22 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

HAPYREN GÖZÜL Ü HRLKIN Te AĞT HALKİN “Dİbİ Sene 5 — No, 1754 20203 — Yası işleri telefonu: — CUMARTESI Yuksek Müdafaa Mec- lisi Önemli Karar Verdi Hava Ordumuz Arttırılacak... Yüksek Müdafaa Meclisi Milli Seferberlik | Çocukların Bılgısını Takdir Etmemize İşlerile De Meşgul Olmuştur - Harici Vaziyet Ankara, 21 (A.LA.) — Haziran günlerinde toplanmış ve memleketin yüksek müdafaa meselelerini tetkik etmiştir. Bildiriği Yüksek müdafaa meclisi, İsmet İn3-ü'nün başkanlığında 19, 20, 21 Meclis, herşeyden evvel hava tehlikesine karşı vatandaşların her tarafta gösterdiği ilgiyi şükran ile görmüş ve vatannın hava emniyeti ancak bütün ulusun yakından İştirakile temin olunacağını kaydetmiştir. Yüksek mildafaa meclisi, hava ordusunu arttırmaya ve en yeni yaraçlarla teçhiz etmeye karar vererek bunun İçin üç senelik bir plân kabul etmiş ve vasıtalarını hazırlamiştır. Yüksek müdafaa meclisi, millt seferberlik işlerile ayrıca meşgul olmuştur. En nihayet, Hariciye Bal arsıulusal alandaki elbirliği çalışmalarını izah eylemiştir. devletin harici vaziyet ve emniyetini ve sulhun muhafazası için Türkiyenin Yüksek müdafaa meclisi, sonbaharda mutat toplantısını yapmak üzere görüşmesine nihayet vermiştir. Haciz ışlerınde Kolaylık Ihtiyati Haciz, Ancak Bazı Şartlar Altında Bir İıahnamo Hazırlandı Bu İşe Finans Bakan- lığı Önayak Oldu Ankara, 21 (Hususi) — Finans bakanlığı, tahsili emval kanunu- gun tatbikinde bazı yanlışlıklar yapıldığını ve bu yüzden şikâyet- ler olduğunu dikkate alarak bir İsahname hazirlamıştır. Buna gö- ve ihtiyati haciz koyabilmek için şu sebeplerin bulunması şart ko- şulmuştur: ; x e ğ 1 — Mükellef Türkiyede belli Finanı Bakanı Fuat Ağralı bir ikametgâhı yoksa, mek İçin mallarını gizlemiş, ka- 2 — Mükellef vergiyi verme- ( Devamı 6 1inct yüzde ) Gönlü Dünyalar Kadar Ganı Bir Fakir... n Geldi Ve Kuçdk Dursunu Evlâtlık — Aldı Onümde, yukarıda gördüğünüz a küçüğün ve kadının resimlerini ' gören bir. tanıdık : — Yahu, dedi, Bunlarla konu- tacak kadar mevzusuz mu kaldın? Yazıya, onun bu sorgusuna verdiğim cevabı tekrarla başlı- yacağım : — Mevru, okuyucunun alâka- Bını uyandıran fikir demektir. Bazi okuyucular, fi ânca tanınmış ka- dinın hiyarı mi, armudu mü daha çok sevdiğini anlamak isterler, Bazı ckuyucular da, f ânca meşhur fatın Lahana turşasunun iyiliklerinden balizeden saçmalarını, vecize gibi ( Duvamı 13 ü .cü yüzde ) Hatice ve eviâtlığı kimsesiz Dursun Konabilecektir Koyl öylü İçin Ziraat Bankasında Yeni Teşkilât Ankara, 21 (Hususi) — Ziraat bankası bilhassa Eti Bankın teş- kilile kendini yalnız ziral faaliyet sahasına verdikten sonra, ziratlik- razat İşlerine büyük bir ehemmi- yet verecektir. Ziral ikrazat isimli ayrı bir müdürlük kurulmuş ve başına Mümtaz Bahri Koru geti- rilmiştir. Zirai ikrazat üzerine yeni bir şekil bulunacaktır. Bankanın bundan sonra en mühim yapacağı iş, tarla Özerine yaptığı gibi, çift hayvanatı ve mahsul Üzerine para Ikrazıdır, Ziraat bankası bu şekildeki Ikrazat usulü ile ayni zamanda mahsullerin üÜzerinde nâzım var- fesini de görecektir. Yenl mlidür- lüğün vazife ve teşkilâtını tayin eden bir nizamname hazırlanmak- tadır. CH:P: si Bürosu Geliyor Ankara, 21 (Hususi) — C, H. P. si Genel sekreterlik bürosu yakında Istanbula gidecektir. Büro bir müddet Istanbulda çalışacaktır. Bir Kadın 3 Çocuk Doğurdu Akhisar — Şehrimizin Hacı Ishak mahallesinden Dramalı Mü- ezzin oğlu Yusufun eşi Fatma bir batında 3 — çocuk - —doğurmuştur. Çocuklardan ikisi kız, birl erkek- tir. Şimdi Akhisarın bütün kadın- ları hediyelerle bu üç yavruyu görmeye gidiyorlar. *on Posta 22 HAZİRAN 1935 İdare işleti telefonür 20203 Fiatı 5 kuruş ——— - -———-—— — İmtihan Anketimiz Bugünkü İmtihanlar Her Bakımdan Mutlak Su- rette Fenadır Yardım Etmez Tecrübenin Vordlğl Dersler Imtihan Çocuğun Hem ıııııııuııı. Hem Di De Dimağını Ioııı- Yüksek Muallim mektebi Pedagoji muallimi Sadrettin Celâlde bize, imühan meselesi hakkında fikirleri ni şöyle anlatmıştır : er şeyden evvel söylemek İsterim ki, imtihan gibi çok mudil ve mühim bir mesele hakkında bu kadar az zamanda tam ve esaslı bir fikir vermek mümkün değildir. Hususile bugün, yeni terbiye teşkilâtının ortaya koyduğu me- selelerde, imtihan ve müsabaka- lara mühim bir yer ayırmak lâ» zumdır, Çünkü, imtihanlarda mu- vaffakıyetin hâkim bir endişe olması, talebenin ferdi değişik- liklerine daha uygun, muailimin teşebbüslerini — uyandırmıya — ve cesaretlendirmeğe daha elverişli hakik! bir terbiye ve tedris tek- niğinin yayılmasına mani olmak- tadır. Bunun içindir ki birçok terbi- ( Devamı 12 inci yüzde ) Cumartesi Yevmiyeleriİşi Daha Halledilemedi Cumartesi günü yarım iş yapan işçiler'n yarım vermek meselesi henüz halledilmemiştir. Maamafih bu - işi pratik bir surette halleden müesseseler vardır. Ekseri müwssseselar işçilerini hergün dokuz saat çalıştırmaktadırlar. Cumartesi günü ise beş saat çalıştırmakta, buna mukabil ya imesailerinden az olarak işçiye yarım yevmiye veya mücesese hesabına — mesailerinden fazla olarak tam yevmiye vermektedirler, Bir kısım müecsseseler milessesenin de, İşçinin de zararını mucip olmayacak bir formül bulmuş lar ve cumartesi yevmiyelerini tam vermeye başlamışlardır. Bu formül - ameleyi günde dokuz buçuk saat çalıştırmak, cumartesi günüde saat birde paydos ettirerek tam yevmiye vermektedir. Bu suretle müessese hergün yarım snat fazla iş yaptırmak suretile cumartesi —günü kaybettiği iş randmanını, işçi de yarım saat fazla çalışmak suretile cumartesi günü öglıdın sonra kıybedeceğı yovml eyl alabilmektedir. Sadrettin Celâl yevmiyesini tam veya — Yıkıl — ora- Çerez Kabilinden dan! Ben bareç maraç bilmem ! v Diye tahsildara hakaret — eder. Biribirlerine gi- hengâmedir — kopar. Kavgaya — Yeniçeri kolu mü- dahale eder, Deli Bekiri çalyaka edip karskola götürürler. Vaktile, Hırısti- yanlardan, ha- raç adile ayrıca bir vergi alınır- d — Vergilerin © zamanlar tah- sili de düzen altında olduğundan | tahsildarlar çarşı, pazar — dolaşırlar, raRtgeldikleri — adamlardan — vergi isterler, makbuz. göstermiyenlerden çayır cayır para - toplarlardı | Bir gün, haraç tahsildarlarından biri böyle ötede beride dolaştığı sırada, meşhur ayyaşlardan Tuzeuz Deli Bekiri meybanede başı açık, | hangi milletten olduğu belli -olmı- | yacak bir halde rastgetirip haraç | kâğıdı vorar. Deli Bekir, sarhoş, ne yıptıımıl pek bilmiyerekt Aklına Golmoııılç bür rerler, Yolda, bu heyetle giderlerken, ta- nıdık biri rastgelir. Sorup işi anla- dıktan sonra bu adam Deli Bekire: u ! niçin, Müslüman olduğu- nu söylemedin ? Deyince, Deli Bekir ı Ne bileyim ? Aktıma gelmedi be birader !. Cevabinı verir. — Tıflı