ŞES enim göcüşüm: inanmak.. ne güzel şey! Ka Hayatımda, devre, devre ok şeylere innamışımdır... Ve bu inanma sayesinde, kendimde Zal - lu Rüstem'in kuvvetini u - umdur.. Sonra, imkânım kaybo - o işten sıtkım sıyrılınca şaşmı- amdir: Ziyetin nasıl üstesinden gelebil- dim?, İnanmak... Ziüzelliğine, velev kendi Jelev sevgilinizin | şairlik ! Muharririmiz Vâ - Nü, Bayan Eşbi ile kabiliyetinize, velev bir dostunu- zun namuskârlığına,velev içtimai bir ülkünün yüksekliğine... — Her “neye olursa olsun inanmak.. Sitk Dile, dört elle ona sarılmak.. Ne mükemmel şey.. Ne bulunmaz Şey... İnsan ancak bütün etrafını sa- ran canlı ve cansız mevcutlara “bakıp da hayatı saman kadar tat- tz bulduğu vakit, imânın baha- rat, alkol gibi biraz yakıcı, yıp * — ratıcı, fokat lezzetine doyu’ı' ol - maz, sarhoş edici, sinir gerici çeş- | nisini arayor... — Ve Bulamıyor.. Bulamadığı - [ y a esefleniyor... K Dinliğleim malanei » y;:îığîbîî 'ile ::îlnı bğ ği?. - YEYat yap'p neşretmiştim. Fakat, ha'tfkatte, onun yanmma, ıordui.u.m Gümlenin — cevabını almak için yaklaşmadım.. Çünkü ne diyebile- ceğini aşağı yukarı kooöriyoıdı_mş. Asıl maksadım, onun gözlerini, yüzündeki ifadeyi yakından ı& - mekti.. Zira, nutuklarını söyledi - ği zaman farketmiştim kî,'lıı_ı şı- dm, tam mânasiyle inanan bir in- sandır. Kadınlığa, kadınlığın kurtulma- 31 lâzım geldiğine inanmış. Uni içindir I:. erkek ıınıkıllid.i değil - dir.. Giyinişi, söz söyleyişi, el ha - reketleri, gülümseyişi, kıdınu- dır.. Gayesinden bahsetmediği Za- mant görmedim.. Fakat ııulııi_u vakit, halinde hiç bir fevkalâdelik yok.. Fikirlerini söylerken, çehre- sinin her parçacığı ayrı bir can | kesbediyor.. Hani müşfik bir an - | ne, uzaktaki bi geçtikçe, gözlerinde ışıltılar yana- rak, yüzünüze bakar; bayan “Eş - bi,, de mefküresini teşkil — eden unsurlardan her birine dokunul - dukça, sevgilileri anılmış gibi he - yecanla size bakiyor.. Gözleri kı- vılcımlanarak konuşuyor, Bu kadına hürmet ec:ımık. idealininin tahtında otururken o - nu büyük bulmamak kabil değil - dir. İmanmak.. - Hem de kuvvetle, sarsılmaz bir imanla inanmak, ne :31;1':;;" Fakir çocuklara yemek Son günlerde böyle harap evlerden bir ikisi yıkıldı. || Bunların İstanbulun muhtelif şemtlerinde yıkılmağa ü Ve bir kaç zavallı ankaz altında Kâlarak öldü. namzet evleri tetkik etmesi, yıkılmak tehlikesinde olan Çocuk Esirgeme Kurumu Be-| Bu !ıırlıırl:vlırlı Nl:ük bir kısmı yangın y;ılerlindıc evleri tespit ederek yıktırması lâzımdır. & 4, $ ankazı karılan tuğla ve harçlarla Ayni zamanda mahalle müli yazıt şubes'nin himayesinde, fakir| yanmış evle ndan çil mümessilleri de kendi ma- , yapılmışlardır. Fatih yangın yerlerinde, Topkapı, Yedi- hallelerinde yıkılmak tehlikesi, gocuklara yemek vermek — üzere,|Çule taraflarında bu gibi evlerden sayısız denilecek ka- || ye müdürlükleri h:ı:'“:;:":n;';';"ud":ı: şikâyetler haksız mı? | tedenberi su ve elektrik satlerin- Vapnah Ayarlar müfettişliği î — Amap yarabbi... O çetin ve- pozuk şirket saatına beraber şikâyetler de tesadüf etmemiş! Şehrimizde bulunan ölçü ve a- yarlar baş müfettişliği, yeni ölçü ve ayar nizamnamesi hııkümlen ne göre şirketlere ait saatlerin kontrolü işile meşgul olmaktaydı. Başmüfettişlik bir taraftan mem- lekete yeni giren ve yeniden abo- nelere veri'en saatleri aşerlıya - rak damgı Jarken bir taruftan ö - den yapılan umumi şikâyetleri ma hallen tetkik etmiştir. — Vereceği netice herkesin merak edeceği bir şey olan bu kontroller dikkate d’x ger bir sona varmıştır. Bu M.'i ta kendi mütaleamızı söylemeden ölçü ve ayarlar başmüfet'işi Or - hanın bir muharririmize söyledik- lerini yazıyoruz: « Elektrik ve su şirketlerinin saatlerinin yanlışlığından öteden beri şikâyet edilir. Bu şikâyetler bize de fazlasile yapıldı. Bir çok aboneler saatlerinin yanlış yazdı- gından ce şirketlerin kendilerin- den fazla para aldığından şikâyet ettiler. Derhal bu — müracaatları tetkik ettirdik, - saatleri kontrol ettik. Ne netice aldık biliyor mu- sunuz? Şimdiye — kadar bir tane BiP böZÜK SARKE” tösadüf edeme: dik! Buna şirketlerin hüsnü talii mi, abonelerin suitalii mi bilmem ne demeli? Benim bildiğim bizim bozuk bir suate tesadüf edemedi - gimizdir!,, LN , Türk fındığına Macar beygiri! " Son zamenlarda fmdık fiatleri yükselmeğ » başlamıştır. Bunun se- bebi Macaristanla yapılan Cle- ring'dir. Fındıklarımız Macar bzygirle - riyle takas yapılmaktadır. Esasen elde mevcut fındık stoku 15.000 çn'ıldııı Aa> olduğu için fatlerin yükselmesinde bu da âmil olmak- tadır. Ziraat Bankası Heyeti umumiye toplantısı Ziraat bankası heyeti umumi- yesi fevkalâde olarak 9 mayısta bankanın bu fevkalâde heyeti u- mumiyesi 19 mayıs tarihine bıra- kılmıştır. Yıkılmıya mahküm evler İstanbulun dertlerini yazarken gözüme ilişen :klutlkdı mesulü kimdir? ——— ” |lardan biri de bir çok semtlerde fevkalâde haraplaştık- ları halde yıktırılmıyan ve içinde hâlâ oturulan — evler oluyor. bir Aşevi açılmıştır. Açılma me -| dar çok vardır. rasimi bu sabah saat onda yapıl - Ka Bu evler belki bu vaziyette daha bir kaç sene dayana: =rlır. Fakat bir iki sene sonra çökmeleri mukudder” Rağbet görmekle eksik olmıyor Şirketi Hayriye ve Akayın son bir ay içinde tatbik ettikleri tenezzüh postaları, hu bir ay müddetin s0- ğuk havalara tesadüf — etmesine rağmen, büyük bir rağbet görmüş- tür. Bu rağbet tenezzüh postala- rına tahsis edilen vapurların ka labalıktan tehlikeli vaziyetler ge-| çirmelerine sebep olacak kadar fazlalaşmıştır. Fakat — teuzilâtlı postaların fena tertip edümiş ol - maları butnlardan haikın 'âyikiyle istifadeler.ne imkân bırakmamak- tadır. Tenszzüh postaları perşem- be akşamı Üç ve cuma sabahı da üÜç posta olmak üzere küprüden Boğaz ve Akay isketelerine doğru yapılmaktadır. Bu vaziyet. te Akayın ve Şirketi Hayriyenin a- sıl müşterileri bu postalardan isti- fade edememektedirler. Bu sebep- le tenezzüh postalarından dai- ma şikâyet eksik olmamıştır. Ankaraya giden deniz - ticaret müdürü Müfit Necdet bu ciheti Ökonomi Sakanlığına bildirmiş - tir. Bakallığın tenezzüh posta - larına yeni bir şekil vermesi bek- lenmektedir. * Karpit patladı Karagümrükte İskenderbey ma- hallesinde oturan 13 yaşında Ya- vuz ile İbrahim karpitle oynarlar - ken patlamış, Yavuz yüzünden yaralanmıştır. Camları kırmış Fındıklıda oturan Hüsrev, ma- nav İhsanın kapısını ve camlarını taşlamş, bir kaç cam kırdığı için yakalanmıştır. Silâh araması Dün gece yapılan aramada Top- hanede kahveci Ahmedin üzerin « de sustalı çakı, Âdemin üzerinde de bir bıçak, Mustafanın üzerinde sustalı çakı bulunmuştur. Araba çarptı Cerrahpaşada Karakol çıkma- zısokağında —oturan Haticeye Mehmedin yük arabası çarpmış, yüzünden hafifçe yaralanmıştır. Hatırlayamıyor Dün gece saat bir buçukta sar - hoş olarak yerde yatan arabacııA- linin ayağından kan aktığı görül - müş, kendisine sorulduğu zaman nasıl yaralandığını hatırlayama - mıştır. nokta- Acaba bu gibi yok ki birinci plân Fakat iş hâdiselerin bir * gelip bu müsabakayı görebilir ve bununla bitmiyor, Bu gibhi teessüfe dı mes'ulü de belediye fen ıı!ıııu?lıne:ı'rr. vasıtasıy| rimizde yıkıimak lehlikesinde bulana bit ti :: kolaylıkla tespit edilir. Ve :lrho'ık faciaların ıl'lnııll Marmara ve Gençlere "“l;az“'a jimnastik Ucuz ı salonu Gezıntı pOSta D Halkevinin teşebbüsü! ile Belediye bu işi başaracak Belediyenin bu seneki bütçesi- ne şehir dakilinde gençliğin — be- den terbiyesi için bir — jimnastik salonu yapılmak üzere tahsisat ko nulmuştur. Belediye bu şek'Ide üç senelik bütçesine para koyacaktır. Bu paralarla Halkevirin vrojesini hazırladığı yeni jimnastikbane bi- nası yapılacaktır. Halkevi idare heyeti böyle bir bina yapılırken ayni zamavda şeh- rimizde her nevi toplantılar için bir salon yokluğunu da nazarı dik- kate almış, binanm iki katlı yapı larak üst katınım büyük bir salon haline getirilmesini münasip gör- müştür, Bu şekilde sık sık üniver- site salonunu istemek mecburiyeti ortadan kalkacaktır. Esasen üni- versitenin konferans — salonunda dersler yapılmakta — olduğundan salonun her zaman umumi toplan- tılara tahsisine imkân görüleme- mektedir. Halkevi imkân bulursa bu bina- nın bir kısımını kütüphana yapa- caktır. yamağ e Jimnastik şenlikleri Cuma günü yapılacak mektep- lilerin jimuastik şenliklerine ha - zırlık olmak üzere dün — Kadıköy Fener stadvomunda umumi — bir prova yapı.İmıştır. Fo e üniversite rektörü Çenevreye gidiyor Ünivers''e rektörü Cenı'! Bilge buğgün Cenevreye gidecektir, Ce- mil Bilge Cenevrede “Uluslarara- sı Müzaheret Kurumu,,nun seçtiği yedi kişilik bir hukukçular kami- tesinin toplantısına iştirak edecek tir, Bu komite, — Fransanın, Mar- silya sulkasdı münasebetiyle Ulus lar kurumuna yaptığı müracaatın ilmi tetkikile meşgul olacaktır. dşiğenm Çocuklar arasında bir müsabaka İSTANBUL HALKEVİNDEN: Çocuk haftası — münasebetile 27 Nisan 935 cumartesi günü saat 15 de Evimiz merkez salonunda ilk mektep talebesi arasında bir gü - zel okuma ve söyleme müsabaka- 81 düzenlenmiştir. Arzu — edenler ilkmektep talebesi olan çocukları- nı yazdırabilirler, bu evlerin sahipleri.. Glebe le takdirde pek az bir zamanda ea SA Te var, mgg Makineler insanların işlerini kapıyor! Kutup — mıntakasındaki Franz Josef toprağında bir hava rasat is tasyonu bulunduğunu herkes bi- lir. Hava — değişikliklerini bildir- mek için dünyanın bu en ıssız bu- cağında Sovyetler; — âlimlerden mürekkep bir heyet bulundurmak- ta idi. Artık bu âlimlerin tek baş- larına o buz diyarında oturmala- rına lüzum kalmamıştır. İstasyona kendi kendine işli - yen bir radyo makinesi — yerleşti- rilmiştir. Bu makine, — otomatik hava âletlerinin kaydettiği deği- şiklikleri muayyen — zamanlarda her tarafa bildirmektedir. Kendi kendine — işliyen ve ince işleri bile gören bu otomatik ma- kineler gittikçe — çoğalmaktadır. Acaba günün birinde her işi ma- kineye gördürüp insanları büsbü- tün işsiz mi brrakacaklar, dersi- niz? .. D Vürud kusurlarının faydası! Bazı vücut kusurları vardır ki, âdeta bulunmaz birer nimettirler! Meşhur kâşif Edison — sağırlığını gidermek için bir kulak ameliyatı yaptırabilirdi; nitekim ameliyat için de bir gün tayin — edilmişti.. Fakat günü gelince — ameliyattan vaz geçti ve böylece “bir çok gü- rültüleri ve münasebetsizlikleri işittirmemek suretile düşüncesini daha iyi temerküz ettirebileceğini söyledi. Sağırlık çok üzücü ve can sı- krer bir nakise olmakla beraber — bu eksikliğe musap olanların ok- serisinin idrak ve anlayışları çok> keskindir. Meşhur — ruhiyatçılar - dan Alferd Adler diyor ki: “Medeniyette ileriye doğru a- tılmış büyük adımların hemen hepsi vücut nakisesi — dolayısile kendi hemcinslerinden daha aşağı sayılmamak azminde olan adam- lar tarafından atılmıştır.,, - Su ve sabundan l_ll_ç! Zatürree hastalığının su ve sa- bunla tedavi edilebilceğine kimse- nin aklı ermez değil mi?.. İster i- nanın, isterseniz — dudaklarınızı bükün! İşte size haber veriyoruz: Su ve sabun zatürreeyi tedavi e- diyor. V.G. Valsh ve A.G. Franzer adlı iki İngiliz doktoru tam altı yıl bu işle uğraşmışlar ve mesele- yi halletmişlerdir. Kan damarları- na zeytinyağı, sabun ve sudan iba- ret hiz maklü! şnnga edildiği tak- dirde, yedi yün olan buhran deve resi iki güne inmekte ve hasta aza Bf on günde ayağa kalkarak işine gücüne gidebilmektedir. Bu dok- torların yaptığı bütün tecrübeler de hasta kırk sekiz saat zarfında tehlikeli devreyi atlatmıştır. Bu tedayi usulü Septisemi, — yılancık ve romatizma hummalarında yüz- de 100 muvaffakıyet göstermek- tedir.Ancak iki doktor, keşifleri - ni neşr ve ilân etmeden evvel da- ha bir takım tecrübeler yapacak- tır, Yeni neşriyat Büyük gazete Mahmut Yesari ve Nizamettin Nazifin yazıları vyardır. Bundan başka sinema, — hikâye, tef- ıh.ıııııhwm.n «vmta günl