yolda başlıyan konuşma anlaşma ile bittiği için bu maç yapılacaktır. Yapılan iki maçın birinin beraberlikle bitti - ğini, diğerinin mağlübiyetle neti - celendiğini biliyoruz. Mağlübiyet- le neticelenen maç futbolcüleri - mizin yorgunluğuna rastladığı, or- taya çıkan karışık takım en kuv - vetli karışık takımımız olmadığı için bu maçın neticesi sporcuları pek de doyuramamıştır. Bu itibar- la bir üçüncü maç yapılarak iki şehrin futbol derecesini daha iyi olarak ölçmek düşünülmüştür ki bu da güzel yerinde bir fikirdir. Fakat bu vaziyette ortaya alan (saha) meselesi çıkmıştır. Fut - bol heyeti sahayı o gün saat üç- ten sonra kendisine hasretmeyi atlezim heyeti de alanı paylaşma- yı istemektedir. Meselenin nasıl halledileceği belli olmamakla be - raber biz öyle sanıyoruz ki orta- da anlaşamıyacak bir vaziyet yok- tur, Çünkü seyircisi futbol seyirci- si kadar olmıyan atletizm birinci- liklerini elbette futbol seyircileri karşısında yapmak çok faydalı o- lur, Bu, arayıp da bulamadığımız fırsatlardan biridir ki bunu mem- nuniyetle karşılayacağımıza, ba - zı maddi zorluklar yüzünden işi anlaşmazlığa dökmek garip olur. Futbol müsabakasnın atletizm mü sabakaları bittikten sonra yapıl - masında zarar yok; fayda vardır. İki tarafın — anlaşmalarını isti - yoruz. Z Atletizm heyetinin müsabaka - lar için yaptığr proğram şudur: 31/7/935 CUMARTESİ Saat 15 — 100 M. seçme — Üç adım 15.15 110 M. seçme 15.30 1500 — Final 1545 200 — seçme 16.00 400 — seçme 16.20 10000 Final 17.20 4x400 — Bayrak 14/7/885 PAZAR 100 m. Final Yüksek Final dööm. » — Gülle # 5000 m. » biradım , 200 m. » Disk * Sgöğm. ,, sirk ve cirit , 4X100 bayrak 1 — dereceli 1 inciye (beş), 2 inciye (üç), 3 üncü (1) puvan alır. Diks (Yunan) Ha 1515 15.80 16.00 1610 Von Grann arasındaki maç on beş T bin kişidet fazla bir kalabalık önünde oynanmış fakat ümit edilen heyecan termiş ve kolaylıkla — üç sette 6& —2, 6 — 4, 6 — 4, rakibini yenmiş ve bu - suretle Wiubeldon 1935 turnuvası şam piyonu olmuştur. Aynı güne Atina - Istanbul futbol bakası da rastladığından ihtilâf var 2, — Atletlerin lisansları ile yarış * lanında gösterilen vakitte bulunma * ları. Atletizm heyeti aşağıdaki haylari hâkem olarak çağırır: Burhan Ah “ met, Rıza Süeri, lhami Unvan, AdiF giray, Ekrem Rüştü, Enis, Hikmet, Vedat Abut, Sudi, Şinasi, Rauf, Şe * kip, Tahir, İlhan, — Cemil, M. Kâzınç Talât, S. Mümtaz, Umran, Ali Rıdvan, Recep, Ferhat, Ekrem, Nadokki, Sup” hi Hayri, Agopyan Kangelidis, Pri * dis, Davit Devecis, Şekip Besim, Cev * det I. Hikmet. MACAR GÜREŞÇİLER DÜN 1Z-; MİRE GİTTİLER Şehrimizde iki maç yapmış olatı Seget Macar güreş takımı Türk takır mi İle birlikte dün saat 16 da Tari yapuru ile İzmire gitmişlerdir. Macat takımır İzmirde burada güreştiği ta * kınırmızla iki maç yapacaktır. ŞILT VE KUPALARIN DAĞİTİL” MASI GÜNÜ ç T. İ. C. 1. İstanbul bölgesi Baş ! kanlığından: Geçen ve evvelki senelere aid bölge birincilik şild, kupa ve ma « dalyalarının 31 - 7 - 1935 günle « mecinde C. H. P. İstanbul vilâyet idare heyetinin Cağaloğlundakf merkez binasında — dağıtılacağı ilân olunmuştur. O gün için bu tören geri bırakılmıştır. Gün ve saati ayrıca bildirilecektir. Yüzme — yarışları Almanlar Fransız- ları yendiler Almanya ile Fransa arasında yüz * me, atlama, su topu müsabakaları ter* tip edilmiş ve iki gün süren bu yarış" ların ekserisinde Almanlar kazana * rak neticede 68, 1/2 purana karşı 119 1/2 puvanla Fransızları yenmişlerdiz Her iki tarafın kazandıkları yarış" ları aşağıda dereeelerile yazıyoruz . Almanların kazandıkları — yarışlar şunlardır: Erkekler arasında 100 meire derect 1 dakika 1 saniye 2/10 Kadınlar arasında 20 metre derecet 8 dakika 7 saniye 4/10 Sırtüstü 10 metre (erkekler) 1 da * kika 12 saniye 2/10 1500 metre: derece 20 dakika 38 saniye 800 metre: derece 9 dakika 37 saniyt Erkekler arasında 20 metre derect 2 dakika 47 saniye 2/10 400 metre: derece 5 dakika 13 sant ye4/ın Franmsızların birinciliği — aldıklar! müsabakalar da şunlardır: Kadınlar arasında sırtüstü 100 met" re: derece 1 dakika 23 saniye Kadınlar arasında 400 metre derece! 5 dakika 47 saniye 2/10 Kadmlar arasında 100 metre ser * best: derece 1 dakika 8 gâniye 8/10 - | Erkekler arasında yüksekten atlâ * mayı Almanlar, kadımlar arasmdakt" ni de Fransızlar kararmıştır. Su topu maçmda her iki taraf t üç üçe berabere kalmışlardır. Görülüyor ki erkekler — ar: bütün yarışları Almanlar kazanmıt — kadınların hemen ekserisinin de Fraf” sızlar üstün gelmişlerdir.