15 Ocak 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER --' ZıJ:ınm Poılın' ' ".":::_“—_""——___ ——— — —-.-_,___.__..".—.. -— BÜYÜK DENİZ ROMANı Sahin Yavrusu İ Yazan: Kadircan KAFLI No.55 Dümen kırılmış, direkler devril- rmiş, Ali reis yaralanmıştı Ali reis yeniden manevraya | başlamak, duman dağılmadan ev- vel Gloryaya rampa yapmak, ©- nun gövdesinde açılan deliklerden içeri girmek için davrandı. Emir- ler veriyordu. Glorya büyük bir sarsıntı ile bi- “raz yana yattı. Fakat Şahin, bir türlü dönemi- yordu. Kara Yusuf bağırdı: — Dümeni tutmuyor, reis!.. — Ne olmuş?.. — Bilmiyorum.., O da koştu. Dümen tekerleğini sağa sola çeviriyordu. Fakat ge- mi bir türlü dönmüyordu. Nerdeyse güneş batacak, ka - ranlık basacaktı. Tam fena halde yaraladıkları bir sırada Glorya - nın üstüne gidemezse, hayatının | en büyük acısını tatmış olacaktı. Hele şimdi Glorya onun — üstüne saldırırsa hali ne olacaktı?.. Dümen zincirinin boyunca bir yılan gibi kaydı. Fakat hiç bir ta- rafta bir kırık yoktu. Şimdi herkes bu uğursuzluğun nerede olduğu - nu bulmağa çalışıyor, fakat bula - mıyorlardı. Küçük Hüseyin: — Öyleyse sakatlık dumenc'le - dir!... Dedi. O tarafa koştu. Eğilerek baktı, şu haberi verdi: — Dümen kırılmış!... - ofaya çârpmış H ÂAli reis; Glprya onların üstüne gelinciye kadar topları — yeniden doldurabilir ve ateş edebilirse sa- vaşın yarısından fazlasını kazan- mış olacaktı. : — Top dolduu...... — At ....... Şi — Gürrrrrrrr!... ' Yeniden Gloryamn kocman teknesinden çatırdılar duyuldu, gemi, barut dumanları arkasında *kaybolur gibi oldu. — Fakat ayni anda, o da ateş etmişti. Onun top- larır bizimkilerden daha büyüktü. On beş kadar topun barut duman- larr Gloryayı büsbütün — içine al- mıştı. ÂArtık görünmüyordu. _ Ali reisin gemisnide bir karga- şalık oldu. Sağlam olan iki direk, büyük çatırdılarla geminin güver-- tesine, oradan da denize — yuvar- lanmıştı. Beş altı levent onların çarpmasiyle yere yuvarlanmış, a- ğır sürette yaralanmışlardı. Te- pedeki okçular birer bohça gibi demize fırlamışlardı. Bunların a- rasında Sansar Osman da vardı. Başka bir gülle Ali Reisle Kara Yusufun bir adım gerisinden geç- miş, geminin kıç kasarasını parça parça etmişti. Oradan firlayan bir ağaç parçası bütün hızıyle genç korsan reisinin sol kolunu kırm>ş, sol şakağına çarpmıştı. Ali Reis neye uğradığını bile- memişti, Olduğu yerde sallandı. Kara Yusuf onu kucakladı. Bir kaç'levent omuzlarndan ve ayaklarımdan tutarak kaptan köş-. künün, artık her tarafı uçmuş olun -edirine yatırdılar. - Ali Reis b'rdenbire doğruldu. Saol kolunu başmdaki çevre ile bağlattr. Sonra yalın kıilicini - ka- parak dışarı fırladı: Bir gülle ri.. - Dümensiz de — Arkadaşlar!... gemi kullanırız!.,. Herkes yerli ye rine, Gloryaya tampa edeceğiz!.. Diye haykırdı. Korsanlar zaten köpürmüşler- di. Fakat nasıl rampa edecekler- di?... Ali Reis kendi kendine şöyle düşünmüştü: —Küçük bir sandalım tek kü- reğini kullanınca nasıl aksi tarafa dönerse, büyük bir gemi için de ayni hal olamaz mı?... İskele tarafındaki kürekleri çalıştıracak, böylelikle, tarı Glor- yaya rampa edecek şekilde ma- nevra yapacaktı. Lâkin barut dumanları dağıl- dığı zaman Gloryayı kendilerin - den epeyce uzaklaşmış gördüler. Koca Venedik kalyonu bu küçük Türk kadirgasından kaçıyordu. Ali Reis, kolunun korkunç ağ- rısına, şakağından sızan kana bak mıyor, Gloryaya yetişebilmek i- midiyle kumandalar veriyor, dört tarafa koşuyordu. Fakat o kargaşalıkta on beş yirmi kadar levent ağırca yaralan mış, ikisi ölmüştü. Denize yuvar- lananları kurtarabilmişlerdi. Faz- la olarak küreklerin de yirmi ka- darı kırıktı. Direklerin en büyük parçaları denizde yüzüyor, yel- kenler, parça parça sarkıyordu. Gemi bir türlü onun istediği hizı alamıyordu. Glorya akşamın alaca karanlı- ğında, sancak tarafma yatmış ol- duğu halde Venediğe doğru uzak- Taşıyordu. Çak geçmeden göze go Tünmez oldu. Ali Reis gittikçe kuvvetten dü- şüyor, başı dönüyordu. Kendini zorla ayakta tutuyordu. Buna rağ men kamarasına çekilmiyordu. Yaralrların birinden diğerine koşan Âyı Mustafanın başından ayrılmıyor, leventlerinin rahatı i- çin seve seve ağrı çekiyordu. Ayı Mustafa!... İlk bakışta yü- reğinin taştan olduğu zannedilen bu adam, o kaba elleriyle öyle gü- zel yara sarıyordu ki... Sansar Osman onun başlıca yardımcısıydı. Pire gibi her tara- fa yetişiyor, her şeyi yetiştiriyor- du. Ali Reis artık çok yorulmuştu. Deli Mehmetle Kara Yusuf o- nun kollarına girm'şler: — Kendînî hiç düşünmüyaor- Kolunuzu iyice sar- mak lâzım!... Diyorlardı. — Evvelâ onlar... Hele onların yaraları sarılsım da... Ben dayanı- rım... Hem benimki sol kolumda.. Çolak da kalsam sağ kolumla dö- Artık çenesini zorla açabili- yordu. Büyük bir zorlukla şenu da söyliyebildi: —Oruç Reis te yıllarca tek kol- la düşmanlara Akdenizi dar et- misti!... Artık geriye İnebahtı'ya dön - mekten başka çare yoktu. Gem'nin burnunu cenuba çe- virdi. İçi kan ağlıyordu. Bir kaç saat evvel büyük ümit ve hülyalarla dolu olan, leventlerin şen sesleri ile gülen sevgili gemisi, ne hale gelmişti?... (Devamı var) Pratik Hüllül 1 Bilgisi na..ıl ve tercüme hbakkı mahfuzdur Yazan:; M. Gayür — 89 — Kuvvetli, zayıf — bir oyunda kuv- vetli renkler çok löve yaptırması bek- lenilen kulörlerdir. Bunlara — uzun kulör de denir. Diğerleri zayıf kulör- lerdir. Forse yapmak — Masaya üzerine evvelden açılmış iskambillerden — da- ha kuvvetlisini koymaktır. Furşet yahut çatal — Aralarında bir boşluk olan iki iskambile denir. Aso ile dama, rifa ile vale gibi. Önör “honneur,, — Briçte atu kor- yoları için aso, rifa, dama, vale ve on- ludur. Atusuz koryolarda yalnız aso- lardır. Enpas yapmak; Bir lövede ikinci yahut-üçüncü oynarken en kuvvetli kâğıdını oynamak ve daha yüksek bir kâğıt oynatarak löve kaybetmek teh - likesine düşmektir. Marka: onörlerin kazandığı puan- lara müukabil; İlövelerle kazanılan puanlardır. Mizer; Bir kulörün elde bulunma - masıdır. Eğer bulunmıyan kulör atu ise buna şikan denir. Pasa parola yapmak: Müşterek oy- nıyan arkadaşından atu istemesini “dilemektir. OYNANIŞ TARZI — Evvelâ mev- kilerin tayini için kur'a çekilir. Bu kur'a çekiş Visi deki gibidir. Yalnız müsavilik olamaz. Çünkü pika, trefil- den, trefl karodan karo ise kupadan küçük sayılır. e GERİR Meselâ oyuncular A, B, C,D olsa A troflin üçlüsünü, B kupanın üçlüsü - nü, C kupanın valesini, D ise karonun dağlı “rua,, sını çekse A kâğıt verir. B onun müştereki olur. C, A nın solu- na D de sağına otururlar. A iskambil- leri sağındaki D ye kestirir ve solun - daki C den başlıyarak tevzi eder. Bu- nu takip eden oyunda iskambil dağıt- ması Ç ye işıhet eder. Elli iki iskam- bil dağıldıktan sonra herkes iskambil lerini yerden alır. Daha evvel iskam- billere el sürülmez, Eğer kâğıt dağı . tilirken"maldon oldu yani yanlış kâ - ğıt dağıtıldı ise A baştan kâğıt dağı- tır. Bazı oyunlardaki gibi — sırasını kaybetmez. Atuyu söylemek hakkı A- ya aittir. Eğer oyununda iyi bir atu açacak kâğıt bulamazsa arkadaşı B ye pasa parola yapar. Atuyu B göste- rir. Atu, A veya B tarafından göste - rildikten sonra C oyununa bakar e- ğer oyunu kuvvetli ise “kontra ediyo- rum., der. O vakit trikin kıymeti iki misli olur. Eğer güvenemiyorsa triki olan D ye “oyniyabilir miyim?,, diye sorar. D oyununa göre ya “kontra e. diyorum,, yahut ta sadece “oynayı- nız,, der, Eğer C yahut D kontra etti- ler ise A yahut B mukabil kontra ya- pabilirler. Böylece trikin kıymeti dört, sekiz ilâh... misli büyüyebi- lir. Bir defa atu ve ayni zamanda trikin kıymeti taayyün edince kontra olsun olmasın oyun başlar. C bir is - kambil oynar. Akabinde B elindeki iskambilleri yere açar ve —oyunu “mort,, olur. B nin iskambillerini oy - namak A ya terettüp eder. A, B nin bir iskambilini oynar. D de iskambili- ni oynar, Nihayet A ya İskambil ko « yar. En büyük iskambili koyan o lö - veyi alır ve diğer löve de ilk el onun - dur, Müşterek oyunculardan biri ken- di kampına ait Jöveleri toplar, On üç lövede oyun biter. HESAP SURETİ VE MARKA — Evvelâ en fazla löve yapmış olan ta- rafın trikleri hesap olunur. Yedi löve bir trik, sekiz löve iki trik ilâhiredir. Triklerin kıymeti atunun kulörüne tâbidir: Atusuzda beher trik on iki, kupada sekiz, karoda altı, trefilde dört, maçada iki sayılır. Bundan sonra önörler hesap edi - lir: Bunların bir kampta ücten fazla | olması lâzımdır. Kıymetleri renge ve tek elde veya müşterek — olduklarına göre değişir: Sattlık hane — Üsküdar: İhsaniye Nanıaziz sokak 2 numaralı hane, 11 oda, iki salon miktarı kâfi bahçe, ku- yu, terkos ve elektriki mevcut hava - dar ve denize nazır bir bap hane ace- le ehven fiyatla satılıktır. İçindekile- re müracaat, (Devamı var) Tahsili evmal kanununa bazı maddelerin ilâyesine dair olan ka kesi alâkadar eden bu maddeleri şunlardır: 1 — Bina vearazi vergilerin- den başka vergilerin bulunmuş matrahları üzerine tahakkuk me- murluğunca verginin miktarı ta- hakkuk ettirildikten sonra aşağıda yazılı sebebler varsa tahsilât ko- kanunun misyonları — karariyle — mükel - lefin haczi — caiz malları - nın — alacak ve — hakları -- nır borcu ödemeye yetecek miktarı üzerine ihtiyati haciz konulabilir. ÂA — Mükellefin Türkiyede bel- li ikametgâhı yoksa, B — Mükellefin vergisini ver - memek için mallarımı gizlemeye kaçırmıya veya kendisi kaçırma- ya hazırlandığı yahut mal kaçır- dığı veya kendisi kaçtığı anlaşılır- sa, tahakkuk ettirilen vergi önce mükellefe tebliğ edilmemişse ih - tiyati haczin konduğu srada ve haciz kararile birlikte vergi de tebliğ olunur, 2 — Mükellef ihtiyati haciz ka- rarımım tebliği gününden on gün içinde birinci maddede yazılı şart lara uygun olmâğiğma-dair — tet- “Tahsih emval kanun J Kanuna ilâve edilen maddelef( vılayete tebliğ edildi nun vilâyete tebliğ edilmiştir. Her | İr itirazda bulunabilir. Komi'î'ff raz işlerine, başka işlerden * bakar. Haczin tatbikinde mıyan malların haczinden mükellefler o yerin en büyük ” memuruna her zaman !lkiîJ L liyle müracaat edebilirler. — © Şikâyet üzerine en büyük * &£ memurunun vereceği karar 87 l hine tebliğden itibaren üç : içinde tetkiki itiraz komisyo Bi na itirazda bulunabilirler. kemisyonlarının kararları | — Haczolunan şeylere karşı Ü cü şahıslar tarafından ileri lecek her türlü iddialar hükümlere göre tetkik ve h nür, 3 — Aşağıdaki hallerde iht ti haciz kaldırılır: A — Vergi mükellef te ödenirse, DG B — Tetkiki itiraz komisi' * tarafından haczin kaldırılms? | karar verilirse, I | C — Verginin terkinine verilmiş olan karar kat'ileşmi! 4 — Haksız olarak konmut ya yolsuz tatbik edilmiş ihti haciz yüzünden doğan zarar ziyan hazinece ödenir. Haf ödediği para için — müsebbiPp" dl m j VA r e Ki et y N ( ; y h | y kiki itiraz komisyonlarına yazılı Tücu edar, Kayınpeder — Elektrikleri saat on buçukta söndürdüğümü unutma - yın. İ İstanbul Gü Umumi tesbit eşyasından 25 in zm açık arttırma suretiyle 19 -1- Otomobilleri herkes gelib görebilir. kuruştan ibaret olan teminatı mu den evvel vezneye yatırılıb makbuz al lu kanunla bedava verilen şartname müracaatları. (8809) Muhtelif gazetelerde çıka tograflarla spor ketlerine —ait — fotograflar kütüp-anesinde satılmaktadır. Şartnamesi veçhile bastırrlacak o tertip el, duvar plânlarınm 19 .1- dan taliplerin komisyona müracaatları. Yeni evliler kayınpederin evinde Otomobi Çevirgenliğinden: Günün Foraîlârı Oğul — Şu hülde bizi ö saff kadar meşgul edecek bir kitap misin, h il satışi mrükleri Baş ci fasılda yazılr 2303 / 2305 t? No. lu Şevrole marka 3 tane yeni otomobil gümrük resmi aranılm*” 935 tarihinde saat 15 de satdla * Müzayedeye gireceklerin 532 -lirf, vakkate akçelerini müzayede &*” maları lâzımdır. Müzayede 2390 dairesinde yapılacaktır. — İstekl? n günün hadiselerine ait fo: mecmualarında gördüğünüz spor hare' yalnız VAKIT İstanbulda Tayyare Piyango Müdürlüğü Alım Satım Komisyonundan: / lan aylık keşide listeleriyle 1? 4 935 tarihinde münakasası yap (162)

Bu sayıdan diğer sayfalar: