Böyle spor istemeyiz! AM Dayyayyay HKT içya GKFT ayaagatEFT Na ıT | — ( Baştarafı I ncide) | fer yalnız memlekete kalan yeni bir cephesini teşkil etti. v“ğ'o İşin içyüzünü çok iyi bildiğim için, dün benim en çok gücüme| giden hakeme yapılan taarruz ol-| du. Daha Pazartesi gününden, bu maç kararlaştırıldığı zaman, — ha- kemi düşünülmüş, ve İstanbulspo- run arzusu, hattâ ısrarile çok dü - rüst ve kıymetli bir genç olan Ha- lit Galip Ezgü seçilmişti. Hattâ İstanbulspor oyuncula - rından bazısı bana: (Halit Galip maça çıkmazsa biz| de maçı oynamayız.) demişlerdi.. İşte dün İstanbulsporluların böyle ısrarla istedikleri bir ha - keme, yaptıkları hareketlere ne demek lâzımdır. Bilmiyorum.. . » .« Dün maç nasıl oynandı: İşte aldığım notların hulâsası: Oyun ,ilk devre hemen hiç he- yecansız oldu.. Eğer seyircilerden bir kaç terbiyesizin (yuhaları) ve yağdırdıkları küfürler olmasaydı, belki de hep böyle devam ede cekti, Adeta iki tarafta oyunu kaza - nacağından emin ve sakin görü - nüyordu. Fakat Gündüz Kılıç 40c1 dakika- da ilk golü atınca iş değişti. İstanbulspor sinirlenmeğe baş - ladı, Bilbassa, kenarlardan kopan| feryatlar, takımın asabını. büsbü- tün bozuyordu. İlk devre bir mesele çıkmadan | h 0 Galatasarayın bitti. İkinci devre başlar galebesile başlamaz, kızılca kıyametin kopacağı anla -| şıldı. Bu maçı mutlak kazanmak isti- yen İstanbulsporlular sinirli görü- nüyorlardı. Bereket Galatasaray soğuk kanlılığını muhafaza edi -| yordu. Bu aralık oyunu çığırından çı -| karan seyircilerden bir çığırtkan küfürbazı hakem polislere göster- | diği halde, iş örtbas edildi. Galatasaray ikinci golünü de attıktan sonra, İstanbulspor takı - mıt büsbütün sinirlendi: Oyunculardan bir kısmı artık her an hakeme itiraz ediyorlardı. Tuhaftır, bu aralık hakemin İs- tanbulsporun lehinde verdiği ka rarlara dahi, (bunu verme ha kem) diye feryat koparan seyirci- ler oluyordu. Bunlar öz İstanbulsporlular de- ğildi.. Çünkü memleketin en yük- sek bir irfan ocağında yetişenle - rin böyle işler yapamıyacaklarına kendim kadar inanırım. Öyle anlaşılryordu ki, İstanbul: sporlu olmrıyan bu çığırtkanlar, bu maç ta bir hâdise çıkarmak i - çin, mütemadiyen kastı mahsusla hareket ediyorlardı. Fakat maalesef zabıta bunlar dan birisini kolundan tutup çıka - ramadı. Nihayet (3) ncü gol de oldu. İs- tanbulspor müdafaası evvelâ yer tutmak meselesinden birbirile mü- nakaşa ettiler. Top ortaya geldi. Ortada hiçbir mesele yoktu, fakat. Tam oyun başlıyacağı anda, oyun- culardan Salih, birden yerinden Yoptu, hakemin üstüne doğru dö- vecekmiş gibi koşmaya başladı. Bir taraftan da (bu gol ofsayt- tı, neden görmedin; sen nasıl ha - kemsin?!) diye bağırıyordu. Futbol heyeti reisi Bay Neecmi diyor ki: — Spor sahası dahilinde tehaddüs eden sporcular tarafından ihdas edi- len hâdiseler hakkında biz milessir o- labilir ve o işlere vaz'ıyed ederek lâ- zun gelen müeyyideleri tatbik ederiz. Seyircilere ve spor harletindeki va- ziyetlere gelince bunlar hakkında tyr rıca kuvoci leraiyemiz yoktur, Bu hu- sustaki intizam inzibat kuvvetlerinin i alacağı tedbirlere bağlıdır, d Mrataka merkezi, ikinci reisi Fethi Başaran diyor ki: Halkın bu tarzda hareketi pek ip- tidcidir. Bu, memleketimizde sporun terakki ettiğinin aleyhine bir cereyan uyandırmakta ve sporun inkişal'ını baltalamaktadır. Teşkilâtımızın — bu | hususta icrai bir kuvveti yoktur. ”u çirkin hareketler ni"açet oraya | gelen seyircilerden bir kısmının spor | rzihniyet ve mefhumunu hakiki mânada anlamamakta olduklarını göstermek- | tedir. Bunun da halkın spora olan panlış anlama kabiliyetinin artmasıy- le inzibal kuvvetlerinin ulacağı ted. Birlerle salâha doğru gideceğinde şüphe yoktur. H RNaagageEAREPaşgayoeÜRSNİKİR gop YANKAR g yya pNF MtougayayıUNA Bu vaziyet karşısmda hakem | kendisine oyundan çıkmasını ıöy-. ledi. Büsbütün gözü kızan Salih| tam hakemin yanına yaklaşmıştı| ki, Salâhattin, ve Samihin (Salih ne yapıyorsun, kendine gel) de . mesiyle toparlandı. Ve söylene, söylene oyundan çıktı. Bunun üzerine bir kaç oyun- | cu daha (bu gol ofsayttı) diye ba-| ğırmaya başladılar. İstanbulsporlu bazı oyuncular daha sahadan ken- di kendine çıktı, bir kısım biraz bekledi. Ve nihayet bütün İstan - bulspor takımı meydanı boş bı - raktı. | Hakem fasıla ile üç düdük ça -| larak takımı davet etti. Ve kimse| gelmeyince Galatasarayı hükmen | galip addederek oyunu bitirdi. — | * » « Buraya kadar anlattığım Mdî—ı | seler, ve mağlübiyete kızarak sa- hayı terketmek, haksız ve İstan ' bulspor gibi, hakikt sporcu tanın- mış, en çok sevdiğim bir takıma | hiç yakıştıramıyacağım bir iş ol -| du.. Fakat işin asıl rezalet ve çirkin tarafı bundan sonra başlar.. * * Hakem oyun bittikten sonra, bazı arkadaşları ve alan gözcüsü- nün müdahalesile kalabalığın çık- masını bekliyerek sahada kaldı.. Seyirciler hemen de tamamen boşalmış gibi göründükleri — bir anda, (4) polisin refakatinde stattan otomobile götürülmek ü - zere çıkarıldı. Fakat tam korido- ra gelince, pusu kurmuş bir kaç tulumbacı ruhlu adamın taarruzu- na uğradı. Ve yanındaki polislere! rağmen otomobile kadar — tekme, yumruk altında götürüldü. Ve işte dünkü maç ta böyle bir rezaletle bitti. Biz artık böyle spor istemiyo - ruz.. Hakemlere küfür eden ağızla - rın yırtılması, hakemlere vuran ellerin kırılması zamanı çoktan gelmiştir. Zabıta, insanlıktan anlamıyan, bütün oyunların çığırından çık - masma sebep'olan bazı terbiyesiz | seyircilerin yakasını brrakmama - lıdır. Ve böyle hâdiseler karşısın - l da, spor teşkilâtı çok seri ve kat'i | Hattâ Bulgaristana karşı İğlceğinden HABER — Akşam Postfası Sabah Gazetelerlj ne divorlar?_ “Balkanlılarla ancak elbirliği edilebilir,, KURUN — Asım Us bugünkü ya- ztsında Kadıköy Haydarpaşa semiti- nin gittikçe daha ziyade şenlendiğini mevzubahsederek ahalinin İstanbula gidip gelmek için pek çok bakit kay bettiklerini söylüyor. Bu işin daha ziyade ilerletilmesini, vesakti nakliye- nin asrileştirileşerek gidip belme vak- tinin kısaltılmasına ileri sürüyor. CÜMRURİYET — Yunus — Nadi bugünkü — başmakulesi “Balkanlılar idare olunamazlar, onlarla ancak el | birliği edilir,, serlevhasını taşıyor. Yazısında Balkanların dünya sıyasa- sında artık müvazenet dirhemi rolü oynamaktan çıktıklarını, başlıbaşına büyük bir varlık olduklarını -söylü- yor, ve makaleyi şu şekilde bitiriyor: “Balkan andlaşması adına her şey- den önce biribirimize inanıyoruz. Bu işin başlıca kurvvet sırrı buradadır. Bunun dışında büyük küçük hiç bir devlete karç- “Üşmanlığımız — yoktur. dahi hep dostça duygularla dolu olduğumuz a- çık bir gerçekliktir. Büyük devletlere gelince onlardan bir tek - dileğimiz vardır, Bu devletlerin Balkanlıları i- dare etmeğe çalışmaktan vazgeçmele- rini istiyoruz. Herkes bilsin ki Bal- kanlılar idare olunmazlar, onlarla ancak elbirliği edilerek beraber — çalı- şılabilir.,, TAN — Başmakale yoktur. ZAMAN — Zaman imralı yazı Trakyanın imart meselesinde çok dik- katli ve titiz davranmamız lâzimgel- diğini söylüyor. Düahiliye Müsteşarı.- nan burada portatif ev yapılmasının mevzubaht dilmediğini söylemesi Ü- zerine bunu tabü buluyor, hattâ yal- nız portalif değil, ahşap bina yapıl- masını bile doğru bulmuyor. Trakya- ya imar için sarfedilecek paraların tamamiyle modern inşaata - sarfedil- mesini isliyor. AKŞAM — Akşdmcı bugünkü köşe yazısında Emlâk Bankasının bundan sonra yalnız mesken için yapılacak Binalara ipotek mukabilinde para ve- receği etrafındaki havadisin çok mü- | him olduğunu söylüyor. ül, Limon, Anber, Fujer, Şipr Leylâk, Revdor, Flördamur, Acıbadem, Akasya kokulu Kasan v_luualeı Gliserin Sabunları Hasan zeytin yağından ve Hasan reminden ve Hasan itriyatından pılmiş olup gliserinli ve - tüyalet| için nevileri vardır. Cildi yumuşatır. Güzel ve nazik ciltli kadınlara, ço- cuklara şayanı tavsiyedir. Avrupa- n terkibi meçhül yağlarından ya-| iprlmış sabunlar cilde mazarrat vere- bunlardan — sakınınız. 0-15-25-35 kuruştur. Toptancı lara tenzilât, Hasan deposu, Ankara, İstanbul, Beyoğlu. kararlarla harekete geçmelidir. Yoksa, ne yaptığını bilmezler, böyle yüz buldukça, yakında, memlekette ne hakem, ne de spor olsun diye oynanacak futbol kala- caktır. İzzet Muhiddin APAK (Spor yazılarımızı 9uncu sayfada | için, polis, kuvveti istimal etmiş neti- okuyunuz) Ob iki adada yeni hâdiseler ın , 27 NİSAN — Htalyan askerlerle Yunanlı halk arasınd! ki çarpışmalarda facialar oldu Türkiye ile Yunanistan arasın-| ki on iki adanın İtalyanlar tarafın- dan vaktile muvakkaten işgal edildi- Bi, şimdi ise, bunların Yunanlılar ta- rafımdan istendiği malümdur. Bura- Jarın ahalisi Rumdur, On iki adalarda pılan munameleler dolayısiyle İtalyan ları yeniden ithamlar başlamıştır. Deyli Herald gazetesi Atina muha-| biri “On iki ada muhacirleri cemiye- ti,, reisi doktor Skevos Zernos ile nuşmuş, on iki adadaki Yunan hal- kımm variyeti hakkında dikkate de- ger bazı malümat almıştır. On iki ada muhacirleriyle uğra - şan cemiyetin reisi, bu yıl, adada İ- talyan idaresine karşı tetkikle meşgul olmaktadır. etin merkezi Atinadadır. anda da, adalılar İtalyanla ra, kendi dini işlerine karıştığı için ayak diremişlerdir- Bundan birkaç gün önce olan i - kinci isyan, anlatıldığına göre, İtal - yanlar tarafından büyük bir şiddetle bastırılmıştır. Adadan hiçbir havadis çıkmaması için İtalyanların sarfettiği büyük gay rete rağmen, bu “Muhacir cemiyeti | — reisi,, nin en mevsuk haberleri aldığı yazılmaktadır. Doktor Zervos, Kalimnos adasın: dan bahsederek, şunları anlatmakta- Yımanlılara ya [ başgöstermiş | dır: “Kânunüusani ayımdaki isyandan sonra, bütün kiliseler, papaslar ta - rafmdan kapatılmıştır. Buna r.rbı—p de şuydu: Rahipler, İtalyanlarla bir- | lik olduğundan şüphe edilen bir baş-| papasın, yerinden çıkarılımasını isti- | yorlardı. Bu başpapası çıkarırlarsa, kiliseleri de açacaklarını söylüyorlar: dı. “Bu gerginlik tam üç ay sürdü... Nihayet vali Dö Bisognio işe karıştı. Bu ayın daha başlangıcmda. vali bü- yük kilisenin zorla açtırılmasımı em- retti., Elde ettiği iki Yunan papasını, ilk mecburi âyini yaptırmak — üzere büyük bir polis grupu refakatile gön derdi. “Bundan başka, vali bütün mek- | tep hocalarınm, profesörlerin, bütün | talebelerini alarak âyine iştirak etme- lerini emretmişti. *“Kalimnos ahalisi, valinin bu mü-| dahalesine karşı durmuşlar, kilisenin | dışmda toplanarak mahut iki papasm | kiliseye girmesine mani olmak iste-| mişlerdir. “Aralarında birçok çocuk ve ka- dım da bulunm kalabalığı dağıtmak cede halk heyecana gelerek mukave- meti artırmış, polise taş ve — öteheri Aatmıştır. “Akşam güneş batarken kalahalık dağıtılmış, sükünet iade edilebilmiş- tir. “Ertesi gün üç İtalyan muhribi a- daya geldi. BunlarIn birlikte — asker getiren gemiler de gelmişti. Ahali, askerlerin karaya çıkmasmma mani ol- | mak ümüdiyle rıhtına kosmuşlardı... Bu esnada, hakiki bir döğüş olmuşsa da adalılar tahiativle silâhlı kuvvet- lere karşı koyamadılar, Yavaş yavay geriliyerek nihayet evlerinde — siper | aldılar.. *“Bu çarpışma sırasında Emanoel Gazonis isimli bir Yunanlı öldü. Bir- çok diğerleri de yaralanmıştır. “Arkasımdan yığınla halk tevkif e- dildi. Bunlar arasında Dr. Karpat- yon isminde biri de yakalanmıştı... Bunun suçu çarşıda ölen Gazonis n © sırâlarda atddarı birçok taşlardan riyle değil, bir İtalyan karşunuyla ul düğünü söylemesiydi. kendilerine karşı tekrar mal edilmiş, bir şey yap' tesebbüslerinden vazgeçmiş On iki ada muhacirleri " reisi bundan birkaç gün *€ yanların evlere girdiğindet mektedir. İdareci örfiye “lân edili —ııxh—nvlı gine göre — bütün € e dükkânlar kapatılmıştı | Bugün ise adada bir te ti mevcut olduğunu — söyleri 200 den fazla adalı nn © lunduğumu bildirmektedir” Deyli Herald gazetesi mevzu üzerinde muhacif ğ reisinin bazı evrakını görd makta ve bunlar arasında W listesini gözden geçirdiğini V tedir. Adalı mahpuslar arasmt profesörler, mektep hocılln lar, tacirler bulunmaktadif Mahpuslar arasmda bulunduğunu ve bunlardafi çocuğu dünyaya gelmek ( ğunu İngiliz gazetecisi, YUNÜ hıcir reisinden naklen b Hayh! Ha Diyerek düş bayıldı Bu sabah adliye korid | bir kadın bayılmıştır. ma davasından dolayı b kuk mahkemesine gelen - Nafia isminde bir kadın Mmeye girmeden yirmi d vel çok sinirlenmiş, "hı!'ı diyerek taşlar üstüne düşt mıştır. Kadının — imdadına mahkemesinde bulunan memuru — yetişmiş, 'Tabi odasından (eter) alı Nafia ayıltılmıştır. eeeti Bir genç £ ' vuruldu j Dün Sarıyerde feci b' olmuş, ve bir genç kız bilir'i bir sebepten dolayı rularak ölmüştür. Doktor Hacı Nurinin ' kis, iki sene kadar evv! knyde oturan lbnhım# gençle tanışmış. Üç ay şanlanmıştır. Dün İbrahim nişanlıs! gitmiş, biraz sonra dâ çin kırlara çıkmışlardir: varında iken birden bir? banca sesi duyulmulı jandarmalar Bcllı.ııı ölü bulmuşlar ve lbrıh*’d lamışlardır. —— Fakat İbrahim vrerî" cinayeti kendisinin Y*f söylemiştir. Meselenif morgun vereceği rıp"y şılacaktır. Gümüş HY’“ vükselli“ Londra, 27 (A—A—) (| | piyasasının dünkü fi olmuştur ki, saat 14,1 | dilen resmi fiyat, g te ıw"'/ “Daha ertesi gün, 18 papas mık-' da ilân edilebilmiştir. tül Gazonisin gümmek üzere cesedini ıîııııîi:ı gittiler. Fakat verilmedi.. “Papaslar itiraz ederek, ahaliden birçoğuyla birlikte cesedi zorla al - mak teşebbürüne Yükseliş hareketi, Külçe halinde gümüşür ? yatı 34 7/8 pens'ten on$ girişmiylerse de,| 36 1/2 pense çıkmışti? *