28 MAYIS — 1935 Benim görüşüm: Ahmet Cevdet öldü Büyük bir acı ile öğreniyoruz ki, dün, Ankarada, eski gazeteci, İkdam sahib ve baş muharriri Ah- Med Cevdet ölmüş... Hem de ne garib, - tâbir caizse - ne mânidar bir ölüm.. İhtiyar usta, Basın Kurultayı var diye Ankara -« Ya gitmiş, hattâ ilk celseye iştirak *tmiş; fikir söylemiş.. Nihayet, bi- Taz hastalanmış. Gazeteci arka - daşlar, onu yoklamak — için evine ir heyet yollamışlar.. Heyetle “kılışmq.. Gazetecileri bu ku- Tultay münasebetiyle toplu ve an - mış gördüğü — için sevindiğini töylemiş... . Nihayet, veda sırası gelmiş . Bir Meslektaşa elini uzattığı sırada.... *li dGüşmüş.. ölmüş.. DA Ahmed Cevdeti, tanımıyan Ürk münevveri var mrdır? Bilhas #a oski nesil arasında... . Ustad, elli senedenberi, bu yur- kalemiyle hizmet etmiştir. Öl - Üğü zaman 72 yaşında bulunu - Yordu.. Fakat, o kadar sağlam ya - Biliydi ki, pek daha genç görünü - öordu.. Hepimizden daha fazla "!ıyıukmıı hissi — veriyordu: ı(lfllıınım biçiminden pehlivan - _İl andıran vücuduna kadar, ta - h"*. ondan, hiç bir iptidal malze- İ esirgememişti. Meslek hayatımda, Ahmed Cev- "“l çok temaslarım oldu.. Kendi :;ıtım, kendi ağzından — dinle - ç Bir buçuk asırdanberi İstanbul- Mirailenin evlâdı — ve bir tütün “nin oğluymuş.. Mülkiye ve ı" Htak mekleplerinden birinci - 3" çıkmış.. Evvelce Sabah ga - “lesi sahibi Mihranla — birlikte ?İıçmıç. *Fakat sonradan, kendi ':i:.m çıkarmak hevesine düş- — Akalliyet unsurlarının karşı- “na bir Türk müteşebbisi - olarak vi ğim için, evvelâ, beni hima - | Ş €der gibi görünmek istediler ... ilk müşkülât gazetenin is- | haneyi bir an evvel Ki'le başladı.. Her buldüğüm ke - | mektedir. Yumurta ' dolandırıcılığı! Bazı tüccarları, bir takım kimseler dolandırdılar Berlin Türk tecim (ticaret) cda- nin karısı anlatıyor! sı bundan bir kaç gün önce gön - derdiği bir raporda — İstanbulda bazı Alman firmalarının mümes - silliğini iddia eden bir takım kim- selerin bu — firmalar namıma yu - murta aldıklarmı fakat Türkiye - den yümurltayı Almanlar doğru - dan doğruya aldıklarından bu a - adamların hiç bir kıymetleri ol - maması lâzım geleceğini ve buna dikkat edilmesini tavsiye ediyor - du. Berlin Türk tecim (ticaret) ©- dasının Alman hükümeti tarafın - dan da tasdik edilen bu tavsiyesi dinlenmediğinden şehrimiz ihra - catçılarından — bir kısmı çok fena bir şekilde aldatılmışlardır. Bunun neticesi olarak son bir parti halin - de en büyük Alman firmalarından biri namma şehrimizdeki bir Al - man tarafından alman yumurtala- rt bankalar tanrmamışlar ve para - smı vermemişlerdir. Türkofis bu çok önemli iş üze - rinde araştırmalar yapmaktadır . li 5 İ üsküdar yakasındaki hastahaneler Zeyneb Kâmil hastahanesi Ha- ziran birde doğumevi haline geti - rilecektir. Hastahanede bulunan hastalar ya “taburcu,, edilmekte , yahut da başka hastahanelere ta - şınmaktadır. Diğer taraftan Haydarpaşadaki 250 yataklı Nümune hastahane - sinede tamir işinin çabuk ya - pılması bildirilmiştir. Sağlık ba - kanlığı, Anadolu yakasının hasta- hanesiz kalmaması için bu hasta - açmak iste- bir mâna çıkarıyorlardı .. İ —o— ,_"Hı bir “ıı;::ıdı ııîıl;:ı_ ı;-- Yunan ve Romanya b« ihayet, “ » da, lçcileri —h*ı çalışma mânasından baş - e ç e KA bir şey bulamadıkları için a - | — Yünan elçisi Sakelârapulos Ati- H*İhr imtiyazını bana verdi - nadan gelmiş, dün akşam Anka - ıı_ n 4 T raya gitmiştir. ;îıı-o.aıiın.. evvelâ, 800 altın *.“i.;îim. Fakat, ayni zamanda, i kitaplar tab'ediyordum . '—ı. biri bana bu 800 lirayı ! .—n::l Ikdamı o sayede devam "İk.ıdh baş Hi b a karanı e % Hamidin cülüs günüydü.. bir harf unutmuş; yahut "—.._ bir düşmanlık — yapılmış '.,_:d.. kelimesi — ortasındaki 'harfi olmadan çıkmış.. "l:ıırınnu. karartılmış,, | geliyor.. Düşünün: Bu Bi Hamidin günü hakkın - lanılan .î'_’.—ıı.ı ; ’i”ı;! bir sıfat!, gazetemi kapattılar... xîhnıhu. A Efendi halime ""—!: fetvayı verdi, ga - %f;l:'ıî sız kelimenin de ir mânaya gelebile- “’;___u.., çıktı.. Romanya elçisi Filoti Bükreşten gelmiş, dün Ankaraya gitmiştir. snğe Filorya plâjının kirası yedi bin lira Belediye Filoryadaki büyük plâ. jr kiraya vermeği kararlaştırmış - tır. Plâj, yıllığı 7000 liraya kiraya verilecektir. Deniz mevsimi geldiğinden be- lediye, plâjin ay:başında açılma - sına çalışmaktadır. HABER — Akşam Postas, Ka n asker Finlândiyada birkaç | | yüz bin kadardır | Finlândiya elçisi- | Finlândiyanm Türkiye elçisi Bay Talas refikası Bayan Talasla birlikte Ankaradan şehrimize gel- Bay Talas, Finlândiyanın ayni zamanda Balkan memleketleri ve Macaristan elçisi olduğu için ilgili olduğu diğer merkezleri de dola - şacaktır. Finlândiya elçisi Bay Talas be - raberinde gelen — refikasiyle yeni evlenmiş bulunuyor. Ayni zaman- da balayı geçirmektedir. Bayan Talas, Finlândiyanın — tanınmış yazıcılarındandır. Finlândiyaya döndüğü zaman Türkiye için çok iyi yazılar yazacağını söylemek - tedir, Kendisiyle görüşen bir muhar - ririmize, Bayan Talas Finlândiya- da kadınmların durumuna dair şun- ları söylemiştir: “— Finlândiya, Avrupada ka- dma ilk defa rey — hakkı veren memlekettir. Parlâmentoda kadın üyelerimiz var. Muhtelif meslek - lerde kadınlar çoğalıyor. O kadar ki erkekler şikâyete başladılar.. Finlândiyada —asker kadım- | lar da vardır. Orduda gönüllü as - | ker bulunmaktadır. Bunların sa - yısı bir kaç yüz bindir. Çoluk ço- cuk sahibi anneler orduya gönüllü yazılıyorlar, Bunlar üniforma gi - yerler. Geçit resimlerine iştirak e- derler, Finlândiyada kadınlık ha- reketinde göze çarpan taraf vatan severliktir.,, Bayan Talasın anlattığına göre, Finlândiya gönüllü asker kadın - Tarının üniformaları gri bir roptur. Önü kapalı ve yüksek yakalıdır. Bayan Talas bundan önce, bir hukuk profesörü olan Finlândiya elçisi Bay Talasın talebesi bulun - maktaydı.. Bayan Talas ayni zamanda hu - | kuk doktorudur. Her ikisi de son- | baharda tekrar memleketimize ge- lecek İzmir gibi diğer büyük şehir- leri gezeceklerdir, Mecilğ n 4 Belediye vakıf su yollarını tamir edecek Belediye, evkaftan — devraldığı vakıf suların yollarını Hazirandan yacaktır. — Bu arada çeşmelerden bazıları da yaptırılacaktır. miş, ve dün Sofyaya gitmişlerdir. | Haliç ile Belediye Sosyete, para vaziyetini düzeltmiye ; çalışıyor Genel durumu (umumi vaziye- | ti) bir sürü dedikodulara sebep o lan Haliç vapurları sosyetesi ge - | çen gün yapamadığı genel toplan- tısını 27 Haziranda yapacağımı hü- | kümete bildirmiştir. Sosyetenin bu toplantı hakkında Türkofis İstan - bulşubesine — bildirildiğine göre | son zamanlarda sosyetenin hukukt | ve mali durumu bu toplantıda ge- niş bir sonuca — (kat'i neticeye) bağlanacaktır. Bunun için sosyete çevirme ko - lunun yaptığı araştırmalar üzeri - ne verdiği karar başkanlık tarafın- dan genel topluluğa bildirilecek | ve buna uyulması istenecektir. Öğrendiğimize göre sösyete ba- zı şartlar içinde sosyetenin genel durumunu düzeltmeğe imkân gör - mektedir. Yalnız bu yolların — evvelce de teşebbüs edilmiş ve iyi bir sonuç alınmamış — tedbirler olduğu da söylenmektedir. — Bir taraftan da sösyetenin belediyeye — geçmesi mecburiyeti sosyetece de kabul e- dilmektedir. Gğrey Belllağ: Tramvaycıların kongresi Tramvay Amelesi Cemiyeti per- şembe akşamı senelik kongresini Beşiktaş şubesinde yapacaktır. Bu toplantıda ameleye aid bazı mü « him işler görülecektir. —— Ergani madeni sosyelesi Ergani Bakır madeni sosyetesi genel topluluğu evvelce yapılamı - yan toplantısını 27 Haziranda yapacaktır. Maden, yakında çalış- mağa başlayacağı için nizamna - mede bazı değişiklikler yapıla - caktır. Bu arada sosyetenin şimdi İstanbulda bulunan merkezi An- karaya taşmacaktır. —o— Korend kanalı müdürü şehrimizde Korent kanalı —müdürü Bay Kostantin Skeferis Türkiyeyi gez - mek üzere Yunanistandan şehri - mize gelmiştir. —o— Çeşme meydanlıların haklı bir şikâyeti Çeşme meydanında — oturanlar belediyeye baş — vurarak Çeşme - sonra yavaş, yavaş tamire başla - | meydanındaki hayvan ahırlarının başak bir yere kaldırılmasını iste - mişlerdir. | ŞEHR I N DERDLERİ | Çarşıkapıda tozdan bir sokak Çarşıkapıda eski yanan Feyziati Lisesi arsası arka- sında Doğramacı sokağında oturan — G. Doktor Zühtü, evinin önündeki yoldan şikâyet etmektedir: — Yanan Feyziati Lisesi arsasını ikiye çıldı, İşte bu yol açıldığından beri bizim sokak mah- voldu denebilir. ila Bu yola henüz kaldırım döşenmediğinden, ve aeviye- ce bizim sokaktan dahâ yüksek olduğu: toz toprak varsa hepsi bizim sokağa akıyor. Ayni za- manda burada bir takım yeni apartımanlar yapılmakta luğundan buraya malzeme laşıyan olomobil ve ara- bolar da., diz bomunu brlor bu ianz in bölen bir yol a- | Bizim sokağa akmasını temin etmektedir. İ Bundan başka işin asıl tahammül edilmez -tarafla- | rından biri de sokağımıza toz ve toprakla birlikte bir takım iri iri taşların da dolmasıdır. Bilhassa geceleyin az aydınlanmış olan sokaktan geçerken bunlardan biri- ne takılarak düşmek İşden bile değildir. mdan ne kadar Anl rerk n ha Belediye hiç olmazsa tanzifat memurlarına bir em- retse de bu taşları yolun kenarına kaldırtaa.. | İşte semtimizin derdi budur. Kışın çamurdan, yazın tozdan yaka silkiyoruz. Bu açılan sokağa şimdiden kal- dırım döşense de gelip geçenler ve bütün bu semt halkı rahni oise e!—--- —-. - 3 'lleuac,?le_u_o.î Böceklerin doktorluğu Cihan harbinde ordu doktorla - rından biri, askerlerin — yaraları üstünde kanadIr bir cins kurtları görerek tiksinmişti,. Ancak bu tik- sinti çok uzun sürmemiş ve böyle kurtlu yaraların en makbul usul - lerle tedavi edilmekte olan yara « lardan çok daha çabuk iyileştik - lerini görünce şaşıp — kalmıştır. Şimdi ise bütün dünya doktorları alelâde cerrahi yollardan tedavi - $i zor yaraları şifalandırmak için bu kurtları kullanmaktadırlar. Her memlekette hastahaneler için temiz kurt yetiştirmekte olan lâboratuvarlar vardır. Bu kurtların şifa hassası nedir? Denilidiğine göre, bu kurtlar yara- nın içinde dolaşıp — dururken bir taraftan da kimyevi bir terkip bı » rakmaktadır. Böceklerin bıraktıkları bu ter « kibin hassasını doktor C. İ. Macal- Tister çok eskiden anlamış ve bunu 23 yıldanberi ülser tedavilerinde kullanmıştır. — Terkibe Allantoin adı verilmektedir. Nitekim Fran- sız köylüleri yaralarına Allantoini ihtiva eden (karakafes otu) nun köklerini korlar. ğ < Yeni bir yanar dâğ mı Alaskanın şimal kıyılarındaki Özgzüstin adasının Kamişak koyun- da Ogüstin yanardağı 15 Mayış - tan beri ateş püskürmeğe başla » miştir, Adanın üstünü kalın duman ta- bakaları kaplamıştır. Dumanlari sütun sütun göklere yükseliyor. O civardan geçmekte — olan Tulip Oucen adlı geminin telsizi, kızgın lâvların dağdan ırmaklar gibi dos doğru denize aktığını bildirmek - tedir. 1000 metre yüksekliğinde olan Ogüstin yanardağı çoktanbe- ri sönmüş bir volkandır. < Havyar tedavisi Çocukların uğradığı bir kemik hastalığı vardır ki buna doktor « harın dilinde Raşitik denir. İşte bu hastalığa karşı en tesirli ilâç ola - rak balık yağı kullanılırdı. Sovyet Rusyanın kimya enstitüsünde pro- fesör Lepski son — zamanlarda bu hastalığa karşı havyar tedavisini denemiştir. Havyar, Morina balık yağı ile diğer balıkların ciğerle - rinden çıkarılan yağlar kadar D, vitaminini ihtiva etmektedir. Profesör Lepski Raşitik hasta- lığma uğramış — 20 çocuğu alarak bunlara her gün 250 gram havyar yedirmiş ve bunlardan on yedisi - nin tamamiyle şifa bulduğu görül- müştür. Havyarın en çok Rusyada yetiş- tiği malümdüur. Hidayetin ölümü Yıllarca memlekete hizmet et- miş olan, Cumhuriyet — Kız orte mektebi müdürü Hidayet ölmüş- tür. Bu kıymetli eğitmen, dün ar kadaşları, talebeleri tarafından el üstünde taşınarak Silivrikapıda - ki aile mezarlığına — götürülmüş, göz yaşları arasında gömülmüş - tür. DA Ailesine ve maarifçilere taziyet.