HABER — Akşam Posfası ——— ilkbahar misafirlerimiz Muhacir kuşlar Karısına en sadık erkek kırlangıçlardadır Kuşlar, binlerce kilometrelik yolu şaşırmadan nasıl aşarlar? yoll. değiştirirler. Uzun müd- | det deniz üzerinde kalmamak için mümkün olduğu kadar karada uç- mağa gayret ederler, Onların en fazla korktukları deniz ortasında fırtınaya tutulmaktır. Bu - itibarla | dır ki denizi geçmek mecburiye- tinde kalınca bütün ıürıllcriyle[ uçarlar. Ekser korktukları şey baş- larına gelir ve deniz ortasında fır- tma ile karşılaşıp mücadeleden bi- tap bir hale düşerlerse yolda rast- geldikleri gemilere can havliyle kendilerini dar atarlar. Süveyş ka- nalından gelen vapurlarda bu hal çok defa görülmüştür. — Zavallı kuşcağızlar korkudan yürekleri tıp tıp attığı halde o derece - yor- gun ve bitap düşerler ki her şeyi unutarak gemi yolcularının avuç- ları arasına patır patır düşerler.. Erkek kırlangıç hayatının - 50- nuna kadar ayni dişi ile yaşar. Kırlangıçlarda karı koca şefkat ve muhabbeti o kadar ileri gitmiştir | ki dişis ölen erkek kırlangıç başka bir dişi almaz. Dağ kırlangıçları kısa mesafe- de dünyanm en seri uçan kuşları- dır. Dekikada beş kilometre kate- derler, Leyleklere gelince: Leylekler hepimizin bildiği gi- bi Mart ayında memleketimize ge- | lirler. Metruk bacalarda, ağaç te- pelerinde, dam üstlerinde yuvala- rını kurarlar. Onlar da kırlangıç- lar gibi çift olarak gelir ve eğer ürkmemişlerse gene ayni yuvaya yerleşirler. Yuva inşasında erkek ile dişi müştereken çalışır. Erkek malzeme taşır, dişi de yuvayı ku- rar. Yavrularına ayırdıkları kıs- mun inşasına daha fazla dikkat ve ihtimam ederler, Burayı kâğıt, sa- man, ot ve paçavralarla süslerler. Yuvanın tamiri iki üç gün, yeni-| den inşası da bir hafta sürer, Ça- İıştıkdarı müddetçe yuvalarını mü- | navebe ile beklerler, Nisan niha- yetinde dişi yumurtlar. Bir ay son- Bir çok hayvanlat senenin mu- ayyen zamanlarında hicret eder- | ler. Yani mevsime ve iklime göre bir memleketten diğer memlekete | göçerler. Bazı cins böcekler, balık- | lar, memeli hayvanlar tabiatın bu kanununa tabidirler. Bunların i- çinde bilhassa nazarı dikkatimizi celbeden kuşlardır. Hepimiz biliyoruz ki Kırlangıç- lar ile Leylekler ılık havasını te- neffüs etmeğe başladığımız baha- rın ilk günlerinde memleketimize gelirler. Sonbaharın vücudumuzu ürperttiren gene ilk serin rüzgârla- l misaller lekler hareket etmeden evvel top- lanır ve bir kaç uçuş tecrübeleri yaparlar. Eğer içlerinde yola ta- hammül edemiyecek olanları gö- rürlerse bunları ayırır ve el birli- ğiyle merhamet etmeden öldürür- ler. Leyleklerde evlât muhabbeti pek fazla ileri gittiği halde bu bar- bar âdet neslin hüsnü muhafazası için tatbik edilmektedir, Leylekler Ağustosun ön beşine doğru umumiyetle bataklıklarda toplanırlar. Gagalarını biribirine vurarak saatlerce müzakere ve münakaşa ederler. Sonra havala- nrr ve havada uzun müddet dö- nerler. Nihayet akşam üzeri sıcak iklimlere doğru nfukn kaybolup giderler. 1 Leylekler kişı Afnkıdı geçi- | rirler. Tehad gölü, Nil ktıurlnn, rı esmeye başlayınca bırakıp — gi- derler. İçimizde acaba merak edip te bunların nerelerden geldiğini, we nerelere gitiğini, hangi hissin onları sevkettiğini araştıran ol- muş mudur? Belki vardır. Fakat bilmiyenlerin ekseriyeti teşkil et- tiğine kani olduğumuzdan hicret eden kuşların garip âdetlerine ve tabiatlarına dair elde ettiğimiz bazı malümatı burada vermeği faydalı bulduk. Evvelâ kıtlangıçlardan bahse- delim: “Sonbahar gelince kırlangıçların saçak kenarlarında, telgraf telleri b üzerinde grup halinde toplanarak istişare ettiklerini, telâşir telâşlı konuştuklarını, bağrıştıklarını gö- rürüz.. Bu görüşmeler bir kaç gün ç devam eder. Nihayet bir gün, ek- seriyetle akşam üzeri, hep birlikte çok yükseklere havalanırlar. Eğer rüzgâr müsaidse güneşin batması ğ ile birlikte esrarı bilinmiyen müş- | terek bir hissin telkiniyle Cenuba | doğru hareket ederler, Yolda geç kalmış olanlara tesadüf ederlerse onları kümelerine alırlar.. Ve ni- hayet bütün bit kışı sıcak diyar- larda geçirdikten sonra bahar ge- lince gene cıvıldayarak memleke- timize avdet ederler. Dikkat edi- lirse görülür ki kırlangıçlar toplu gititkleri halde yalnız olarak veya çifter çifter avdet ederler. Her Çift gene eski yuvasına yerleşir.| ra da yavru çıkarır. Yavrular an- Yetişen yavrular bunun yanmda | cak iki aylık olunca uçabilir. ve b bir yuva kurarlar, kendi kendilerini besliyebilirler. Y Kırlangıçlar kiış: Afrikanın| Esasen o vakit te hareket zamanı muhtelif yerlerinde bilhassa Sene-| gelmiştir. Görülüyor ki Teylekler gal'da, Tarabulusta, Mısırda geçi-| memleketimize yavrulamak için h rirler. Yolda yüksek ağaç zirvele - | gelir ve yavrularını buyülünce gi- K rinde, veya kovuklarında, ekseri- | derler. yetle geceleri, dinlene dinlene ge- Burada leyleklerin pek garip Hirler. Ahvali havaiyeye göre de| bir âdetlerinden bahsedelim: Ley- başlıca mıntakalardır. Leylekler arasında biribirine tesanüd ve muavenet hissi çok i- leri gitmiştir. Bunlar hakkında bir çok misal gösterilebilir. Bir tane- sini saymakla iktifa edelim: Avcılardan biri çiftliği üzerin- den geçen dört leylekten birine | ateş eder. Vurulan leylek düşer. Yarası hafif olduğundan ölmez. Tedavi edilir. Fakat sakat kaldığı | için uçamaz, çiftlikte — beslenir. Avcı ertesi sene, çifetliğinin üze- | rinden geçen bir leylek sürüsün- den üç leyleğin ayrıldığını ve çift- likte beslenen sakat arkadaşları- mın başı üstünde uzun müddet u- çarak onu çağırdıklarını, biçare malül leyleğin de kanadlarını te- halükle çarparak onlara kavuş- mak için çabaladığını hayretler içinde görmüştür. İşte leyleklerin ne kuvvetli bir hafızaya malik olduklarını ve bi- ribirlerme de ne derece muavenet hissiyle bağlı olduklarını gösteren güzel bir misal.. Şimdi burada tetkike değer i- kinci mühim bir mesele vardır. Leyleklerin çok kuvvetli hafızaları vardır. Cenubt Afrika intihap ettikleri! kameti şaşırıyor ve gideceği yeri | | Yoldaki istikametlerini de gene Bu mevzua dair bir çok sayılır. Kırlangıçlar olsun, leylekler olsun nasıl oluyor da, binlerce kilomet- re mesafeyi, rotasını hiç şaşırma- dan, katediyorlar, hangi his bun- ları sevkediyor? İşte bugüne ka- dar bu hususta pek çok faraziyat- ta bulunulmuştur. Bazıları bu cins kuşların fevkalâde hassas olduğu- nu zannettikleri koku alma veya işitme duygularına atfetmişlerdir. Bazıları da kuşların toprak ve ha- vadaki elektrik cereyanlarını ko- laylıkla kapan bir organa malik olduklarını ve bunun onları bir pusla ibresi gibi sekettiğini ileri sürmektedirler. Hakikatte ise kuş- lar çok kuvvetli görme hisleri ve hafızaları sayesinde. hareket et- mektedirler, Tecrübeler yapılmış | - ve anlaşılmıştır ki gözü görmiyen bir kuş havada takip edeceği isti- bulamıyor. Halbuki kulağı sağır ve burnu koku almamış ölsa dahi gene yerini buluyor. | Esasen hareket etmeden evvel uzun müddet havada uçuşları, dörümeleri de kendileri için birer nişan bulmak ve o nişanı hatırlı- yarak yuvalarımı bulmak içindir. seçtikleri nişanları bula bula, on- ları takip ede ede tayin ehııekte- dirler. Doktor Ali ismail Haydarpaşa hastanesi bevliye mütehassısı ' gün gibi tuvalete dudak bükerler" | yakışık almıyan bir iştir; | ça eksiltir. Halbuki bunlar güzet | ler! | nat ettirdiği takdirde sun'iliktef! Kadınlar lîi_ıı Yüz tuvaleti Büyük annelerimiz, sürme, dü? di. Bir kadının bunu açıktan a(€ ğa mürakaşa etmesini ayıp &* yarlardı. Şimdi ise bu işler açık” tan açığa, hem de İlüzumundari fazla bir açıklıkla anlatılmakte» dır... Kadma ait süslerde İüzumut — dan fazla açık konuşmak biraz dâ çi ; kadının vekar ve füsununu olduk* liğin kendisinden dnlıı üstündür — r Kadın, güzelliğini sıhhate istir kurtulmuş olur. Böyle kadmlar da yapmacık yoktur, gözümüzü! önüne ideel bir sağlık örneği h" yarlar. Sağları bir kadın MW nasıl itina eder? Bütün tuvalet möl zemesini sabir ve dikkatle gerektir. Pudra seçerken kak pudranm terkibiyle bakılmalıdır. Kullanılacak “rulr parlak renkte olmalı ve son karaf verilmeden önce muhakkak birs* tecrübe için israr edilmelidir. — Hele “dudak kalemi,, a% ÜN . -- tidadı büyüktür. İşte bunun bütün dudak boyalarınm rında yumuşaklık verici lar olmalıdır. — * ( İkinci derecede önemli ' (mü him) olan iş de yüz tuvaletidir. Yüz derisinin tuvaletten manasiyle temiz” olması Temiz deriye hafif bir krem hut losyon sürülür. ıı!* Pudra gayet hafif ve kadar sürülmelidir. Sonra S CYS S ELPLAR PEZ rir. Fakat kırmızılık çok lere kadar sürülür, gözlerin O" zarasımı sertleştirir. h İnce uzun bir yüzde M dılıı ıçıiıluı sürülmeli ve J"’ ELE n ffii!."!!!'!f» mesine dikkat edilmelidir. ııd: bit renkte olduğu gibi W lan ve deriyle birleştiği ,-d- gözükmiyen dalgalar hlind' rülmelidir. Dudaklar, boya M ce hafifçe ıslatılmalı, * ,j 4 boyanım her yana bir teviye Y*... — ması için dudaklar Ww F Fi