Kurukahveci MEHMED EFENDİ MAHDUMLARI En iyi kahveyi satarlar MA m e Sene 17 — No. 5931 — Fiafı her yerde 5 kuraş Kör döğüşü Hiç oyun bilmeyen bir elin karma karışık ettiği satranç yahut sma tahtası karşısında en ileri Syuncu bile nasıl açarını bulamaz Yaşırır kalırsa, bugün Avrupa İ Politikası önünde < diplomatlar OMİ açmazı, bir kördüğüm gibi Oşuna Çözmeğe — uğraşıyorlar. Eaki tarihde Gördium kör düğü e İskenderin kılıçla kesip IS! gibi, bugünkü kargaşılığın dk top tüfekle düzeleceğini öne sürenler var, Biz iki hafta sine kadar Avrupada harbin Yakın olduğuna inananlar pek : tu. Cenevredeki gn konsey “plantısında görülen birlik, bu orkuyu azalttı, Ancak, Avrupa- ii İsiyasal sıkıntının. sebebini Gil Almanyanın silâhlanma- e aramak nekadar yanlış ise, di karşı Cenevre kararını unaklı bir tedbir saymak o ine aldatıcı olur. Nasıl ki, bu işi alara sonra, Almanyanın değ” hiç bir şey değişmiş Sikıntinin sebebini, kendilerine lama adını veren devletlerin Sru ve değişmez bir politika Yolu tutmamasında, © gündelik lere göre iğrilip büğrülmelerinde Aramak gerektir. İşlerine uygun | Gelince arada bir dördü, şayet | Oamazsa üçü,“ ikisi, elbirliğile Yrupa işlerini döndürmeye Özenen devletler, kendi çıkarları karşısında hakikatten uzak düşü- Yorlar, Geçen yıla kadar Almanya, | Yusturya, Macaristan, elbirliğini Oruyan, ve bunu; dörtler anlaş- Ması için Fransaya karşılık gibi ya İtalya, Alman, Avusturya irleşmesi karşısında Almanyayı a Fransaya yaklaştı. Bir em kadar Fransa ile yan- i & yürüyen, ve Almanyanın bir ava saldırışından korkarak bu aşmayı sıkılaştıran İngiltere, rlin konuşmalarından sonra amaya öğüt verici ve Almanyayı ile yu bir kılık takındı. Fransa | ağlaşı olan Polonya, kimin | rafındadır, anlaşılmıyor, AL | >> Yayı kizdırmamak için, Fran- gn istediği andlaşmayı Rusya © imzadan çekiniyor. u değişik oyunlar arasında du, yPanın nasıl bir düzende Tacağını kesdirmek güçtür, ,ansa ile dani, i Sovyetler arasında iç a edilecek karşılıklı yardım içi masından - Polonya da işin tp Birmedikçe- büyük fayda Yenler azdır. Yakında top: sağ Roma . konferansında dü Avusturyanın sınırdaşi La tlerin bulunacağı yazılıyor. e bunlar, Avrupanın derin Si itika yarasını iyi edemiyecek, Yımsız, parça parça tedbirlerdir. <N kargaşalığın ortasında, f ülam duran, son altı ay içinde Ydasını gösteren birlik Balkan Aşmasıdır. Eğer bu andlaşma W asaydı, ve bazı işlerde Küçük | t oyna ile birlik yürüyerek sulhü | iğ n bir kab gibi kendini göster- ii, 2d, bârp, Avrupayı çok “ yakından korkuturdu. kün “İm, iğ Jarin çoğu; bu kuvvetin ünl rinin her tarafta henüz iyice lmamış olmasından geliyor. ğlam dur- azman Kurukahveci MEHMED EFENDİ MAHDUMLARI En iyi kahveyi satarlar —— — —— — — PERŞEMBE — 25 Nisan 1935 Dün Halkevinde yapılan gürbüz çocuk müsabakasında birinci gelen kiz ve erkek öpüşürlerken, (Çocuk bayramı ve müsabaka hakkındaki haberler b: sma Yerli malı kullan ne demektir? Ekonomi ve tasarruf cemiyeti raporunda bunu anlatıyor Ankara 24 (Hususi) — Eko nomi ve Tasarruf cemiyeti yarın sergi evinde toplanıyor. Bu top- lantıda bir senelik çalışma anla- tılacak ve buna dair olan rapor okunacaktır, Cemiyet şimdiye kadar yaptığı propaganda sahası- m işlik ini” raporunda şu suretle yazmaktadır; «Artık bundan böyle yerli ma- lı kullan!» şıarına verilecek mâ. nanın değiştirilmesi (lâzımdır. Yerli malı kullan demek dar mâ- nasile sadece yabancı kullanma demektir, Fakat sanayileşme plâ- nımızın tatbikinde ilerledikce, yerli mallarımızın çeşidleri ço- galdıkca «Yerli malı kullan!» şıarını «İç pazarlarımızı genişlet, istihlâkini artır!» mânasında kul lanacağız.» - Yarınki toplantıda merkez he- yetine Sümer bank müdürü Nu- rullah Esad, İş bankası müdürü Muammer de getirilecektir. DÜŞÜNCELER KOMP Dün Kadıköy vapurunda, tam benim arkamdaki sırada oturan bir delikanlı- tın yanmdaki genç kıza söylediği söz- leri dinledim. Böyle söz dinlemek kö- tüdür. Olabilir, Arcak kulağıma gire- cek kadar yüksek sesle söylenen sözle ri. İşitmiyeyim diye zorla sağır olacak değilim yal. Delikanlı genç kıza diyordu ki: — Emin olun, kompliman yapmiyo- rum, Siz o kadar Kleopatraya benzi. yorsunuz ki. Kaşlarınız, gözleriniz, ağ- zınız, burnunuz tıpkısı, Yalnız boyunuz daha uzum sizin, Bir de Klcopatradan, gövdece, çok daha incesiniz, Yıldız o, tombul sayılacak kadar | şişmancaydı. Emin olun ki komipliman diye söylemi- yorum. Genç kız bu kompliman diye söylen. miyen sözlere inandı mı inanmadı. mf Bilmem! Yalnız, şeytan bana dedi ki, yerinden kalk, şu delikanlının karşımı; na dikil ve sor ona: A A RR dukca, kuvvetini ve sıkılığını arttırdıkça, zaman, O hakikati öğretecek, gerçekten sulhü iste. yenler, kimsede gözü olmayarilar bize dayanacaktır, Necmeddin ' Sadık i sahifemizdedir | . Ekmek fiatı u. . değişmiyecek Şimendifer hattı boyunda buğday çok Şehrimizde buğday stoku, ge- çen yıla nisbetle azalmıştır. Stok 24,000 ton kadardır. Maamafih yaptığımız tahkikata göre, bu va- ziyetin ekmek fiatlerine tesir yap- ması ihtimali yoktur. ş Yeni mahsul alınıncaya kadar ekmek fiatlerinin değişmeyeceği temin ediliyor, Dün Avrupa fint- lerinde hafif bir düşme kaydedil- miştir. İstanbulda büyük bir stok bu- landurmamakla beraber icabında Anadoludan mal getirtilebilecek- tir. Anadoluda şimendifer hattı- na yakın yerlerde ihtiyaçtan faz- İs buğday vardır. Bugün Sahife LİMAN — A, iki gözüm baycığım, sen Kle- opalrayı nerde gördün? O devirde fo- toğraf denen nesne yoktu ki, haydi fo- toğrafına baktın da bü küçük bayancığı ona benzettin diyelim, oKleopatranın boyumu posunu, inceliğini kalınlığın nerden biliyorsun? Yoksa Klodet Kol beri, şu sinema yıldızını sahici Kleopat- ra mi sandın? Bütün bunları geçelim, diyelim ki, eski Mısır bilgisinde uzun ellisin. Sarar miş papiruslar üstünde gözünü, kafani | yordun da Kleopatranın kaği görü, bo- | yu posu niceymiş öğrendin. Bir genç kıza; bir kadına, bir" insana sen başka bir kadıria; bağksi bir adama benziyor. sun demek onu kötülemek demek de- ğil midir? Bütün bu zırvaları kompliman diye söylemiyorsun da, ne diye yumurtluyor. sun öyleyse. Bir kadına, bir erkeğe, bir arkadaşa, işinde sana kumanda eden birine komp- liman yapmak, dalkavukluk etmek ne | kadar aşağılıktır, düşünmedin mi? Evet şeytan bana bütün bunları şu delikanlıya sor! dedi. Ben O sormadım. Tutap bunları yazmak varken, baycığın karşısma dikilip ne diye çene yoracak» tm sanki? : 5 Orhan Selim İDış bakanımız bu z — —. — Telefon: 24240 (idare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) —- sabah Cenevreden geldi Sofya istasyonunda Bulgar başvekili hariciye bakanile uzun müddet görüştü Dış işleri bakanı istasyondan çıkarken Dış işleri bakanımız bay Ter. | mi, şehir meclisi azasından Âmir, fik Rüştü Aras hususi kalem mü- | Türk - Yunan muhtelit hakem dürile birlikte bu sabahki semp- | mahkemesi reisi Bök tarafından lon ekspresile Cenevreden şeh- | karşılanmış ve bir polis müfre- rimize gelmiştir. Tevfik Rüştü | zesi kendisini selâmlamıştır. Aras Sirkeci istasyonunda (vali | Dış bakanımız istasyondan doğ. ruca Park oteline gitmiştir. Dış işleri bakanı şu beyanatta muavini Rükneddin, Halk fırka- s1 İstanbul idare heyeti reis veki- li Ali Riza, Emniyet müdürü Feh- (Devamı 4 üncü sahifede) ALLA eğ Doktor, bay Yazgana Tuzla içmele- rini sağlık verdi!... tedil,.. Ve istidanın altına kabul damgasını baatıl... ! Bay Yazgan ertesi gün soluğu Tuzla- da aldıl... Bay Yazgan Hakeya oğnmai telâş içinde.. Aradan biray, iki ay, üç ay © ti... Şe Hemen bay Yazgana cevablı bir tel yazısı” çekti... Bay Yazgan da şefe lizım gelen ce vabı verdil..