© AYT GA L z B 'en : Yazması bendi Fener nasıl ı yenildi Viyanalı Libertas takımı _dun son ©- yununda Feneri 2 - 1 yendi. ve Eşrefle takviye edilmiş bir 2AT el ilk maçında Galata- K Fener takımımın, a sgray, İkinci maçında da Güneşle be- raâbere kalmış olan bu takımı r.nuhı_kkık, yeneceğini tahmin edenler için, dünkü oyun hakikaten beklenilmiyen bir neti- Üa analı takımın bazı ıhildılı: hen oyununu ilk uıinden_bfrı mdiğim, kuvvetini takdir ettiğim için bu işe kendi hesabıma |ıvşınıdlm. Bunu, evvelki yazılarımda da ihsas et- miştim, » » * Dün Fener niçin ve nasıl yenildi? İşte bu suale verilecek bir kaç kısa Covapı ğ Fonir 80 dakikalik oyununun belk 78 dakikasında çok fena oynadı. Haf hattı beklenen işin onda birini başara madı. Müdafiler lürumsuz bir sinirli likle bocaladılar, ğ Muhacim hattı, günün en iyi oyun cusu Niyazi müstesna, yüzde — doksan berbad denecek bir oyun oynadı. — Müzemadiyen — yalnız - biribirlerile paslaşan Şeref ve Eşref, hiç değişmiyen bu tâbiye . ile hücumları açmak - şöyl dursun bilâkis, rakip müdafaanın işin kolaylaştırdılar. 4 Eğer Niyazinin seri sürüşleri nefi> ortalayışları olmasaydı, dün Fener sey niz bir kaç güzel hücumu yapa muyacak, belki şeref gölünü bile atamı yacaklı. Sözün kasası. Fikretin — voksuzlağu. Fener takımında her an bolli oluyordu. Dün öyle anlar oldu ki, rakiblerinin seri oyunu karşısında, Fenerin bazı hatları folce uğramış gibi topa ayak #ü- remediler. » . &3 Yalnız Fener fena oynadı diye böyle netice alındı denemez. Muhakkak olan bir şey daha varsa o da Libertas takımının dün, yındnfı üç ğ iyi öy namasıdır. maçtaki en iyi oyunu oynamlı ü Viyanalıların kale önündeki becerik- sizlikleri, devam etmesine rağmen, ta- kım çok muntazam bir ı_eınpc ile ıııkıııhı gibi oynuyor. mütemadiyen Fener e lesine iniyordu. Ş Viyana oyuncularının, bir ı_ı ?ı"m' #ol atmak kabiliyeti olsaydı, dünkü ne- tice belki daha başka bile olurdu. . * » Fenere gelince, en büyük galı maçın sonlarına doğru yaptı. Bütün varlığile| açık bir oyun oynıyarak beraberliği te- min etmiye çalışacağına, hücum Iıı'n'ı- mın, hattâ takımım bel kemiği Niyazinin de oyundan çıkmasile başlıyan bu büyük hata, takımın lüzumsuz yere en şiddetli bir tarzda zedelenmesile tamam oldu.| Kendisinden iyi oynamasına rağmnen gol atmaktaki beceriksizliklerine göre bera- bere bitirebileceği — bir maçtan Fener, böyle bir şuursuz oyun yüzünden mağ- lübiyetle çıktı. T a oyuncularının yüzüne BETA :':::ıl:. İı'ıvıı etmek, m.;ar sonra soyunma odııındf dövüşmek, bi- ribirine şişe atmak! gibi ln_ıın_nlın. velev haklı bile olsak, o kadar çirkin, o Iııdı:ı sporculuğa — yakışmaz bulıı)'oı::ıkı_, spor sahifelerine değil, zabıta haberleri arasına yakışacak bu meselelere bu sü- tunlarda temas etmekten utanıyor. Ve susuyorum! toz, çamı İzzet Muhiddin APAK Vai gaetNMMyaAAY N aai Spor Postası Her hafta daha güzel daha zengin ç- kıyor okuyunuz. İN Prap gae gAM g aFT KT ner ağlarına takıyorlar, Demir parmaklıklar, demir ara lıklar, polis, polis, polis, kontrol memuru, kontrol memuru, kontrol memuru, mengene gibi turnikeler ve nihayet saha, Nereye giriyoruz. yahu? Stad yuma mı yoksa İngiliz devlet ban kasının kasa dairesine mi? Tribünlerde oturacak yer yok Karşıda duhuhliye yeri de bir hay li kalabalık. Yuvarlak hes«p saha da 5000 kisi var. Kulağıma sesler geliyor: — Fener beş tane atacak! dki takum Süzüteteiyekütekeledeadan — ada — Fener on tane atacak! Ve nihayet alkışlar arasında be yaz formalı Libertaslar ve arkasın dan Fenar sahaya çıkıyor. Etraf tan fısıltılar: — Fikret yok! — Muzaffer yok! — Hüsameddin yok! Evet hakikaten Fcner takımın dane Fikret ne de Ankaradan maç için geldiği rivayet — edilen Muzaffer görünmüyordu. Maç ha- kem Âdil Girayın idaresinde baş- ladığı zaman Fenerbahçenin kad—; rosu şu şekilde idi: Bediü, Yaşar, Fazıl, Cevat, Ali Rıza, Esat, Niyazi, Şaban, Namık, | Şeref, Eşref. Keskin bir Libertas akımından erliler hücuma çeçtiler sonra Fen: " Fakat hücumlarda insicam yok Namık çak fena bir gününde, Şa ban yerini yadırgayor. İlk defa Fener takımında oynıyan_Ş_erene Eşrefte diğer oyuncularla iyi anla- şamıyorlar. Buna mukabil Libertas takımı cem, ve pazar günkü - oyunlariyle mukayese edilemiyecek kadar gü zel oynuyor. Yerden ve yerini tu- tan paslarla Fener kalesine doğru derinlemesine inişler yapıyor. Ge- ne böyle bir hücum esnasında çok güzel oynıyan sağ açıkları 15 in- |anlaşamadığı RTAS-FENE w kaptanları ve haken Vaziyet 1 . 1 olmuştu. Her iki tıktan sonra birinci devre bitti. (ikinci küme muhteliti Galatasaray Dün Fenerbahçe - Libertas ma- çıngdan evvel ikinci küme muhteli- ti ile Glatasaray birinci takımı a- rasında bir müsabaka yapıldı. İkinci küme muhteliti, Murat - Nihat Akif Ahmet Liva Mahmut Şaban |İlhan Mesut Sait Şükrü Rauf Galatasaray takımı birinci ta- kım kadrosunu muhafaza ediyor- du. Muhacim olarak da Helvacı oynuyordu. Oyun ikinci küme muhtelitinin | akını ile başladı. İlk on dakika Galatasaray kalesi ciddi tehlikeler geçirdi. Bundan sonra oyun mü- tevazin şekilde devama başladı. Genç muhtelitin daha —lamanmen görünüyodu, Mü- oynuyor, muhacim hattı topu kaçırıyordu, devre orta- larına doğru uzaktan İbrahimin bir vuruşundan Galtasaray birinci gölü kazandı. Oyun bu — gölden — sonra Galatasaryın akınlariyle ve genç muhtelitin — canlı müdafaasiyle dafaa güzel ci dakikada sıkı bir şutla topu Fe ı Gol — seyirciler tarafından | hararetle alkışlandıktan sonra Fe- | nerliler adam akıllı hücumda Li-| bertas kalesi sıkı bir çenber altıma alımdı. Şabanın ve Namığın kaçır- dıkları bir iki fırsattan top hava- Tandı. Eşref birden topa yetişti ve bir kafa vuruşile 30 uncu dakika da Fenerin deilk golünü yaptı | bu vaziyetten istifade ederek iki zevkli bir şekil aldı. Galatasaray gol daha yaparak birinci devreyi| 3.0 galip bitirdi. İkinci devrede muhtelit kaleci- si değişm'ş Hilâlden Murat gel mişti, bu devre muhtelit — takım çok canlı oynıyarak - güzel bir a. kınla bir gol yapmış ve — devreyi taraf bir kaç neticesiz hücum yap-| idi. Daki bir sıfır bitirmiştir. Neticede Gala-| tasaray bu maçı 3 . 1 kazanmıştır..| UK Z' Z di BF aa NS Libertas kalecisinin bir kurtarışı İkinci devre başladığı zaman kaleye Bedii yerine Hüsameddin geçmiş bulunuyordu. Viyanalılar biribiri arkasından şiddetli hücum lara geçtiler. — Fenerlier topa bir türlü hâkim olamıyorlardı. Nite kim Viyanalıların bu hücumlar: semeresini vermekte gecikmedi.| 10 uncu dakikada merkez muha cimleri ikinci golü attı Bu gol Fenerlileri çok asabileş tirdi . Şiddetle hücuma geçen Fe-| nerliler bir kaç tane fevkalâde fır sat kaçırdılar, Hele bunlardan bir| tanesi cidden pek acmacak halde kalar ilerliyor, fakat Fe nerliler bir türlü gol çıkaramıyor- lardı. Oyun da yavaş yavaş sertleşme- ğe yüz tuttu. Artık sık sık favul oluyor. Oyuncular yerlere yuvar- lanıyorlardı. Bu ara Niyazi de sa. katlanarak oyundan çıktı. Yerine| Süleyman girdi. Oyun da arası sı- ra inkıta ediyor, oyuncular biri- birleriyle yumruğa kadar çıkan münakaşalara girişiyorlardı. (Devamı 8 inci sayfada) Üçünecü küme maçları Dün Beşiktaş Şeref sahasında üçüncü küme lik maçlarına devam - edilmiş ve üç maç oynanmışıtr. FENERYILMAZ - SUMERSPOR Bu maç Feneryılmazın güzel bir oyunile ve baştan nihayete ka-| dar Sümerspor yarı sahasında ce- reyan etti.. Oyun 6-0 farkla ve Feneryılmazın — üstünlüğüyle bitti. HALİÇ - ORTAKÖY Hakem Bay Adnanın idaresin- de oynandı. Haliç birinci devrede yaptığı üç gölle oyunu bitirdi. I- kinci devre Ortaköy on kişi oyna- masına rağmen güzel çalıştı.. O- yun 3- 0 Halicin galibiyetile bitti.| KARAGÜMRUK .DOĞOSPOR Maç hakem Bay Saim Turgu- dun idaresinde oynandı. Birinci devre Karagümrüğün yaptığı iki gölle bitti. İkinci devrede Doğan | daha düzgün oynadı ve Karagüm. rüğün attığı bir gole Doğanspoc da bir gol atarak cevap verdi. Ne- ticede Karagümrük 1-3 galip gel di. Ri YENDİ ] Sadi — Fenerliler akılsız ve fena, Viyanalılar ise iyi oynadı Karsan diyor maam Spor ruhunu anlamak lâzım Gittikçe mütezayit bir alâka uyandır. mış olan Libertas maçlarının aonuncu- suna giderken doğrusu hiç te böyle piş- man döneceğimi aklımdan geçirmemiş- tim. Galatasarayı zayıf kadrosuna - rağ- men fena bir oyun neticesi yenemiyen Güneşe karşı iyi oynadığı halde gene galibiyeti elde edemiyen Avusturya ta- kamımın beş günlük bir istirahatten son- ra İstanbul şampiyonu Fenerbahçe ile yapacağı müsabakayı sabırsızlıkla bek- liyordum. Fenerbahçelilerin ahenktar oyununu gözümün önüne getiriyor, Vi- ğ. yanalıların sistemile mukayese ederek maçın ne netice verebilmesi ihtimali o- lacağını düşünüyordum. — Fakat netice hakkında bir türlü kat'i tahminde bulu- namıyordum. Emin olduğum bir cihet vardı. O da herhalde beyecanlı, zevkli ve güzel bir maç seyredeceğim hakkın- daki kanaat idi. İşte Libertas maçına giderken aklım- dan hep bunlar geçiyordu. Müsabaka başladı. Çok geçmeden tahminimde al- danmamış olduğumu gördüm. Bugün Libertas hakikaten fevkalâde denilebi- lecek kadar güzel oynuyordu. Viyanalı oyuncuların paslaşmaları, hasmı aldat- maları yer tutmaları, oyunu, açmaları bir şaheserdi. On bir kişi makine gibi işliyor ve Fenerbahçeye göz açtırmıyor- du. İşte bu aralık soldan gelen bir pası sağ açıkları güzel bir vuruşla gole tah- vil etti. Top ortaya kondu. Oyun sü: atle gene Viyanalıların kahir hâkimiyeti altında devam ediyordu. Mütemadi taz- yik altında ezilen Fenerbahçeliler bir türlü kendilerini toplıyamıyor ve oyun- Tarmı da gösteremiyorlardı. Bu hal ya- rım saat devam etti. Nihayet sarı lâci- vertliler de bir gol atıp müsavatı temin edince işin rengi değişti. Yavaş yavaş Fenerbahçe de açılmağa ve hasınını kı- kıştırmağa başladır. Oyun mütevazin bir şekil aldığından daha zevkli oluyor ve mütekabil akınlar seyircilere heyecanlı dakikalar geçirtiyordu. Birinci devre bu suretle bitti. İkinci devrede Fenerbahçenin daha üm oynamasına rağmen muhacimle- rin gol çıkaramaması oyuncuları biraz asabileştiriyordu. Hele sağ müdafiin ha- tası yüzünden Fenerbahçe bir gol daha yiyince bu asabiyet gittikçe had bir şe- kil almağa başladı. Bunun neticesi ola- rak ta oyun çiğrından çıktı. Artık iş bu safhaya döküldükten sonra oyunda ne tat kaldı ne de tuz.. Favullar biribirini takip ediyor, spart- menlikle gayri kabili telif hareketler se- yircilerin yüzünü kızartıyordu. Bir iki defa kavga çıkar gibi oldu. Önüne ge- çildi. Nihayet bir hay huy içinde bu maç ta hitama erdi, Bir hâdiseye meydan verilmeden bit- ine sevindiğimiz bu maçın maattoes- süf saha haricinde çok çirkin — vak'alar doğurduğuna muttali olduk. Yeni yetişen nesle nümunci imtisal 0- lacak büyük klüplerdeki oyuncularımız- dan bazılarına her şeyden evvel spor ruh ve zihniyetinin aşılanmasının ne kadar lâzım olduğunu dünkü şayamı tecssüf hâdise ile bir kere daha anladık. Sadi Karsan —— Beşiktaş-Vefa Duyduğumuza nazaran, Hâkimiyeti Milliye bayramıma tesadüf eden 23 Ni- san salı günü, Beşiktaş Şeref stadında, Beşiktaş ve Vefa klüpleri aralarında müsabakalar hazırlamışlardır. Öğleden sonra genç takımlar arasında başlıya- rak Beşiktaş ve Vefa (B) ve en son da birinci takımları birer mac vapacaklar- dır.