“Bu kızı götür 1 Esmerlerden: nmadığımı bilmiyor ha muydşınuz?,, Kendi eliyle bardağa — şarap mhgdnıvwllf'"w vur::ıpı önünde kımıldanmalar, Ağır korku anlatan fısıltılar ol du. : atlas ve kadife perdol_ır kımıldâ dr ve harem ağası içeri girdi. İkinci Selim ona yanları di: “—Bu kazı götürl. Benim esmer lerden hoşlanmadığımı bilmiyor muydunuz ?4 Harem ağası zangır zang yw:nğ"m Efendimiz emir buyur- i kulunuzun şlardı da.. KıİIG_A_l'_ ::ıı—aiıi kızı istemiştiniz de.. Diye kekeledi.. . — Anlaşıldı.. Alm kendi başmıza çalm!.. e titri- Padişahın fermanı çabucak Da- rüssaade ağasma, — Sokulluya ve Kılıç Aliye ulaştırıldı.. Kılıç Ali Paşa genç adaşını ara- tn ve samur kürk — aldıktan sonra bir de Saray cariyesinden- armaz ğan edilmesi herkesin eremediği dveletti.. Kılıç Alinin hoşuna gitmişti.. Kendi kendine: — Zâten o güzel kız, bu güzel | ve yiğit delikanlıya yaraşırdı! . Diye düşünüyordu.. Ali Reis, gemisinin eksiklerini gözden geçiriyor, onları bir an ev- vel tamamlamak için neler yapıla» götürün de |* çağını yoldaşlariyle konuşuyordu. Bu sırada Sansar Osman koşa - Genç kız bu işin sonu nereye Yö> | yak geldi: vacağmı kestiremiyordü. Cellâda mı verilecekti?. Yeniden saray hareminde, küaş gibi tün bir ömür, kafese given e — Kaptan paşa seni arayor!.. Ali Reis sözlerini. bitirdi ve Büs | emiden çıktı.. Çifte düğünt. Kaptan Paşa kıyıda bekliyor - du.. Onu kucakladı.. Sirtını okşa - dr. Tam eşiği atlamışlardı kiriçeris| — — Bu yaşta senin erdiğin dev - den ikinci Selimin sesi duyuldü::| |— (i Ldek. kimse — ermedi. ae S0 i BEDĞök eli ne yerlere kadar eğilereki. el : — Buyur, sultanım ... j ea Dedi.e T a — Okızı şimdi Kılıç Aîiıyo .:— j f_— :'ı:?n- olabilirdi derin.. İnebahtıda ona yardım ede n Bi ndelikanlı var yaşadı neydi onun, Der gibi paşanın yüzüne baktı. Ali Reisdi değil ni?.xl İnıun-’ı Paşa onun H—_ girdi, ,"h" ğan ediyorum.. Rıza e yuıiühı. ;:.:fb?ıe!ef. Bof çeyî;lbf ve î':l — Düğün var:. Evleniyorsun!.. ilsin.. Hemen'ni - Dedi. ::h:: ;ık;ıîı:'k ;I:FW'YŞFI- Ali Reisin yüzü güldü.. Yoksa- gın!... Fermanım budur.. Sokullur pqqınıuu.; aklmdan geçen- ile Ali Paşaya da böyle diyesiniz!.. leri öğrendi ı;ı " Yoksa Günçyo Darüssuda ağası bu fermanımar her| za hıdbı:q.m men yerine getirecektir. .&ho Ali ğ Stellâ bunları: duymuştu.. — Müjde! Gi ; Birinden kartulurkan şimdi : vamı var, baş'ınsına çatmıştı.. g ” yiğillik ederek padişahın. gözüne çAk giren denizciyi bilmiyordu... Bu an kimdi?, Nasıl Gözlerinin — önüne, gemilerde da görmüştü; fakat bunlar pek dre. “z.uımı—ıoml' dam ister güzel, ister çirkin, ister ıııç,ilef“'m kim olursa ol - Wu..o;!-h!l'-:l: im kurtarabilirdi?. Gene boynunu büktü.. . Onun o kadar korktuğu bu-dala- weralı, kapanık ve korkunç saray" dan kurtaran tesadüf, elbet gene vede icrayı faaliyet eden bü- .ü:::l:_ tarafindan müt- tefikan ittihaz edilmiş olan karar mu- cibince her me şekilde- olürsa- olsun müştertlöre: komisyon, iskonta- ve-ik- ramiye yermek katiyen memnu oldu- gunu yeniden muhterem halka hatır« »İktisat Vekâletince musaddak ücret.ve tarife nizamna- mesi ahkâimının tâtbiki mecburi - olüp- Hareket cezayr müsteldem ol sirgemiyen Selim Nürzhete- ve en | çok mesaiyi yapan asistau Bâyan duğu da ilân olunur. Türkiye Sigortacıları Dairei *. . . Türkiyede çalışan bilümum sigorta şirketleri tarafından müttefikan ittik haz olunan karar mucibince, her ne şekilde olursa olsun, müşterilere ten- zilât ve iskonto yapmamızın. ve ko- misyon vermemizin kat't bir surette memnu olduğunu muhterem müşteri- leritrve cemiyetimiz âzalarının nazarı dikkatlerine arzolunur. , İktisat Vekületi tarafından musaddak tarife fiyat ve ahkâmımın tatbiki mec- | buri olup, işbu tarifeye mugayir hare- ketin memmu oldüğu ilân oltnur. Türkiye Sigorta Prodök- b asttyyiltrilse —— Beni arkadaş olarak kabul “—men ; î Bunların hepsi Türkün mahsulü - M'“w. sonra Mı;l;uhuıı götür - dür: Yirmi beş otuz sene- nümktin mü?? dişçiliği çok yakından tanıyanla- _!hb-'m'h'h',"" dü - Odf rıltacaksa:, Hâyır.. Hayır istemem, d.ı.r_.lulmll _—l ilh Hnamedi —7 Kimi darıltacağını sanıyor- sunuz?. resi eminim ki w _d. Besl! — Belki tanıdıklarınızdan bi - kdzalüğinidek'tn Beykellerisi aösümm | ın;, ce-kendisi ile, milliyeti ile N— dik d Ş :l:.h'ıhııühiil _mü_"l'cıl’ı:..ı..lınmın mı? Ne — Tanıdiğmız hiç bir kadın Daha dün denecek kadar yok:mu?. O.. İşte bir,yalan! Sizin yakın bir-yeçmişte yalnız: :eı ıuı:ıı için hiî;hınım:ir k;— diş çıkarmaktan ibaret olân dişçi-; dın tanıdığınız vardır. lem ki liğin ne kadar yürümüş. hasta üi;lıiniı.-. Mademki göğ- sergide derhal farketmek i; sünüz sağlam.. le değildir. — Evet çok şükür sağlam bir a, HABER — Akşam Posta: 'Tıbbi ve l ai Türkçeye s]h h' wgı Geçireni: » Yazan: Doöçeni diş hekimilli — NA-BI eçi — Uzumi birkaidedir.. Göğür- Sergide Türk tıp leri zayif olanlar âşık olmamalı - kitap, âlet, model, resim, dırlar. Fakat böyleleri, çok zaman . vesair şekildeki eserleri nasihatten anlamazlar.. dikkât ve tetkik gözüne- arzedil:| — — Benden bir.şey mi istiyecek- B tiniz.. Gelişinizin sebebini, öğren- mek istiyebilir miyim?. — Rica ederim sizden ne iste - yebilirim.. Dün odamızı düzglt - ee , | mek ve noksan şeylerimizi / satın muı.ıı'tu-. Çnnku böyle mutlak bir! J imak için zahmetinizden dolayı BÜ mümkün olumamış.! çi>. kendim ve arkadaşlarım na - mımna teşekküre, geldim.. — Daha noksanlarınız pek çok., Fakat şimdiki halde size çok lâ - zım olan şeyleriniz var.. Dün ba- na verdiğiniz paranın hepsini sarfettim. .Hesabını da yazdım .. Defter orada görebilirsiniz.. — Lâtife mi ediyorsunuz? " Biz sizden hesab sorar mıyız?. — Evet, evet, Ben hesab sorul- masını isterim., Arkadaşlarınız gi- tiler mi?, — Evet, Nejadın romanı basıla- cakmış, şimdi de kütüphanelerin birinde tiyatrosunu tamamlamaya gitti. O'kadar sevinçliydi ki sor- mayın... — Yal., Çok sevindim doğru - su.. Tiyatrosu dâ oynanacak mı ?. — Çök emin!.. — Haydi, haydi oynansın., Bü sayede hiç olmazsa tiyatroya da Orada Ibni Sinanım resan bütün bu geçmişe ve şimdiye - ait tıp e - serlerinin üzerinde ne güzel — bir nâzım gibi duruyor. O, sanki ah - fadının eserleri üzerine azametli ve haşmetli bir halde kanat ger - miş gibidir. Bu büyük Türksüstadımın res - mine uzun uzun baktım ve düşün: düm: Müdemki milliyet asrında - yız. Mademki artık- milliyetimizi ve benliğimizi her sahada - tama - men tanımış bulünuyoruz. Neden (İbhi Sina) dürürken hâlâ re- çetelerimizin başına (İpokrat) ın ismini yazalımı, Ve niçin hâlâ ka- binelerimizi yabancı tıp üstatları- nın heykelleri süslesin.... (Tıbbi ve sıhhi sergi) de (diş hekimliğine) de bir köşe gidöriz.. tır. Orada- asri diş - hekimliğinin| — — İsterseniz, sizi tiyatroya da - bütün şubeleri- alçılaşmış-bir hal-' ha şimdiden götüreyim?. de tecessüm etmektedir. (| — Beraber götüreceğiniz bir! Ve bu alçıdan heykelleri tama- başkası yoksa.. damım. Fakat bir müddettenberi © kadar betbaht ve © kadar - sefil idik ki. İnsan yemek — yiyecek bir | Sergidek' diş köşesi, Türk- diş hekimliğinin muasır diş hekimli - TP ONŞ T İK CEBiDELİKLER Cebidelikler Şahı - Açıkgözler Padişahı Ali Cengizin ba: ginden aşağı kalmadığını yöster - mesi âtibarile dedikkate ve takdi- re değer. halde değilken aşkını düşünebilir mi?... — Benim bir sevdiğim olsa ve Bu kşöşenin vücut bulması için sefalete düşmüş bulunsaydı ben o- diş tababeti mektebi»ve Türk: dişinu sevmekten vaz geçebilir miy - tabipleri cemiyeti âzası elhirliği! dim,. Şüphesiz o da vazgeçemez... ile çalıştı. Hüalâsa.: mesleğin- her| — — Siz çok;merhameltli ve has - ferdi; herkes çaliştı. Serginin di -| sassınız.. — Bütün kadınlar. böyle, ğger kısımlarında olduğu gibi — diş| düşünmezler. Bir çokları herşey - kışmındâ dâ kıymetli fikislerini'e-| den evvel eğlenceyi, tuvaleti dü - 'şünür.. Bunlar — temin edilmezse, Ansan yüz yerine bir hayretle kar- gılaşır. . — Ohlar aşkım ne o'duğunu bilmiyenlerdir. | Nerimana sensuz teşekkürler... Tâtanbusumuzun feminiz.ne mü- nakaşalarına sahne olduğu bu - günde Bayan.Neriman hemcinsle- rine kuvvetli bir döstek oldu. sizin sevilebileceğiniz gibi sevile- mezler. — Öylemi sanıyorsunuz!.. E - min olun onlar dâha- çok sevilir.| Hediyeler nevazişler.. Üstelik be-| ğenilmek için parça parça olurlar. Önlerinde- diz.çöküp tapınırlar. Yüz çevirmelerine, münasetsiz is- teklerine hatta sadaltatsızlıkları - /—na tahammü! ederler; Haltuki biz. Fakir kızlar' Sadikane sevmekten y* HABER — İşte buyüzdendir ki. onlar| İf şından, geçenler SLGİLERLEEEEMZLERİZEEMUM U SELEERERL —45 — başka, bi: şey bilmiyen bizler!.. Bizi bir eğ'ence gibi ulırlar. Sönra döydular ı kalpleri tinemeden atıverirler — Siz böttün erkekleri böyle- mi sanıyortunuz?. — Ben “ümunesine buktım da - kumaşın 2c olabileceğini anlıyo- rüm, İki defa zanf gösteriim; her ikisinde de aldandım. Her kisi de- beni sevm verlâardı. — Bir üçüncüsünü tecsübe etx Hâak oyunu üçtür. — Hayir artık vazgeçtim. Er- kekler çok haindir. — Eğer ben olsaydım hiç de böyle hareket etmezdim. — Sizin de ayni şeki'de hare- ket edeceğ bizden eminim. — Hayz Hayır. Tamamile al. danıyorsunuz.. Sizin gibi güzel, zeki bir kadına bu şekilde hareket : etmek aklından bile geçmez. — Erkekler kur yaplıkları za-. man bizi darmma güzel bulurlar, fa. kat sonra.. — Söonru., Perestiş ederter, önü- nüzde diz çöküp size taparıar.. — Rahat dur Ali,, Sancalyemi sallama.. . İyimi- bezdüra zaksın.. Neden bahazdiyorduk — Artık hatırımda'değ!.. Sizin: — güzel gözeriniz bana, her şeyi . unulturdu .. —AL Hatırladım,. Bana Ne: . jadım romanının kabul ad')diğin- den yakın İ> piyesinin de aynana- cağından hahsediyordunuz ve be». ni tiyatroya götüretaktinia ' — — Tiya'yoya gitmek-işili onun , piyesinin < ypanmasını beklemeye lüzüum — var mı7 İstediğiz zaman gideriz, — Teşekkür ederim . Bunu son. ra düşünüruz. Demir ne yapıyor? — O avukat olacak. Ş'mdi hu- kuk tahsil'-e uğraşıyor. Delâili sü- | butiye ve gayri sübutiye ile meş- gul. O artık eğlence âlemileri için kaybolmuş bir gençten başka bir. şey değildi.. — İnsan zengin deği'se çaliş- mak mecbu ıyetindedir. S7 ne ya- — pacaksınız? Arkadaşlarınızın si « ze: “Naciye gitmeyi unucma,, de- diklerini işittim. —A! Ronuda mı biliyorsunuz ?" — Odazadân her şey işidiliyor. Ne yapayım.. Kuülaklarım. tıkaya» mam ya? — Eveç Hakkmız var. Naci ba- na bir iş tek İf etmişti de. —Oha'da niçin gitnedih - . Yoksa verd)'ği iş hoşuna mitmiyor mu? (Devamı var) Akşam Postası ' IDARE EVİ ISTANBUL ANKARA. CADDESİ Telgraf Adresi! İSTANBUL HABBK Tekelon — Vazıç 23802 - İdanei 248710 ç veeeesenannana ae oKANaR AD DASAE çanLARARAREAA KA £ [ RBONE ŞARTLARI | 1 8 6 V? aylık Türkdye: 180 380 G00 1200 Rürg, Boneldi 180 645 , 640 10lü İLAN: TARIFESİ * Ticanet Ulğalarının satırı 1850 Resmi Hânlar 10 kuruştur. DARAURARAURUA AAA YU UUKU KA AĞN Sahibi ve Nösrivat Müdürü: HASAN RASİM US Basıldığı yörı — (VAKIT) Matbaaşı