Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— HABER — Akşam Postası Matbuat Umum Mudurlugu eser menedebilir mi? Agğaoğlu Ahmetle Tarık Us'un münakaşası ö (Baş tarafı 1 incide) yanlış iddiası veçhile, Namık Ke- malin Vatan piyesi yasak edil- mesinde, ancak gerek Vatan piye- sinde, gerek ona benzer başka e- serlerde (padişahım çok yaşa) gi- bi kanunlarımıza aykırı bazı iba- relerin çıkarılması - tavsiye - edil- miştir,, dedikten sonra zevabını şöyle hülâsa ediyordu: 1 — Matbuat Umum Müdürlü- ğü teşkilât kanununun kabul edil- mesinden önce, memleket sahnele- rinde oynatılmak istenilen piyes- ler mahalli emniyet müdürlükleri marifetiyle tetkik edilmekteydi. 2 — Matbuat Umum Müdürlü- ğü teşkilât kanunu kabul edildik- ten sonra, memleket sahnelerinde oynatılmak istenilen piyesler, bu kanunun 2 nci maddesinin K fık- rası muçibince Matbuat Umum Müdürlüğüne gönderilmekte ve komisyon tarafından mevcut ka- nunlar ahkâmına nazaran tetkik edilmektedir. 3 — Memlekette gösterilmek is- tenilen filmler de gene bu mak- satla teşkil edilmiş ayrı bir komis- yon tnrafmdan kontrol edilmekte- dir. * ven Sahnede temsili yasak e- di!2n piyesler kitap halinde satım: dan menedilmiş değildir, ç 5 — Sahnenin ve beyaz perde- nin kitlevi telkin ve terbiye rolü böyle bir kontrolü hemen her raomalsİdekte, e Lillias$a inkilâp remleketlerinde zaruri kılmakta- .-dir, Metbuat Umum Müdürlüğün- den -daha önce gazetelere gelen tebliğ hülâsası üzerine (Hafta) mecmuasında Peyami Safa, rejim h2zsabına bu yasaklardan ne kaza- nılabileceğini, hâlâ anlamış ol- maktan çok uzak olduğunu söyli- yen bir makale neşretmişti. “Mat- buat Umum Müdürlüğünün, adli- ye makamları dururken her han- gi bir eseri yaşak etmeye hakkı var mı, bilmem?,, demişti, Ahmet Ağaoğlu Cümhuriye" e yazdığı bir makale ile de Bu teb— Hiğden, Matbuat Umum Müdürlü- Bünün kanunlara aykırı bhareket ettiği, istediği gici suçlar uydur- duğu manasmı çıkardı. Ahmet Ağaoğlu ilk önce şu su- ali soruyor; “Matbuat Müdiriyetinin kendi başma, ve kendiliğinden her han- gi bir eseri yasak, veya tashih et- mek salâhiyeti var mı?,, Ağaoğlu buna menfi cevap ver- dikten sonra bu salâhiyetin kanu- na nazaran yalnız Vekiller Heye- ti, Cümhuriyet müddeiumumisi, bazı âhvalde mahallin en yüksek mülkiye memu ru, ve mahkemelerde olduğunu söylüyor. Matbuat kanununun 68 maddesinin hiç birinde ne 40, ne 41, ne 50 nci maddelerinde bu işe matbuat Müdürlüğünün karışabi-l leceğine dair, en ufak bir işaretin bile bulunmadığını ilâve ediyor.' Yazıya göre: Vekkiler Heyetinin, cümhuriyet müddeltumumi'iğinin, — Dahiliye Velrilinin we mahkemelarin bu yol- daki selâhiyet'erini — Matbuat w- mum müdürlüğüne nakletmedik - Dahiliye Vekili,| lerine göre Matbuat — Müdürlüğü menetmek hakkmna malik değildir. Bu tebliğe bakılırsa — Matbuat Umum Müdürlüğü, “yabancı kül- türü propağanda eden ve yaban - cıların milli an'anelerini methe - den, dolayısiyle — devletin daihli siyasetini rencide eyler mahiyette görülen eserler,, diye “dolayısile,, cürümler uydurmaktadır. Ahmet Ağaoğlu, yazısını şu şe- kilde bitiriyor: “Bu gidişle kimsede üç cümle yazmak imkânı kalmaz.. Çünkü her kelimeye istenildiği zaman - bilhassa hâkim ve müddei de bir şahısta toplanırsa istenilen mâna verilebilir. Ne gariptir! Matbuat Müdüriyeti bununla da kalmamış ve kanmamıştır. 'O - “dolayısile,, diyerek buluttan nem kapıyor. Ve yeni cürümler ihdas — ederek hü- kümler veriyor. Bir kere işin içine bu “dolayısi'e,, girdi mi artık ne « relerde dolaşılmaz ve neler dolap içine alınmaz. Allah muhafaza et- SİN. ,, Ka Ağa oğ'unun bu iki makalesine Matbuat Umum Müdürlüğü tara - fından ne karşılık gelecektir? Bu- nu bilmiyoruz.. Fakat, bu sabahki (Kurun) arkadaşımızla — Gire- sun saylavı Bay Hakkı Tarık Us da bu münakaşaya katılmış olu - yor. Giresun saylavı, Ağaoğlunun maka'esinde bu münasebetle teş - kilâtı esasiyenin halele uğartıldı - ğı ima edildiğine, Temel yasa hü » kümlerinin müdafaasında saylav - ların namusları üzerine söz. ver « dikleri yolunda fıkralar yazıldığı- na bakarak, — Ağaoğlunun kendi sorgusunu o da, bir takım sorgu - larla karşı'ıyor. Tarık Us, vakia bu — suallerin ne Matbuat Umum Müdürlüğünün selâhiyeti, ne debu selâhiyetlerin şu veya bu eserde, şu veya bu nok- taya doğru veya yanlış tatbik edil- diği yolunda kendi son hükümleri sayılmamasını kaydediliyorsa da suallerin — dizilişinden — anlaşı- İryor ki Ağa oğlunun bahsi yal- nız -bir taraftan görerek müaheze- ye girişitiğine kani gibidir. Diğer taraftan Giresun Sayla « viyle görüşlük. Ahmet Ağaoğlu - nun maka'esi hakkındaki fikirle - rini bize şu şeklide bildirdi: — Ağaoğlunun vereceği cevap, yalnız bahsi değil, maksadını da aydınlatacaktır. Matbuat umum müdürlüğünün bu sabah okudu » ğum tebliği, benim bu sabahki (Kurun) da sorduklarımı, daha önceden efkörr umumiye önünde eski meb'us ve encümen arkada « şıma vermiş bulunuyordu. Bu ka- yıtlara niç'n göz yumu!lmuş? Ağa- oğlunun iki güne ayrılan makale- sini hâdiseden haberi olmaksızın okuyan bir adamım önce ona hak/ vermemesi mümkün olmazdı: Bir kere matbuat umum müdürlüğü matbuat kanununun tatbik'ne ne- zaret vazifesini kanundan alma - sa ve matbuat kanununun 51 nci değişmiş maddesi de İcra Vekille- rine şonradan arzedilmek üzere matbuaları toplamak salâhiyeti Dahiliye Vekâletinde bulunma - saydı.., Bilirsiniz ki matbuat u - mum müdürlüğü Dahil'ye Vekâle- ne çalışır. ç Herhangi bir adamın (mıtbmt umum müdürlüğü eser menede- mez) dediğini işitirseniz bundan ne anlarsınız? Benim anladığım (filân filân eseri basmaktan, yaymaktan me- netmişler) mânasıdır. Halbuki or- tada böyle bir hâdise yok! Umum Müdürlükde tebliğinde apaçık ben bu eşerler basılmasın, neşredilme- sin, demedim ki! diyor. Kanun pi»- yesleri kontrol vazifesini —ki şimdiye kadar emniyet müdürlük- lerince yapılırdı— matbuat umum müdürlüğüne vermiş. Orada bir komisyon yapılmış. Komisyon, keyfi olmamak için, bu vazifesini yapmakta matbuat kanununun, ceza kanununun, mahkeme karar- İrmın hükümlerinden direktif al - mayı tercih etmiş. Bunu söylüyor. Bana matbuat kanunu eser menetmek hakkı ver- miştir demiyor kil.. Eser menetmek başka, şu piyes oynanmasın demek başka şeydir ve başka başka kanun hükümleri- ne tâbidir ve piyesleri kontrol ka- nunun matbuata verdiği bir salâ - hiyettir. Bu salâhiyeti 80 bu kadar ese- re tatbik eden matbuat umum mü- dürlüğü komisyonları belki tak - dirlerinde yanılmış olabilir. Bunu ayrı ayrı münakaşa edebilirler ve gene kanunun matbuata verdiği ol salâhiyeti,, öyle değil dej. böyle kullanılmak lâzımdır, işte kanuni sebepleri!,, diye salâhiyet esası münakaşa edilebilir. Ancak Ağaoğlu'nun tuttuğu yolda konuşmayı haklı gösterecek bir tek sebep vardır: O da kanun hü'cümlerini bilmemiş olmak! E - ğer siz de buna hak derseniz... tinin bir şubesidir, o vekâlet emri- Japonya ,__—gısf Uzak ğarktaki Vazix et şekilde benimsıyo Ç T YOT 23 MART — 1935 ——— —— Il Çini ne & Ah l Orta Avrupa, Almanyanın mec- burt askerlik ihdasiyle, nazırların seyahatiyle, Almanyayı Milletler Cemiyetine sokabilme — emelleri ile kaynaşa dursun, Uzak Şarkta da, tasavvur edilemiyecek kadar ince ve su altından işler cereyan ediyor. Bu işte başlıca rolü olan şüphe- siz Japonyadır. Ve bahse mevzu olan ülke ise, Çindir... Çin!... . Paraya ihtiyacı olan, — dahili çarpışmalarda varını yoğunu har- cayan ve arazisinde birçok Avrupa devletlerinin ticari menfaatleri bu- lunan, meşru muahedelerle bağlı koca Çin ülkeşi! B &B . Avrupa, Almanyayrı, tekrar Mil. letler Cemiyetine sokmağa uğra - şirken, Japonya, irktaşı Çine, ken- disi gibi — Milletler Cemiyetinden çıkmağı öğüt veriyor.. Japonyanın Milletler Cemiye- tinden çekilişi bugün yarım res - men tahakkuk etmek üzeredir. Çinin de kendine benzemesini uygun buluyor... Şarkta, Japon gö- rüşüne göre, bir “Umumt ınlo.ı - ma,, meselesi var.. * & » Çinin bunu nasıl — karşılıyacağı ilk ağızda düşünülmeğe değer bir iştir. Bu geniş ülkenin her tara - fında yabancı istilâlarına — ait acı ,hatıralar vardır. Çinin, Japonyaya hemen i ıtımıt edivermesi, onun öğütlerini din - lemesi, hayli güç bir mesele zan - nedilirken, son zamanlarda Tok- yodan gelen haberler, Japon emel- lerinin muvaffak — olabileceğini gösteriyor. Gerçi, aralarında — Japonyanın —— | da bulunduğu dokuz büyük devlet, Ingilterenin müdafaası için neler yapılıyor? İngiliz harbiye nezareti namımna avam kamarasında silâhlanma ü- zerine verilen izahat şu yolda ol- muştur: Bü yıl İngiliz ordusuna 4000000 İngiliz lirasr fazla para harcana - caktır. Para vaziyeti elverişli - || lursa, gelecek — yıllarda daha çok harcayacaklardır. Baş vekilin beyanatma göre, ya- kında dahiliye nezareti, ülke içe - risindeki bütün mes'ül makamlar - | la konuşmaya girişerek sivil halkı tayyare bombardımanında koru - mak üzere en iyi usulü araştıra- caktır. Hava hücumlarına “karşı ted - birler,, şimdiki halde — en mühim şeydir. » “Karşı tedbirler,, i sağlamlaş - tırmak için, ordu yeniden organi - ze edilmek icap etmektedir. Bugün elde bulunan vasıtaların çok eski, hattâ antikalaşmış oldu- ğu anlaşılıyor. Bazı silâhlar harp zamanından kalmıştır. “Bu kifa - yetsiz vaziyette devam edilemez..,, deniyor. Tayyare hücumuna uğrayabile - cek mevkiler, şimdi eskişinden da- ha çoktur. Bu sebepten bütün Lon- dra çevresiyle birlikte, sanayi mın- takalarında, yukarı ve -— orta Bri- Çinin vaziyetini — düzeltmek, ona yardım etmek üzere taahhütlerde bulunmuşlardır; fakat Çinin Man- çuri hâdiseleri sırasında - hiçbir (Ağabey) den himaye görmemesi, onu nihayet Japonyaya meyletmek dir? Çin, “Japonya ile anlaşmağı,, en uyguün çare saymamış mıdır 7, Nitekim, bu gidiş de o gidiştir... Çinin paraca sıkıntırda olduğu şu sıralarda, Japonya, — oltasının ucunda pek can alıcı bir yem bu - lunduruyor: Para vermek teklifi... “Uzak Şarkta sulhu emniyet al- tına almak üzere niçin birlikte ça - İışmıyalım? Çocuklarına okuttu - ğun kitaplardaki Japon aleyhtarı propağandayı kaldır! Japon mal 'Tarma karşı boykottan vaz geç!... Biz de, sizi bugünkü güçlüklerden kurtaracak bir ikrazatta buluna - İrm,. Milli bir ökonomik mecliste Japon müşavirleri — bulundurmak suretiyle memleketinizdeki menabiden iştifade edecek, onları ilerleteceksiniz.. Ordunuzdaki Al- man Zzabitlerini çıkarın.. Size Ja- pon zabitleri gönderelim... Ne dersiniz?.,, tanyada geniş müdafaa tertibatı al mak lâzrm gelmektedir. Askerin mühim - bir kısmı yeni teşkilâtta hava hucumlarm& karşı yer alacaktır. Avrupa işlerile meşgul diğer devletler birşey yapamıyacağa benzer gibi bir yola götürmüş değil mi - | Ğ Bı Çin Japonyadan para alırsaı , Vat bunun neticesi olarak diğer anlaş * | — | malar doğacak, Japonya, Çinde ö* ŞİR konomik bakrmdan elbette bir nü - | fuz temin edecektir, Diğer taraftan Çin — hakkındâ | — “Dokuzlar misakı,, nt — imzalamış Pim , olan başka devletlere de, ticaret - | — lerini orada serbestçe yapabilme * Pim, leri için imkân bırakılmıyacak de- | — ğildir. Onlar da gene azçok, Pt K Çini, kendi menfaatleri için — bir. İltter e — Kü “açık kapı,, olarak kullanacaklar - Püz dır. Fakat bundan kim emin olabi - a lir? dlus Japonya, ülküsünü daha belir- | — miş bir surette görmeğe başladığı | n günden itibaren, muahede bir hiç | — olabilir, . Erse Ayni şekilde, Mançuri hakkın - . dada, “diğer devletlerin ticari | ** menfaatleri için bir açık kapı,, ©- h. lacak denmişti... ; Bugün bilhassa İngilizler, çıka « rılmakta — olan bir çok güçlükler h dolayısiyle bu kapının hemen he - | — men kapandığını görüyorlar. j B w * H Bütün bunlar diğer devletle- bi rin gözlerinden kaçmıyor ve bu - Üyin nun izleri görülüyor.. Paraya çok | —— ihtiyacı olan Çine, toplanıp birlik- h , ; — &yı T iç £ a te bir para vermek düşüncesini | besliyorlar. Uzak Şarkta müşterek h sistemin torpillenmesine — hiç biri | .taraftar değil... Bakalım, ne kadar çabuk dayranacaklar.. — Ve hangi Şik - yön kazanacak?. &d e ŞUş: T Japonyanm Uzak Şar'ktakı bü n__ ' günkü vaziyeti dikkat gözünden '_. uzak tutulmadığına göre, günün diplomatları şunu öğüt veriyor : — © dir Çinin, Milletler. Cemiyetinde (liş, kalması, himaye — edilmesi, diğer | T memleketlerin ticaret alâkalarına İi k karşı bir “açık kapı,, olarak muha- | Karç faza olunması isteniyorsa, sür'atle ., k hareket etmek lâzımdır. Pi Japonya, “Dokuzlar misakı,, na '[* imza koymuş olduğu halde,birkaç Pala devletin birleşerek ona yardımda | | bulunmasından hoşlanmıyor. &nj Çine yalnız kendisi yardım et- Pid, mek İstiyor. . | b Hep birlikte bir tedbir almak husunda diğer devletlerin kımıl - | © danışı bugünkü gibi ağır gitmekte | " devam ederse Çin, — Japonyanım )© kolları arasına atılabilir. — H. M. p" ! S Ve bununla birlikte şöyle diyor: | tabit Şişli Etfal hastanesi , Göz mütahassısı Doktor Rifat Ahmet Gözberk C. Halk Fırkası sırasında Kız Lisesi karşısında 32 No- Muayene saatleri hergün saat 18 —15 Dr. Hafız Cemal Dahiliye Mütehassısı Cumadan başka günlerde saat (2,5 dan 6) ya kadar İstanbul Di ; vanyolundaki (118) numaralı hu _' susf kabinesinde nastararını nn'i' eder. ”i «j Muayenehane ve ev telı—.fı:n?ı_'frj &t 22398 Kışlık telefonu 21044.