8$ TEMMUZ — 1935 Benim görüşüm. Eskişehir - ! ağızlıkları Ankaraya gidip gelenler, ekse - riya, yoldan geçerken il sigara ağızlıkları alırlar ve !ııd'i . ye olarak getirirler. Eş dostun bu arada beni de unutmaması âdet- tir. Böylelikle bir düzüne faz- la siğara ağızılğım oldu. Fakat.. Fakatı var.. Hiç biri de işlemiyor.. Heyhatş en — muğlâk makineler tamir edilir; bunlarsa bir kere bozuldular mı, bitti.. Koy bir köşeye... Atsan ıtvıııım. Satsan satamazsın.. Hediye ağızlıkları ilk aldığım gün, eline yeni bir oyuncak geç - Miz çocuk gibi sevinirim. Derhal, ayni tarz muhavereler başlar: — Bunlar, yeniyken iyi değil « dirler... Eskiyince fevkalâde olur- lar.. Zifiri çekerler.. — Adeta bir kehlibar kıymetini alırlar. Hat - tâ kehlibardan bile — iyidirler.. Hem de renkleri ne hoş olur.. Hat- tâ bir İngiliz lordu, Eskişehir ta- sından yapılma pipolarını evvel - €e uşaklarına verir, onlara tütün içirtir, ağızlıklarını antikalaştırır, öyle kel'anırmış.. Bu sözler üzerine ben de heves- lenirim: “ — Dur hele... Ben de şu I.İll' lığı siyah kehlibara — çevirevim.. Tabii uşağıma içirerek — değil... Kendim içerek...,, Z Eskişehir taşlarının — eskisini kullanmak nasip olmadı. Fakat, yenisi sabun gibi bir şey.. Vıcık - vıcık... Eli yağlandırıyor.. Her . halde keyif verdikleri yok.. Bu - | Na rağmen, tahammül ediyorum.. “Kurulur, — güzelleştiririm,, diye Zayret sarfedeceğim... Buna im - A kalmıyor.. Bir — ağızlığın üç dört paketlik bile ömrü yok.. Der: hel deliği tıkanıyor.. Öyle bir su- retle de — yapışmışlar ki açmağa Uğraşsan açılmaz, büsbütün kapa- hır, yahut ta taş çatlar, vidalı ise- ler, ek yerleri tutmaz olur... Hülâsa, nafile.... Eskişehir taşı yalniz l-ı-':ıi_u B $ıdığı memlekette, yani bizde çı - kar, Bunu Viyanaya da nakledi - Yorlar ve fildişi gibi oluyorlar. Sararmak, kararmak - güzelliği - ne irişen, Avrupaya seyahat e - den bizim taşlardır.. Onlardan Yapılma eşya, fildişinden fark - sızdır. En şeytani makinelerin bile, te - kâmül etmekte biribirile yarıştığı bu devirde, bizim bir ağızlık de - liğini doğru açamamız, kendi ta- ŞHımızı terbiye edip yontamammız ne yazıktır. Bugünkü vaziyette, — Eskişehir taşından yaptığımız mamulât bir Pul etmez.. Ya ocakları tıkayalım, Ya sade taş çıkarıp (alıyorlar) ih - raç edelim, yahut ta kendimiz iş- Tliyeceksek adam akıllı işliyelim... (Vâ-Nü) ökonomi bakanı Rusyaya çarşamba günü gidiyor Ökonomi Bakanı Celâl Bayar Çarşamba günü Sovyet Rusyaya gidecektir. Birlikte gidecek olan Sümer Bank genel direktörü Nu- Tullah Sumer Ankaradan şehrimi- ze gelecektir ; Bazkası genel direktörü Mu- âmmerle her iki bankadan altı ki- #ilik bir heyet de Ekonomi Baka- ;uım yanmda Rusyaya gidecek- n Ş * Dışardan gelen .. göçmenler Iskân işleri için bir kongre toplanacak Bükreş elşimiz Hamdullah Sup- hi dün şehrimize gelmiştir. Bu ak- şam Ankaraya gitmesi muhtemel- d. Elçimiz Romanyadan - gele- cek muhacırlar hakkında şunları söylemiştir: 1 — Hükümetimiz dışardan ge - len göçme: lere çok önem vermek - tedir. Bunun için son zamanlarda hazırlanan dokuz maddelik ni - zamnamed » de bundan sonra mu - haceret işlerinin daha çok intiza - ııııiı-ıınmeçıluıııınbuıu- retle de birçok yolsuzlukların ö - nüne geçilmiştir. Yakında bu iş - ler için Ankarada bir kongre top lanacak ve bu süretle iskân işleri ne dair kararlaşacak son tefer - rüat tatbik yoluna konulacaktır- Merinos koyunu yetiştirmek için .. Merinos koyunu yetiştirme çift- liği için Karacabey harasına alı- nan 25 dam:zlık koç gelmiştir. —o— Büyükada vapuru gazino yapılacak Adaları güzelleştirme cemiyeti tarafından istimlâk edilen Yörü- | kali plâjrada denize girecek olan halka soyunma ve giyinme yeri ve kadro haricine çıkarılan “Büyü- kada,, vapurunun satın alınması için belediye ile Akay idaresi ara:- sında müzakere başlamıştır. Ya- kında bu vapur alındıktan sonra plâjın önüüe getirilip konulacak- tır. y .. . w«i |Atatürk çiçeği: Bugünkü Cümhuriyet gazete - sinde okunmuştur: “ “Vanderhild,, — üniversitesi Profesörlerinden doktor Kırk- lend lâboratuyarında muhtelif ; ameliyat — neticesinde sarışın : yöni bir çiçek bulmağa i muvaffak olmuştur. Bu yeni çiçeğe isim aranırken evvelce Kayserideki Amerikan kollejini ziyaret ettiği esnada Atatürkü gören diğer bir profe- sör bu çiçeğin adını “Gazi Ata - İ türk,, konmasını teklif etmiş ve : bu teklif memnuniyetle kabul e- dilmiştir.. HENENREERAEESENEKEEENLE L ceRKENEEESES SA SesessA ı 10 metre murabbarmnda bir yer yan Adada dünkü eğlenceler Eşek * yarışları Birinciliği valinin ' oğlu kazandı Dün adaları güzelleştirme ku- rumu tarafından Büyükadada ter- tip edilen eşek yarışı çok eğlence- li olmuştur. Yarışı seyretmeğe birçok da vetliler gelmiş bulunuyordu. Ya- rış saat dörl buçukta başlamıştır. Eşekler karakol önündeki mey - danlıkta ibinicilerile yer almış bu- lunuyorlardı. Yarış biri küçük, ötekisi büyük tur olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Küçük t*ur karakolun önünde- ki meydanlıktan başlıyarak — Ni- zamyolu ile vapılmış, büyük turda da Maden yolu geçilmiştir: Dünkü yarışta birinciliği yir - mi beş daki'ka otuz üç saniye ile kazanan eşeğin binicisi dağcılık klübünden Voali Muhiddin Üstün- dağın oğlu Metin Üstündağ, ikin- ciliği Gatatasaraydan Hasan, ü- gçüncülüğü Ada klübünden Necip. dördüncül'iğü Adalı Muhip almış- lardır. Birinci gelen biniciye kırmızı, ikinciye yeşi:, üçüncüye mavi, dör- düncüye sacı birer bayrak veril- miştir. i Birinci gelen eşeğin sahibine on beş, ikinciye yedi buçuk, üçün- cüye beş 'ira verilmiştir. Yarışı seyretmeğe gelenler çok Denizde boğuldu Beyoğlunda Ağahamam soka - ğında oturan demirci — çırağı 13 yaşında Yako Fenerbahçede Esa - dın deniz banyosunda yıkanırken boğulmuştur. Zehirlendi Beyoğlunda Keresteci sokağın - da oturan Şükrü — üç gün evvel tanımadığı bir — sütçüden aldığ. sütten zehirlenmiş, Beyoğlu has - tanesine kaldırılmıştır. Ev yandı Dün gece Bakırköyünde Yeni - mahalle sokağında papaz Yaniye &it üç katlı ve 5000 liraya sigor - talı evin kaplamaları — tutuşmuş, | Lir kat yandığı halde söndürül - müştür. Fundalık tutuştu Rumelihisarında Kayalar me - zarlığı denilen yerin üzerinde ya - kılan ateşten çamlar — tutuşmuş, dıktan sonra söndürülmüştür ŞEHRİN DERDLERİ Yaya kaldırımları ve Belediye | Türk kuşu Istanbulda da açılacak Tahsil için Kırıma talebe gönderiliyor Ankarada açılan Türk kuşu ku- rumunun iyi sonuçlar (neticeler) vermesi üzerine İstanbul ve İzmir- de de birer kurum açılması karar- laştırılmıştır. Yalnız bw her iki kurum için lüzumu kadar öğretmen bulunma- dığından Arkara kurumundan se- kiz üyenin Sırımdaki Hokteben yüksek plânöı okuluna — gönderil- mesine karar verilmiştir. Bu üyeler Sabiha, Muammer, Ali, Sait, Tevfik, Mustafa, Ferit ve Nurettinci'r. , Bunlar, masrafı hava kurumu tarafından verilmek üzere üç ay okuduktan sonra muallim olacak- lardır. Üyeler yarın Ankaradan şeb- rimize gelecek, çarşamba günü Çiçerin vapuru ile gideceklerdir. Bu üyeler, geldikten sonra İs tanbul ve İzmir Türk kuşu ları açılacaktır. Taksi otomaobillerinin muayenesi başlıyor Taksi otomobillerinin — fennt muayereelerine on Temmuz günü başlanacak, muayene bir ay süre « cektir. Belediye taksi mucibince taksi otomobillerinin bir tipte ve bir vasıfta — olmasını şart koşmuş, bu şartlara — uygun elmıyan otomobilleri işletmekten menetmişti. Geçen yıl yapılan muayenede görülen ufak, tefek — eksiklikler müsamaha ile karşılanmıştı. Bu yıl talimatname ahkâmı tama - men tatbik edilecektir. —o— Finans bakanı Avrupaya gidecek olan Finans Bakanı (maliye vekili) Fuadın seyahati birkaç gün geri kalmış - tır. Finans Bakanı İstanbulda in - celemesi gerekli tetkiki — lâzım) bazı işlerini bitirdikten sonra haf. ta sonunda Avrupaya gidecektir , —o— Hava tehlikesine karşı çalışmalar Tecim ve endüstri (ticaret ve sanayi) odamırda hava tehlikesi i- çin seçilen kemiteler bu sabah ça- lışmağa başlamışlardır. Her komi- te kendi mırtakasında bulunan O- daya yazılı tecimerlerle (tüccar- larlap görüşecek, taahhütlerini tespit ederek kendilerini üye yaza- caktır. talimatnamesi Şehrimizde hayvanların, otomobillerin, arabaların geçtiği yollara verilen önem “ehemmiyet,, kadar in- sanların geçtiği yollara da önem vermek vakti gel _":l:ıiıihılz neyi kastettiğimi elbette unladınız. Bah- settiğim şey yaya kaldırımlardır. Şimdiye kadar hiç kimsenin gözüne ilişmiyen bu nokta, üzerinde hakikaten durup düşünmeğe değer, Biraz hatıranızı yoklarsanız hergün geçmekte oldu- ğunuz yaya kaldırımların tahammül edilemiyecek ka: dar dar, bozuk, pis, kısa tabirle berbat olduğunu — der- hal toslim edeceksiniz. N Acaba belediye bu zamana kadar bu çok önemli | “ehemmiyetli,, mesele ile neden yakinen ve ciddi bir ıu-, rette mşgul olmuyor? Eğer araştırılacak olursa bir çok kazalarda sebep- lerin en mühimlerinden birinin bu bozuk kaldırımlar -olduğu meydana çıkacaktır. Belediye bu yaya kaldırım- ları çok az bir vaktt içinde mükemmel surette tamir et- meli, daha doğrusu yapmalıdır. ka Dediğim gibi valnız bayvanların, ve arabaların geç: tiği yollara değil, biraz da insanların geçtiği yollara dikkat etmek lâzımgeldiğini bilmeliyiz! — — Dünya harbinde ill kurşunu atan adam (Belgraddan yazlıyor:) Büyük savaşta ilk kurşünu at- mış olan adam yakınlarda Lon- drayı ziyaret edecektir. Bu adam binbaşı Mihaljo M. Milojkoviç'dir ve Selânik cephe- sinde harp etmiş olan İngiliz as- kerlerini ziyaret için beraberinde eski Yugoslav askerlerinden 60 kişi götürmektedir. Bu adamların her birisi eski Sırbistanım en yük- sek madalyesini taşımaktadırlar. Binbaşı Milojkoviç 1914 Tem- muzunun ilk harp gecesinde A- vusturyalıların üzerine yürüyen ordusunun uç kıt'aları olan Macar suvarisine karşı ilk kurşunu at- mıştır. Patlıyan bu kurşun, dünya harbinin ilk kurşunudur. General Neus - Kötü kadırlar sindikası Meksikada öyle bir kurum (teş- kilât) vardır ki bunun Avrupada bir benzeri henüz görülmemiştir. Kurumun adı “Kötü kadınlar sen- dikası,, dır ve başkanı da 29 ya- şında Maria Gonzales adlı bir ka- dındır. Kurum, açılma müsaadesini “Sindicato por defensa de la Mu- jer,, yani “Fahişeleri esirgeme sen. dikası,, adıyla almış olup gerek Meksika hükümeti, gerekse Meksi- ka iş federasyonu tarafından hi maye görmektedir. Senö>ka ken- di üyelerinin, “ev sahibeleri,, tara- fından haklarmın yenmesine, sağ- lık ispektörleri (müfettişleri) ile polisler tarafından fena muamele- ye maruz kalmalarına karşı pro- testoda bulunmakta ve kötü ka- dınlar için bir “İhtiyarlık sigorta- sı,, kurmağa uğraşmaktadır. Sen- dika, diledikleri işler yapılmadığı takdirde genel bir grev ilân olu- nacağı tehdidini savurmaktadır. (Nevyork Times'den) <— Kalbin fılmi Sovyet profesörü M. İ, Grame- nietski çok meraklı olan ilmi bir film yapmıştır. Bu film uzviyet- ten ayrılmış bir hayvan kalbinin nasıl çalıştığını beyaz perdede göstermektedir. Bu iş mikroskopun sinema makinesine bağlanmasiyle başa- rılmıştır. Beyaz perdede, kalbin nasıl çalıştığını, kalp höcre ve ka- paklarının kapanıp açılması, ka- nmn şiryan ve damarlardan gelip gitmesi görülmektedir. Film - bil- hssa doktorlar arasında çok canlı bir alâka uyandırmıştır. <- Şeker hastalığı Sovyet profesörü Sakharof, şeker hastalığını tedavi için yeni bir usul bulmuştur. Bu profesör kendisinin icad etmiş olduğu ilâ- ca Pankereotoksin adını takmış- tır. Verilen malümata göre yapılan tecrübelerde bu ilâcın kanda ye idrarda şeker miktarını insülin- den çok daha fazla devamlı bir surette azalttığı görülmüştür. Şeker hastalığının eserleri ©- lan mütemadi açlık, susuzluk, bol idrar tamamiyle geçmekte ve has- talarm halsizliği de yok — olarak bunun yerini faaliyet ve çalışma isteği almaktadır. Profesö&rün bu keşfi dünya doktorluğu için çok önemli (e- hemmiyetli) dir, —— Ü Zi Te vaz, Te yok —