ai e B PEKALA . ANBABLIĞIMIZ OKADAR İLERİ DE - AMA- BURADA KALSIN.. |BU KENDİSİNE KEFİLİM! ABE N PEŞİMAN ©L MAYACAK - ŞEY... GA DEMİŞLERDİ. KA » KTİMADI GöÖSTERDİĞİNİZ işi 0 Türk matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman bırıncı o defa “HABER,, de çıkıyor. Bu ramanı bir sinema seyreder gibı takib o edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. Ro Polis Hafiyesi (X: 9)i HAYDUYLARIN. BÜT SÖZLERİN İMATIRLAMAYA ÇALIŞINIZ. BELKİ BABANIZI BULMAYA VARDIMI OLURrR! T ÇU uu'eiunio'ı imi Söye Söle ZAMAN İÇLERİNDEN BiRİSİ Ve YA SÖNLEYORSUN — HAYATTA vıhuu%- NU BİLMESEN SANA KARL S_olt. - BINDAKİ EVİNDE GİZLEDİĞİ ELBLSELERİ NASIL ALIR: k DEDİ.. GEN BUNDAN BİRŞEYANLA - MADIM.. 194 BORJİYA — Taşıdığım ismi! cümlesini muril- gdandı. Sonra kadınlık gururu haleca- | nni yenerek sözüne devam etti; — Yanlış unlamayınız Mösyö!, Ta- gıdığım dalma ayni isimdir. Almalar- la Manfredilerin ayni sülüleden ol - duklarını unutmayınız. Kont Alma - nın hiyaneti ile iki ailenin de ismi le- ke recekti. Madamı Borjiyaların hizmetinden çıkarak Kont Almayı tahtına döndür- mıek İçin uğraşmak, ufak bir yeise sö-| ben nlsa bile, bence büyük bir şeref- tir Çünkü vaidimi yerine getirmiş ol'! dum — Fikrinizi anlatınız Mösyö!.. — Madam, bir zeytin ormanında si- ze rastlamak şerelini kazandığım gü- nü bilmem ki hatırlıyor. musunuz?.. Belki de bu küçük vak'ayı unutmuş- sunuzdur... Beatris gözlerini yumarak : — Unutmadım.. dedi. — Öyle ise, o vakit size söylemiş ol- duğum şeyleri do herhalde hatırlarsı- nız.. İcap ederse sizin için — kanrmı dökmeğe hazır olduğumu ve hayatrmı artık sizin saadetiniz için harcıyaca- ğımı söylemiştim. İşte görüyorsumuz madam, O zamandanberi bu valdimi yerine getirmeğe uğraşıyorum. Ragastan böyle söyliyerek doğrul- d. Gecenin karanlığı içinde munta- z06 karaltısı bütün azametiyle belli oluyor ve âdeti olmrıyarak söylediği hazin ve hararetli sözler Primverin ka!Line kadar işliyordu. Beatris, Ragastanm âlicenap bir saflıktan doğuyor sandığı heyecanın sebebini anlryamadan göğsünün kas bardığı ve gözlerinin yaşla dolduğur nu hissetti. Bu suretle geçen bir daki- kalık sesizlik içinde kalbi isyanla çır- pınıyor, düdaklarmı yakan kelimeleri zorla zaptedetiliyordu. Ragastan kendi kendine ümitsiz bir suretle düşündü: Mületestanm dediği gibi beni eğer hakikaten sevmiş olsaydı, böyle Bs0- &uk mu davranırdı? Hayatımı - tehli- keye koyduğumu takdir etmekle be- raber bir kuru teşekkürle işin içinden çıkmak istiyorlar, Fakat bu kadarı kAfi değil mi? Eğer zavallı serserile- re de prensler gibi davranılsaydı. o vakit Manfredi ile Ragastanın ara- sında ne fark kalırdı? Bu sırada Primver aklını başma toplamıştı, Tekrar söze başladı: — Möayö; maksadım yalnız size te- şekkür etmek değildir. Eğer cevap vermekten çekinmiyecekseniz şimdiki niyetlerinizi sormak vo öğrenmek is- tiyordum. Zannedersem babam &izi kendisine baş yaver tayin etmişti. Bur nu ret mi ettiniz? — Evet Madam! — Sizin bundan daha büyük bir mü- kâfata lâyık olduğunuza eminim? — Anladığımız gibi değit madam. Pek şerefli olan bu vazife ümidimin çok yükseğinde bir Tutufdur. —Öyle ise niçin kabul etmediniz?. Rica ederim Mösyö!. Beni; bu vazifer yi fodakârlığınıza kâfi bir karşılık te- Tâkki edecek kadar nankör sanmayr nız. Bilâkis bunu kabu! etmoniz yanı- mızda kalmak İstediğinize, girişeceiğ- miz tehlikeli harpde yüzü dönmez kı- lremızla bizi bir kat daha minnettar kılaenğınıza delâlet edecekti, Primver bu son sgözleri o kadar ya- vaş ve titrek bir sesle söyledi ki, Ra- gastan bunların ne oldağıma işitmek- ten çok sözün gelişinden anladı. Aklının başmdan gittiğini, bütün iradesini kaybettiğini hissediyordu. Nerdeyse Beatrisin ayaklarına kapa- ntp aşkını söyliyecekti: — Emin olunuz ki Madam, kılıerm emrinize hazırdır. Sizi her zaman için.... Kendime dost bileceğim.. —Pek âlâ!, Mademki böyledir Kont Almanm size verdiği memuriyeti vd- çin reddediyoramunuz? * Madam, ben başı boş bir askerim. ait RERA,, M DEMİŞLER Dİ $ ELEİĞELER.. KARL Hİ SOKAĞINDAKİ EVv... . BAŞKA NE SÖVEDİ. Güreeeneneeneen eee n rea n eee ee AA n EVGT. EYET.. HATIRLIYA Hwourı::_ı BANA İe LER?. KA CO BETNANE Belki de bir serseri., Baş yaverlik gi- bi bir mevki kıymetimin çok üstünde- dir. Bununla beraber bu iş beni ser- best yaşamaktan alakoyacağı için bu hususta çekindiğimi söylemeğe mec- burum. Şimdiye kadar istediğim gibi yaşadım. Kimsenin emri altına girme- dim. Kimseye baş eğmedim. Bunun i- çin, arzunuza karşı geldiğimden dola- yı kusuruma bakmayınız.. Dalma başı boş ve hür yaşamak isterim. — Fakat artık Montefortede kala- caksınız değil mi? — Henüz kat't bir kararım yok Ma- dam. A Primverin gözleri bir daha doldu.. Bu cümle çok merhametsizce söylem- mişti: — Fakat gördüğüm işlerin işinize yarayacağını anlarsam, Sezarım mağ- lup olarak kaçmasına kadar burada kalacağım. Fakat bundan sonra hiç bir şey beni İtalyada —alakoyamar. Fransaya döneceğim. — Hiç bir küvvet sizi alakoyumaz Mi? — Hayır Madam!. — İstediğiniz gibi harekette ser- bestsiniz Mösyö! — Şüphesiz Madam! Ragastan hürmetle eğildi. Çekil- mek için geriye doğru bir adım attı. Kalbinde aşk, ümitsizlik, ve hiddet çarpışıyordu. Primver onu bir hare- ketle durdurdu. Zayıf bir sesle: — Affedersiniz Mösyö!, Bugün ©- İan bir vak'z hakkmda da sizinle gü- rTüşmek isterdim. — Söyleyiniz Madam!. — Söylemek istediğim şey Senyör Maletesta ile aranrzdaki kavgadır, Ragastan başınm döndüğünü his- Betti. Bağırmamak için dudaklarını mırrarak düşündü!.. — İşte asıl doğru olan budur. De- mek ki Maletestayı seviyor. Bunu ilk Ka üt b iKde gzreereeeerera SererEcELELe AĞA LEKE GüEKELEEKENEEnA AAA naR Gizli bir çete Pavrs isminde dürüp servetini elinden almak istiyor. Fakat | vetin asıl sahibi Evelin ismindeki yeğenidir. !Poli.ıı hafiyesi x : 9 hırsızlar tarafından kaçırt ilaıı genç krzı kurtarıyor. Ve çetenin reisini arryof BORJİYA 101 ———— —— BU SIRADA ÖL SANILAN Ü MORİ KENMs?Ne HBUNLARI GİRER € GETİRİN. HEPSİN DE SORGUYA ÇEKE- ĞiMe # MEM CANA |i SÇELURI. ae bakışta anlıyamıyacak kadar aptal olduğumu bilmiyordum. Beni buraya düecl!te etmemekliğimi söylemek — için çağırdı. Onun ölmesinden korkuyor. Primver sakin bir sesle söze başla di: — Jan Mületesta ile dütlle edecek misiniz? — Fakat Madam, Senyör Maletesta. mnın bana mertçe tarziye verdiğini siz de gördünüz.. Onun için düelloya ar- tık hacet kamadı. — Biliyorum. Lâkin siz gene vuru- şacaksmız. Şövalye doğruyu benden niçin saklryorsanuz? Bak ben Male- testanmnm pencerenin yanmda size süy- lediği sözleri duyduğumu saklıyor mıyım? Ragastan son bir Ümitle atıldı: — Hepsini işittiniz öyle mi? Primver krzardı. Fakat etraf ka- ranlık olduğundan Şövalye bunu gö- remedi. Genç prens değişmiyen bir sesle: — Yalnız Jan Maletestanın yarın akşam Kafa kayasında buluşmak için söylediği sözü duydum. Gerisini din- lemek istemedim. Çünkü her şeyi an- lamıştım. Cevabını verdi. — Evet Madam, hakikat budur. Jan Maletesta ile vuruşacağız. Primver eliyle çarpan kalbinin Ü- zerine basarak: — Eğer sizden istemiş olsaydım ki.. Cümlesimi mırıldandı... — Benden ne isttyorsunuz Madam? — Vüuruşmamanızı... Hayır. Bırakı- nız da düşüncemi anlatayım.. Sizinle Maletestanm arasında hiç bir kin ve düşmanlık bulunmamalıdır. Maletes- tayı bilirim. Biraz asabi olmakla be raber kahraman bir delikanlıdır. Siz kendisine, bu sıralarda her ikinirir de olmadığını söylemiş olsanız bu düel- Todan herhalde vazgeçerdi. — Madam!. Hisleriniz sizi heyeca- na kaptırıyor. Benden küçülmeği, al- bir zengini GELMİŞ Ve TABANCASINI DEKSTERE ÇEVİRMİŞTİ K vE L ĞĞRERMEN YA