Din ile de (Rusyada kürk | Raspotinin be- HABER — Akşam Postasr muharebe eden veren hayvan | ceriksiz kızıl asker,, Meğer Lüdendorfüun karısı da zındıkmış On yıllık bir inziva hâyatından #sonra General Ludendörfü yetmi- şinci yılında doğumunun yıl dönü- mü Münasebetile bütün Almanya selâmlamıştır. Bavyeranın Tutzing şehri Lu- dendorfun oturduğu yerdi.. Mü dafaa Nazırı General Foa Blüm - berg, ordu başkumandanı Gene - val Fon Friç, Lüdendorfun yerine kadar gelmişlerdir. Eski Kayserin oğlu eski Velinht ta Tützing'e gitmiştir. Propagan- da Nazırı Göbels bir telgraf gön - derek ayni zamanda - katolik * liğe karşı bir muharip olan askert lideti tebrik ederim,, yolunda bir tâzimde bulunmuştur. Eski Generalin 70 nci — yılınım kutlulanmsamda Reisicümhur ve Başvekil Hitlerin ne yaptığı biraz hellisiz kalmaktadır. Hitler, Ludendorfun yıl dönü - sanayii Dünya — piyasalarında Rus av derileri çok mühim bir yer tutar. Bu sene Rusyanın Amerikan pa - zarlarına büyük miktarlarda tav - şan derisi dökmesi — bizim tavşan derilerini 12 kuruşa kadar düşür - dü. Halbuki yurdumuzdan bu yıl daha iyi fiyatlarla ve çök miktar - da tavşan derisi ihrac edilebilece - ği kuvvetle umuluyordu. Rusya derileri rast gele avdan elde edilen deriler değildir. Orada bu sanayi çok ilerlemiştir. Beh - ting boğazında düzünelerle küçük Kküçük adacıklar vardır ki Rusya bu adalarda geniş devlet çiftlik - leri kurmuş; mavi tilki, deniz kun- duzu, İütr, benekli geyik, gümüşi tilki ve Zibelin yelıptırmel(tedır Çiftliklerde hayvanların alışık olduğu iklim ve toprak şartları ta- müamiyle tesis edilmiştir. Kürkçü- Kik sanayfj orada gittikçe inkişaf edecektir. Amasya elmaları Almanyaya gönderilen imü kutlelanmasma gitmemiştir. DÜmüneler fevkalâde Ve bir telçrafia kendisini —tebrik| ettiği hakkındaki — havadisler tamamen gayri resmi kaynaklar - dan gelmektedir. Bununla beraber, Almanyada- ki bütün evlerin bu münasabetle hnkü—ıııııuln Hit - Lıdııdvrfım 70 nci yıldönü - münü tes'it merasimi, dehşetli sur rette yağmur yağmasına vüğmen üdeta harpten önceki marızaralar- dan birini arzetmiştir. Beş bin kişi çamurlu alanlar - dan geçerek Ludendorfun yaşadı-. ğt yere gitmişlerdir. 18 harp tayyaresi Ludendorf ü- serinde manevra yapmıştır. Al - manyada din aleyhtarlığının — en başında gelenlerden kartsı Bayan Lüdendorf. Genaral Ludendorfun *“anında durmaktaydı. Si yemş Balkan iktisat konseyi murahhasları geliyor 17 Nisanda Ankarada toplana « «ak Balkan iktisad könseyine işti- rak edecek Rumen iktısad heyeti dün Romanya vapuriyle Köstence- 'den şehrimize gelmiş ve Park ote. line inmişlerdir. Rumen iktısad heyeti Bay Ni - kola Tabakoviçin reisliği altında Bay Valimaresko, — Mihalopulo Hristo ve diğer iktısatçı zatlar - dan müteşekkildir. Heyet reisi kendisiyle görüşen gazetecilere demiştir ki: *“—— Bundan önceki toplantı A - tinada yapılmıştı. Ankarada top - fanacak iktısat koönseyinin ihzari toplantıları da Belgradda oldu. O. rada hazırlananlar görüşülecek - tir. Konseye Türkiye Dışişleri Bakanı riyaset edecekttir. — Ha - va, demiryolları ve deninz nakli - yatında, posta, telgraf, telefon ve telsiz faaliyetinde müşterek hare - ket etmemiz yolunda — görüşece- ğiz. Salı günü Ankaraya hareket Yugoslav ve Yunan mürahhas - ları da yarm geleceklerdir. beğenildi Alman Firmaları ile gelecek se- ne elmalarımızın sürümünü temin edecek mühim bir anlaşma yapıl - mıştır. Bu sene şehrimizdeki ıhrıuu;r— lardan biri maruf Alman firma larma elmalarından nü - î muneler göndermişlerdir. Alman firmaları bu elmaları fcvlıılıdı elma olduğunu bildirerek derhal yüz ton sipariş vermişlerdir. Fa » kat mevsim sonu olduğundan bu kadar elmayı piyasadan tedarik imkânı olmamıştır. Bunun üzerine Alman firmala - riyle gelecek mevtim için bir ah « laşma yapılmıştır. Gelecek sene Almanyaya her partisi 2 - 3 ton - | luk olmak üzere Amasya elmala - rından ihracat yapılacaktır. Gü - müşhana ve Bolu elmaları Alman - yada tutulmamıştır. Almanlar Türk elmalarının fi - yatlarmı ucuz bulduklarmdan fi - yatlarda her zaman için anlaşmak kabil olacaktır. L1 İlân Türkiyede icrayı faaliyet eden bü- tün sigorta şirketleri tarafından müt- tefikan ittihaz edilmiğş olan karar mü- gibince hör ne şekilde olursa olsun müşterilere komisyon, Ekonto ve ik- ramiye vermek katiyen memnu oldu- #unu yeniden muhterem halka hatır- latırız. Ayni zamanda, İktisat V&Alıtiıcı musaddak ücret ve tarile nizamna> mesl ahkâmtnm tatbiki metburf olüp hilâfına hareket cezayı müstelzem ol- duğü da ilân olunur. Türkiye Sigortatıları Dairei Merkesiyesi Türkiyede çalışan bilümum sigorta girketleri tarafından müttefikan ftti- hâaz olunan karar mucibince, her ne şekilde olursa olsun, müşterilere ten- zilât ve iskonto yapmamızın ve ko- Mmisyon vermemizin kat'i bir surette memnu olduğunu muhterem müşteri- lerin ve cemiyetimiz âzalarının nazarı dikkatlerine arzolunur. İktisat Vekâleti tarafından musaddak tarife fiyat ve ahkâmının tatbiki mec- burt olup, tşbu tarifeye mugayir hare- ketin memnu olduğu ilân olunur. Türkiye Sigörta Prodök- törler Birliği ÂAyıyı ipnotize edemedi! 12 yerinden pençelendi . “Deli papas, adiyle anılan Raspotinin kızının şimdi cambaz- lık yaptığını, vahşi hayvanlar ter- biye edip, önları gösterip oynattı- ğint yazmıştık. Deli — papasın kızı Soloviyef de, babası gibi ken- disinde ipnotizme kuvveti oldu - ğunu iddia edenlerdendir. Ras - putinin kızı son defa Peruya git - miş, orada cambazlık etmektey - di. Orada kötü bir tecrübeye giriş- miş, Himalâya sırtlarından geti - rilen bir siyah ayıyı gözleriyle ip- notize ederek kendinden geçir - mek istemiştir . Fakat ayı, bundan — mütecessir olmadığı gibi üstelik hırslanarak dişlerini sıkıp, — pençelerini gerip iri bir orangotan gibi kızım üzerine atlamıştır. 'Tam beş dakika cabalama sür - müş, etraftakiler güç kurtarmış - Jardır. — Raspolinin beceriksiz kı- zının bu mücadeleden aldığı ya - ralar ehemmiyetlidir. Doktorlar 12 yerine dikiş vur - muşlardır. abah Gazeteleri ne diyorlar? “Çl ento fiyatları pahalıdır,, Ki URUN Sadri Ertem bugün kö- şesinde halkçı san'at ve halkçı san'at- kârdan bahsediyor. Bunların evsafını yrun uzadıya anlatıyor. <CÜMHURİYET — Yunus Nadi bu günkü makalesinde memleketimizin toprakları altında yatan ve - işletilmi. yen servetlerden bahsetmektedir. Eır velemirde bunların nevilerini ve mik- tarlarını kat'i surette öğrenmek lâztn geldiğini, bundtn İçin de memleketin bervelini meydana çıkarmak için yer yer üml ve jeolojik araştırmalar ya- pılmatını ve bir jeolojik harita vücu- da getirilmesini tavsiye ediyor. MİLLİYET — Başmakalesi yoktur. ZAMAN — Zaman imzali yazı çi- mento - Fiyatlarının — pahalılığından bahsetmekte, be şeker, kömür gibi, bu- nun da fiyatının indirilmesi lâzimgel- diğini söylemektedir. Makale şöyle bi- tiyor: “Muhterem Başbakarımız — İsmet Tnönü geçen yaz irad etliği bir nuluk- da memleketin sanayileşmesi mesele- sinde umumi menfuatlerin, —husus! menfaatlerin çok fevkinde - tutulaca- ğera #öylemişti. İşle şimdi Ökönomi Bakanlığının çimento fiyatlarını a« zaltmak hususundaki teşebbüsleri de hükümetin bBu yolda; çizdiği proğroe Prin tatbikatından beri olduğu anlaşı- lıyor. İktisat Vekili Celâl bu işi de ne kadar çabuk başarırsa hükümetin (|- mar siyasetine o kadar fazla hizmet elmiş olur.., AKŞAM — Akşamcı bupün — köşe- sinde esnafın hile yapmasının öÖnüne geçmek için verilen kararları çok ve- rinde ve iyi buluyor. Yalnız bunların pek hafif olduğunu, daha ziyade şid- detlendirmek lâzımgeldiğini ildve e. diyor. SONPOSTA — Bir Yıldız. imzalı yazı Avruparın bazı üniversitelerini bitiren Türk gençlerinin isimlerini gareteye geçirmenin mânasız olduğu- nu, bu işin pek alelâde bir şey oldu- gunu söylüyor. 15 NİSAN — 1935 | Esir Kadın Nakleden: HABER' in No. 56 A VB -NO ) tefrikası Ât ve Hiz Rom Sonra, hıçkırıklarla sarsılmağa başladı... Kiskanıyordu.. Hakikt bir kıskançlık Etkekhem — merhamet, hem de | yakıyor, maneviyatmı yakıp kattf dehşetle coşarak: <— A.., Kâmile.. Kâmile.. - dedi. Onun da gözlerinde yıçlıı- bi « rikti. Kadın: — Niçin?., Niçin?. - diye hıç - kırıyordu. - Niçin böyle oldu. Onun da kendi kendine: “— Evet, niçin?. Böyle oldu?.,, Şu dakikada, Vahid, aşkın, şef- katin, muhabbetin ve samimiyetin tâ kendisiydi.. İyi, sadık olmak ve senelerini karısına, çocuğuna hâs - retmek emelindeydi. Geçen senele- rin günahmı ödeyecekti. Fenalık: larının kefaretini verecekti. İşte, Kâmileye yeminler etmeğe başladı: Her şey bitmişti. — Artık istıirab çekmiyecekti.. Yarınçok güzel bir istikbal olacaktı.. — Ben artık eskisi gibi değilim. diyordu.. . Karısını kani etmek, — inandır - mak için bizzat Kümileden ziyade oğullarından bahsediyordu . Bunun üzerine, Vahid, zayif bir noktaya basmış oldu. Kâmileyi bir mahcubiyet kapladı.. Vahid, oğullarını fevkalâde se - viyordu. Lâkin o, yani Kâmile, Turgudu, lâyık olduğu bir muhab- betle asla sevmemişti.. Filhakika , çocuk için, dikkatli — bir anna ol- muştu.. Fakat, tasvir edilen o de- rin anne şefkatini hiç .. hissetme - mişti... Faziletkâr oluşu oğlunun sebe - biyle değildi. Turgud için kendi- ni tutmamıştı. Oğlunu — bağrına bastıkça hiç içi titrememişti.. Va - zife hissine bağlı olduğu için onu sevmişti. . — Ben, her halde gayri tabii bir kadmım ! - diyordu- Ben bir ucu - beyim... Erkek, onun saçlarını okşıyor « du... Ve Kâmile, bu itiraflardan son - ra: — Sevdiğim sensin! - diyordu.- Biricik sevdiğim sensin.. Bu titreyiş, Vahidi ürkütüyor - du.. . Lâkırdıyı uzatarak — bir heye - canlı mevzudan öbürüne geçme - mek için şimdilik susuyordu. Vü - cudunü hafifço karısımımkinden uzaklaştırıyordu.. Fakat, Kâmile , yatağın içinde onu takib ediyor - du. . Birdenbire, yüzünü onun yüzü - ne yaklaştırdı: Vahid, Kâmilenin yüzüne bak - tıda tekrarladı: — Anlat.. Anlat.. Başkalariyle yaptıklarını da anlat.. Erkek kaşlarını çattı: — Sus artık.. Ve, huşunetle, avucunu karısı - nın ağzına kapattı.. Kâmile, başını çekti... Yüzünü yastığa kapadı.. Uzun uzun ağla - dı.. Göğsü hıçkırıklarla sarsılıyor- du.. . Adaleleri gerilmişti. — Bazan da katılıp kalıyordu.. Vahid, onun nefes bile alamadığını sanıyordu. . Şimdi artık, Vahidin — dimağı başka şeyle meşguldü.. Karısiyle uğraşmıyordu.. Kâmilenin ona şiddetle ve israrla sorduğu sualler, kendisinde de şüpheler uyandır - mıştı.. . 5 ruyordu.. Sordu: 4 — Kâmile., Söyle.. Allah ri: içih ruyu söyle! Bunca u zarfında beni hiç aldatmadın Ah,, şu esnada, genç ludıı, lan ıbyloıeiı. hakikatin yağlandıra ballandıra anlatnı öyle isterdi ki., Lâkin, şimdi yalan — söyli; vaziyette değildi.. Ölümünün laştığını hissediyordu. Yarın sabah... Her şey nih erecekti... İnsan, ölüme o derece mı, yalan söylemeğe tenezzül etif melidir. Bilhassa, hayatı uzunlu ğgunca bundan kaçınmışken.. Ölürken bile aşkına hürmet derek ölecekti... — Güzel hi: kirletmiyecekti., — Senden başka kimseyi medim.. Kimseyi kendime yak laştırmadım.. - dedi.. Erkek, kadının yüzüne yüz ııldııtıı'dı Gözlerinin içine b lln bakış biribirine n bir sonsuzluk teşkil etti. Vahit, şuna kani oldu: Pu glele., Küsmilcemle Hiğcttre Ç kımı içinde topliryordu. İlk bu nin utangaçlığı bunlardan hâlâ $ linmemişti.. İlk şüphelerin endil! si, kıskaçlıkların azabı.. H bayır.. Bu kadın, onu aldatmış lamazdı.. Başka erkekle mün betlerin çirkinliği — bu yüzde, gözlerin derinliklerinde iz bır: mamıştı. , (Devatar vat) Dd | KA Çocuğa dayak Sirkecide Demirkapıda oturt? Faik ismindeki çocuğu döven yar heykelci Osman yakı n tir . Muslukcunun eşyaları Uzun çarşıda Muslukçu dükkânında 60 liralık eşyası çı mıştır. İddin üzerine n tornacı Hayri yakalanmıştır. Makinaya kapdırdı Feshane fabrikası makine muavini Celâl tamir ettiği makâ yi prova ederken makine bird bire işlemiş, sağ bacağı diz kı ğından yaralanmıştır. Tramvay kazası Mecidiyeköyünde — oturan * — yaşında Kâmil oğlu Akife 317 maralt vatmarın idaresindeki * numaralı tramvay arabası sol kolundan yaralamıştır. Toprak çöktü Büyükderede tuğla h da çılııın 57 yaşmda Mustaf üzerine toprak yılılmış, etraftan yetişenler tarafımdan *” tarılmıştır. Mustafa bazı den yaralandığı için b