9 :vUurL0 J SANT CUTZOŞ HĞ HTRSEZ VOŞ “İTLUNAN <AaĞ Sij ayk ANANI AĞ YOTUZIÇ YU *Euyo dagodur UZRUNUYYUS Eptajgu YurA “ağ soğıa TENYEY AYA SI U? HY “Eesmdurapo — BIPPİ TUDİNECU yıyegog 9p amuo uşsayadıy 'UNUUG LA 1406 19 U BUj nn 3 yOS UK menığop Yeyo TENİ tery a 2001499 94 *xado3 3i yrns <a apçaaz aa ANETAYEP PYT TzNUMS -s04TUUS aYadA NUN INUN VUUG yomudu -3o nunZapıo HILAUZ 319 WEYO UUGANA supla) Hu y gesaoy uyELN ÜN TI U! “durunayaağ yV 4Nt MN — man3 yeseğop Hapyolu amağo uzaunğapio ZDi TEYM KG SA esvujo TTUYZANE IN Wrwy curg — * “adru ağ vu <ezfn oğdarananmu dIg UALOUŞ :ı't Sye Ypyes YUTTUp YAT TUAMI >zarageg “YND05 TUYAPAM — “zuşpa aper vuvg TUEGUĞ dvruyoyasğ — zaptjyyes adaij VEYLUY ZIN Su9t) p99 tuRaaPp OLNT -1041U uızğy — opj iğıy d3 Suşads 114 wepı : HAĞ aape pit TAĞIK zpery TPIPRİ L A «gezn nağop vuvg ZMLTEYYON gp wenr -0£gıKEs NUMİNPIO ZITEGUI Ox1S _l_'l amp aN TUT Ç SD xod 9241f aprızap uayumuz w5 dapuryuk AILAS ayg weCiuranyad apungrax vıdı Tn ğ apto unşöye Oğamundnp PS994AYS ı_ııı “gpoyje NUMANENN TdUTMYOYANE 791806 194 YAT 9941f <&np Suysas öyy upr Tawn3apso3 TT ,::w..;,s—mıı-u— zapayursu ”A MPYOK 19869 IEPEY O UEPUUDAK *a9 84 geyaĞ opoyuuyo na ninpyo S “WEJdOP URPAAZDU SA NYLOY “301LEYI “Tdetunoyağ yur arla ZİŞ — . “Jak <L TOKAMP BPZRSLUN ZrvgUY HYUR) TZMEKINDLLOS 399706 U YEDEKNLTEİ TURGÇUN HİZMUUGUŞİ TPALIÇ zavnsn g— 7AS9N NUNZ9S UNUO ÇETY 399 a) Ko tayğadaLYmMAAAR BYUNİ “APPSOUULAYİ Syy yuad XKOĞ PKY va yedeyideK WRİy UNU vsyo EÖnUUNYNA aröğüğ pes döğıy TAtLuyoyaağ — iypasa desdo OANAP'US YÇ TPPP weyer A ZIRISOŞ TUPAŞIPUYAT TULTUYĞLARAYAK UHEIY POĞYEPUL IŞİPYEĞEY EçTAN' * *TPAXSAZ Ladta -4X31f ÜY dU 3030RE TI dU ZDI SUDE) "apungag Zu İsegeg pesv UŞaYSŞ YPNLIDA TAEY SEŞN Vytoğ ayg zımıörponunla zw YaLIr — TENPLESYO SEULNEY NNO dEVM)ON “AOĞ YO APAAS OŞUNYAĞ YUŞ HPOULAL) >395 DE Ay9 YUŞ AŞ TPAEYANI UYSK e$uK 299 11308 YD AYURİ 'AALLUI SA . İ-ay g vursun o SUNRA Apudap eg eg ayusg TEKHOLA SASOM HĞUA Y3E gaK ng PY HERLOK MA YIY XOd “dEBUNYAN 298 1391706 VüN ĞOT N9 Yü al99) — *aNgyoK Hpyeny ayay Öyy v Serap Na wrapu zpmırpop egenl — TEPAPIDA p03 vurea Tuyeday uLa seyung Zçvosdağsı YUIŞAYYUUMYO gn SI sayuag dvLUYOYAAĞ “MIŞDUĞUY NIZASS “aegeg wN ğnyoy PLEPUNUNL urunığua *0 YuRAŞ “RNĞYET “UEPO NNİNA YO *ağarakçuopa yerye d ASyponLimya 3 vu ue wawegog yusg yeyüğ TUUR))AU “AŞUK UZTELELYAYI İdEYUNYOYANĞ — “amp3oLmyığ zmusy nz nunğapıo wıpy HUuzUz o NYU ÇZNUNI >nwn yoaR YUNIĞNAP PAUCUNUZ uiŞIP yepser YN SZİS TULIĞAĞIP KP Arpe3 segeg döpuy ağnpıo nçop APEYJAĞ 3ET a) 91599 344 “ya<ag Buprzos TULY İ SAA SE eeei — n190 NINVISVDVU — M ai Mıotınlym Benden sonra RMMMNW,NI taraftan da düşünüyordu: — Ah nereden kaçmalı. Ne yapma- H? tenyeri, Esse ve Sansağa kar- ulııııj;hm dö Lezinyan ve Jarnakla beraber Diyanım üç Jantiyomunu teş Sen Trey: hl_eı:ı 'a.f&hn seç! dedi. Tribule: — Kralm kendisi!. dedi. Bu kaba şakaya pek w.;kl Veliaht Hanrinin Kııbfîl pd: Mi . ismindeki gayet güzel ve kadın : — Bu soytarı fazlâa münasebetsiz- lik ediyor artık! dedi. Tribule devam ediyordu: — Mademki Kral benim yerime ge' giyor, ben de onun yerine is- terim, Bu soytarı âsası onun Ve TaÇ benimdir ! Katerin dö Medici kocasının metresi Diyan dö Puantiye tatlı bir gülümse: meyle: — Bu soytarı pek aşırı gidiyor. Ka- balığı haddi aştı değil mi?.. dedi. Tribule sözünü tamamladı: — Fakat, eğer bu işte taç kârlı çı- karsa zavallı âsama acırım! Bu anda bir ses: — Kral! Diye bağırdı. Tribule, biran — içinde gürültüsü kesilen büyük salonun kapısına yeisle baktı. Dans eden çiftler durdu. Jan- tiyomlar yerlere kadar eğildiler, Mu- tu. vş Bı::iııd Fransuva, Jiyetin elinden tutarak içeriye giriyordu. Soytarı: . — Oh kızım ne kadar da güzel! Lâ- kin çok yeisli görünüyor. Ey benim meleğim.. Acaba mümkün mü. Sen> den ebediyen ayrılabilecek — miyim! Oh! Beni görecek olursa! — Nereye saklanmalı?.. Nereye kaçmalı! — RAĞASTANIN OĞLU — Kral: —Müösyöler, Düşes dö Fontenblö'yü selâmlayınız! dedi. Ipek elbiselerin hışırtısı arasında vücutların eğilmesinden doğan uzun bir dalgalanma oldu. Ayni zamanda Aki metresin bulunduğu köşede alaylı bir gülümseme işitildi. Diyan dö Puatye mırıldandı: , — İhtiyar Krala genç metres? Bu sırada herkes böyle Tevkâlâde bir güzellik görmekten doğan bir hay- rete kapılmıştı. Jiyet ise, sanki bu hürmetler başka birisine karşı gösteriliyormuş gibi hiç birine cevap vermeden dosdoğru iler- Tiyordu. Gerçi gözlerini indirmiyorsa da Bu gözler bir sürü adamın - içinde kimseyi görmüyordu. Uzun boyu ile kalabalığın içinde belli olan Kral Jiyeti grup grup gerz- diriyordu. Oğluna: — Oğlum Düşes dö Fontenblö'yü sana takdim ederim. Onu bir kardes gibi sev! dedi. Bu sözler o kadar büyük bir hayret uyandırdı ki, ağızdan ağıza bir kac saniye salonun uzak köşesine kadar yayıldı. Kralın oğlu yarım yamalak hir re- verans ayptıktan sonra arkasını — dö- nüp bir Jantiyomun koluna girdi, ve: — Mösyö, bizim madam yeni bir ata binmek usulü İcat etti, dedi, — Monsenyör Madam pek akıllıdır. — Eğerin ön kaşına tümsek gibi bir şey ilâve etti. Bacağını butaya koyu- yor. Ayağını sarkıtıyor, öbür ayağını da üzengiye koyuyor.. Tıpkı size an- Tattığım gibi.. Tabl Rond Şövalyeleri zamıanında kadınlar süslü eğerli atla- “enı mahmuzlarlardı.. “IpamAa YTAPE 9p du SA YIŞYAZSNY 19 GU apuyı “SY UYPOLJUYNÇ UEMNP ETYEKE YEreYo MUdja zeng viNeY UPYUS TiSIZ9) "pöyuyıpa TPĞS) azyep ai yALag UpuizeAYEZ "öTar SUYOS Yupye WyMoSUAyy yUYuyn) 1p31) “WUŞÇ WPSY n Npro 20810p 08 XİEH TPEYİUN 323X0y Tiğ ULAP 1809 -40Y JUPUY EKDULLA ETEPNUOJÇ 1KUYOP WAPIDIZ0S N WOWOYLOE AĞLEN EPEAY "1p9p Tp aS suyu -3 PUAJPRA )$T TUZIĞTUNZAP LA yuzy YasaK “NK0S — EPWSULU WİZULLEYMOLYUEÇ DA MIZMLTUYZA ZUNYN dİYAZ BuKKErES aN nunğapıo — yeğye amumupit vapaigoo | YUPEN JN9 *0EIS TdumuNayYAAĞ — T2|SS YOSANA “1pP PIĞS VEALAE) 39 HOUNT “parJuuÇ TPRİ depey eğayıoy nğnp 3030 YUTUYAYAŞ YIP WAğ3aALUY UÇUT “awepo vevnronuuz Enuyo vpuv ng “TPOYAOS zok Suiy aj YaRğüyny YURUAŞUİ TUTUTPULUN Y Hayse zızıynnr TUT YIĞTUDUNAYATN MAŞNTUNN YAŞOR TEPYUORU ZiNYE A “1290YOĞ 92949 Uap -e0KYAYS <OĞ KYG YUSLUOP YZ Suy SA 'AP303 TUYZAPIIZ uu0 Vp TU “TAĞNULNİ Y041L DUNYI HUO TPPSAJURIÇ WEpe n "apaok -H3 niğop UDN NASOIE PUPALAĞ YUPA >2109 aplSy AZNPJO ÖnüeLEP VUNSUZGUY BNDN ŞNÇ GUU AD 1125)919 9)İP VY YUĞS “UEPUISULE MLdEYMOK YUT TPNSOY HESdES 1912 pi TauNyUg eJ eej 139999 TATEĞT UUT “TUPNUOYU SMoPPIiR muo — 498 PANPAYI yayuğ e dpÇe) IĞiyug üç TANENELA PoRpARE 'npzo4nungna a))8X93VY AYA 1013 Snur TOĞASİ yunayuzn nağop DÜLNg YuLrur 9Y NİYUNMP EYPYON İig TULLAYZON) “YPNSap dpne) “a0r DA ypepaX y) ağnpum Nai y 'NP1O3 ruığıy “ATEŞ W$NKE upaLlır TUT vpur ng “devuyayAOğ Tposayutıy — “ZUUYELİTYUY VUUG YURÜSE O “TpKOU guzeş ürürepe Af — “aöruzz0g 33 YAY SPÇEY LNY YAY İIPIS Tdevun YOYASĞ YAPUNS puypoK undüaşg — Zü0pro un3 Sey myeyiz Eduy SÜYİZYLRT SöyN)ğ Hassag — — :np10s yeryı “3onpoay oyrall “Yop TeymoLyunf ango UOYLUYALIZUY 3KKT 'TIĞE NOĞ T80 YOĞ JoAtEg — TPADÂMAZLĞE'T dA YESUUE *OESA TÜNPEĞEY LKĞ İYÜLAP d09PUK “TIVDAYOR TTULLÜLLOR — ŞENuNSAUr ToLKI HYAELK dU YOYUA o “TptmeYüg DNEİ VYEEY HOPNALLIYİ DUYU *OZYEUN TONNNN PSIOE BOUNKEYUU yuNZ -203093 919 NĞppLdes UU JUAY A — İ *f)1d urüsap SEPÇUOAÇ op TU0 TpPLUrNNY rurğıygıs SP4 299 yeyn Möpı3 dajnğog vpursere KUÇEYORYUY UUMWOKYUUÇ YAKIE “j3aysap vuNA TIGEZ PÇAAE aPâY —< TeNDEŞETEP TOYOJUOYÇ “TAUNSNU 10X " TPUİŞİS 203181 YAAKIIE “ADOLSON sanpayposua SUa3 YUYUŞ TIZNS URpUNK ada SNO AŞ YAdIP0 APPJMST UUP TUNSUNYO PD aG YEK İ SEPYEA 99 gea z “ApaoKiSey O ramp ÜY NĞ MDÇES ZİUÇÜŞİ T ADĞ TUT | <TOKUYRADA YKHARADE “dunUNANASĞ — “WUPU zAUNİNPANPIN "20SSOR N — “IUPTOSKMUNP KS MzlUYUYUY — 191898 149 V “Ip Tanan” zeyeyeK nünyoy uyunanpola SiyoçT “Erwe VUAJ Yad YöŞf “AWBUNAYANE — n “SUPYUODE Y3 NUKÇT “TPADA 705 9| *gumydııj vp EpLN AoY YOT FİNYARAUK !-qııa( YUĞğETUYAĞ EPLAM') AYAT ua — YIYO NINVLSYOVU Bt — RAGASTANIN OĞLU — 15 Kralın oğlu vaktinin büyük bir kıs- | tarım nerede. Soytarımı görmek iste- mını ayırdığı Şövalyelere ait mütale-| rim, alarını düşünerek uzaklaştı. Bir düzine kadar Jantiyom: Birdenbire eğlence bütün neş'esiy-| — — Tribule. 'Tribule, Kral çağırı- le devama, orkestra çalmağa, çiftler | Yor. Diye bağırarak koştular,, dönmeğe, herkes gülüp konuşmağa Etrafımda husule gelen bu gürül- başladı. Kral, eğlencenin devamı için işaret etmişti. ş Jiyeti bir koltuğa götürdü, Kendi- si de hazırlanan tahta istihlafla hı'ı karak onun yanında başka bir koltu- £ oturdu. Kralın etrafında hemen bir grup hasıl oldu. Biran kadar bu ışık ve şaşaadan gözleri kamaşan Jiyet gene sert ve eiddi bir yüz takındı. BirinchFransuva, gözlerini ondan ayırmadan yüksek sesle: — Ne zevkli, ne eğlenceli bir gece!. Bu güzel kokuları teneffüs etmekle, aşıkların altında parlıyan bu ipek el- biseleri görmekle, bu kadar güzellik- leri seyretmekle insamın içi — ferahlı- | yor, Fakat benim asıl sevincimi kim- se anlıyamaz, Şimdiye kadar tatma- dığım bir duyga ruhumu okşuyor.. — Jiyet bu sözleri işilmemiş gibi hissiz duruyordu. | — Mösyö Monklar! Eğlencemiz pek güzel değil mi! Şa müzike, biribirleri. ne sarılan şu çiftlere bakmız.. Bu hu- susta ne düşünüyorsunuz ! — Çok güzel Şevketmanp! Monklar bu sözü müthiş bir tavır- la söylemiş ve çekilmek üzere bir a- dım atmıştı. — Uzaklaşmayınız Monklar.. Zan- nedersem bir eksiğimiz var, “— Şevketmaabımız burada —bulun- duğu andan beri hiç bir şey eksik ola- maz! — Evet evet! Bir adam eksik.. Soy- tülere, kendine çevrilen haset- yahut takdir dolu bakışlara hiç ehemmiyet vermiyen Jiyet, rulsuz bir cesede, bir heykele benziyordu. Kral Jantiyomlardan daha hezlr bağırdı: k — Tribule!.. Soytanı.; Sana Kırpaç attıracağım.. u Dans durdu! Madamlar Ve Mösyö- ler eğlence içinde bir “oyun çıkaran bu vak'aya, Krala getirmek İçin Tri- büleyi aramağa İştirak ettiler, — Birdenbire, bir kahkaha — fırtiması, bir alkış koptu.. Genç Jantiyomlar- dan mürekkep bir sürü koşa koşa &a- lona girdi. — İştel, İştel, — Parlak bir surette ! — Omuzlarda! , Tribule bir anda yakalandı. Hava- ya kaldırıldı. Elli kadar kadın ve er. kek tarafından getirildi. : Bembeyaz kesilen soytarı hiç mu- kavemet göstermiyordu. K Tribule Kralın önüne bırakılı zaman kahkahalar, yaşalar, 'Ww malar, yuhalar salonu çınlatıyordu. — etmaap, onu diz halde bulduk.. İ h— K — Bir odada yapyalnızdı! M — Ağlıyordu!. 4 — Hıçkıra.. Hıçkıra.. — Bu bir numaradır.. —Ah bu Tribule!.. Dünyada ondan kurnaz kimse yoktur.. e " — Eğlence salonundan uzak bir kö- şeye çekilerek diz çöküp ağlamak..