——T LA LA L CAT S Umum yaralarda,yanıklarda,baş ve vücut çıbanlarına karşı SiKATRİN JI vi tedavi tatbik etmiş olurmuuz. Deposa 1ş Bantan a 8 TEMMUZ — 1832 H ABER — Akşam Postası w İş-cildiye ve zühreviye Hastalıkları mütehassısı arkasında 12N0:lu MANZONve BOTTON eecra deposu, Ağrılara ç ( Dr. ÇIPRUT İ N, ( 4 İt n FABRİKANİN z veriş gae Ha İ MUVAFFAKİYETİ SNDN SAA — KAİMDİR. ; TF İ aa TÜ ai el l 'GELİ Lğç'%pnınnzı BANKAYA YATIRINIZ KA HUSUSİ ŞARTLARIMIZI A ;z GİŞELERİMİZDEN” SORUNUZ /HOLANTIL BANK UNİw &, MİSTERİZ KARAKÖY PALAS— ALALEMCİ HAN RADiO SALTS ile çabucak geçecektir. He- men bugünden bir kutu alı- nız, ve akşamları derununa Aı' ismaiı kâfi miktarda koyacağınız Radio Salts ile bir ayak n banyosu yapınız. Kat'i bir //( tedavi bulunacak, ayakla- B Ürologue — Operateur i ğ ğ rınız hafifliyecek, sancı ve #ARTRRM M gae m” Bütü eczanelerde satılır B SERSERİLER YATAĞI Sonra birdenbire bir bağırma| lerle, papasların çevirdiği siyah, oldu. Ahali kaçışmağa — başladı.| kırmızı, boz bir hayal — ıslık ça- Gözleri yuvalarından fırlamış, saç-| larak, kıvranarak yükselen avlev- ları karmakarışık, sırsıklam iki, üç| ler, evlerin damlarını aşıryor, ya- yüz kişi odun yığınının etrafım-| nan direk ve edunlar çatırdryarak daki süvarilere hücum ettiler, çöküyor, ortasında manzarası yü- Bunların önünde Manfred ve| rekleri kan ağlatan, kıvranan bir Lantene bulumuyordu. zavallı insanın kızardığı — kızgın Loyola: bir ateş bütün şiddetiyle yanıyor, — Ateş ediniz! Bütün silâhlar| inildiyordu. atılsm, diye bağırdı. Birdenbire bu hayal kayboldu. Arkasından Monkların sert ve| — Yığın çöktü. kısa emri duyuldu: Direk devrildi. — Nişan al.. Ateş! Etyen Dolenin vücudundan ar- takalan siyah bir yığın son bir du- ! vüz tüfeğin patlamasından Di yi GCeRn BE man kütlesi içinden, gözden silin- doğan bir taraka halkın çıilıkl;n- d* na karışarak meydanı yerinden| dı. SALAN oynattı. Elli kadar serseri yere Artık her şey bitmişti. * 1604 . W;:::::J de bunların arasında Lantene hançeri elinde olduğu idi. halde hücum etti. Di ei eI j i Çıldıı'n gibi bir halde ileriye atı- yen bir sesle: a dlnida İake ei a n ü | p iniyor - İleri!.. diye hl!k"d' .| ve her darbede bir nefer yere yu- Yüz kadar serseri hücum etti- varlanıyordu ler. | — Busuüretle, atının üstünde kımıl- Yeni bir taraka daha koptu. —| 4, —adan durarak onun kendisine Ölüler düştü. Yaralılar da küf-| 46ğru geldiğini seyreden Monkla- rederek yuvarlandılar. ra doğru yol açıyordu. 'Her zaman beraber bulunan Lantene hicbir şey söylemiyor: Fanfarla Kokarder de biribirleri-| du nin ırkası sıra düştüler. Fakat her hareketinde — kızgın Yanında on, önbeş kişi kalan| bir homurtu gırtlağını yırtıyordu. Lantene hâlâ: Monklara doğru yürüyordu. — İleri!.. diye bağırryordu. Onu ele geçirmişti. Böyle bir saldırışın önüde kor- kan askerler çekiliyor!'ardı. Lantene Monkların atına yetiş- Yerlerinder fırlamış, kan çana- #ına dönmüş gözleri müthiş bir hayale dikilmişti.. [ ' Birkaç adım uzağında — asker-! ti. SEKSİİLİN —— ——0 Bu kelimeyi iyi belleyiniz! onu kullanmak sayesinde uzviyetinizde İdeğişmeler. baş gösterecek tir K | GC LA D BK İ M Hasıli Bu gün sizde bulunmayan her şeyi.... SEKSÜLİN de bulacaksınız! KUTUSU 200 Krş BEŞİR KEMAL - MAHMUT CEVAT ECZANESİ ÜNSETTEZLER Haydarpaşa hastanesi bevliye mütehassısı MÜHİM SİRKECİ En emin çar€e.. 2 ve 20 komprimelik ambalajlarda bulunur. Ambalaj ve komprimelerin lTi7 ' G : üzerinde halisliğin timsali ei —a a aç aNN olan €P markasını arayınız. DÜN ve YARIN külliyatı Avrupanın en canlı, örnek eserle- rinden alınır. DÜN ve YARIN külliyatı en modern fikirleri gös- terir. DÜN ve YARIN külliyatı sekmez bir intizam altında çıkar. Babrâli caddesi Meserret ote-| DÜN ve YARIN külliyatı seçme bir kütüphane teşkil eder. li 88 numarada her gün öğleden Tevzi Yeri: VAKIT matbaası — İstanbul sonra saat ikiden sekize kadar. SERSERİLER YATAĞI 85 Yalnız Jil l8 Mahü koridordaki| tuluş ümidi olan kendi fenerini nöbetçileri iki misli çoğalttı. Ve| kendisi kırrarcasına şehit ettiği bu mahkümun yanına dört muhafız| yüksek insanın taliine karşı olan daha verdi. son vaktini soğuk kanlılıkla din- a Akşam üstü saat yediye doğru liyebilir, Jil Mahü Dolenin yanına gelerek Tinla oYt NAR her istediğini yerine getireceğini San ai büller aei sara- söylemekle beraber: İK —'itlğe tit bie yentiğli ve bkğüli alevlerden evvel ruhunu saran kendi mahzenimden — çıkmış şa- elemlerle boğuştu. raptan göndereyim mi? diye sor- Fakat sabah saat beşte zindanı- du. nın kapısı açılarak Jil lö Mahü i- — Teşekkür ederim Mösyö Ma- çeri girince derhal ayağa hlkın hü, ekmeğim bana yeter. Etyen Dolenin yüzünde sakin bir ifade vardı. Jil 18 Mahünün yanında bir da papas bulunuyordu. Papas. — Oğlum, af, tevekkül ve mer- hamet telkin eden dinimizin bü- tün evlâtlarına, — hattâ en doğru yoldan sapmışlarına bile bahşet- tiği teselliyi sana da vermeğe gel- — Öyle ise ne istiyorsunuz? — Yorgun olduğum için biraz uyumak... Jil 18 Mahü son derece hayret &- derek dışarıya çıktı. Etyen Dole ot minderin üzeri- ne uzanarak gözlerini yumdu. İşte mahkâümun son gecesi böy- le geçmişti. e Acaba bu büyük âlim ne dü-| ÜD ı"'f" tünüyordu. a ; ş — Mösyö, bakınız, ben P Birkaç saat sonra ateş denilen| |. , iş B pek sa ©o korkunç ejderin pençesinde vü- k"""," îe“"' buldum. Yardımı- cudunun kıvranmasından — evvel| TA fh“’"""' yok. Bununla bera. zavallr kırık kalbinin katlandığı| PS” size bütün samimiliğimle te- dayanılmaz iztırap neydi? şekkür ederim, cevabını verdi. Bunu hangi kalem anlatabilir? — Ne, Allahın huzuruna çıka- Hangi yaztcı onun bir girdab| Sağımız sıyada günahlarınızı, ha- gibi müthiş uğultularla derinleşen| talarımızı, kusurlarınızı itiraf et- ruhunun bu andaki çırpınışların.| mek istemiyor musunuz? Size af dan bahsetmeğe cesaret edebilir?| getiriyorum. Vı hangi okuyucu insanlık â- — Ben, kendimi affettim ! laminin, karanlık devirlerinde ken| — — Hâlâ küfür.. — Hiç olmazsa disine yol gösteren, gece yolunu & bulunmak istersiniz şaşırmış bir adamın biricik kur- ;:'!....Yhd. hdüninüümede ae aai