2 HAmAN — 1935 SÖON ŞARKILARINI TAKDIM EDER Bayan Vedia Riza Giz No. 270045 Ağlatan kadın şahane gözler Bayan Muzaffer No. 270046 Kadın femdine, Gizli sevda Bay Nadir No. 270051 Çiftetelli gazel — Ben o rum dilberinin Rast gazel — Güzelim konca güller gibi. SUMER BANK Yerli Mallar Pazarları Ikramiyelerini veriyor Ystanbul — Yorli — Mallar - Pazarından 26 Mayıs — Pazar — gönü Boyağl — Yerli Mallar - Pazarından 15 Mayıs Çarşamba günü Galata — Yerli Mallar Pazarından 22 Mayıs Enrsııııu Çİnü Mal alanlar ellerindeki ayni tarihli kuponlar mukabilinde Yüzde yüz Parasız mal alabilirler HABER — Akşam Postası Ikramiye mukabilinde evin sonuna I( dır mal almadınızsa z r rlcı oıuııııı- Yerli Mallar Pazanrıda ikrami- Dikkat: yeli satışlar tem dar sürecektir. muz sonuna ka- Istifade ediniz. Urolog — Operatör r. REŞiİD SAMi (Mulen Ruj kıqııı) Vahap B. ldrır yolluı hastalık'ırı mütehas sısı Beyoğlu İstiklâl uduux Ap Nö. öi * SERSERİLER YATAĞI yor, biribirlerini çiğniyor arkadan yetişen serseriler bir tanesini sağ bırakmamak azmiyle mütemadi- yen vuruyorlardı. Serseriler son kere ileriye dni-l ru bir atıldılar.. Bu bakikaten son oldu. Bir kaç saniye içinde sokak temizlendi. En geriye kalan Monklar, sa- Yarmış ve ter içinde kalmış oldu- ğu halde kaçmak için hayvanını mahmuzladı. Lâkin bu anda atının dizginin- den tutan bir adam: — Esir edildiniz Mösyöt, Tes- lim olunuz!., dedi. Monklar etrafının serserilerle sarıldığını gördü. Uzaktan, uzağa kaçan aşker- lerin gürültüsü duyuluyordu. Yalvardığı Allahı arıyormuş gibi gözlerini göğe dikti, Sonra serserilerin başında olarak asker- lerini bozguna uğratan ve kendi- sini esir eden adama baktı. Bu Lanteneydi. Serseriler galipliklerini müthiş bı gürültü ile ilân ettiler. Tekrar büyük ateşler yakıldı. Bunların etrafımda - fahişeler tarafından yaraları sarıln mec- ruhlar getirildi. Şimdi masalarda büyük bir se- fahat başlamıştı. Şarap fıçıları ortaya geliyor, ve süratle boşalıyordu. Her masa- da, her serseri indirdiği müthiş darbeleyi, öldürdüğü adamları, patlattığı kafaları anlatıyordu. Ölenler için ağlayan kadınla- rın hıçkırıklarabu gürültü arasın- da sönük bir nüyrıltı halinde kay- bolup gidiyordu. Piyetr ve Montorgöy sokakla. rında da çarpış aşağı yukarı Sen Sovör'deki gibi geçmişti. Şüphesiz artık uzun zaman Serseriler Yatağına dokunmak kimsenin aklıma gelmiyecekti. Şimdi herkes bu umulmıyan zaferin kendilerine temin edece- ği menfaatleri ve bilhassa Triko- nun ihaneti meselesini konuşuyor- du. Ragastan da bu kavgada kılı- cını çekmişti, Kendi elinde pek müthiş bir silâh olan bu kılıçla icab ettikçe Manfredi himaye etmek — üzere daima onun yanında kalmıştı. Polis müdürü, Haşarat Yatağı- nım ortasına getirildiği zaman serseriler arasında öyle bir gürül- tü koptu ki bütün Paris yerinden oynadı. Serseri reisleri ve kavaslar he- men Monkların etrafını aldılar. Eğer böyle yapmamış olaydı- lar polis müdürü de Triko gibi linç edilecekti. Fakat reislere yüzde yüz itaat ediliyordu. Bunların şiddetli emirleri ö. nünde serseriler, kemirmek — iste- dikleri kemik ağızlarından alman köpekler gibi, homurdanarak ge- rilediler. SERSERİL toprağa verdiği karısının, kaybet- tiği sevgili çocuğunun hayallerini gözünün önünde canlandırıyor ve bu müthiş anlarda kalbinin bütün kuvvetiyle Allaha yalvarıyordu. Mucizeler gösteren ve ölüleri dirilten bu kudrete Cenabıhak ie- Mmini yeriyor ve onun emirlerini tatbike memur olanlara itaat et- meği ve ettirmeği kendisine borç sayıyordu. “Ey büyük — Tanrım, bu hiz- metlerime karşılık karımı ve ço- cuğumu bana geri ver.. Yahut bu lütfa lâyık değilsem hiç olmazsa istirapla çırpımnan kalbime biraz teselli bahşet.,, İşte bu adamın ruhunun derin- liğinden kopup gelen hıçkırık bu idi. İşte Manfredle Lante"c yaka- lanıp asılmasında bu kadar ısrar etmesine sebep buydu. Bu iki adamın çekeceği azap ve işkence kalbine verilecek tesel- linin başlangıcı olacaktı. İçte bu gece de Monklar süvari ve piyade tüfekli askerinin başm- da ilerlerken bunları düşünüyor Manfredle Lantenenin uğratıla. cakları işkenceleri tasarlıyordu Manfred için asılmak kâfi bir ceza idi. Belki de işkence görecekti, Lanteneye gelince bunun için en hafif ceza ateşte yakılmaktı. Ateşin her türlü.günah ve isya- nı temizlediğini Loyola Monklara stöylemişti ı ER YATAĞI n Monklar bu düşüncelere dal- mışken Serseriler Yatağına varıl- mış Sen Sovör, Piyetr, Montor - göy sokaklarında bölükler yerleş- mişlerdi. Polis müdürü bu üç sokağı gez- di. Herkesin aldığı emre göre ha- reket ettiğini gördü. Sonra Sen Sovör sokağına dön- dü. Trikonun, üç tüfek atmak.an ibaret olan işareti üzerine her so- kaktaki kıt'a ayni zamanda Ser. seriler Yatağına girecek ve yuka- rıda anlattığımız vaka geçecekti. Artık beklemekten başka bir şey kalmamıştı, Bu şırada Haşarat Yatağından taşan boğuk bir gürültü duyuldu. Acaba ne oluyordu. Triko, Monkların hareketlerini kolaylaştıracak bir emniyeti ser. serilere aşılamak vazifesini almış- tı. Acaba muvaffak olmuş muy: du?. Evet, çünkü, artık hiç bir gü: rültü duyulmuyordu. Şüphesiz bu anda Serseriler Yatağında herkes uykuya dalmış- tı. Aradan yarım saat geçti. Sen—ÜÖstaş kilisesinin saati ge- ce yarısını, ruha ürperti veren on iki boğuk darbe ile ilân etti. Bir kaç dakika daha geçti. Sonra birdenbire bir tüfek pat- ladı. Bunu bir ıkıncı, bir üçüncü ta- | kip etti.