4 Siyasi vaziyet tamamen değişti 1— Musolini'nin büyük devletler hakimiyeti fikri galebe çalıyor. -2—Fransa, Uluslar Kurumunun, Şark Misakının, Sovyet Rusyanın yardımı yerine böyle bir hâkimiyetle kendini korumak yolunu tuttu. 3 — Büyük devletlerin erkânıhar- biyeleri teşriki mesaide bulunuyor. Londra 24 (A.A) — Stresn konferansının neticesini ve ulus lar kurum könseyinin içtima dev- resi hakkında fikir yürüten Daily Herald gazetesi diyor ki: “Streza bonferans: ve uluslar| kurumunuu son içtima devrer,| Avrupa sistemini ve İngiliz polî-] tikasını niliat, ve belki de tehlik2-| li bir dönüme götürmüşlerdir. Streza'dan evvelki İngiliz poli-| Mail gazecesi yazıyor: “İngiltere, Fransa ve İtalya, Litvanyaya Me- mel'de murctazam bir hükümet te- sis etmesi (Azım geldiğini açıkça ihsas etmislerdir. Söylendiğine göre, devletlerin Litvanya Hariciye Nazırına — ver- dikleri bu notada, Litvanya hükü- meti, müsbet şekilde hareket et - mediği takdirde bazı tedbirlerin almacağı ilâve edilmektedir. tikası, serbest müzakerelerle, Al -iskandinav devlet- manyanın iştirakini temin edecek bir mukavele teminini istihdaf ©- den 3 Şubat kararnamesinin esas hatlarını takip etmetke idi. Maa - mafih, Lâval ve Musolini, Streza' da bir İngiliz — Fransız — İtal - yan itilâfının teşkili ile devletle - rin barekete geçmesi lüzumund : ısrar etmiş'erdir. Her iki taraf er- kânr harbiyelerinin sıkı bir elbir- liğini istihdaf eden bir İngiliz — Fransız hava misakı şimdiden tet- kik ve müzakere edilmektedir. Üç büyük devlet, uluslar kuru- mu konseyinde tek cephe almış lardır. Uluslar kurumunun istikbali i- çin, bu hâdisenin ehemmiyeti bü Fransan.n şark misakma verdi- ği ehemimyeti, Strezada terket - miş olması kayde değer bir hâdi- sedir. Fransa İngiltere ve İtalyanın muavenet'je emniyetle dayanabi- Hr ve, Sovyetlerin — muavenetine daha az mühtaçtır. Ve şark misa . kı kendisi için bir yardımdan zi- yade bir yük olacaktır.., Gazete makalesine şu suretle devam etricktedir: “Buügün Almanya aleyhine tev- cih edilmiş yalnız bir üçler and - laşmasına değil, fakat Müusolini - nin uluslar kurumu yerine büyük devletleri İkame etmek husuşun - daki fikriwi tatbiki yoluna gidil - mektedir. Sovyet'er, şartlarından vazgeçecekmiş Yukar a anlatılan siyasi vazi- yetin Sovyetler üzerinde ne — bü- Yük bir tazyık husule getirmiş, ol- duğunu anaamak güç değildir. Soövyet Fransa münasebatma dair aşağıis telgraf gelmiştir. Paris, 24 (AA) — Jurmal'in yazdığına göre, Sovyetler şimdiki halde Fra isanım metalibine karşı koymaktan vazgeçmişlerdir. Malümdur ki, Fransa, karşılık. h müzaheret kaziyesinin otomatik bir surette mevkii file geçmemesi- ni ve gerek Fransada, gerek Fran- sız müstemlekelerinde — komünist. propagandasma nihayet verilme sini istemektedir. Binaenaleyh, andlaşmanın ak - şama, sabtha parafe edilmesi muhtemel dir ki, bu da, Matin g3- Zzetesine nrazaran, bu — haftanm #onlarına doğru olup bitecektir. Devletler Litvan- yaya nota verdi “ Londra 24 (A.A) — Daily leri ve Milletler cemiyeti Stokho! nden bildırildiğine gö - re İskandinavya — gazetelerind: Milletler Cemiyetinisı son çalışma larını tenkit eder mahiyette yazı lar çıkmaktadır. Bunlardan bici bitaraf ms.nleketlerin bu vaziyet karşısında Milletler Cemiyetinden çekilmeyi bi!le düşünebilecekleri - ni ileri sürüyor. üsküdar cinayeti ( Baştarafı 1 ncide) malarına rağmen bir çok geceleri dışarıda geçiriyordu. Bu esnada Vir de çocukları olmuştu. Nihayet Sadiye daha fazla ta - lammül edemedi ve bundan altı ây evvel kocasımdan ayrılmak için mahkemeye müracaat etti. Nite - kim mahkeme de Sadiyeyi haklı buldu. Ve böylece Sadiye de İh - sandan ayrıldı.. Bundan sonra — İhsan karısını tehdit etmeğe başladı. Bir çok yerlerde — kendisini — vwacağını söylüyordu. Yalnız vazifesi itiba - riyle polis olduğundan buna ce - saret edemiyordu. Nihayet vak'a - dan ön, on beş gün evvel polislik- ten istifa etti. Ve karısını daha yakmdan takib etmeğe başladı. Vak'a günü Sadiye postahaneye mektup vermek için evinden çık - | mıştı. Kucağmda yeni doğurdu - ğu dört aylık çocuğu bulunuyor - du. İhsün da karımm peşine düşe- rek kendisini gizliden gizliye ta - kibe başladı.. Sadiye postahaneye girince o da Hâle sinemasmın karşısındaki köşeye gizlenerek — eski karısının bestriva tıkmasını bekledi.. Saat tam 5,30 du, Kadın posta- hanöden çıkt. İhsan da derhal ya- nında bulunan kara saplı ince ©- laklu Bursa bıcağını çekerek ka - emin üslüne atıldı.. Ve 22 santimetre uzunluğunda olan bıcağını sapına kadar sol ka- vığının üstüne sapladı.. Kadm evvelâ kısa ve tiz bir hay- kıriş kopardı. Sonra 4 aylık çocu- ğgunu hâlâ kucağında bağrına bas- mış olduğu halde yavaş yavaş diz çöktü. Ve yere serildi. Etrafında derhal kandan bir göl vücude gel- di, Halk ve polisler de yetişerek YFatili yakaladıdar, Katil: — Ah öldüremedim yazık!. di- ye bağrıyordu. Fakat bunda aldanryördu. Çün- 1ü Sadiye ölüme mahküm bulunu- ı; I HABER — Akşam Postan Ledi Astor Ankaraya gidiyor Kadınlar Birliği ana yasasını değiştiriyor Ingiliz sefaretindeki ÇAY Dün, İngiliz Sefiresi, Beyoğlun- da, İngiliz sarayında, kadın mü- rahhaslar şerefine saat 4 le 6 ara- sında bir çay vermiştir. Bu çaya, şehrimizin de bazı tanmmış sima- ları davetliydiler. Evvelâ sefaretin bahçesinde ge- zilmiş, sonra, davetliler içeriye girerek, sefire ve sefirin ikrammı görmüşlerdir. x * Arsrulusal Kadınlar Birliği Ba- yan Eşbinin Başkanlığı altında bu sabah yaptığı toplantıda birliğin ana yasasında yapılacak bazı de- ğgişiklikleri münakaşa etmiştir. Şimdiye kadar Kadınlar Birli- ğinden ayrı faaliyette bulunan Ar- sıulusal kadınlar konseyinden bir- liğe, birlikle birleşmek arzusunu gösteren bir telgraf gelmiştir. Bu telgraf geç geldiği için kongre bununla meşgul olamıyacaktır. Maamafih bu meselenin müzake- resi ve bir karara bağlanması için yeni seçilen İcra Komitesine salâ- hiyet vermiştir, Kamâl Atatürk tarafından ka- bul edilecek olan kadınlar hey'eti- ne de riyaset edecek olan Bayan Eşbinin Atatürke söyliyeceği söz- ler 2 nokta ile hulâsa edilmekte- dir. Bayan Eşbi sözlerinde Ata- türke teşekkürden sonra kendisini tebrik edecek ve takdirlerini bil- direcektir. İkinci olarak Arsrulusal kadın- lar birliğinin işlerinden bahsede- cek ve son olarak da Türk kadm- ların bu birliğe yardımlarını söy- liyecektir. * Bugün öğrendiğimize göre An- karaya gidecek hey'et arasında Leydi Astor da bulunmaktadır. yordu. Ve nitekim de öldü.. Sadiye bütün mahallede bilhas- sa namus, ve dürüstlüğü ile tanm- “ara bir kadındı.. Babası mütekaid bir askerdir. Ve Devlet matbaa - sında mürettiptir. Bütün kabahat hsandadır.,, ıhsan emraziı akliye hastahanesinde Öğleye yakın şöyle bir haber al- dik: Karısmı Hâle sineması önünde öldüren İhsanm akli vaziyeti iyi görülmemiş, bir gece Tıbbı Adli - de kaldıktan sonra Bakırköydeki Emrazı akliye hastahanesine gön- Cerilmistir. Hakkı Turgud Halkevine reis olmak istemiş Bir zamanlar Ticaret gazete - si çıkaranlar arasında — bulunan ve Piyos davasımda ismi geçen Hakkı Turgud Halkevine müraca- at etmiş, kendisinin Halkevi ede- biyat şubesi reisliğine tayinini is - lemiştir. Hakkı Turgud — Reasuranse de giderek müdürü B. Refi Celâlden iç islemiş, garib vaziyetler takın - maştır. Hakkı Turgudun sağa so- la müracaatları | ve hareketleri şikâyeti mucip olmuş, dün Emra - razı Akliye hastahanesine gönde - rilmiştir. Nıklede:ı: ; (Vâ-Nü ) | bir üzüntü kaplamıştı. larda bile görüyordu. Bu odaya kendi kendine öyle endişeli görü- nüyordu ki, gözlerini hayalinden kaçırıyordu.. Buna rağmen, dişini sıkıp yü - züne dikkatlice, şöyle bir, baktı. Fakat, aynada, her şeyden evvel, bir takım elbiseler gördü.. Gözlerini koskocaman açtı.. Allah allah.. ÖOlur şey miydi bu?. Ona sürpriz mi hazırlamış - lardı?. Hediye mi vereceklerdi ?.. Öyle ya.. Öyle ya.. “Sana uzun pantalon alacağız!,, diye ne za - mandır söyleyip durmiyorlar mıy- dı?. Fakat bupantalon amma da bü- yük ha... Hem sonra bu potinler .. Bu gömlek.. Bu şapka... Allah, allah. Burada kim vardı... Demek, evde bir — erkek var.... Hem de buracıkta.. Soyunmuş.. Peki, annesini?, Ah... Demek ki, annesine fena - hık yapmışlar... O gece, ıslığı çalanların balık - çılar olmadığını, o, pekâlâ “anla- mştı.. Bir erkek gelmişti... Matma- zel Jackson, onu nafile yere kan - dmrp uyumağa zorlamıştı.. Turgud, tuvalet odasının mü - rebbiyesine doğru açrlan kapısma ilerledir... Fakat, — mürebbiye âşıkları serbest brrakmak için ka- pısını kilitlemişti.. Turgud, o er - Annesini boğulmuş sandığı ve | sandalına binip gittiği o sabah ol- | kendini müdafaa ediyor Vi duğu gibi, bu sabah da, yüreğini | teydi... 24 NİSAN — 1816 Esir Kadır —- $ No. 6 İA ve Hİ Kollarını ileri doğru * Vahid, meseleyi anladi Öyle üzülüyordu ki, bunu, ayna- | yanzaradan pek hoşlandi- — Korkma, Turgud.. İ n nmu.ı 'i'.“' kendiı'uı; .W:. tanıyamadın, fakat, ben £ bakmak âdeti olduğu halde, şimdi, adam değilim.. Senin dostü Odanım köşesinde, ç: mrıs duruyordu.. Bu adam, onun ismini B du ha?. İşte, bir muamma daha! Hem de, hain bir surati Vahid: “— İşte oğlum..,, derkeli gud: — BSiz kimsiniz?. - diye — Gel buraya, Tur'udu babanı yakından gör... Beri ni yakmdan göreyim.. ' Fakat, birdenbire şöyle € dür İ “—. Dün gece, matmaze son bana bir sürpriz yapâ' dan bahsediyordu.. Şüpheli şüpheli: — Siz, benim babam mil diye sordu.. Başını ileri doğru uzatıp * le baktı... Şüphesi arttı: — Peki amma, annem Ht (Devati| gKeL P el 'HASANKrel Dünyada mev! kek kimse, onu mevcudiyetinden (" kremlerin enne€ ) haberdar etmemek icin gürültü çıkarmak niyetinde değildi. Hem. sonra, kaybedecek zaman da yok- tu., » Yatak odasında olup bitenleri anlamak lâzımdı.. Hem de, derhal... Çocukcağız, minimini yumruk - Larımı sıktı... Geniş yatak içinde, Vahid yor - gonlara büründüğü için, — evvelâ hiç bir şey görmedi.. Yavaş sesle: — Anne... - diye seslendi.. — Anne... * diye seslendi.. Cevab yok.. Bir daha: — Anne... Bu sefer, daha hızlı: Yastıklar üzerinde bir baş mıldadı.. Yastıklar üzerinde bir baş mldadı.. . Bir erkek yüzü belirdi.. Vahid: — Ay, sen mişin?.. dedi.. . Lâkin, Turgud, imdad diye Turgud! haykıramıyacak dereceye geldiği !: lsmremimeemese için, dehşetle geri çekildi.. İ Bu akşam M E L EK Sinemasında PAUL HORBiGER — JENNY JUGO — THEO 1-Bugece benims! | | l l H en sıhhisidir. N& # cildli kadınları yat arkadaşıdır" tiyarları genç” tirir ve gençleri $ zelleştirir. insf) jj ebedi bir tarâ ! veren HASAN B zşmlnl unutmayır Kutusu 50 Tüp halinde * yapıştırılan ve” kı aldatan kreP"| re, vesalir ıtriYti aldanmayınız. $ san markasınâ kat ediniz. HASAN DEPO” Ankara, Istanb” Beyoğlu filminde hoş iki saat geçirtecektir: | teli ve neşeli bir eserdir. — 4 aa İlâveten; Paramount halihazır dünya bındl'l_ Ğ