Çocuk sordu: — Anne! Bayram yaklaşıyor... Vaadinde duruyor musun? Annesi hayretle gözlerini açtı: — Hangi vaadimden bahsedi- yorsun, oğlum? — Canım, sen Cümhuriyet Bay- ramında bana bir elbise yapacağı- nı söylememiş miydin?.. Annesi omuzlarını silkerek gül- dü: — Yavrucuğum, bu vaadimi çok erken hatırlattın: Ben sana Cüm- huriyet — Bayramının yirminci yıl dönümü için söylemiştim. Çaocuk içini çekti: — Tasarruf müsabakası yapıl- saydı şampiyon olurdun, anneci- ğgim! Hareket " — Az kaldı yıkılıyordum... — Çok mu sarhoştun? — Yahu hareketi arz oldu... ODuymadın mı?.. * * * j — Dün gece uçarak size gele- cektik... — Rüyada mı? — Hayır. Hareketten evimiz © kadar sallandı ki... Apartıman sizin evinizin üstüne uçuyor san- dık... . . . — Hareket.. Hareket.. Aman ee — u hareket olan yerde bereket olur, derler, — Sen dün güneş batmadan uyumuşsun galiba . Akşam üstü dünya üç defa sarsıldı. — Tevekkeli değil. Ben de rüyamda mütemadiyen uçuyor - dum... Cingöz Bir çocuk Hayatını anlatıyor Viyanada çocuk konserleri ve- ren (Çocuklar kurumu) arasında dokuz yaşında bir küçük sanat- kâr, hayatını anlatıyor: “Yedi yaşında idim. Bir gün babam: (Marlen, senin çok güzel sesin var.. Haydi bir mekteb şar - kısı söyle bakayım!) demişti. O gün babamı eğlendirdikten sonra, başka bir odaya gittim, aynanın önünde kendi kendime - saatlerce şarkı söyledim. Ses'min güzel ol- duğunu öğrendim. O gün ilk defa kendi kulağımın bana verdiği ce- saretle mektepte tek başrma mek- teb şarkıları söyliyerek nazarı dik kati celbettim. Bugün dokuz ya- şındayım. Büyük bir opera artisti gibi, hiç bir zaman, hiç bir yerde ve hiç kimsedea çekinmeden iste- diğim parçaları muvaffakiyetle okuyabiliyorum. Biraz ses, biraz cesaret, İşte benim muvaffakiye- timin sırrı!,, | — keşizasizim M—.m__îmwa.. Her masalde tembelliğin Ceker durur cezasım, Şu ağustos böceğinin, Duydum bir macerasını. Ben söyleyim siz dinleyin: Bilirsiniz, bizim evin Bahçesinde bir kümes var; Orda eski bir hükümdar — Bizim küçük horoz — yaşar yaklarla geçit resmi yapan bir larla dağlarda dolaşmak en güzel kış Bay İhsan, nükteyi sever bir a- damdı. Geceleri evinde ve sofra- sında misafir eksik olmazdı. Bay — Âğzınızı açm.. Güzel sözler söyleyin! diyerek misafirlerini teş [ Cevad pek çok asabi ve evham- h bir adamdı. Bir gün, arkadaşları, Bay Ce- vadı kızdırmak için: — Yahua! -dediler- karın aklını | kaybetmiş. Sen burada gülüp oy - nuyorsun.. Hiç inşafın yok mu? 5 B a Avrupada, kış gelince, herkeste — dağlara çıkmak merakı başlar. Vaktinde ötenler 1 Geçen gün pek geveze Böcek yaklaşır kümese Horozla şöyle lâf açar: “Ey ezelden şaşkın horoz, “Hep kibirli, taşgın horoz, “Böyle kime çalımların? “Bilmez misin aceb nesin! “Benim kadar çıkmaz sesin “O manasız çığlıkların, “Dehşet verirken herkese, Dağda bir geçid resmi çe sporlarından biridir, “Şaşar âlem bu pis sese!..,, Horoz öter, alay eder, Ve şöyle der: “Horoz sesim bak her sene “Nizamı hiç bıraktı mı? “Biraz güzel değilse de “Bilirim ötme vaktini...,, . . * İIşte oğlum!.. Sen de böyle Sözünü vaktinde söyle!.. H. Adnan Bir Sırp gazetesi İsviçre dağlarında — ka- kafileyi gösteriyor. Bizde de Uludağ gezintileri revaç bulmaktadır. Kayak- —— Tam cevab! yorlardı. Geveze bir davetli sordu: davet ediyorsunuz! Âlâ.. kat, ya söyliyen eşek olursa Kaybetmiş! Bay Cevad düşünmeğe başla- dı, Arkadaşları hayretle sordular: — Neden düşünüyorsun? Karı- nın aklını kaybettiğinden mütces- sir değil m'sin? Bay Cevad güldü: Fa- | Fıkra müsabakamıza gelen cevaplar | vik ederdi, Bir akşam yemek yi- | ve anırmağa başlarsa, ne dersi- | — Ahmed bir gece futbolde? riz? Bay İbsan mânalı bir tavırla | yatağa girip yattı. isafirlerinin yüzüne bal K ai GEBin güzüne bekarak Sti paBabası karyolann başında vab — Sus eşek, derim!.. İzmir: Nizamettin Hakkı — Müteessir değilim.. Çünkü bizim karının zaten aklı yoktur. | #ötürdü: Sakm başka bir şey kaybetmesin diye düşünüyorum ! Taksim : Gönül Said ÇiZGİ İLE KOLAY RESİM YAPMAK USULU cevab verdi: çimdeki ateş başıma tut, başını serin!) diyen siZ dert, bilsen! D4 v Zi ge y e Dünyanın en yüksek mer© Çinde mukaddes (Tay - ) gındadır. Bu merdivenin liği 1810 metredir. En mağına çıkmak için 26,5 K" re yol yürümek lâzımdır. B » * Saatte altmış kilometre ie giden bir şimendifer düN! p 'neşe 283 senede, bir toP » misi on yılda, ziya ise 8 * 1£© saniyede varır, . * * 5 İlk matbaa 15 inci sırda C berg tarafından Mayans de icad edildi. ...» Avusturalyanın Polinez$* Malinezya adaları ahalisi bir adamla konuşurlarken göstermek için yere hayretlerini ıslıkla anlatırlâ” Çinliler de hasta bir a diye olarak bir tabut ler. Bir zekâ Ahmed çok yaramaz bir © idi. Ayni zamanda — temil hoşlanmazdı. Babası da titiz mi titiz.. ği, oturduğu yerlerde bir toz görse kıyameti kopll'“b— G di ve kirli ayaklarıyle — Oğlum, ayaklarını mı? — Hayır, baba... H başım ağrıyor. Babası elini Ahmedin — Haniya.. Ateş'n bile Bu ne biçim baş ağrısı?.. Ahmed gözlerini — İçim yanıyor, baba! ayaklarımı yıkamış oluyd’— Her zaman bana: (Ayağım! misiniz? — eee O düşünsün Celâl, elini şakağına &* düşünüyordu. Arkadaşı sordu: — Derdin mi var, azizim — Evet.. Hem de ne $ 4 — Söyle bakalım.. Nen “ Celâl içini çekti: n — Borcum çok.. Elde biT yok., Ben düşünmiyeyim d€ ler düşünsün?! Celâlin arkadaşı kıhk.. 1 güldü: — Adam sen de.. düşünme, azizim! Al: Bir kedi resmi nasıl yapılır? l Bugünkü bilmece I İstanbulda meşhur semtlerden | HABER Çocuk Sayfası Kuponu * İzmirde Kemal Aktunç — Bilme- ce mektuplarını çok geç gönderiyor - ——— TAYYAREYE Oyunla geçirmiştim Ben çocukluk çağımı. Tayyareye verdim ben Bu yıl oyuncağımı. Bana çocuk demeyin! Gelin siz de deneyin! Bebek on beş köy ismi bulunüz? (Kadıköy. | Ortaköy gibi..) , ayrıca yüz elli okuyucumuza da muh- telif hediyeler yeriyoruz. Bilmece müddeti 15 gündür. 24 —- 1 — 935 — Peki efendim.. Kaynananız gelmezse... — Gelmezs 50 kuruş daha var! sunuz. Ekseriya hediye listesi neşret- düşünsün... tikten sonra geliyor. Bilmece müdde- timiz ön beş gündür. Doğru halleden- Karşılamak * Ankarada Melâhat Sabri — Şikâ- YARDIM ) “lerden birinciye on, | Hediyelerimiz r z yetinizi Ankara kültür çevirgenliğine Hirs li ü Hira 2nciye, bir kol Birinciye — Ahmet, istasyona git, kay-. bildiriniz. pli iş: w’“d' di saati, üçüncüye iki 0 Lira nanamı karşıla.. Al sana da 50 * Şişlide Feyziye lisesinde M. K — Bu hızla... buçuk lira ve onun- kuruş Gönderdiğiniz Mkşıyı çok açıktır. Ço- ğ Çelik kanadları ben. ” Şi değil, gazeter cuya kadar birer ipekli mendil (le cuk seylasına değil,'sanötenin- diğer Altın yaldızla, sayfalarına,da giremez. * Ankara Cevat Nuri — On altı ya- şında bir gencin zayıfkalması, hiç bir memlekette moda değildir. Boyunuz kadar siklet almağa çalışmız. Boyar, boyar, Gi