HABER — Akşam Postası Osmanlıcadan Türkçeye SöZz klavuzunu neşrediyoruz 30 1 — Öz türkçe köklerden — gelen sözlerin karşısına (T. Kö.) beldeği (elâmeti) konmuştur. Bunların her biri hakkında sırası ile"uzmanlarımı- zan (mütehassıs) yazılarını gazete - lere vereceğiz. 2 — Yeni konan karşılıkların iyi ayırd edilmesi için, — gereğine göre, fransızçaları da yazılmış, ayrıca ör . nekler de konulmuştur. 3 — Kökü türkçe olan kelimele - vin bugünkü işlenmiş ve kullanılan gekilleri alınmıştır: Aslı aht olan halk, aslı ügüm olan hüküm, türkçe “çek,, kökünden gelen şekil gibi. M Ma (Bak; âb) — Su (Fr.) Eau Mai cari — Akarsu — (Fr,) Eau eourante ai rakit — Durgun su Maa - — İle, bile — (Pr.) Avec (“Maa -,, ile başlıyan sözler biraz «şağıdadır). aabir — Köprüler Maada — Başka Maalefes, maatteecssüf — Yazık ki, esefle. Örnek: ! — Maatteessüf dediğini - zi yapamadım — Yazık ki, dediğinizi yapamadım. 2 — Maalesef söyliyeceğim ki, ar- zunuz yerine gelirilememiştir. — E « Befle söyliyeceğim kli arzunuz yerine getirilememiştir. Maali — Yücelikler Mazliiftihar — Kıvançla, onur bi- lerek, övünçle Maalkerahe — İstemiyerek, Maalmemnuniye — Seve seve, isti- ye istiye Maarif — Kültür, 2 — Bilimler. Örnek: 1 — aarif Vekâleti — Kül- tür Bakanlığı 2 — Maarifin bir memlekette te - rakkisi — Bilimlerin bir ilkede ileri gitmesi. Maaş — Aylık — (Fr.) Appointe mert Maaziyadetin k, - den daha çok. Örnek; İstediğini maaziyadetin vecdi — İstediğini çok çok verdi. Artığiyel, çok Mabit — Arka, öte, sonra — (Fr.) S Hte Mabadi var — Arkası var, sonrası yar, Maber — Geçit Mabeyn — Ara, aralık Örnek: Mabeynimizdeki dostluğa güvenerek — Aramızdaki — dostluağ gücenerek. Mabihiliiftihar — Mvünek Örnek: — Atatürş, türk tarlhinin mabihiliftikarıdır — Atatürk, — türk tarihinin övüneğidir . Mabud — 1 Tapacak anlamında) 2 — Yaradan (Halik anlamına) — (Fr.) Crdateur 3 — Tanrı (Allah — anlamımma) — (Fr.) Dicu 4 — Ovan (Kadiri mutlak gnlamı ma) — (Fr.) Le Tout - pulssant 5 — İdi (Rab anlamıma) 6 — Kuday (Huda anlamma) 7T — Çalap Mabud — Allah — (Müslümanlık mabudu) — (Fr.) Allah Mabud — Yahuva (Yahudilik ma - budu) — (Pr.) Jehova Mabud (esatir mabudu anlamına) — İlâh — (Fr.) Dieu Örnek: Mars, mitolojide harb ilâ - (En genel hentn adıdır — Mars, mitolojide harb | tanrısının adıdır. Mabude — Tanriçe — (Fr.) Döecsse Örnek: Venüs, hüsün ilâhesidir — Venüs, güzellik tanrıçesidir Mabud (sanem) — Put, idol — (For.) İdole Ulühiyet — Tanrılık — (Fr.) Di - vinit6 Tâht — Tanrısal — (Fr.) Divin Örnek; İlâhi bir hüsün — Tanrı - sal bir güzellik. ğ Mülhid — Tanrısız — (Fr.) Atht Hhad — Tanrısızlık — (Fr.) At - h&isme 'Telih etmek — Tanrısamak — (Fr.) Döfler Örnek; Eski insanlar ahcar ve eş- carı telih ederlerdi — Eski insanlar taşları ve ağaçları tanrısarlardı. 'Telih — Tanrılaştırma — (Fr.) Apothâose Macera, sergüzeşt — Serüven — (Fr.) Aventure Örnek: Maceralı bir hayat geçirdi — Serüvenli bir hayat geçirdi. Madame — Oldukça Örnek: Madamelhayat — Haycüa oldukça Mademki — De, da Örnek: Mademki böyle payacaktın, niye başka türlü söz verdin? — Böy - le yapacaktın da, niye başka türlü söz verdin. Madde — Madde CT. Kö.) — (Fr.) Matidre, article Maddi — Maddiğ — (Fr.) Materiel Madelet — Mağden Mader, valide — Anne, ana Madrub (mazrub) — Döğüşmüş, damğalanmış Madud — Sayılı Madum — Yok Madun — Ast Mafevk — Üst Mafsal — Oyank, oynak yeri Mafilbal — Gönüldeki Mafizzamir — Kalpdeki Mafüv — Bağışlı, bağışlanmış Mağara — Kovuk, mağara Mağbun — Aldanık Mağbut — İmrence Örnek: Rüfekasının mağbutu ol - dü — Arkadaşlarının imrencesi ol - düu, Mağdur, ağrayan, kıyıt Mağfiret etmek — Yarlığamak Mağlüb — Yenik, yenilen — (Pr.) mazlum — Hakraslığa Vaincu Mağlübiyet — Yenilme, yenilim — (Fr.) Defaite Mağmum — Kapanık, sıkıntılı, üz - gün, gamlı — (PFr.) Triste, sombre Örnek: 1 — Mağmum hava — Ka panık (sıkıntılı) hava. 2 — Mağmum insan (Gamlı (üz .« gün) insan Mağrib — Patı Mağruk — (Bak: gark) — Batmış, boğulmuş, batık, — (Fr.) Naufrage, noy& Mağrur — Gururlu (Bak: gurur) Mağrur olmak — Gururlanmak Mağsub — Kapık (Bak: garsb) Örnek: Mali — mağsub — Kapık mal, Mağşuş — Karışık — (Fr.) Mülan xgt, falsifi& Örnek: WHağşuş yağ — Karışık yağ Mağz — Beyin Mah — Ay Mahabet — Aybarlık Örnek: Ordumuzun mahabeti düş- manı yıldırdı — Ordumuzun aybarlı- gı düşmanı yıldırdı Mahal — Yer Mahalle — Uram Mahalli, mevzif — Yersel — (Pr.) Local Örnek: Mahalli âdetler — Yersel törüler Mahalli tahaffuz — Korunak Maharet — Becerik, uzel — (Fr.) Adresse, habiletö Örnek; El işlerinde çok mahareti var — Bi işlerinde çok beceriği (uzel- liği) var. Mahasin — Güzellikler, gökçelik- ler Mahbes (Bak: hapishane) — Hap- sevi Mahbub, mahbuhe — Sevgili, ya - yuklu Mahbus (Bak: hapis) — Kapsık Örnek: Mahbesten iki mahbus fi- rar etti — Hapsevinden - iki kapsık kaçtı. Mahcub (Bak: hicab) — Utan - — (Fr.) Timide Mahcub etmek — Utandırmak — (Fr.) Confondre Mahcubiyet — Sıkılganlık, utan - gaçlık — (Fr.) Timidit6 Mucub olmak — Utanmak Mardud — Buçlu, sayılı, çevrilmiş, dar — (Fr.) Limit& Örnekler: 1 — Verdiği mahdud Bir iki kitabı bir hazine mi sanmış? — Verdiği sayılı bir iki kitabı bir hazi - ne mi sanmış? 2 — Bu tarlanın sağ tarafı bir çay ile mahduddur — Bu tarlanın — sağ yanı bir çayla çevrilşimtir Csınırlı - dir). 3 — Mahdud bir saha içinde — Dar (buçlu) bir alan içinde, Mahdudülfikir. — Darkafalı — (Fr.) Borni Mahdum — Oğul Mahfaza — Kutu, saklak, kab Mahfi (Bak: hafi) — Gizli Mahfil — 1 — Derge, 2 — Klub, ' — (Bak: muhit) Mâhfuz — Saklı Mahir — Becerikli, — uz, uzelli — (Fr.) Habile, adroit Örnekt — Mahir bir doğramacı — Üzelli bir doğramacı. Mahiyet — Nelik, içyüz Örnek: Mahiyeti meçhul bir hasta- lık — Neliği bilinmiyen bir hastalık. Mahkeme — Hakyeri Mahküâke, kitabe — Kazıt — (Fr.) İnseription, &pitaphe Mahküm — Kasanık — C(Fr.) Con- damn& Örnek: Mahkümlara hüsnü mua - mele ettiler — Kasanıklara karşı iyi davrandılar, Mahküm — Kölemen — (Fr.) As - servi Örnek: ulus Mahküm etmek (Fr.) Condamner Örnek: Mahkeme ... i iki — seneye mahküm etti — Hakyeri ... i iki yıla kasadı. Mahkümiyet — Kasınlık — (Fr.) Condamnation Mahkümiyet, esaret — Kölelik — (Fr.) Eselavage, servitüde Mahküm olmak (hüküm gl_xm(—h — Kasanmak Mo k (Bak: halk) — Yaratık — (Fr.) Crdature Mahlâl — Erimiş, eril Mahlüt — Katışık, (Bak : halis) — (Fr.) Mölange Örnek; Mahlât — yağ — Katışık VYağ. Mahmi (Bak: himaye) — Koru - nuk — (Fr.) Protögt Örnek: Bu çocuk benim mahmim- dir — Bu çocuk benlm korunuğum - dum. Mahmul — Yüklü Mahmuür — Baygın, süzgün — (Fr.) Langoureux Mahreç — ıkıt, sürüt — (Fr.) Sor- tle Örnekler: 1 — Bu binanın sokağa mahreci arka tarafındadır — Bu ya - pının sokağa çıkıtı arkasındadır. 2 — İzmir üzüm — ve incirlerinin başlıca mahreci Amerikadır — İzmir üzüm ve incirlerinin başlıca sürülü Amerikadır. Mahrek — Yörüncü, yürüncü, dön- ge — (Fr.) Trajoctolre Mahrem — Özdeş, içli dışlı, gizli — (Fr.) intime Mahremane — Gizli olarak sınırlı, Mahküm millet — Kölemen — Kasamak — Mahremi esrar, —mahremi râz — Gizdeş — (Fr.) Confident Mahremiyet — İçli dışlılık, özdeş - Hik, gizlilik Mahrukat — Yakacak Mahrum — Yoksun Örnek; Rahattan mahrum kalmış bir adam — Rahatltan yoksun kalmış bir adam. Mahrum etmek — Yoksundurmak Örnek: Sizi hiç bir şeyden mah - rum etmek İslemem — Sizi — hiç bir şeyden yoksundurmak istemem. Mahrumiyet, husran — Yoksunma, Mahrum olmak — Yoksunmak Hahsuben — Tuta Örnek: Deynime mahsuben şu pa - rayıt lülfen kabul ediniz — Borcuma tula şu parayı kayralın kabul ediniz Mahsub etmek — Saymak, tutmak Mahsul — Ürün Örnek; Mahsul, bu sene daha tyi - dir — Ürün bu yü daha iyidir. Mahsuldar — Verimli, bitek Örnek: — Mahsuldar topraklar — yoksuntu Verimli topraklar gi Mahsuldar olmıyan — Verimsiz Mahsuldarlık — Verimlilik Mahsur — Kuşanık, kuşatılmış Örnek: — Düşman ordusu orada mahsur kaldı — Düşman ordusu ora- da kaşanık (kuşatılmış) kaldı. Mahsus, hâs — Üzgü Propre â Örnek: Çocuklara has bir gülüşü vardı — Çocuklara özgü — bir gülüşü vardı, Mahsüs — Sezimliş, duyulmuş — (Fr.) Sensible Örnek; Onun büyük bir adam ola- cağı daha çocukluğunda mahsüs ol - muştu (eezilmişti). Mahsüs ve namahsüs — Belli be - lirsiz Mahsüs — surette — Duyulurcası - na — (Fr.) Sensiblement Mahşer, izdiham — Yığılım — (Fr.) Grande affluence Mahuf, mehip — Korkunç — (Fr.) Terrible Mahud (Meşhur anlamına) — Her- kesçe bilinen, bep bildiğimiz, hani gu bildiğimiz Örnek: (.) in mahut - kitabında | da yazıldığı gibi — (.) in herkesçe bilinen (hep bildiğimiz) kitabında da yazıldığı gibi Mahv — Kololma Mahvetmek — Bitirmek, kület - mek, yoketmek Mahviyet — Silginlik, alçak gönül- lülük Mahvolmak — Bitmek, külolmak, yokolmak Örnek: O mahvolmuş bir adam - (Fr.) LT ROL Besler - Kuvvetlendirir - dır — O bitmiş (külolmuş) bir odt dir. Mahz — Salt, son Mahza — Yalnız, ancak Mahzen — Kav Mahfuz — Çikarılmiş, lıı"""" Mahzur — Çekinecek, sakıncâ * (Fr.) İnconvenient Örnek: Bunda ne mahzur görü yvorsunuz? — Bunda ne sakıncd Ş rüyorsunuz? Mahzuz olmak — Hıı!anullı" Örnek; Pek mahzuz oldu — hazlandı. Maide — Sofra Mail — Eğik # Örnek: Bu direk maildir — Bö rek eğiktir. İ Maili inhidam — (Müşrifi harati) — Yıkılmak üzere, yıkkın j Maişet — Geçim — (Fr.) S“u..i tane d Örnek: Maişeti güçlüğe uğrati” fı — Geçimi güçlüğe uğramıştı. Medarı maişet — Geçinecek Malyet — Süder — (Fr.) Sultt Maiyetinde — Yanımda Makabi — Önce, öncesi Örnek: Işin makablini bümlüt' du — İşin öncesini bilmiyordu. Makale — Betke — (Fr.) Makamı memuriyet — Orun Makarrı hükümet, makarrı 1647 payıtaht — Başşehir — (Fr.) Ü' tale Makar, merkez — Başkent — Makarrı vilâyet — 11 başkendi Merkezi kaza — İlçe başkendi © Nahiye merkezi — Kamun bi di yi Makbul (Bak: muteber) Makbuz — Alıt — (Fr.) Reçi Makbuzat — Giren (Banka t& mi) Maklüb — Çevrik, çevrilmiş Maksad — Vargı, erge Örnek: Maksadı para kazan ti — Ergesi para kazanmaktı. k Maksem 1 — Böleç, 2 — Saf maslak a Maksud (Bak: meram) Makta — Kesit — (Fr.) Coupf Maktu Kesme Maktu üÜcret — Kesenek Kakul — Usalır, beğenik Örnek; Makul hareket ıwd Usalır (beğenik) hareket etmedi Gayrimakul — Usalmaz Örnek: Gayrimakul bir düşünt Usalmaz bir düşünce, Müakuliyet — Usalma Örnek: Sözde bu işte makuli! dışarı çıkmamalı — Sözde bu İşt€ almadan dışarı çıkmaamlı A NiZAM SAÇLARİ Dökülmesini keser - Uzatır. PETROL NiZAM Tecrübe edilmiş en iyi saç ilâcıdır. By ük Tayyare Piyangosu Simdiye kadar binlerce kişiyi zengi? etmiştir. Yeni tertib plânını görün I. ci keşidesi 11-Mayıs-1935 tedir: Büyük Ikramiyesi : 25.000 Liradi? ü