HABER — 28 MAYIS — 1935 Akşzın Postasr n Hi Yazan: KADiRCAN KAFLI derya kaptanı olursun.,, gözlerinin önünde sanki canlandı. Geç denizci o günden yirmi sekiz, otuz yıl önce olup bitenleri sanki Herkes düşündüklerini açığa vurdu. Konuşuldu. Söylenenlerin hepsi de eskidenberi Türk ordu - h_* yoruluyorsun.. Ne demek iste- ini çabuk söylesen de dinleni - Versen artık... - —Hakkın var.. Şunu demek is- | olduğu gibi görüyordu: sunda kullanılan savaş biçimi i- fiyorum.. Akdenizde levent kap - HAr 0 di. fanı olarak kalmamalısın.. Devlet, —l4— Padişah, ortada bulunacak, ye- Senin gibi yiğitlere kapılarını a - MOHAÇ OVASINDA niçerilerile beraber düşmanın 1526 yılında idi. Almanya im - paratorluğu ile İspanya krallığını ele geçiren Şarlken 6 zamanlarda büyük Türk padişahr Kanuni Sul- tan Süleymanla çarpışabilecek bi- ricik hükümdardı. Sar,.. İstanbula gitmelisin ve dev - ı(tlırııııııııımı.. girmelisin.. ürd Ali, olmryacak şeyler söy- hmdu. — Bundan ne çıkar baba.. O za- Tan yılın üç beş ayında, şöyle bir merkezine saldıracaktı. Sağda ve solda Rumeli ve Ana dı. Çünkü o sırada savaşta bulu - nacak kadar büyük bir şehzade henüz yoktu. Savaş, bütün cephe ve sonra bütün kış, Fransa kralı birinci Fransuva İYlin en büyük kısmında Mmiskin | iki ateş arasında kalmıştı. Ka - boyunca başlıyacak, devam ede - Miskin oturacağım... Benim işim tr | nunf Süleymanı Şarlkene karşı| cek ve hangisi daha zorlu çıkar- sa karşısındakini yenecekti. Ye - nilen düşman da savaş meydanın: da bir yığın ölü ve yaralı bıraka- rak darma dağım kaçacaktı. Akıncılar kumandanı Bali Bey bir kenarda duruyordu. Demindenberi ağzımır bile aç - mamıştı. Halbuki onun savaş plânların - da yenilikleri meşhurdu. Belgrat ve Rados kuşatmalarında büyük işler görmüştü. Düşüncelerinden çok faydalar alınmıştı. Şimdilik » Yerim — iyi ve böylelikle | kışkırtıyordu. :'l"n; daha çek hizmet emiyor - | Gnnd;r:l:i GÜL d N el hedi yolluyor, tatlı di! AR Eğer benim dediğimi.. — ya - kullanıyor, Türk illerinin verimli “Bsan.. devlete daha büyük hiz - | Macar ovalarına akım yapmasını *!q yaparım!. Su:::::_“ beyi. | yalvarıyordu. 4 kaptanı ol Halbuki Şarlkenin kardeşi Fer- — Ben İstanbula gidip de bun - | dinand, o sırada Avusturya im - hr dilenemem baba.. Yalvarırım | paratoru bulunuyordu. — Macar “na, benden böyle şeyler isteme... | kralr olan ikinci Layoş, impara - Yo Dilenecek değilsin.. sadece... | tor Şarlkenin kız kardeşile ev - Atın sabah.. Iıııı-ıduı.. şimale | lenmiş, kendi kızını da onun kar- *İken açarsın.. İstanbula gider - — deşi Ferdinanda vermişti. ğ— Orada derya kaptanı Piyale Kral, Layoşun erkek çocuğu bulursun... - Mohaçda Bali | yoktu. pek dalgın görünüyordu. k.d"ill fırkasında akımcı ve dalkılıç Avusturya imparatoru Ferdi - Ondan başka herkes söyliye - ö Ali selâm söyledi, ben onun | nand, kendisini Macar tahtının | ceğini söylemişti. hdı_' Bu yüzüğü de sana yol - - yarınki sahibi olarak görüyor - Padişah Bali Beye baktı: » dersin.. Ötesine karışma!.. |— du. — Senin diyeceğin yok mu ko- A &YA kaptanı Piyale Bey Kurd | — Kral Layoş, damadı Ferdinanıl| ca Bali? Oğluna ne yapabilirdi?. Gö- | ile kayın kardeşi Şarlkene güve - R ilkindi. ölam aellnidü v e katik Öieekkür aü 10 ği Bali Bey, ıılkıı_ıdı Bışını doğ 'ii. M Nokkesi babüse önülrün'- niyor L üşmanlı rulttu. Sonra hafifçe eğdi : Üür ve bildiğinden daha büyük | “ Zaten Belgradın zaptından son| — — Padişahım, — demindenberi h.':_ mıydı?. O zamana kadar | ya kendi yurdunun da elden çık- zaten kimseyi dinlemiyordum. On El kaptanı Piyale beyden hiç masından korkuyordu. Aklınca, ların dediklerini iyice — duyma - Ndr işti.. Onu ne zaman ta- | eğer Türklerle savaşa tutuşursa,| dım. Ümit ederim ki iyi şeyler h Almanya imparatoru ve İspanya| söylediler. Fakat benim de elbet .—d Ali devam ediyordu: kralı olan Şarlkenin ve Avustur- | bir düşündüğüm var. — Nerdeyse ya imparatoru Ferdinandın yar - | söyliyecektim. — Sözümü tut!.. Bu benim a dileğimdir.. — Tutayım baba.. Fakat bun - he çıkar?. Piyale Bey bana ne Tn dımlarile, Belgradı değil, bütün Sırbistanı geri alacağını umuyor- du. O sırada birinci Fransuva, 'Türklerin yardımı sayesinde Şarl- keni yenmişti. Kanuni Süleyman Macarlara i- yi bir ders vermek için yola çık- tı. Macar Kralı da büyük bir o«- du hazırlamıştı. Mohaç oyasımnda karşılaştı - lar. O gün vakit geç olmuştu. İki ordu da yorgundu. Karşı karşıya durdular. 'Türk ordusunun merkezinde, Padişahın atlas işlemeli, geniş ve bir saray kadar güzel çadırı — Başkaları yeni bir şey söy- lemediler. Bunları zaten biliyor - dum, — Belki benimkini de bilirsi - niz padişahım.. Ve madem ki si- zin de aklınıza gelmiştir. — Benim de yeni bir düşün - cem yoktur. Senin ne diyeceğini bir an önce öğrenmek — isterim. Haydi bakalım, bizi bekletme!.. — Emret padişahım... Eskiden- beri savaşlarda en büyük kuvvet- ler merkezde — toplanır. Çünkü merkez, bir evin orta — direğine benzer. O yıkılınca bütün ev çö- ker. Ordunun merkezi sağlam o - lunca ise, düşman — adam akıllı ?. Hem senin selâmm o - K=W1mdı mı?.. ç Ali muhakakk bunamşıtı? %lh. olmryacak şeyler is - fi Hlüzmen Reis Piyale Beyin ona tuhaf baktığını, — “Kurd Ali N,.'-—Mı böyle bir adam tanı - 'e_ - Hem bundan bana ne?. '*lmım'!.,, dediğimi gö - #nun f İ;:ı;'!-:m y&::l: '"yd:n;ç'“"’ sipahiler, akmcılar. ezilinceye kadar dayanabiliriz. büyütecektir.. — Filo ku - | yerlerini almışlardı. — Evet.. Şimdi de böyle yap - » sancak beyliği... Sultan Süleyman, bütün ku -| mayı düşünüyorduk.. b."l kaptan olmanım.. yo- | mandanları çadırına çağırdı. On-| — — Halbuki böyle bir — savaşta için açık.. olacaktır. lara: hem düşmana zaman bırakıyoruz, — Düşmanı yenmek için neler| hem de savaşın uzamasmdan şe - No. 18 “ Eğer benim dediğimi yaparsan dolu beylerbeyleri bulunacaklar - Bir Aşkın Hikâyesi İ Nakleden: | Mo. Hatice Süreyya | 27 Mantolu kadın, alaycı alaycı: Zihnini şu mesele kurcalıyordu: — Umarım ki, o, sizden daha a- Bu kadın kimdi? kıllı çıksın... . Onu nereden gözüne kestirmiş - Samiye, artık tahammül edemi - | ti?, yordu.. Meçhul kadına sirtını dön- İhtiyaçta olduğunu nereden an- dü.. . lamıştı?, Oradan uzaklaşmak istiyordu Öi eat y d Öteki kadın, kızgın kızgın: - ST ö (GE işti?. — Demek kararmı verdin.. Razı N n Bilhassa, bilhassa. Çocuğunu a « olmıyorsun?. lıp da ne yapacaktı?. “î“_ yelizi GRsleleğerei bedtle | — L L v saaller, Uördüğlade bi- D Dölürnyümüdan.: Delei ribirini takib ediyordu.. Fakat, Kurd Ali bugün oğluna, onun | —— Dinle!.. Şimdi bana hak ve - | düşünüyorsunuz? Nasıl bir plân yanımdan... Yoksa, polisi çağırı - genç İ“dll.ı bunların hiç birine ce- aklının ermediği şeylerden bah - | receksin!. kursak... Nasıl dövüşsek de yeni' | o m... “Çocuğumu çalıyorlar, im - vab veremiyordu.. teliyordu. Kurd Ali anlatmağa başladı ve | mesek?... dadi!,, diye bağrır, etrafıma adam Böylelikle, bir sokak köşesine — Peki baba.. Anlıyorum.. Fa - | onun anlattıkları, Hüsmen Reisin | — Diye sordu. toplarım. O zaman gününüzü gö - | daha vardı.. Artık evine hayli yak- rürsünüz.. Taşmagir.. Ba sokaklar, gasekluğiu - Yüksek sesle konuşmağa başla - | Ptn geçtiği yerlerdi. mıştı...Gelip geçenler duruyor, | — Gene Birdenbire aklına feci va- hayretle onlara bakıyordu. ziyeti geldi.. Şimdi neredeyse evi - Garip teklifi yapan kadmn, ar - | ne gidecekti.. Orada, annesiyle ve tık, israrm faydasız — olduğunu | babasiyle bir takım sahneler ola - gördüü., caktı.. Aman yarabbi.. — Keyfiniz bilir.. Fakat, söyle- | — —Âman yarabbi.. Bana cesaret diğim gibi pişman — olacaksmırz... | ver.. Bu işi başarabileyim, Son pişmanlık fayda vermiyecek! Durdu.. Orada bir ağaç vardı .. dedi. İ Sırtmı dayadı. Evine varmak için O sırada, tramvaylar durmuş, o- | Yüz metre kadar — daha yürümesi tomobiller. yolda kalabalık edi- lılzm-ıd'ı Fakat buma lâzım olan yordu.. Bundan istifade etti... kuvveti bacaklarında bulamıyor - Mantolu kadın, kalabalığın içine | T-« dalıp gözden kayboldu.. Samiye, hâlâ, hiddetten tiril ti - ril titriyordu.. Ayni yerde çivilen- miş duruyordu. Deminki —kavgaya ve şimdiki hiddeteuzaktan uzağa şahid olan şişmanca bir hanım, genç anneye dostça yaklaştı: — Ne var, evlâdım? Ne oluyor? — Hiç efendim.. Bu kadın beni tahkir etti.. Ondan ibaret.. , — Allah allah.. Ne münasebet .. Fakat, bu dünya, artık terbiyesiz - lerle doldu.. Cebine iki lira kayan kendinde her şeyi yapmak selâhi - (Devamı var) Doktor Ali ismail Haydarpaşa hastanesi bevliye » mütehassısı Urologue — Operatetir Babiâli caddesi Meserret li 88 numarada her gün öğledi sonra saat ikiden sekize kadar. ' yetini görüyor:. Nerede seki zaman Dr. Hafız Cemal "';:ı“" y amüi Dahiliye Mütekasrısı y ll ae benn | od başi gnlerli hat Zaten Samiyede fazla bir şey (2;5 dan €) . kadar İstanbul Di- konuşmak arzusunda değildi.. Yo- | “tayolundaki (118) numarak hu. susi kabinesinde hastalarmı kabul eder. Muayenehane ve ev telefonu 22396, yazlık telefonu Kandilli 38, Beylerbeyi 48. HABER Akşam Postası İDARE EVİ ISTANBUL ANKARA CADDESI Telgraf Adresi: İSTANBUL HABER Telefon — Yazıt 28879 — İdare: 24310 lll aai aa | ABONE ŞARTLARI İ Türkiye Ecnebi 1400 Kr. 2700 Kr. luna devam etti. Bu kısa mükâleme, fena — halde sinirlerini bozmuştu. — Başımndan geçen bu işi ömrünün sonuna ka - dar unutmıyacaktı.. Yavrusunu, sinirli sinirli göğsü - ne bastırdı.. Sanki onu oradan ko « parıp alacaklardı da korumak iş - tiyordu. hid ve yaralılarımız çok oluyor ... İşi kısa kesmek, çabuk bitirmek ve bitirince de — kökünden bitirmek gerektir.. Öyle ki bir daha yeniden Macar ovalarında şehid kanı dök - miyelim. — Güzel, .Güzel söylüyorsun.. Fakat bunun içinne yapmalı? —Eskidenberi — kullandığımız savaş plânları bırakacağız.. Kuv - vetleri merkezde değil, cenahlar - da toplayacağız. .Düşman bize ev- velâ merkezinden — saldıracaktır. Zaten az olan merkez kuvvetleri - mizi birdenbire cenahlara çekece - ğiz ve düşmanın — merkez kuvveti açılan boşluktan bizim — gerimize doğru hızla ilerliyecektir.. Onlar araya girer girmez, bizim cenahla- yımız biribirine — kavuşacak, düş- manı korkunç bi kıskaç içine ala - cağız... $ #Senelik 16 aylık l! aylık 1 aylık Sahibi ve Nesriyat Müdürü: HASAN RASİM US Basıldığı yert " (VAKIY) Matbaası (Devamı var)