VN o6 NO a N vai Zi MART — 1935 T Almanya: 3 - Frans HABER — Akşam Pastası a:l Pariste yapılan maçta Fransa Millf takımı yenildi Pariste Parc des Priwces sta- tda Martın on yedisinde yapı - a Fransa — Almanya m'lli ta hlİıı-ımıı futbol — müsabakas (“kalâde heyecanlı olmuş ve eli £ kişiden fazla bir seyirci kitlesi çta hazır bulunmumtur. Macm saat üçte yapılacağı ilâr *İüdşi halde stat on ikiden itiba- Sıdolmağa başlamıştır. Daha Sicın başlamasına bir saat kala € 7at hincahinç dolmuştu. Esasen "_'uer haftalarca evvel — tedarik Silmişti, Günlerce dedikodusu devam © : L buçarpışmanın halkta bu © fazla alâka uyandırmasına İ *bep müsabakanım hangi takım fından kazanılmasının - ihti- dahilinde bulunduğunun bili- sinden ileri — geliyordu. tansızlar ile Almanlar 1931 den Übare y"lnı»ı-ıııg bulunuyorlardı. Bunlar- dan birinde Fransızlar galip gel - Rişler ve son maçta da her iki ta- T! berabere kalmıştı. İşte bu ü- Tüncü temasın neticesi heyecan ve n şimdiye kadar iki defz Ö Rbırsızlıkla bekleniyordu. Maçı Ti —"Btmeğe gidecekler için Al- yadan hususi trenler tahrik İ Hnuştur. Ve bu suretle beş bi - | mütecaviz Alman ellerinde kü- V!_âı bayrakrlarla oyuncularımı teş - Ve maçı seyretmek maksadile Arise gelmişlerdir. Almanyanm dünya kupası maçında üçüncülü - unınıı olması, Fransanm da turya ile Hollanda ile Ispan- $ * ile ve nihayet İtalya ile yaptığı *çludı elde ettiği şayanı mem- | iyet neticeler bu müsabakaya '1ca bir hususiyet ve ehemmiyet :ıînrdu. Almanyanın — esasen de yüksek bir mevki işgal B ği malüm idi. Fransanın da Mofesyonelliği kabul ettikten son hatveleri ile terakki ettizi ŞG MA t";l bir surette göze çarpıyordu. * bütün bunlar halkta maça son k.:c' bir alâka uyandırmıştı. O kilqh ki stadın kapısanın önünde Yeni bulamıyarak içeri giremi- Riy, ler'n adedi binlerce kişiyi ge « .q:îu Kapınm, önüne yığılan o- q'hmıller dolayısile ve halkın iz- mdan seyrüsefer saatlerce| ;wükle temin edilebilmiştir. Sta- hususi tribününde Almanya - Fransa sefiri bir çok Fransız hay, ları, beynelmilel futbol fede- W re'si ve Parisin yüksek y) filine mensup zevat yer al - , qfçi tam saat üçte Belçikalı Baert'in idaresi altında 1 Hava güneşli ve saha .:E:um idi. Maçtan evvel bir Yağan yağmur sahayı biraz İç üşta Evvelâ sahaya Alman - _J:'lî sonra da Fransızlar çık- bek, Her iki milletin milli marşı n bir süküt içinde dinlendik - N::::: takım kaptanları -Fran- qu kaleci Thâpot Alman - 4 “n merkez muavin Gzamlich- a tılar. Büket taati ettiler ve &aa atıldı. Parayı Fransızlar ka- M.ğ'ndh;n Almanlar ilk — atışı '. Müsabaka başlar başla- :ı::l'"lnlır seri bir bücumla %%l:uîîne kadar — inmişler- k_d en meşhur muhacim- —"llı:: biri olan Almanların Muhacimi Conen'in ayağı- | oluyor ve müdafaayı sarsıyordu. | rından birisi sakatlanarak çıkmış Fransız takımının orta muhacimi na geçen top Fransızlara bir teh - Kike atlatmıştır.. Bundan sonra| Fransızlar hücuma geçmişlerdir.! Oyunun daha ilk dakikalarında maçın fevkalâde sıkı ve heyecanlı | olacağı hissedilmiştir. Her iki ta- rafın akınları da sön derece seri Bir aralık Fransızların oyuncula - ve yerine başka bir oyuncu konul-| muştu. İlk yarım saat zarfında hiç | bir taraf hâkimiyeti ele alamamış ve müsabaka müsavi şerait dahi - linde cereyan etmiştir. Bir Fransız | hücumunda Alman sol müdafii Buschtopu koluyla kornere at - mıştır, Bu harekette bir kast gö -| rülmediğinden hakem haklı ola-| rak ceza vuruşu vermemiştir. Fa - kat galeyana gelen halk şiddetle tezahüratta bulunmuştur. 37 nci dakikada Alman sol açığı müda- fii atlattıktan sonra sağiç Leh- ner'e topu vermiş. Kaleci Thepot Lehner'in plonjonla ayaklarma a- tılmış ise de Alman muhacimi ha- fif ve ustalıklı bir vuruşla topu ağlara takmıştır. Çok güzel bir a- ikımn neticesi yapılan bu sayı şid « detle alkışlanmıştır. Fransızlar bu gol üzerine biraz şaşırmış ve Nicolos'un şütünü Alman kalecisi Jacole neticesiz bırakıyor oyunlarını bozmuşlardır. Halk a - | lay etmeğe başlamıştır. Fakat kendilerini çabuk toplryan Fran - sızlar gene düzgün ve muntazam akmlarla hasmı sıkıştırmışlardır. Ve bu akmlardan birinde Alman kalesi çok büyük bir tehlike geçir- miştir. Fransız merkez muhacimi Nicolas uzun bir pasla sağ açığa topu göndermiştir. Önü boş olan sağ açık bütün süratile topun üze- rine koşmağa başlamıştır. Kaleci | tehlikeyi hissederek dışarı çıkmış ve o da topa doğru koşmağa bap lamıştır. Halk heyecandan ayağa kalkmış ve hangisinin daha evvel topa yetişebileceğini — titriyerek seyretmiştir. Her ikisi de bir anda yetişmişler ve kaleci fopun seyri- ni inhiraf ettirerek takımını mu « hakkak bir golden kurtarmıştır. Bundan biraz sonra hakemin bir hatası halkı son derece — gale- yana getirmiştir, Bir Fransız hü-| cumunda, favul yapan müdafii ıt-ı lattıktan sonra önü boş kaleye gi- den Fransız muhacimini hakem düdük çalarak durdurmuş ve —a- vantaj kaidesine riayet etmiyerek favul olan yerden bir frikik ver -« miştir. Eğer bu akını durdurmasa imiş Fransızlar muhakkak bir gol , retti. .| çabuk alâka gösterilmiş olmasına Esir Kadın —“Nakleder | HABER'in No. 43 İN ç va-na) | — tefrikası AE ve hir Romanı Kendisinde son dakikaya kadar mukavemet fikri yer etmişti. Şim - 'di işte, eski müttefikine, son mü - cadelede de müttefik — olacağı - nt umduğu kadına doğru, işareti savurmuşlu.. . Bu, 8. O. S. kabilinden bir işa - Acaba bu işarete cevap gelecek miydi?. Yoksa, cevapsız mr kala - caktı?. Dişlek, ansızın duyduğu bu 1s - hıktan sinirlenerek, başını kaldır - dı. Sonra, koşmağa başladı.. . Koştu ve havladı.. Pencerenin aydınlığı önünde, bir gölgenin belirdiğini gördü .. Sırtında gecelik — olan bir kadın, | balkona doğru ilerledi. Vühit, âni bir atlayışla, ağaçların dalla - vı arasına saklandı. Dişlek, homurdanarak, eve yak- laştı.. Hiddetle havlıyordu.. Bir - denbire durdu.. Zira, hizmetçiyi görmüştü. . Ağaçları siper ederek, Vâhit de eve yaklaştı.. — İşaretine bu kadar şaşmıştı. Ne yapacağını bilmiyordu. Plâ- nını kat'iyen kararlaştırmamıştı .. Aklına geleni yapmıştı.. Hem balkonda beliren, Matma- zel Jackson muydu bakalım?. Du- varın önünde bir beyaz gölge gö - rünüyordu.. Yaklaştı ve yaklaşın- ca, beyaz gölgenin hakikaten Matmazel olduğunu farketti. Bu sırada, Kâmilenin odası da aydınlandı.. Vâhit, bir ağacın gövdesine da- yandı. Göğsünü gençlikte hissedilen yapacaklarmış. Birinci devre Almanların bire karşı sıfırla galibiyetile bitmiştir. İkinci devre başladığı zaman Almanların daha hâkim oynadık- ları görülmüştür. Bu devrenin başlangıcında Almanlar bir - gol | daha atarak galibiyetlerini sağ - lamlaştırmışlardır. Fakat bu ikin- ci gol Fransızları harekete getir - miştir. Tehlikeli akınlar yapmağa başlamışlar ve bu hücumların bi- rinde sağ açığın ortaladığı topu insayt güzel bir kafa vuruşu ile Alman kalesine sokmuştur. Seyir- | ciler bu golü çılgınca alkışlamış - lardır. Fransızlar da beraberliği temin etmek için bir ümit belirmiş fakat çok geçmeden Almanlar ta- rafmdan üçüncü sayımın da kay - dedilmesi bütün üm'tleri suya dü- şürmüştür. Maçı nihayet üçe karşı bir ile Almanlar haklı olarak ka - zanmışlardır. Fransızların bu maçta teknik büyük bir hataları — görülmüştür. | O da müdafaanın W sistemini tat- bik ederek oynamasından ileri gelmiştir. Evvelce kurulan plân mucibince iki müdafi açıkları, iki cenah muavin insaytleri, merkez muavin de merkez muhacimi heyecanlardan biri harekete geti- riyor.. İlk randevuya giden bir de- Jikanlıya benziyor.. Balkonda, Matmazel iğilmiş, a- şağıya bakıyor. Öteki pencere ay - dınlık, fakat boöş... Ne yapmalı?. —Yoksa, sadece kendini mi göstermeli ?. Beynini bir nevi sarhoşluk istilâ etti. Mukadderata kendini bırak- tı. O mukadderat ki, onu bura- ya kadar sürüklemişti ve muhak - kak Kâmileyle karşılaştıracaktı, | buna emindi... Güzel ve neş'eli bir yürüyüşle, % sanklandığı yerden meydana çık- tı... | Balkonda, —Matmazel Jack- sonun kolları kalktr.. Beklediği er- keği, sanki uzaktan kucaklamak istedi.. . Balkon, taraçadan pek yüksek değildir. Uzun boyu ile — Vâhit, gayet iyi tanmabilir. İhtiyar kız al- danmıyor.. — Bu gelen Vâhittir... Pek iyi bildiği bir hareketi tek - rarlryor: Onu çağrıyor... . Bir el işareti... —Aşağı inmesi için işaret ediyor.. Ayni"zamanda Kümilenin penceresini gösteriyor; gürültü etmemesi için ona ihtarda bulunuyor. Bu ihtiyatlar — nafile ya hoş.. Matmazel Jackson'un — Kâmileye haber falan vereceği yok.. Beklediği erkek geldi işte.. O - nun sesini hiahyet işdecek, çok şü- Çabuk, çabuk ve işaretle cevap veriyor: S “Aşağıya iniyorum.. Beklke... Bekle.. Şimdi geliyorum.. ,, Hemen odaya giriyor. Robdö . şambrımı aceleyle sırtma alryor. Sofaya fırlıyor.. . Lâkin, orada, — Kâmileyle, hiz- metçiyle karşılaşıyor.. Küçük hanım, köpeğin — niçin havladığına merak etmiştir. Aca - ba hizmetçiye mi?.. Zili basmış, fakat, sabredemiyerek — kendi de dışarı çıkmıştır. Orada karşılaş- mışlardır. Bunun üzerine, Kâmile, ilâcmı hizmetçiden istemiştir. Devamı var Mücevherat kaçakçı- lığından mahküm oldu Mücevherat kaçakçılığı yap- makla suçlu Serkiş ve arkadaşla- rı hakkındaki karar dün sekizinci ihtisas mahkemesinde verilmiştir. Mahkeme Serkisin bu işi yaptığı sabit olduğundan kendisinin bir sene hapse mahkümiyetine ve 4,000 lira para cezası vermesine karar vermiştir. Haai li Bedava temsil Cümhuriyet Gençler Mahfelin: den: Mahfelimiz tarafından her on uyku marke etmiştir. | Halbuki bu plân fevkalâde kuv- | vetli üç orta muhacime malik olan | Alman takımımna göre tatbik edi -| lecek bir plân değildi. Çünkü çok | defa müdafiler birbirinder uzek kalmışlar ve muavinletden kurtu- lan Alman orta — muhacimleri de | Fransız kalesini tehdit etmiş ve bu | ı sayede sayılarını kaydetmiştir. l beş günde bir verilmesi söz birli- ği edilen bedava halk temsilleri. nin yedincisi 22/3/935 Cuma gü- nü Beyoğlunda C. H. F. Beyoğlu kaza merkezi binasındaki Beyoğ- lu Halkevi müsamere - salamunda verilecektir. Temsile — saat tam 15,30 da başlanır. Salon 14,30 da açılır. Ve dolunca kapılar kapa: nır. Çocuk alınmaz.