HABER — Akşam Postası stanbul otellerini ıslâh etmek İlâzım... Şehirdeki 140 oöoteiden ancak kırkı adım barın- dırabilir, geri kalanı berbat şeylerdir! Bu sözleri otelciler cemiyeti reisi söylüyor Ker zaman lâfı olur: — Memlekete gezgin gelmiyor. Çün- kü oöleller pahalıdır. — Pahalı olduğu kadar konforsuzdur. Eğlence yerleri yoktur. Falan filân.. Şa-haylık Ekonomi — Direktörlüğü (Belediye İktisat Müdürlüğü), belki turizm hesabımna ortaya atılan bu şikâ- yetleri zözününe alarak, belki de otel- ciliği de diğer sahalarda gittikçe u - cuzlama istidadı gösteren hayat şart- larına daha uygun bir hale koymak İs- tiyerek otel tarifelerini indirme kara- rını almış ve işe girişmiş... Ltanbulda oteller pahalt mıdır? U- cuz mudur? Bunun hakkında doğru bir karar vermek işi esaslı bir surette incelemeğe (tetkik etmeğe) bağlıdır. Beyoğlunun, geceliği (10) liradan başlıyan büyük, maruf — otellerinden tutunuz da Sirkeci Demirkapıdaki 25 kurusluk köylü otellerine kadar İstan- bulda çeşit çeşit otel vardır. — Bunla- rın kiraları, masrafları, iş kabiliyet * leri, kazançları nedir? Bunları bilmek gerektir. Herhalde şarbaylık ekonomi direktörlüğü bütün bu noktaları eni - ne boyuna ölçmüş biçmiş — olacak ki otel fiyatlarmı indirmeğe karar ver - misş.. Bence bu kararda esas nokta - dan iyi de etmiş? Neden? Beni bu tasvip duygusuna — hağlı - VNiT Müşahedem ve tecrübemdir. Ccenlerde “şöyle yaşayışımızda bir €* çiklik yapalım, ev hayatının mor> notonluğundan kurtulalım,, dedik ve Büyükadaya bir haftalığına — gittik. Malüm ya, Büyükadaya yazlığımna gitmek bu asırda her habayiğitin kârı değildir. Onun için hiç — olmazsa bir hafla kalalım demiştik. Temiz, man - zararlı servisi iyi bir otelde yerleş - tik. Çam kokusu, deniz havası, sükü* net, bol, güzel yemekler içinde başımı- zı dinledik, tam yedi günü huzur için- de geçirdik. Sekizinci günü otelci ile kargı karşıya kalmca yedi günün eğ - encesi, zevki burnundan geldi, ne yalan söyliyeyim... Çünkü, az, buz değil, or" tahalli bir memurun maaş — tutarını, başlı, kanbur otelcinin önüne Tabii takdir — edersiniz ki Adadaki #tel safası, evlât acısr gibi içime çök: tü. İşte ekonomi direktörünün otel fi- yatlarını neuzle'ma kararını heğeni - şimin bir sebebi de bu! Çıkacak acım var . »4 * " Şaka maka bertaraf... İstabulun say fiyelerindeki oteller ateş pahası... > Sirkeci otellerini bilmiyorum am - ma; Beyoğlu otelleri de pek yanaşıla - tak gibi değil... Şöyle — temiz, servisi mükemmel, banyolu bir odayı 8 - & li - radan aşağı kiralamak mümkün de - Bil.. Bu zamanda günde 4 lira yalnız otele verebilecek bir adamın ayda lda kal 400 - 500 lira temiz — geliri olmak lâzım. Böyle bahtıyarları da Diyojer nin fenerile arayıp bulmak gerek! ” Bu itibarla otellerin ucuzlaması lâ- zrm.. Lâzım değil elzem...! Fakaaaat, | Gelgelelim ki Ticaret adası esnaflar :ubeal direktörlüğü otellerin ucuzla - masr işine bazı noktalardan muhalif... İki direktörlük arasında bu noktadan çıkan anlaşamamazlık sürüp gidiyor. Şarbaylık ekonomi direktörlüğü her otelin yerine, binasına, servisine göre tarifesini tesbit ediyor. Esnaf işleri direktörlüğü bu şekli — Şehir meclisi İstanbuldaki otel - lerilaltı sınıfa — ayırdı ve her otelin Htasdik etti. Binaenaleyh, o * tellerin sınıflarını gözönüne almak ve bu tenzilâtı sınıflara göre yapmak lâ- zımdır. Bir sınıftaki otellerin ücretleri ay - ni olmalıdır. Yoksa, şimdiki gibi otel - cilerle ayrı ayrı pazarlık ederek tarife tesbit etmek doğru değildir.,, Görülüyor ki esnaf teşekkülünün başında bulunanların düşünceleri o - tellerde sınıfların gözönüne alınması suretile münasip tenzilât nisbetleri tesbit etmektir. ... Bu işte otelciler ne düşünüyorlar? Bunu da Otelciler Cemiyeti başkanı Şevketin ağzından dinliyelim. Şevketle, sahibi olduğu — Sirkecide Karesi otelinin mermer avlusunda ko- nuşuyoruz. Serin bir loşluk içindeyiz. Otelcilerin reisi sıcaklardan kafasını iyice traş etmiş, gömleğinin — kolla - rını Anlatıyor: — Belediye. otelleri altı sınıfa a - yırmıştır. Fakat nedense ayni daire- nin ekonomi direktörlüğü bu sınıf bö- lümünü gözönüne almıyor. Hafta ta- tili ruhsatiyesini bu altr sınıf Gzerin- den'veriyoruz. Geçen yıl bir defaya mahsus olmak üzere bir açma resmi aldılar. Bu resimde de gene bu sınıf bölümünü gözönünde tuttular, Fakat yeni tarifelerde büsbütün — başka bir yol tutuluyor. Halbuki yeni tarife - nin bu altı sıruf üzerine — yapılması Tâzımdır. — Memlekete az seyyah gelmesinin sebepleri arasında otel — fiyatlarının pahalı olduğu söyleniyor. ouııu pa * halı mıdır . — Umumiyetle otel fiyatları pılıılı değildir (Otelciler Cemiyeti Reisinden zaten başka türlü bir cevap beklemi: yordum!) Bazı mesire yerlerindeki o teller müştesna... Fakat bunlar da son zamanlarda fi--:larını indirdiler. Bence, tarifeden daha önemli (e - hemmiyetli) iki şey vardır: 1 -— Oteltileri himaye etmek. nan birkaç otel arasındaki — tarifeler başka başkadır. — İşler nasil? * — Bozuk! Eskisi gibi Anadoludan Trakyadan bol yolcu gelmiyor. Ecene- nebi seyyah ta gelmiyor. Sebep: pa - rasızlık... Buhran, bizim ötelciliği de öldürüyor. Eski senelere göre müşteri nlste'? yüzde yetmiş azaldı.,, Bu sırada otele arkada bavullarını taşıyan bir hamalla — orta yaşlı bir müşteri girdi. Kasketinden, üzerindeki avcı ceketinden, külöt pantalonundan Anadolu iş adamlarımdan biri olduğu anlaşılıyordu. Otelcilerin reisi müsteriyi görünce beni brrakıp onu karşılamağa gitti. 41. A, GÖKPINAR Resmi makam ve dairelerin listesi (Baştarafı 1 incide) Şehir: Şehir, Kasaba; Kent, İdare: Yönetim, Yönetke, Emniyeti Umumi- ye: Kamuğ Güven, Hey'eti Umumiye: Genkurul, Kalemi Mahsust Özel Bü- ro, Levazım: Gereç, Evrak: — Arşiv, Muhasehe: Sayış, Muhasaebeci: Sa yışman, Neşriyat: Yayın, Daire müdü rü: Çevirgen Direktörü, Şube müdü- rü: Bölüm Direktörü, Mümeyiz: Ka Jembaşı, Memur: İşyar, Kâtip: Sekrer ter, Betimen, Muavin: Yar, Reis mu- avini: Yarbaşkan, Müdür muavini: Yar Direktör, Müddei: Savaman, Müddelumumt: Genel Savaman. Lâvrensin arkadaşı Eski casusun hayatı- 2 — Mevcut otelleri ıslah etmek. |İnt anlatan filim saye- Ecnebi seyyahları barındıratak kâ fi ötel yoktur. Mevcut otellerin ekseri- si de konfor ve seryisi itibarile ku - surludur. Evvelâ bu işi tetkik etmeli, otelleri ıslaha koyulmalı ve islah - işinin ha - şında otelleri bir tasfiye eleğinden ge- çirmelidir. Bugün Galata ve İstanbul tarafın - daki otellerden ancak birkaçında kon- for namına bir şeyler vardır. Diğer - lerinin vesaiti bir karyola, hir ıındıl- yeden iharettir. ı Binaenaleyh, tam manasile otel o * lamıyacak müesseseler tasfiye edilme- N, türizm için mükemmel mücessese - ler vücude getirilmelidir. Bunun için bina ve servis itibarile iyi olan otelle- rin ıslahına gidilmelidir. Bu arada o tellerin sıhhi şartlara uygun olması - nn temini'de bittabi ehemmiyetle dü- şünülecek bir noktadır. Buğün İstanbulda 140 otel — vardır. Bunların birinci, ikinci üçüncü olanla rı kırkı geçmez. Üst tarafı... Otelciler Cemiyeti Reisi, sözün bu * rasında, kontak yapmış bir motör gi * bi !rdenbire durdu. Ve lâfı değiştir - mek için sözü başka vadilere döktü. — Tarife işindeki anlaşmazlığı ne yapacaksınız? — Evet; o bir mesele... Bir mühlet verdiler, Öteleiler ayrı ayrı pazarlık eder gibi tarifelerini teshit ediyorlar. Benim şahst fikrime kalırsa eski ta - rifeler nazarı ilibare alınmalı ve otel- lerde sınıflarıma göre bir tenzilât ya- pılmalıdır. Bu suretle her otelci tart - fesini kat'? olarak bilir. W bu - gün, bilfarz dördüncü amrfta — bulu * sinde servete kavuştu Londradan yazılıyor: Lavrensin arkadaşı ve bir yakit- ler kralların akıl hocalığını yap - mış olan bir adam askerlikten çı- kınca, işşiz kalımış ve Londranın büyük dükkânlarından birine ka - pıcı olmuştu. Uzun zaman kapıcılık yapçık - tan sonra şimdi birdenbire gene servete kavuşmuştur. Bu adam erkânıharp — miralayı ve Lavrensin Arabistanda erkânı- habiye reisi W. F. Stirlingdir. Sabık miralayın yeni baştan ser vete kavuşması şöyle — olmuştur: Londra sinema filmleri birliği - nin başkanı — Aleksandr Korda, Lavrensin “Arabistanda siyan,, ad Ir kitabımım filme çekilmesi hak - Jarımı satın — almıştı. Bu kitapta Stirlingin adı sık sık geçtiğinden Mister Korda onu aramış ve ni - hayet dükkânda kapıcılık yapar- ken bulmuştur. İngiliz film kralı bu eski zabit ve yeni kapıcıyı bin İngiliz lirasını çok geçen bol bir aylıkla teknik müşavirliği almıştır Stirling, film çekecek heyeti ey- lül içinde Arabiştan yarımadası - na götürecek, gerek kendisinin ve gerekse Lavrensin arkadaşı olan Arap kabilelerini bu filmin kala - balık salmelerinde gözükmek i - 8 TEMMUZ — l%î Musolininin oğulla- rı da Habeşlere karşı gidiyor Habeş — İtalya işi bütün öne - mini (ehemmiyetini) — muhafaza etmektelir. Mısırda çıkan “Elbe - lâğ,, gazetesi, İngilizlerin Sudan - da ve diğer Habeş hudutlarımda süel (askeri) yollar ve uçak istas yonları yaptıklarını ve Kızıl deniz. deki Akabe deniz üssünde da bü- yük hazırlıklarda — bulunduğunu yazıyor, Macaristan da müs temleke istiyor Diğer taraftan bu işe karışmak temayülünü gösteren Tuna dev - letlerinden Macaristanın eski Dış- bakanı Mataja şöyle bir fikir or - taya atmıştır, “ Orta Avrupadaki devletlerle beraber olmak üzere Tuna devlet. lerinin de Afrikadaki müstemle- kelerde hakkı vardır. Bunu bil - dirmeliyiz. Bu meselâ, Tuna mi - sakını hazırlayacak olan konfe « ransın ruznamesine geçirilmeli - dir.,, Paris gazeteleri İngilterenin Ha beşistana işte bütün dünyayı ilgi- lemeğe çalıştığını söylemekte Af- rika, Almanya ve başka memle - ketler nezdinde teşebbüslerde bu- lunduğunu yazmaktadırlar. italya ve Mısır Atinadan gelen bir habere göre, İtalya ile Habeşistan arasında bir harp çıktığı zaman, Mısır, bita - çin kandırmağa uğraşacaktır. Yalnız bir sahne için sürücüle - rile birlikte 2000 deve bulmak e - melindedir. — Layrensi yanlış temnsil etme - mek için her işi çok yakından göz den geçirmekliğim lâzımdır. Her yere onunla birlikte gitmiştim. O- nu kardeşimden daha iyi tanırım. demiştir. Orta boylu ve yaşımı başını al- mış bu sakin adam hemen hemerni bütün hayatmı askerlikte geçir - miştir, Mısır ordusile — Sudanda bulunmuş, kral Faysala tüj lik yapmaş ve cenubu inde bulunmuştur. raflığı muhafaza 'etmezse, Muso » lini, İtalyanın Mısırla münasebet « lerini keseceğini söylemiştir. . Musolininin oğul- ları Habeşistana gidiyor Biri geçen sene biri de bu söne pilotluk dipleaması — alan Sinyör Musolininin (Vitoryo ve (Bru « mo) adındaki iki oğlu — tayyareci olarak Hebesiştana gitmeği iste « mişler ve bu itsekleri kabul edil « miştir. Her ikisi staj müddetini bi. tirdikten sonra Habeşistana gide - ceklerdir. Bir baba için bile bile çocukla - rını ateşe atmak — muhakkak ki büyük bir fedakârlıktır. Bununla Sinyör Musolini her ne bahasına olursa olsun bu Habeş - işini ba - şarmak niyetinde olduğu anlaşı - hyor, Strezaya darbe Londra, 8 (Telsizle) — İngiliz gazeteleri Habeşistanla giriştiği mücadelede sonuna kadar gidece- ğini bildiren Musolininin son nut- kunu tahlil ederek İtalyaya karşı şiddetli hicumlarda bulunuyor- lar. “Deyli Telgraf,, gazetesi Afri- kada harbedeceğini açıkça söyle- mekle Musolini'nin Streza cephe- sine sön darbeyi vurduğunu yaz- maktadır. ! 'Tami sekiz yıl Arnavutluk kra » lmın süel (askeri) vııışıvırlıimdı bulunmuş ve Arnavutlukta 'eşki - yaları temizlemiştir. Bütün bunlar — için bakın — ne diyor: — Hepsi ne eğlence ve zevkli işlerdi! Fakat Londraya — gelince iş değişti. Londrada işsiz kalınca, çini sa * tan büyük bir dükkâna kapıcı ol « muş, kamyonların getirdiği sandık ve balyeleri depoya taşımakla ha yatmı kazanmıştır. Stirling, film işleri bitince Londraya dönüp, ken di başma bir çini dükkânı w nt söylemektedir.