——— | Yazması benden: | Arpa Ektik!.. Güzel bir ata sözü vardır. (Arpa ektik darı çıktı) derler.. İşte dünkü maç da öyle oldu. Futboldaki son muvuaffakiyetleri: mizden, ve gösterdiğimiz iyi oyunlar- dan sonra, dünkü maç için güzel bir oyun bekleyenler, insanı hayrette bi- rakacak kötü bir mac seyretmek mec- buriyetinde kalarak tam bir inkisarı hayale uğradılar.. 'Hemen yüzde doksanı hiç bir” şey ifade etmiyen, Taktik, teknik diye hiç bir şey görülmiyen eyunumuzla, çok rnıılı' ;'c bizden daha fazla uy uşarak güzel bir takım oyunu oynıyan Atina muhtelitine yenilmediğimize bin kere şükretmemiz lâzımdır. l — Romanyadan ancak müaç saatine | yakın dönebilen Pem—r-—l;iı_ıuvş muh- telitindeki oyuncularından istifade e- | dilmesi imkânı olmadığı için, İstanbul miıntakasının eldeki oyunc da yap- tığı dünkü takım ne kadar iyi !u—_!ııl edilmiş olsa, gene tabil kııı'vdı.ııdı-vı zayıf kalmıştı. Buna ragmen, dün ç | karılan takım, hiç de çüı_iık bir kadro | değildi. Fakat ne çare ki oyuncular beklenen oyunun yıırıvnı_olsu_n oyna- yamadılar, kabiliyetlerinin yüzde ©- tuzunu gösteremediler. Bunun sebeplerini şöyle tahlil et mek imkânı vardır: X — 20 - 30 gündür (ölü mevsim,) yapan, yani artık çalışmayı bırakan fatbolcularımız, birdenbire formlarır ni kaybetmişlerdir. | — İstirahate da, bu 86 ne çok maç yap trene olmağa baslamışlardır. — Daha sonra da, rkiplerimi: zi b olsa yene- Denimsememek, (nasıl rit) diye oynamak, kolay koluy yene Merince sinirlenmek !.. | Bu üç sebep hiç şüphe yok ki, dün kü fena oyunumuzu hazırlıyan başlır | ca âmillerdir. Bütün fena oyunumuza dün Ferdi oyun itibariyle mizden yüksek olduğumuz heran bel- | W oluyordu. Yunan takımının hize nazaran en büyük avantajı, tam bir takım uyunu oynaması oldu. Eğer bizim takımda orta haf boca rağmen, rakipleri layacağı yerde, akıllı ve şaurlü — pas- | » larla, oyunu açsa, müdafar lıiı'.ı»ı da> de birinci dev ha iyi oynasa, ve ka redeki 0 yenmiyecek iki g seydi. Biz böyle göllerimizin ikisin cak penaltıdan yaparak bel e mak d bilâkis iyi bir v tererek işin içinden yüzel bir muv a fakiyetle çıkabilirdik.. » * olü yeme- * Neyse, şimdi geçmişi bırakıp geler ceğe bakalım.. f Yarım ayni takımla yapacağımız ikinci maça çok ehemmi yermek lazımdır. Tek tek belki büyük bir kuv” vet olmıyan Yunan takımlarının lıir-l Teşince, zorlu bir rakip olnbileceğini, | dün mağlubiyellen yakamızı zor <T yarırken görmüs olsuk gerek.. Onun için, Fener — Güneş oyuncu” Tarının da iştirak edeceği bu son maç- ta da, en iyi hir takım yapmak, ve o- yuncularımızın da canlarını dişlerine | takarak en iyi oyunlarından birisini çıkarmağa çalışmaları lüzımdır. İki tarafın da muvaffak olmak yolun | | da canla başla çalışacağına göre, çok heyecanlı ve çok zorlu gecmesi icab eden yarınki maça çıkarken, oyuncu Tarımızın rakiplerimizi tam münası ile yenmeleri için, dünkü — maçta Atina muhtelitinin, İstanbul mühte Htinden daha üstün daha güzel bir o Yun oynadığını düşünmeleri yetecek | tir, Izzet Muhiddin APAK| zer-tr. eçi LA Saat tam 5,45 de önde Atina karışık takımı, ve arkasından da İstanbul karışık takımını temsil etmek üzere Beşiktaş - Galatasa- ray muhteliti olarak Mehmed Ali, Nuri, Lütfi, Kadri, Lütfi - “Vefa,, İbrahim Necdet, Münevver, Hak- kı, Şeref, Eşref olarak sahaya çık- tılar. Burada bizim oyuncularım da halkı selâmlaması gibi yapılan güzel bir hareketi söylemeden ge çemiyeceğim, İki takımı kaptanları ve hakem Parayı Yunanlılar kazandı. Rüzgârı lehlerine alarak oynama- ga başladılar. İlk akını biz yaptık. Yunanlılar da derhal buna mukabele etmek- | te gecikmediler, Z inci dakika. Şeref ortadan uzun bir pas aldı. Bir hamlede iki beki de atlattı. Ve on pastan sıkı bir şütle topu ağlara taktı. Bu golden sonra bizimkiler ar- ka arkaya Yunan kalesine bir kaç ATINA MUHTELİTİNİN GÜZEL VE ÜSTÜN OYUNUNA RAGMEN DÜNKÜ MAÇ 3-3 berabere bitti Takımımız beklenen oyunun yarısını gös Iki golümüzü de ancak penaltıdan ata hücum yaptılar. Hakkı mükem- mel iki fırsat kaçırdı, Yunalıların daba sahaya ısınmadıkları görü- lüyordu. 5 inci dakikada Hakkı bir fır- satı daha kaçırdı. Ve topa vura- cağı halde kaleciyle çarpışstı. Bu- nun neticesinde Yunanlı kaleci yaralanarak oyundan çıktı. | — 10 uncu dakikaya doğru - Yu-; nanlılar açıldılar. Ve iyi bir oyun göstermeğe başladılar, Buna mu- kabil bizim karışık takım inadına berbat mı, berbat bir oyun oyna- mağa başladı, Lütfilerin ikisi de!| fena, haf hattı sanki yok, muha- cimler de bir türlü biribirleriyle anlaşamıyorlar. Bilhassa sağ ta-| raf çok bozuk. ı Oyun artık bütün zevkini kay- betmiş, mânasız bir didişme hali- | ni almıştır. Yunanlılar gayet sert oynuyan karışık takım müdafaa- sını yarmak için uğraşıyorlar, Top pek nadir olarak Yunan yarım sa- hasına geçiyor. | 25 nci dakika: Santrfor oyna- yan Sofyanopulos, 18 pas dışında | topu yakaladı. Gayet sıkı bir şüt çekti. Top yerden ve sol zaviye- den kaleye girdi. Vaziyet 1—1 olunca İstanbul- lulara yeniden can geldi. Bir kaç defa Yunan kalesini ziyaret etti- ler, 27 nci dakikada Hakkı talih- | sizliğinden dolayı gene müthiş bir | gol fırsatı kaçirdiktan sonra 30 un cu dakikada hakem Şazi Tezcan Yunanlılar aleyhine bir - penaltı Yunan kalesi önün de heyecanlı bir an, ] b ——— cezası verdi. Yunanlılar bu penal- tıya itiraz ettilerse de neticeyi ka- bul ettiler. Eşrefin sıkı bir şütü karışık takımı 2—1 galip vaziyete getirdi. Fakat Yunanlıların güzel yunları buna cevap vermekte ge- cikmedi. 30 uncu dakikada 30 metreden attıkları bir firikik iki |tarafı yeniden berabere bir. vazi- yete getirdi. Yunanlı; 'ıüî.m.:în' sonra çok güzel oynamağa başla- o- dılar. Ve Mehmed Ali yüzde yüz Te Tütün Bakanı Şükrü Saraç maçla Köşede görünen arkadaşımız (Vâ - Nü) dır. gol sanılan iki kuvvetli şütü —tut- tu. Ve devre bu şekilde bitti. İkinci devrede karışık takım ufacık bir tadilât yapmıştı. Vefa- h Lütfi ile İbrahim çıkmış, yerle- rine Yaşarla Feyzi girmişti, Buna mukabil oyun bir türlü düzeleme- di. Her iki taraf ta sert oynuyor, ve oyun gittikçe zevksizleşiyor, ve sertleşiyordu. Bu didinmeler neticesinde 23 üncü dakikada sağ içleri aldığı mükemmel bir pası, bir — buçuk | metreden kaleye soktu, Bundı:ıw sonra oyun büsbütün berbatlaştı. Bir çok kimselere sahadan çıkma- ——— ga başladılar. Oyunda favullar, biribirini takip ediyordu. Derken 40 ıncı dakikada - hiç| | bir şey yokken Yunanlılar aleyhi- | ne bir de penaltı verilerek vaziyet 3—3 berabere oldu. Bundan son- | Draiki fırsat kaçırdıktan sonra maç bu şekilde bitti. Maç, ve oyuncular hakkında fazla bir ş$ey yazmağa lüzüm gör- müyorum, Atina muhteliti çok da- ha güzel oynadı. Ve hakikatte ga- teremed_i__ Caferin görüşünden Dünkü Maç Son zamanlarda şehrimize gelen 3—) yabancı takım hakkında yazdığı- m azılarda Türk futbolünün ileri nden ve birinci sınıf takımlar harie daima diğerleriyle bey öl mekte müşkülâta uğramıyacağımızı yazmıştık. Dün şehrimize gelen Atina muhte litiyle bir iki klübün İstanbul muhte- Titi namiyle çıkardığı takım maçmı a- lâka ile sonuna kadar takip eti Iki şehri temsil mahiyetini haiz bu maçı seyrederken zaman — zaman gülmek mi, ağlamak mı lâzım — oldu- ğunu bir türlü kestiremedim. Hakemin ısrarla Türk — takımını tutması ve hattâ daha garibi sahada karşı tarafın sivil kafile reisinin de | bulunarak atılan 2 inci penaltımız cidden gülünç bir sekilde icra edildi. 4 Temsili bir macta on birer oyuncu ile birlikte bir de sahada yabancı a- dam tuhaf değil mi? Bu belki de futbol tarihinin kaydedemiyeceği bir hâdisedir. Yan hakemlerinin bile sa- ha içersine giremiyeceği futbol! de- mek istenilirse yabancılar huzurunda da oynanılabiliniyor. Spor sahasında iltimas, acınmak ve her ne pahasına olursa olsun gü> lip gelmek, Bu çok garip müdaha:- leye hattâ n çok fena teşkil edilen takımında da ihtiyacı yoktu. Futbol bu- kımından dünkü maçta takımımız bir kibrit alevinin yanışı müddeti kadar bir zaman zarfında attığı birinci gol- den sonra sabun köpüğü- gibi eridi, söndü, Koşucu, canlı ve âlle yanmek icin oynayan Atina m l Atina ııılıgüı'_')arıv. çok iyi kıymetli oyuncuları olan muh- telitimizin ısrarla bozuk oyun oyna: malarını tetkik edersek kusurlarını şunlarda buluruz: 1 — Birinci atılan çok çabuk golü- müzden sonra oyuncu rubhunda husu- le gelen nasıl olsa yeneriz kamaati ve dolayısıyle takım gevşekliği... 2 — Atina muhtelitinin. havadan ve sallapati oyun sistemine tabi - ol- maklığımız.... — Birinci devrede merkez mü: sının fena oyunu 2 jinci devrede ise ayni yere bir müdafüi ikame et mekle for hattımı ileri götürmek kabi: Tiyetinin azalması... 1 — Sağ acığın korkaklığı, Hakkı tin da merkezde oynatılması, Şerefin geri ve durgun oyunu, birinci devre: de sağ hafın çalımdan — ayrılmaması, sol hafın bozuk tarzı, beraberliğe ü- mil olmuştur. ” üphesiz ki bütün bir maç müd- deti zarfında oyuncuların — ylayete meecbur oldukları su dları güzö: nünde tutmaları zaruri idi; 1 — Yer tutmak — Karşı oyuncuyu boş bırak- 3 — Ayağına gelen topu hüsnü ida- ve etmek 4 — Kafşı sisteme göre topu ha vaya ve gelişi güzel atmamak 5$- t şına kısa pas ve yerin: de verebilmek 6 — Kendini az yorarak Tüzumun A, Cafer (Lütfen sayfayı çeviriniz) lip olduğu oyunu berabere biti Salı günü Fener—Güneş — karışık b takımı karşısında daha dinlenmiş ve daha güzel oynayacakları mu- hakkaktır. ğ Yunanlıları hakkiyle mağlup edebilmemiz için Salı günü fev- kalâde dikkatli ve güzel oynama- mız lâzımdır. Muhtelitimizden Salı günü galibiyet ve iyi bir oyun bekleriz. M. $.