K , #undan bir şey kurtarılmadı. HABER — Akşam Postası “ Osmanlıcadan Türkçeye Söz klavuzumu neşrediyoruz 21 m EN v7 — Sözünlüz pek doğ pek doğru ise de, bir| der — Erkmen ona derler ki | 1 << Öz gürkçe köklerden gelen sözlerint İsartısına (T. Kö.) beldeği (alâmeti) konasuştur. Bunların her biri haklamda a'rası ile uzmanlarımı- © sın (mütehsssş) yazılarını gazete - "sre vereceğiz. 2 — Yeni konan karşılkdarın iyi ayırd edilmesi içir, o geneğine göre, İransızçaları da yazılmış, ayrica ör - neler de konulmuğtur. 3 — Kökü tiirkçe olan kelimele - rin bugünkü işlermiy ve kullanılan şekilleri aynmışar: Aslı ak olan hak. aslı ügüm olan hülaim, türkçe “çek.. kökünden gelen şekil gibi, İş'ar etmek — Bildörmek Örnek: Iş'ar ettiğiniz tariki hare- keti tasvip ediyorunt — Bildirdiğiniz sareket yolunu uyğun buluyorum. İşaret — Im, işaret, (T. Kö.) İşaret etmek — Gödtermek, kap - lamak, almak, tutmak, yelegeçirmek, işgal etmek. i i Işhad etmek — Tanıhlamak | Örnek: Bu meselede herkesten cv | vel ve herkesten ziyade kendinizi iş - İ had etmek (isterim — Bu sorumda | herkesten önce ve hörkester. çok sizin kendinizi lanıklamak isterim. İştihad etmek — Tanık tutmak | İşmizaz — Yüz buruşturma İştial — Tutuşma Örnek: İştial, birdenbire olduğun» | dan bir şey kurtarmağa imkân hasıl olmadı — Tutuşma birdenbire oldu - İştial etmek — Tutuşmak. ç Örnek: — İştial eden otlar büyük bir orman harikine sebep oldu — Tu- tuşan otlar büyük bir orman yangını- na sebep oldu. İş'al etmek — Tutuşturmak İştigal etmek — Uğraşmak Örnek: İştigal ettiğiniz mesele | çok mühimdir — Uğraştığınız sorum <ok önemlidir. Iştiha — İştah İştihar elmek — Tanınmak İştikâ etmek — Yanılamak, sızlan- mak. Örnek: o1 — Bu yolda harekette devam ederseniz sizden işlik& edece. ğim — Bu yolda hareketi sürüp gü - türürseniz yanıllıyacağım, 2? — Kime iştikâ etmeli? — Kime <ızlanmalı (derd yanmalı)? Şikâyet etmek — Derdyanmak Şikâyet — Yanı, sızıltı Örnek: 1 — Şikâyetiniz üzerine bu meseleyi tahkike girişildi — Yanınız üzerine but sorumu araştırmağa giri - şildi. 2 — Şikâyete mahal vermiyerek — Sızıltıya meydan vermiyerek. Iştirâk — Ortaklık, Iştirâk etmek — Ortak olmak, or- “ taklaşmak. Örnek; 1 — Bu şikâyete ben de iş- © « tirâk ederim — Bu yantya ben de or- tak olurum. 2 — Bu işte sizinle | iştirâk ede - fim — Bu işte sizinle ortaklaşalım. Iştiyak — Göresi Örnek: Çoluk çocuğa teskin edil - mez bir iştiyakım var — Çoluk çocu- #a söndürülmez bir göresim var, İşve — Kırıtım Örnek: Bir çok işvelerden sonra | meramını anlattı — Birçok kırıdım - lardan sonra istediğini anlaltı. İşvebaz — Kırrtkan, baylan İtaat — Uyrum Örnek: Küçüğün büyüğe itaati lâ- zumdır — Küçüğün büyüğe uyrumu lüzumludur. İtaat etmek — Uyurmak, başeğ - mek. Örnek: Denlet kanunlarına itaat İ rekel etmek isterim — Orta bir şekil- i olması için; edelim — Devlet İsınımlarına ba, me) Jim Çeyuralım), i Italei lisan — Dil uzatım Ithaf etmek — Armağanlamak i l Örnek: Bu eserimi namı âlinize if- | haf ediyorum. — Ru eserimi yuca &- dınıza armaganlıyarum. İtham etmek — Suçlamak Örnek: Bu işte cürüm kimin olur- sü olsun lisanı halk sizi itkem edecek- tir — Bu işte suç kimin olursa olsun | halkın dik sizi suçlıyacaktır. | İtibar (Bak: Revaç) — Yalım, kre- di (1. Köğ li Mibari — Koyma Örnek: Bir şeyin hakiki kiymeti le itibari kıymeti arasında — Bir şe- yin gerçek değeri ile koyma değeri a- rasında, İtibaren — yarak Örnek: 1 — Bugünden itibaren — Hayünden başlıyarak, 2 — O zamandan itibaren — O zw mandan beri, İtidal — Azan, yavaşıma, sinem, ilm Örnek: I — Her işte fazla veya! noksan değil, itidal ile hareket ge »| rektir — Her işte artık veya eksik de- gil, aran ile hareket gerektir. 2 — Hübub eden rüzgâr itidale | doğru dönmesi — Esen yelin yavaşı - mma doğru dönmesi. 3 — Havanın itideli — Havaran il- > i Itidal keğbetmek — yumuşaşmak, ılrmak, Örnek: ;Dört günlük sağnaktan sonrd budük hava itidal kesbetti — Dört günlük sağaaktan sonra bugün hava yavaşladı (yumuşadı. ilidi). Mutedil — Orta, ılıman, sinerili Örnek: 1 — Mutedil bir şekilde ha- | » denberi, - den başlı - Yavaşımak, de harekat etmek isterim. 2 — Hava begün pek mutedil —| Hava bngün pek ılıman. Itikâf — Aşınma İtilâf — Anlaşma, uyuşma Örnek: IT. — Aramızda bir itildf husulü işin — Aramızda bir anlaşma | ? — İki devlet arasındaki itildfa nazaran — JkX,devlet arasındaki u- yuşmaya göre, Ademi itilâf — Uyuşmazlık, anla - şamazlık, Örnek: o Aramızdı' ademi itilâf © kadar mühim değildir — Aramızda - ki uyuşmazlık (anlaşan azlık) o ka - dar önemli değildir. İtimad — Güven İtimad etmek — Güvenme” İtiraf — İtiraf (T. Kö) İtiraz — İtiraz (T. Kö.) Itizar etmek — Özür dilemek Özür (Mazeret) — Özür (T. Eâ) ? Itiyat — Alışkanlık. İtina — Özen Itmam etmek — Tümlemek, ta - mamlamak, bitirmek, İtminan — Dinizlik. İttifak — Bağlaş. İttihad — Birlik, birleşme İttisal etmek — Bitişmek İtyan etmek — (Serdetmek) — Ge tirmek, İva etmek — Barmdırmak. Ivaz, taviz — Değişit İvieaç — Büksülme Izah — Izah (T. Kö.) İzale etmek — Gidermek İzam etmek — Rüyüksemek İz'an — İzen, izan İzaz etmek — Ağırlamak İzdiham — Kalabalık ? | de) © İzdivaç — Bs imm İzzeti nefis (Haysiyet) — Onur Şeref — Şeref (T. Kö.) Izhar etmek — Göstermek, vurmak, izhar etmek (T. Kö.) İzin — İzin İztirap — Göynü İstizan etmek — İzin istemek Kadem — Ayak Kademe — Basamal J Male — Çiğ Örnek; © Nesimi nevbahar jaleler saçsın — Baharın esini çiğler saçsın. Jandarma — Jandarma Jenk — Pas Jiyan — Azgım, kükremiş Örnek; Şiri jiyan — Kükremiş as-| açığa Jaa: Jülide — Dağınık (saç), karışık K , Kabahat — Kabahat (T. Kö.) iXabih — Çirkin âirnek: Bu, pek kabih bir haveket- tir. «- Bu, pek çirkin bir harekettir, İ Kubh — Çirkinlik ç Örnek: o Hareketinizin Idisün ve kubhunu sizden ziyade sizi görenler anlar « - Hareketinizin güzellik veya çirkinliş"ini sizden ziyade sizi görem ler anlan” Kabil — Olabilir (Bak: Mümktüin) (Umumiyetle bilmek fiiliyle tasrif e- dilir). Kabil Cutçıkule) — Gibi, geşid, tür. MI, cine, Örnek; Bu habil (bu makule) a“ damdardân hiç hoşlanmam — Bu gibi (bu çeşit, bu türlü, bu cins) adamlar. | dan hiç haşlanmam. İ Kabil (eakule) — Kategori (te - rim) — (Fg) Catögorie Kabiliyet — Yetenek Örnek: Kimseden kahiliyeti hari - cinde olar işi istemezler — Kimseden yeteneği (dışında olan işi isteme - melidir. Kabiliyet (stidad anlamına) — A- nıklık. Örnek: Onun kabiliyeti daha ziya" de içtimai sahadadır — Onun anıklı - Gi daha çok sosyal alandadır. Kabiliyeti intibs sahibi — Duyuş lu (Bak: His), Kabiliyeti inhila) (Bak: Hal). Kabili (o tahkik — Gerçinlemebilir (Bak: Hakikat), Kabili inhins — Bülüilür (Bak Gayri kabili inhina). Örnek: Kabili inlina olun şeyler üzerinde işlemek daha kolaydır. — Bükülür şeyler üzerinde işlernek da » ha kolaydır. Kabili inhilal — Erir (Bak: Hall) Kabiti inhilal maddeler — Esirler | 4Bak? Inkilal). Kabili hazf — Kaldırılabilir (BAk: Hazl, Kabili afiv — Bağışlanır, bağışla. - nabilir Örnek: Doğrusu bu cürmünlz kıp- lay kolay kabili afiv görünmiyor -— Doğrusu Bu suçunuz kolay kolay ba - ğışlanır (bağışlancbilir) görümgüü. « yor. Kahbili el — Yenebilir. Kabili izale — Giderilebilir. * | Örnek: Bu leke kolayca kalili izd- ledir. — Bu eke kolayca giderildbi » lir. Kabili itiraz — Söz götürür. Örnek: Sözümüz pek doğru ise * bir noktai nazaran © kabili itiraz: - Erigenlik bakımdan söz götürür. Gayri kabili itiraz — Söz götürmez Örnek: Gayri kabili itiraz bürhan- larla sözünü ispat etti — Söz götür - mez kanıtlarla sözünü tanıtladı. Kabile — Ebe Kabile — Oymak Kabil — Önce Örnek: Kahlettarih önce, Makabl — Önceki, geçen Mabaad — Sonra, sonraki Kabr — Kabir (T. Kö.) Kabul — Kabul Tasvib — Onam. Örnek: Bu teklifi tasvibi Alinize arzediyorum — Bu önergeyi > yüksek onamınıza sunuyorum. 'Tasvih etmek — Onamak Örnek: Bu hareketinizi candan gö- nülden tasvib edenler arasındayın — Bu hareketinizi candan gönülden o naylayanlar arasındayım. Kâbus — Karahasan Örnek: o Bütün gecem mahuf bir kâbus içinde geçti — Bütün gecem korkunç bir karabasan içinde geçti. Kabza — Sap, tutak. Kabzetmek — Almak Kaddü kamet — Boyhos Örnek: Kaddü kametinin güzelli - ğine hayran oldum — Boyunun bo « sunun güzelliğim hağradım. Kader OMukadderat anlamma) — Kader (T. Kö.) Keskil — (Pr) Değtin Tali —1 Tali, 2 — Sur (İC Kö) — (Fr.) Chance, sort Kadid — Kurada, iskelet Kadih, seb, şetm — Sövgü, sövme Zem — Yergi, yerme Zemmü kadih — Yergi ve sövgü Kadim — Bayrı — Tarihten | Örnek: Minelkadim bu köy halkı! bu ormandan ihtitab edeyelmiştir — Bayrıdanberi bu köy halkı bu orman- dan odun kesegelmiştir. Kıdem — Öncelik, bayrılık Kıdemli — Yümlü, uğurlu Kudema — Eskiler Kadir, zikudret — Erkmen - Örnek: Kadir ona derler ki hangi işe vaziyet etse bir encama İsal e < el koysa bir sona götürür. | Kudret — Erk A İ Örnek: o Kudreti riyeniR haddi vardır — ler erkinin bi ucu vardır. &i Kadr — Değer Örnek: Kadrini bilselerdi © daha çok istifade ederlerdi — rini bilselerdi ondan daha çok Janırlardı. Kadirdan, kadirşinas — Dej Örnek: Büyüklerimiz çok kadir dan (kadirşinas) adamlardır — © vüklerimiz çok değerbilir add dır, Kadirnaşinas — Değerbilmez” Örnek: Ona karşı pek kadir”” davranıldı — Ona karşı pek değ bilmez davranıldı. Kâfi — Yeter Örnek: Artık bu sıkıntılar kâft Artık bu sıkıntılar yeter. Bu kadarını kâfi görmediniz mi?” Bu kadarını yeter görmediniz mi Küffe — Hepsi, bütün, tükeli Örnek: Kâffesi aynı cinstendir Hepsi ayni cinstendir. Gayrikâfi — Yetmez Örnek: Bu kadar sây gayri dir — Bu kadar çalışma yetmez: Gayrikâfi bulduğum bu malâi ona o Du mühüm işi tevdi edemel Yetmez bulduğum bu bilgi ile önemli işi veremem. f A bil «4 0. ÖNERGELER i . Kılavuz sözleri üzerine, her: nin (ULUS) ta çıktığından başla! üzere bir ay içinde, istiyenler ni bir önerge ileri sürebilirler. Bi lar T.D.T, €. Genel Kâtipliğine şekil altında gönderilecektir; skarşılığını (yahut: yeter) görmüyorum. Sebebi: (kısaca) . «w465 ea ...süasayöosna Önergem şudur: « « Vi. mzd (1) Burada bir önerge gösti miyen yazılar üzerine bir şey yaP Mevduat için elverişli şartlar Para plasmanı için öğütler , Kiralık Kasalar Bütün gün arasız açıktır